29 Nisan 2014 Salı

Bir blog yazarı nasıl demoralize edilir?

Geçen gün yayınladığım bir Bumads içeriğine şöyle bir yorum aldım:

İnsanların yazılarına ilgi gösterdiği için takip ettiği blogların reklam metinleri ile dolması gerçekten çok üzücü. Yazılan reklam metinleri ne kadar kazanç sağlar bilinmez ama, okur kaybettiği kesin.”

demiş, üstelik kendisi de Bumerang'a üyeliği olan, üstelik blogunda reklamlar yer alan bir blog yazarı.. Bu yorum beni çok düşündürdü. Enine boyuna düşündürdü hem de. İçimde taşıyamadım, sizlerle de paylaşmak istedim ve her zamanki düşüncelerinizi bekliyorum yazının sonunda..

Öncelikle “biz ne zamandan beri bu kadar tahammülsüz olduk” dedim kendi kendime. Hatta bunu da dile getirdim yoruma verdiğim cevapta.. Bende aynı kişi olduğu izlenimini uyandıran, ama kendini “adsız” olarak tanıtan başka bir takipçim ise ben yanıtı yayınladıktan çok kısa bir süre sonra “okurlarınızın getirdiği eleştiriyi tahammülsüzlük olarak algılamanız, eleştiri kabul etmeyen biri olmanız da beni çok üzdü, bunca zamandır sizi takip ediyordum” yanıtını vermiş.

Öncelikle şu konuyu bir açıklığa kavuşturalım:

kızgın olmak

Eleştiri kabul etmemek ayıp mıdır?

Eğer eleştiri yüksek perdeden bir üslupla yapılmışsa; söylenenlerde gerçeklik payından öte karşı tarafı rencide etmek, köşeye sıkıştırmak, direkt suçlamak gibi bir amaç açık seçik görülüyorsa; eleştirilen kişinin yaptığı üretimlere/ yazdığı yazılara bir şekilde müdahale etmek gibi bir yan amaç da varsa; o eleştiriyi kabul etmemek ayıp değil, aksine dik duruş sergilemektir bana kalırsa.

Eleştirinin dozunu ayarlarken, eleştirinin dilini seçerken, karşı tarafla empati kurmayı kaçımız deniyoruz acaba?




Şimdi konumuza dönelim; oysa ben gayet nazik bir biçimde “Böyle düşünmenize üzüldüm, beğenilen bir blog bir iki Bumerang tanıtım yazısı yayınladı diye takip edilmekten vazgeçiliyorsa burada başka bir gerçeklik var: Tahammülsüz bir toplum olduk, işte bu çok daha üzücü” demişim. Adsız arkadaş da beni eleştiri kabul etmemekle suçlamış bunun üzerine..

Tekrar soruyorum, hatta altını çizerek soruyorum:
  •  Biz ne zamandan beri bu kadar tahammülsüz bir toplum olduk?
  • Biz ne zamandan beri başkalarının cebine giren parayı sorgulamaya başladık?
  • Biz ne zamandan beri “Ben nasıl istersem öyle olacaksın, aksi taktirde yoksun!” moduna girdik?
Bu sorulara sosyologların vereceği çok kapsamlı yanıtlar mutlaka vardır. Naçizane ben de kendi yanıtlarımı vermek isterim:
  • Bizi yönetenler o kadar tahammülsüz ki, bu bakış açısının toplumsal yansımaları da hayatın içinde..
  • Yüz yüze söylemeye cesaret edemeyeceğimiz şeyleri internet ortamında çatada çutada yazıverip(!), bir tuş ile karşı tarafa göndermek kolayımıza geliyor tabii.. Rahatlıyoruz, oh be diyoruz, içimizde kalmadı ya diyoruz.. Karşı taraf kırılmış dökülmüş, enerjisini yitirmiş umurumuzda bile olmuyor.. Yani aslında internet çıktı, mertlik bozuldu desek yeri var!
  • Para konuşmak da, başkalarının kazançlarını sorgulamak da en az kendi kazancımızla övünmek kadar normal karşılanıyor artık. Bir blog yazarının bir iki reklam karşılığında aldığı paraya kızmak, bunu kabul edememek nasıl açıklanabilir ki başka türlü?
  • Ben nasıl istersem öyle olacaksın, aksi takdirde yoksun” mantığı ise en geçerli düşünme biçimi  maalesef günümüzde Benim gibi olmazsan sana hizmet vermem, benim istediğim gibi yazmazsan seni okumam, benim istediğim gibi giyinmezsen seni ötekileştiririm, benim istediğim gibi davranmazsan seni hapse atarım...” vs şeklinde uzayıp giden bir hükmetme durumu toplumun bütün katmanlarına yayılmışken, blog yazarlarına baskı olmaması mümkün mü, değil elbette..
Demem o ki, ben eleştiriye çok kapalı biri değilim. Ama kendim nasıl insanları kırmamak için sözcükleri dikkatlice seçerek “şöyle yapsanız nasıl olurdu acaba, bir düşünebilir misiniz rica etsem..şeklinde eleştiri yapıyorsam, karşı taraftan da aynı nezaketi beklerim... Hassasım anlayacağınız, öyle olmasa bu yazıyı yazar mıydım; güler geçerdim..

