19 Aralık 2020 Cumartesi

KELİME OYUNU #3 - Zambak Hayal Diyar Özgürlük Dilek

Kocaman bir bahçe. Etrafta yığın yığın soğanlar. Kimi lale, kimi sümbül, kimi de zambak soğanı. Bahçenin ta öbür ucunda devasa bir saray görünüyor.

Ezik ve büzük kelimelerinin adeta vücut bulmuş hali olan, orta boylu, kambur demeyelim de eğik duran isimsiz adam, dik duran ve belli ki biraz da olsa düşünebilen diğerine dert yanıyor:

“Eğer bu zambakların hepsini bu gece sarayın bahçesine dikemezsem, vay halime! Sürgüne gönderir beni Dük, ya da zindana kapatır! Hiçbir şey olmasa bile kesin bi şey yapar! Yandım ben, yanddımmm!”

Dik duran isyankar Duran, (ismi Duran) bu durumda her zaman olduğu gibi veriyor odunu ateşe:

“İyi de salak mısın sen! Tek başına bir gecede nasıl kalkacaksın bu işin altından? Oğlum sen Höö Dük’ün kölesi misin, yoksa özgür bir birey misin, önce buna karar ver!”

“Tabi tabii, bekara sarma yapmak kolay geliyor tabii! Sen söyle o zaman Sayın Hööö Dük’e. De ki ‘Efendim, haşmetmaap Hööö Düküm, bu kadar soğanı nasıl ayırayım’ de. Zambak soğanları bir tarafa, lale soğanları öbür tarafa, sümbüller şu tarafa… ‘Hadi ayırdım diyelim, bir gecede zambakları sarayın bu koooskocaman, dünyanın enn büyükk bahçesine eşit aralıklarla nasıl dikeyim’ de! De bunları da gör bakalım kırk katır mı geliyor kırk satır mı başına! Off git başımdan ya, herkes kendi işine baksın!…”

Dik duran isyankar Duran adama söylene söylene uzaklaşıyor.

köle misin aabii

İsimsiz eğik adam soğanlarla haşır neşir olmuşken, sarayda da büyük bir koşturmaca yaşanıyor! 

Tabii ki bu durumun da ulvi bir gerekçesi var. Çünkü, Özgürlük Dükalığının  yöneticisi, tek söz sahibi Höö Dük, her sabah tek kanallı televizyona çıkıyor ve halkının hiç göremediği, yiyemediği, içemediği ve hatta hayal bile edemediği şeyleri göstererek onları cahil kalmaktan kurtarıyor! Evet, bütün bunlar, işte bu kutsal görev için kendini parçalayan Höö Dük’ün telaşının yansıması! Çağırıyor Yaver Cafer’i :

“Cafeer, çabuk gel oğlum, şu yüzümü gözümü gül suyuyla yıka, kolajen kremlerimi sür! Sür ki, yarın televizyon programımda cahillere zambak tarlasını gösterirken rengim solgun çıkmasın!”

“Emredersiniz sayın Höö”

“Höö demeyeceksin bre cahil, Sayın Höö Düküm diyeceksin!”

“Pardon Sayın Höö Düküm, bir daha olmaz!”

Höö Dük, Yaver Cafer’in yetenekli parmaklarına yüzünü teslim etmişken, bahçede çalışmakta olan isimsiz eğik adam bir taraftan soğanları koklaya koklaya ayırıyor, bir taraftan da sesli sesli dua ediyor:

Ey Büyük Allahım! Biliyorsun ben öyle ota boka kafayı takıp seni meşgul etmem! Senden çok bi şey de istemem. Hele kendim için hiçbir şeycikler istemem. Şükür her şeyim var. Ama bugün senden tek bir dileğim olacak Yüce Allahım!  Ne olur benden ömür al Höö Düküme ver, Onu başımızdan eksik etme! Evet bazen imkansız şeyler istediği oluyor benden ama dükümdür, boynum karşısında büküktür! İsteyecek tabii! Arada ona kızıyorum falan ama sen affet Allahım! Amin! ”

Biraz önce Düküne içten içe kızdığı için suçluluk hissedip Allahtan af dileyen isimsiz eğik adam, böylece yüreğine su serperek can havliyle soğanları ayıklamaya devam ediyor.