Diğer bir konuda şudur:
sinirlenmek
sevdiğiniz blog reklam yayınlamış!

Sevdiğiniz blogda tanıtım yazısı gördünüz, ne yaparsınız?

Yapılacak çok fazla şey de yok aslında:

a- “Reklam var bugün blogda, hiç ilgilenemeyeceğim” der okumadan gidersiniz.
b- “Reklam var bugün blogda, seviyorum da Evdeyazar'ı, bari biraz desteğim olsun!” diye yazıdaki linklere tıklar, yazıyı okur, hatta yorum yazarsınız.

Bence “C” şıkkı yok..

Eğer sizce C şıkkı, “Kaç para kazanılıyor bu işten de, niye yayınlıyorsunuz da , vıdı da bıdı da bıdı “deyip bunu yorum olarak yazarak blog yazarının moralini bozmak ise eğer; blog yazarına ancak böyle bir yazı yazdırmış olursunuz, hatta blog yazarı size teşekkür eder konu ilhamı verdiğiniz için.. (Üstelik bunu yapan kişi Bumerang üyesi bir blogger ise, blogunda reklamlar varsa, biraz düşündürücü de bulur; bunun tekrar altını çizmek istiyorum!)

Blog yazarının para kazanması ayıp mı?


Daha önce de söyledim, yine söylüyorum; blog yazarlarının para kazanması ayıp değil. Bunun da yolu biliyorsunuz reklamlar ve tanıtım yazılarından geçiyor. Nasıl ki gazeteler varlıklarını sürdürmek için reklam yayınlıyorsa, nasıl ki televizyonlar reklamları abartıp programın önüne geçirecek kadar yayınlıyorlarsa; - ki bu doğru değil- biz blog yazarları da blogumuza verdiğimiz emek karşılığında mütevazı reklam kazançları elde ederek kendimizi motive ediyoruz. Bunun neresi ayıp olabilir ki?

Eğer bir blog sürekli reklam yayınlıyorsa, reklam banner'larından yazı bile görünmüyorsa evet o blogu takip etmeyebilirsiniz, zaten ben de öyle blogları takip etmiyorum.

Ama benim gibi kırk yılın başında tanıtım yazısı yayınlayan, yayınladığı tanıtım yazılarını da mutlaka eğlenceli bir üslupla saatlerce düşünerek yazan, ayda en fazla 2 tane de Bumerang teklifi yayınlayan bir bloga “reklamlara boğulmuşsun!” eleştirisi yapmak gerçekten de insafsızlık..

Üzüldüm başlangıçta ama sonra vazgeçtim. Bir yazısında okumuştum, Zülfü Livaneli köşe yazarlığı yaparken övgülerin yanısıra hakaret dolu e-postalar da aldığından bahsediyordu hafif sitemkâr bir şekilde.. Üstada bile bu şekilde yorumlar gelebiliyorsa bana gerçekten de fazla söz düşmez!

Beni bilen zaten biliyor, bu şekilde yorum yazan da varsın bundan sonra okumayıversin Evdeyazar'ı, ne diyeyim ki artık..


Son söz olarak diyorum ki; yorumuyla içimi şişiren arkadaş, kelimelerinden negatif enerji akıyor, böyle hayat geçer mi?

..Oysa ki güzel olmak var ...”
Edip Cansever



49 yorum :

  1. Merhaba Evde Yazar ;
    bu konuda yorum yapamadan geçemeyeceğim. Bloggerlar olarak bizi sosyal camiada tanıyan neredeyse tek kuruluk Bumerang. Ellerinden geldikçe de destekliyorlar bizleri.Evet ben de blogda reklam görmekten hoşlanmıyorum , evet bence de blog sayfasına bir soğukluk getiriyor , üstelik öyle dışarıdan düşünüldüğü kadar da para getirisi olmuyor. Ama Bumerang ve Bloggerlar arasındaki dengeyi ve iletişimi sağlıyor , küçük de olsa bir ticaret oluşturuyor.
    Zaten reklam gelirse aynı gün birçoğumuza geliyor ve aynı anda yayınlıyoruz , bunu gözardı etmek bir okur olarak o kadar kolay ki ...
    Bence hiç tadın kaçmasın.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bumerang konusunda söylediklerinize aynen katılıyorum; ama bir bloğu takip etmeyi bıraktıracak düzeyde bir bıkkınlık yarattığına da inanmıyorum açıkçası.. Teşekkür ederim verdiğiniz moral için, sevgiler:)

      Sil
  2. Sen takma kafana seni takip edenler daha iyi motive olman için zaten tanıtım yazılarını okuyor . :D Bence zaten bu böyle olmalı. Bu işi yapmak için öncelikle sağlam bir beyin lazım. Öyle kolay iş değil blogculuk. Nereden baksan bir yazı yazmak saatlerini alabiliyor. Ve bunu her gün yada iki günde bir gün yapıyorsun. Bence biraz taktir edilmek gerek.Şimdi diyeceksin ki yazma kardeşim o zaman ? :D E o zamanda bana bir cevap hakkı doğuyor. "Okuma kardeşim." Sonuçta seni zorla bloga gir diyen yok. Tamamen senin kuralların senin seçimlerin. Bu arada ben çok reklama karşı biri olarak. Senin reklamlarda abartılacak bir şey görmedim. Sanırım arkadaş internette dizi film izlemiyor :D Oradaki reklamları görünce acaba aynı tepkiyi yapıyor mu? Son olarak evde yazar moralini bozma. Yazılarını yaz sen biz okuruz .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Sevgili Emrah, ben de bir bloğun sağında solunda gözü yoran reklam olmasına karşıyım; tanıtım yazısı tekliflerinin ise bir çoğunu geri çeviriyorum. Mantıksız bulduğum, içime sinmeyen hiç bir tanıtımı yapmıyorum blogumda; daha ne yapayım ki:)
      Bumerang'ın ise yeri ayrı gerçekten de, ne gönderirlerse yayınlarım. Zira Bumerang sadece tanıtım yazısı demek değil, bana kazandırdıkları çok şey oldu..

      Sil
  3. Selam canım,
    Sakın demoralize olma. Çünkü bu tarz hitaplarda bulunan insanların çekemeyen insanlar olduğunu düşünürüm. Senin reklam almandan daha doğal bir şey yok. Çünkü sen bir sayfayı yönetiyorsun.. Günümüze her şey internet üzerinden yapılmıyor mu?
    Biz seni yazılarınla tanıyoruz, güzelce kaleme aldıklarını okuyoruz.
    Sen sakın moralini bozma..
    Yazmalara devam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, insan bazen negatif bir kelimenin bile etkisinde kalabiliyor işte; sonuçta robot değiliz ki; sevgiler:)

      Sil
  4. Yazılarını, görsellerini hazırlamak için vakit, emek harcayan bir bloggerın sitesinden para kazanmasında bence hiçbir sıkıntı yok. Ki kazanılan bu para öyle sözü edilen bir para değil, aylık internet bağlantı ücreini karşılamaya ancak yeter!

    Eğer reklam okumak istemiyorsam ve o gün sevdiğim blogda reklam varsa sayfayı tıklamam olur biter. Böyle ufak bir olayın içinde art niyet aramak doğru değil bence!