Sarayda bir akşam daha böylece bitiyor...

Sizler, yani Özgürlük Dükalığından fersah fersah uzak diyarlarda yaşayanlar! Çok şanslısınız! Önce baş, işaret ve orta parmağınızı bir araya getirip öpün, sonra kulağınızı çekin, sonra da üç kere tahtaya vurun!

NOT :

Kelime oyunu etkinliğini sevgili Deep organize ediyor. Bu haftanın kelimelerini  Blog Kendi Dünyasında seçti. Ben de yazdım bir şeyler 

Umarım  okurken keyif almışsınızdır.

 ***GÖRSEL İnternetten alıntıdır


30 yorum :

  1. oleey alayım linkini koyayım be yaa yorumlaraa, gelcam sonaaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Koy be yaa:)
      Bu kelime oyunu sayesinde her hafta yazar oldum, ne güzel oldu:)

      Sil
  2. İlginçti , masallar gibi ama çok hoşuma gitti ;))

    YanıtlaSil
  3. Hööö Dük çok tanıdık geldi bana. İçimizde bir yerlerde yaşıyor gibi. 🙂
    Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  4. Süper olmuş.. taşlama, haşlama her şey var hiciv yazısında.. :))) emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize sevindim, haşlama taşlama olmayınca rahat edemiyorum :)

      Sil
  5. Hem Hööö Dük, hem de ömrümü Hööö Düke ver diyen adam ne kadar tanıdık:)keşke tanımasaydık:)

    YanıtlaSil
  6. ha haaaa ya sen ne güzel mizah yazıyon ten yaaaa zambakların efendisi höö dük, komikçiii, hep böle şeysiler yaaaz teeen :) aziz nesin oldun teeen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) Böyle yazmayı planlamıyorum, yazmaya başlayınca böyle çıkıyor :)
      Kara mizah dolu içim dışım :)

      Sil
  7. Böylesi bir sevgi böylesi bir bağlanma.
    Bence sadece anne evlat arasında olmalı. Ama o da abartısız olmalı.
    Güzeldi
    Tahtalara vurdum:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet kesinlikle haklısınız:)
      Dağlara taşlara :))

      Sil
  8. Umarım benim anladığımı Sayın Höö Dük hazretleri anlamaz. Yoksa durum vahim, amaniinn. Yok, yok ben anlamadım, yani anladım ama sizin anladığınız gibi anlamadım, tövbe, durun yanlış anladınız beni. Olay Hollanda'da geçiyordu di mi? der ve ıslık çalarak gözden kaybolur yorumcu:))

    YanıtlaSil

  9. Hahahaa, bu blogun yazarı ayrı tuhaf, yorumcuları ayrı tuhaf:))
    Ne olacak bu memleketin hali miirim :)
    Evet tabii ki olay Hollanda'da geçiyor, isimsiz eğik adam da Çinli zaten:)

    YanıtlaSil
  10. Merhaba bloğunuzu takip ettim bloğuma beklerim

    YanıtlaSil
  11. Merhaba


    Bloggerlar olarak telegram grubunda buluştuk, yazılarımızı ordan paylaşıyoruz, daha fazla kişiye ulaşıyoruz. Telegramda kimseye numaranızı vermiyorsunuz zaten google plus grupları gibi düşünün. Grubun adı Blogger Türkiye. Eğer katılırsanız çok sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,
      Davetiniz için teşekkür ederim, ama yeni bir platforma geçmeyi düşünmüyorum. Buradan zaten okumak isteyen okuyor.

      Sil
  12. yarınki kelimeler bonheur'dan :) feriha hanım da yeni bölüm geldi, sevdin sen öyküyü diye dedim yaniii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler :) Ben ancak hafta sonu yazabilirim. Ama Feriha Hanım'ı bekletmeden okurum :)

      Sil
  13. Merhaba:) Sizinle tanışmamıştık. Yazılarınız çok hoş!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, teşekkür ederim, işte tanıştık :)

      Sil