    Tabii ki herkesin tercihleri farklı olacak, kimi böyle bir yayın politikası izler, kimi de başka...
    Eleştiri güzel şey, blog yazarı olan herkes payına düşeni alıyor muhakkak. Ama o eleştiri adsız yapılıyorsa çok da iyi niyetli düşünmem açıkçası.
    Blogumda adsız olarak yorum bırak seçeneği kapalı. Ben bir başkasını adımı vererek eleştirebilecek biriysem, bana bunu yapacak da o kadar cesur olmalı.
    Adını vermeye çekinen bir insanın eleştirilerini dikkate almam ne kadar doğru olabilir ki??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adsız yorumları da yayınladım bugüne kadar;kendim de anonim kalmayı tercih ettiğim için saygı duydum insanların bu tavırlarına. Ama hem "adsız" olup hem de olumsuz yorum yapmak dediğiniz gibi kaale alınmamalı; bundan sonra ben de böyle düşüneceğim, teşekkürler:)

      Sil
  5. Açıkçası ben senin tavrında da yorum yapan takipçinin tarzında da bir gariplik görmedim. Sadece olay neden buralara geldi onu anlamadım :) Bence haklı olabilirsiniz bunu düşünmeliyim deyip geçebilirdin de. Sen haklısın yada okuyucu haklı gibi bir tavrım yok yanlış anlaşılma olmasın. Sadece fikrimi söylüyorum tatlım ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esra'cım aslında sen de haklısın, yani niye büyüttüm ki aslında? Ama işte insan bazen, satır aralarını görüp üzülebiliyor. Öyle bir günümdeymişim demek ki, ardı ardına iki olumsuz yorum gelince, üzüldüm işte..
      Sevgiler:)

      Sil
  6. Blogunuzu yakın zamanda keşfettim ama çok severek takip ediyorum, yeni işinizden dolayı da tebrik etmek isterim, gönlünüze göre bir yer bulmuşsunuz, umarım hepimiz sizin kadar şanslı oluruz bu konuda :) Blog yorumları gerçekten kontrol edemediğimiz bir şey ama benim düşüncem bunları yok saymaktan yana. Herkesi birden memnun etmek mümkün değil, yapıcı eleştirileri aralardan seçip kalanını boşvermeli. Konuşma özgürlüğümüz var diye iyi kötü her düşüncemizi her yerde belirtmek ne kadar doğru bilmiyorum, biraz çene filtresi gerekiyor bence :) Reklam yorumunu yapanın kendi blogunda reklam alması da ironik gerçekten, iyisi mi tıkayın kulağınızı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim yeni işimle ilgili güzel dilekleriniz için, darısı bütün hayal kuranlara diyorum ben böyle durumlarda:)
      "Çene filtresi" tanımınızı çok tuttum, eleştiri yaparken ve de yapmadan önce keşke insanlar kendilerine bir filtre uygulayabilseler ne hoş olurdu gerçekten de, sevgiler:)

      Sil
  7. Bir dönem Cem YILMAZ'ın gösterisinde şöyle bir olay vardı hatırlar mısınız ?

    Dünyaca ünlü sihirbaz David Copperfield Türkiye'ye gösteriye geldiğinde salona giren insanlar, şimdi bu salonda 1500 kişi var desek, en azından ortalama bilet fiyatını da 50 TL saysak ohoo bu adam paraya para demez. Hem yaptığı gösterilerde ip kullanıyor, şu hileyi kullanıyor; bari gerçek olsaydı tarzında güzel bir esprisi vardı. Yahu adamın işi bu, mesleği bu hileleri kullanmak; ama adamın cebine giren paranın derdinde olduğumuz için illa ki bir yerlerden bir kulp bulup takacağız.

    Neyse sanırım anlaşılan anlaşılmıştır, değil mi :) Sağlıcakla, Üzülmeyin. Tüm okuyucularınız o şekilde düşünmüyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok yerinde harika bir örnek vermişsiniz; umarım bu örneğinizi o yorum yapan arkadaş da okur, biraz anlar olayın derinini, sevgiler:)

      Sil
  8. Hiiiç kafanı takmaman gereken bir konu bence. Eğer senin takipçinse senin kendi emeklerinle, özenerek, özgün yazılar yazdığını bilir ve böyle bir yorum bırakmazdı. Dediğin gibi tahammülsüzlük olabilir ama bence çekememezlik. Sevmiyorsa bakmasın. Kendisine bumerang teklifi geldiğinde "ay yok ben yayınlamıyorum" mu diyecek? O zaman neden üye oldu?? Boş veeerr keyfine baksın o kimse.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu şirin yorumunuz içimi ısıttı, sevgiler:)

      Sil
  9. Sevgili Evde Yazar,boş ver üzerinde durmaya bile değmez kesinlikle.Güzel kafanızı bunun için yormayın.Problem tipler her yerde karşımıza çıkıyor yazık ki.Biz beğeniyoruz ve zevkle okuyoruz yazılarınızı beğenmeyen okumasın çeksin gitsin.Bu ne ya allah allah :)))) Unutmayın ''meyve veren AĞAÇ taşlanır''...Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi, beğenmeyen gelmesin; zorla değil ya, nedir bu dönüştürme çabası :)
      Sevgiler:)

      Sil
  10. Tahammülsüzlük hat safhaya ulaşmış durumda ülkemizde...bu da dediğin gibi en tepedekilerden başlıyor ve dalga dalga yayılıyor...sonuçta burası senin mekanın, sen ne istersen onu yazarsın, paylaşırsın buna kim karışabilir ki...isteyen okur isteyen okumadan geçer, üşenmeden tutup abuk sabuk yorumlar bırakıp moral bozmak nedir yaaa...hiç kafaya takılası değil, boşver...
    sevgiyle kal..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğendikleri bir şey olsa çoğu "elinize sağlık, güzel olmuş, katılıyorum" gibi yorum yapmaya üşenir.
      Gerçekten de toplumumuzun dengeleri çok bozuldu, üzülüyorum..
      Sevgiler..

      Sil
  11. Böyle bir yorum yapması hiç hoş olmamış. Reklam varsa o gün okumasın. Eğer hep reklam varsa takipten çıkarsın. Bloglar da aynı gün reklam olduğunda ben uğramıyorum. Yalan yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte olayın özeti bu aslında.. Çok güzel ifade etmişsiniz, ama yok, ille de içindeki zehri akıtacak yer arayan insan sayısı azımsanmayacak kadar çok maalesef, sevgiler:)

      Sil
  12. Cok can sıkıcı bir durum gercekten. Spam pop-uplar gibi bir durum soz konusu degil ki yaptiklarimizda. Neticede Bumerang sadece bu duzen icin caba gosterip bizi sayan, destek olan tek kurulus. Bana da bazen benzer geri donusler oluyor ancak bu da bizim isimizin cilvesi. Moral bozmayalim yazmaya devam edelim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediğiniz gibi blog açılışında pop-up olur anlarım, sağdan soldan reklamlar yanar söner anlarım. Sapsade bir blogum var ve böyle yorum geldi ya, işte cidden canım buna çok sıkıldı. Ben Bumerang'ın bir çok etkinliğine katıldım, biz bloggerlara güzel imkanlar sağladığı için gerçekten de çok seviyorum Bumerang'ı.. Bir başka Bumerang üyesi blogger ise bana nasıl yorum yapıyor? anlaşılır gibi değil cidden..
      Teşekkürler destek olduğunuz için..

      Sil
  13. İnsanın önce kendisine bakması, iğneyi kendisine çuvaldızı başkasına batırması gerekiyor. Ki zaten boomads içeriği bir pop-up da değil, istediğiniz zaman gayet de güzel bir biçimde açılmayabilir, okunmayabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O yorumu yazan arkadaş muhtemelen Bumerang'dan teklif almıyordur ve teklif alan bloglara bu şekilde saldırarak kendini avutuyordur; bu da hiç hoş değil gerçekten de..
      İnsanlar bazen tuhaflar işte..

      Sil
  14. Takipçinin tepkisi olağan bir tepki, sende zaten cevabını vererek kendini ifade etmişsin. Sonrasında o yorumdan ve diğer yorumlardan, bu kadar çıkarımda bulunman biraz abartılı bir tepki olmuş.
    Seni ya da okuyucuğunu eleştirmiyorum, ayrıca kimse burda eleştiri mercii değil ben, sadece seni takip eden biri olarak görüşümü belirtmek istedim yanlış anlamanı istemem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, yapı meselesi işte.. Üzüldüm açıkçası, ortada eleştirilecek bir şey olsa gerçekten de bu kadar tepki vermeyecektim..
      Teşekkür ederim yorum için, sevgiler..

      Sil
  15. Kendisi de Bumerang üyesi ve reklam alan biri olması altında çok farklı nedenler olduğuna işaret ediyor bence.
    Bana da gezdiği bütün bloglar Bumerang üyesi olan biri ''Kendi yazmışsınız gibi sunup altına 'küçücük' Bumerang içeriğidir demeniz hayal kırıklığına uğrattı, bilseydim okumazdım'' diye yorum bırakmıştı. Bir sonraki yorumcu verdi ağzının payını.
    Takmayın böyle şeyleri. Geçende bana ''Gerçek dünyada olup bitenlerin aynısı bloglarda yaşanıyor'' benzeri bir cümle yazmıştınız. Hastalıklı düşüncelere itibar etmeyin.
    Bumerang demek, adı üzerinde ''geriye dönen'' demek. Onlar bizi ve paylaşımlarımızı binlerce insana tanıtıyor. Karşılıklı jest var burada. Aksi nezaketsizlik, saygısızlıktır. İsterse ücretsiz olsun teklif ettikleri reklamlar, ben yine de arada yayınlarım. Kimse karışamaz!

    Ha,bu durumdan rahatsız olan varsa bir daha uğramaz, olur biter...
    Esen kalın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet size yazdığım yorumu yaşıyorum birebir:)
      Bumerang'ın dediğiniz gibi bize o kadar katkısı var ki ben de ücretsiz sosyal sorumluluk taleplerini asla geri çevirmiyorum, dedim ya seviyorum Bumerang'ı.. Bu aralar bana hep Line ile ilgili tanıtım yazıları geliyor ve baktığınızda reklam olmasının ötesinde gayet de faydalı ve düzeyli yazılar..
      İşte aslında bunu hazmedemedim. Ortada ne var da gelip moral bozuyorlar ve neden? Burası bir blog; dediğiniz gibi çok rahatsız oluyorlarsa bir daha gelmezler olur biter..
      İnsanın enerjisini sömüren Vampir Vasfiye Teyzeleri insan bazen görmemezlikten gelemiyor işte..Resmen içimi şişirmeye yetti iki satırlık yorum..
      Ama yorum yazan bütün arkadaşlarım bu üzüntüyü dağıtmama yardımcı oldu.. Çok teşekkür ediyorum, sevgiler..

      Sil
  16. Yine bu yorum bence fazla ağır kaçmamış. Bana neler neler geliyor. :)
    Ama her şeye rağmen o da öyle düşünebilir diyerek üzerinde fazla durmamak gerek böyle şeylerin.
    Reklam konusu da blog dünyasına girdiğimden beri tartışılan bir konu. Bir blogda reklam var diye eğer okuyucu gelmemeyi tercih ediyorsa şahsen kendi bilir. Hoş Adsense ya da Bumerang'tan doğru düzgün para kazanılmayacağını düşünüyorum, ama blogunda yer verenleri de tüccar olarak görmüyorum. Kazanılan üç beş kuruş bir, iki takipçinin gözüne kötü görünüyor diye blog sahibi onları kaldıracak değil sonuçta.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben henüz alışamadım ağır yorumlara, yapım hassas:)
      Haklısınız, blogdaki reklamlardan çok para kazanılmıyor. Ama Bumerang sadece maddi kazanç değil ki.. Blog yazarlarının sığınacağı, ilgi gördüğü, destek aldığı tek çatı aynı zamanda.. Bir blog yazarı,bu işleri bile bile bumerang içeriğinin altına bu tarz bir yorum bırakıyorsa açıkçası rahatsızlığımda abartmış da olmuyorum. Dediğiniz gibi vazgeçmeye de niyetim yok zaten..
      Teşekkürler desteğiniz için:)

      Sil
  17. Yapılan yoruma çok şaşırdım gerçekten. Sonuçta blog kişisel bir alandır. Herkes istediği gibi düzenleme ve kullanma hakkına sahiptir. Kimse bunu neden böyle yaptın diye sorgulayamaz. Tabi ki fikrini söyleyebilir, tavsiyede bulunabilir, eleştirebilir. Ama bu dediğin gibi sanki çok anormal ve ayıp birşey yapmışçasına rencide ederek yapılamaz.

    Mesela ben de sevmem blogda reklamları. Bende hiç yoktur. Ama bloğunda reklam olanları da anormal karşılamam. Herkesin kendi tercihi. Belki benim de fikrim değişir reklamlara yer vermeye başlarım. Bu konuda o kadar katı değilim. İnsanların en ufak birşeye bile böyle tepkili olmasını anlayamıyorum.

    Bir de eleştirirken önce kendine bakacaksın tabi ki. Yorum yapan arkadaş gibi rezil olursun yoksa. Hem hoşlanmıyorsan takip etme, okuma zorla sanki. Ay çok sinirlendim :)

    Ve şuna kesinlikle katılıyorum. Çok tahammülsüz bir toplum olduk, tıpkı bizi yönetenler gibi. Farklılık istemiyoruz, herkes tek tip olsun istiyoruz. Sonumuz hayır olsun ne diyeyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar güzel yazmışsınız ki bana söz bırakmamışsınız:)
      Şu ülkede yazlıp çizilecek tek özgür alan bloglardı, ona da sansür getirdiler son çıkan yasalarla.. Bir de takipçilerin baskısı olursa blog tutmanın zevki mi kalacak?
      Bakın şimdi ben de sinirlendim yine:)

      Sil
  18. Merhaba.
    Bence siz hiç moralinizi bozmayın hem de bu tür yorumlar için. Bumerang biz blog yazarlarını daha çok kitlelere duyurmak için var ve az da olsa ticaretle ilgilendiriyor bizleri. Bumerangın her türlü girişimine her birimiz elimizden geldiğince katılıyoruz. Kendisi de bumerang üyesi olup, blogunda reklam yayınlayan birinin böyle bir yorum yapması oldukça komik geldi. Bence siz de üstünde durmayın.
    Biz sizin blogunuzu ve yazılarınızı sevdiğimiz için takip ediyoruz. Reklam bile yayınlasanız hem merak ettiğimiz için hem de sevdiğimiz bu bloga biraz olsun katkıda bulunmak için okuyoruz hatta paylaşıyoruz.
    Siz çizginizi bozmadan devam edin bence ve başarınızın keyfini sürün.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Başak Hanım. Aslında bu örnek üzerinden konuyu açmadaki diğer amacım ise insanları biraz düşünmeye sevmekti.
      Yorum yaparken kendimizi o blog yazarının yerine koyarak, kırmadan, incitmeden, küstürmeden yazmalıyız ne yazacaksak diye düşünmeli insanlar..
      Emeğe saygı olmalı yani..
      Sevgiler..

      Sil
  19. negatif enerji her yerde maalesef. Ama bak sana ne güzel bir makale yazdırmış. Ben de farklı mecralarda aynı durumları zaman zaman yaşıyorum. amaçları moral ve motivasyonu düşürmek. Ama üstlerine inatla gidince tam aksine moral ve motivasyonum daha da yükselmiş bir halde çıkıyorum. Çünkü maskeleri düşüyor ben de onların gerçek amaçlarını görüyorum. Böyle insanlardan ne kadar uzak durmaya çalışsak da onlar kılık ve cinsiyet değiştirerek ara ara sinsice karşımıza çıkmaktan bıkmıyorlar. Kafalarının içi böyle çünkü. Güzel bir konuyu güzel bir şekilde ele almışsın tebrikler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bilerek açtım ben de bu konuyu.. Kendi kendime içim içimi yiyeceğine o insan yaptığı hatanın farkına varsın istedim. Gelen yorumlardan gördüğüm kadarıyla bu bloğu takip edenlerin çok büyük bir kısmı da benim gibi düşünüyor.
      Dediğiniz gibi negatif enerji yayan insanlarla her türlü mücadele etmek şart.
      Sevgiler:)

      Sil
  20. İnsanların bireysel tahammülsüzlüklerini ülkeyi yönetenlere bağlamanız çok ilginç ..:)) Ancak blog yazarlarının teşvik edilmeleri konusunda desteklenmeleri gerektiğine katılıyorum. . Bir blog yazarı olmak, zaman ayrımak, emek vermek , kafa patlatmak demek. Öyle oturup iki yazı yaz iki fotoğraf koymakla olmuyor maalesef. Ve bu işi hakkıyla yapan insanlar da mutlaka kazanmalı. Hazmedemeyenler de bu işin gerektirdiği vasıflara sahip olamayıp, bu durumu sindiremeyenlerdir kısaca

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanların tahammülsüzlüklerini ülkede esen genel rüzgara bağladım evet, balık baştan kokmaz mı zaten:)
      Sevgiler..

      Sil
  21. Ben daha evvel bu reklam konusunda bir yazı da yazmıştım. Kendi adıma konuşmam gerekirse blog sayfamda Bumerang reklamları yayınlamayı tercih etmiyorum. Günlük okuma listemi açtığımda da alt alta aynı başlık-metin ve görselleri içeren yazılardan da haz etmiyorum. Ancak bu durumda reklam alan blog sayfasına gidip, böyle bir yorum da bırakmıyorum.

    Bumerang platformunun blog yazarlarına destek olan tek yer olduğunun da farkındayım. Ancak beni en çok rahatsız eden konu, herkese aynı metin-görsel-başlık-video dağıtılması... Blog yazarı olarak doğama aykırı, istediğimi yazabilmeliyim burada, bunun için buradayım... Misal senin de daha önce yaptığın "kendi" kelimelerinde, "kendi" seçtiğin görsellerle ve olumlu-olumsuz yorumlu içeriğinle yayınladığın ürün-site tanıtımlarına bayılmıştım! Çünkü sen yazmıştın... Dediğin gibi okumuştum, tıklamıştım, yorum bırakmıştım...

    Derdimi anlatabildim mi bilmiyorum :) Konunun özünde, karar sadece blog yazarına aittir, gerisi karışamaz der ve uzuuuunn yorumumu sonlandırırım... Yaz sen, yaz :)

    YanıtlaSil
  22. yazıda bahsedilen yorumu hatırlıyor gibiyim. bir reklam metninin altındaydı sanırım. benim kişisel yorumum, katılırsınız ya da katılmazsınız o ayrı, banner reklam alınmasına katılıyorum ama sayfa sayfa reklam metni yazılmasına karşıyım. kim ne derse desin. zaten bu şekilde okurlardan destek alma amaçlı yazılan bir yorumun deşifre edilmesi de ayıpdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hassas bir yapıya sahibim, dolayısıyla o tarz bir yorumdan rahatsız oldum. Nasıl ki sevinçlerimi bu blogda paylaşıyorum, rahatsız olduğum bu konuyu da paylaştım. Burası kişisel bir blog sonuçta, neden ayıp olsun anlayamadım açıkçası.. Beni rahatsız etmişse o yorumun deşifre olmasında ne gibi bir sakınca olabilir ki?
      Reklamlar konusundaki kişisel görüşünüzü ise rencide etmeden, saygı çerçevesinde dile getirmişsiniz, elbette ben de saygı duyarım.

      Sil
  23. Merhaba. Bir psikolojik teoriye göre insan, haset ile şükran salınımında bir yerde durur. Bütün mesele, kendimizin nerede olduğunu görebilmek ve olmamız gereken yere doğru (yani şükran tarafına) çaba sarf etmek. Ancak bu çok zor bir süreçtir. Hal böyleyken, benim blogumdan daha iyi bir blogun olduğu gerçeğine tahammül etmem kolay değil. Eee, ne yapayım o zaman? Onu iyi olmaktan çıkarayım. Ne yaparak? Kötüleyerek. Kötüledim. Oh, rahatladım. Artık o benden iyi değil. Ben de rahat uyuyabilirim artık!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir psikolog olarak çok güzel açılım getirmişsiniz, teşekkür ederim, üzerine söylenecek söz yok..

      Sil
  24. harika yazmışsınız. yüreğinize sağlık.. eleştiri üzerine, hükmetme üzerine yazdıklarınız harika..yazdıklarınıza tamamen katılıyorum..

    elbette ki bu tür eleştirilerin amacı olumlu eleştiri yapmak değil aynen yazdığınız gibi hükmetme arzusu..

    faşizan düşünceler zihniyetler böyle gelişiyor.. benim istediğim gibi yaşayacaksın düşüneceksin inanacaksın..v.s..

    elbette hiç tanımadığım kimselerden gelecek eleştiriyi ben de kabul etmem.. çok yakın hissettiğim bir insanın eleştirisini ancak kabul edebilirim.

    ne yazık ki hassas ruhlar inciniyor işte böyle hoyratlığın yaygın olduğu bir ortamda ..
    başarabilirse insan en iyisi bu tipleri hiç kaale almamak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizinle o kadar benziyor ki yapılarımız, anlıyoruz birbirimizi. Siz yine çok güzel okudunuz ne demek istediğimi..
      Teşekkürler..

      Sil
  25. Sans eseri bu yazinizi okuyorum, icim oyle isindiki size... sizi takibe almadan edemeyecegim, ayrica size o yorumu yapan arkadasa ve onun gibilere gulup gecin valla ..

    YanıtlaSil