4 Kasım 2024 Pazartesi

Siz de Dubai Çikolatasılaştıramadıklarımızdan mısınız?

İnternette bir akım varsa herkes o akımın peşinde. Son zamanlarda bir “Dubai Çikolatası” fırtınasıdır esiyor. Fiyatlar marketlerde ortalama 70-80 TL, pastane gibi yerlerde 400-500 TL

Akşamın dokuzunda bir pastane önünde metrelerce kuyruk oluşabiliyor, 400 TL’lik bu çikolatayı almak için. İşten gelmiş yorgun argın, tek hedefi tadını bile bilmediği bu arzu nesnesi çikolataya sahip olmak!

Bir yetişememe duygusu var; “biterse mahvolurum” kaygısı… Hayır evde su bitse, “Amaan akşam akşam ne suyu, sabaha kadar idare ederiz susuz” diyecekler çoktur içlerinde… “Aş mı eriyorsunuz bilmediğiniz bu şeye de akşamın dokuzunda kuyruklarda bekliyorsunuz?” desek; kim bilir ne cevap verirler!

“Herkes Dubai Çikolatası yerken eğer ben yemezsem dışlanırım” kaygısı mı acaba kuyruklarda bekleyecek kadar hedefe kilitlenmenin nedeni?  

“Sosyal medyada Dubai Çikolatası yediğimi göstermem lazım!” saplantısının ardında Burhan Altıntopvari bir kaygı var yoksa?

 Hani Burhan derdi ya “Ben de zenginim, ben de Nişantaşı çocuğuyum!”

Aslında mesele o çikolatayı yemek de değil; çikolata alma kuyruğunda beklediğini Instagram’da paylaşmak da tatmin ediyor bu insanları bence.

Şanlı bayrağı göğüsledim hesabı! Bir hedefe ulaşıldı, hayat amacı çetelesine bir “tik” daha atıldı!

“Biz bu çikolatayı yiyenler, ayrıcalıklı bir kitleyiz. 200 gramlık çikolataya 450 TL vermek bizim elimizin kiridir” mi demek istiyorlar? Hani kahvesine altın tozu atıp içen bir fenomen vardı ya, onun mertebesinde olmasa da en azından öyle gibi mi hissediyorlar acaba kendilerini; bu çikolataya sahip olunca? Önünde kuyruklar oluşan pastane acaba çikolatanın paketini sarı lame yaparken altın ve zenginlik çağrışımı mı yapıyor? Yoksa çikolatanın üzerindeki o sanki suluboya sıçratılmış gibi duran sarı-yeşil-mavi renklerle bilinçaltına bir çeşit hipnoz mu aşılanıyor? Peki acaba 200 gram çikolataya 400- 500 TL’yi gözlerini kırpmadan veren bu insanların kredi kartlarına baksak ne kadar borç görürüz? İllüzyonlardan oluşan bu sanal dünyada, anlık tüketimle doruğa çıkan mutluluk duygusu, suya düşen gölgeler gibi geçip gidince, bu insanları mutlu etmek için birileri sürekli yeni bir şeyler mi uyduracak? Uyuşturucu gibi mi yoksa?

Aklımda deli sorular…

Kimileri belki bir gruba ait olduğunu göstermek için, belki anlık yüksek tatmin hissetmek için söz konusu ürünü alıyor, yiyor ve yediğini sosyal medyada gösteriyor. Kimileri de “Bu kadar insan bayıla bayıla yiyor, acaba ne ki bunun numarası?” diye meraktan, sadece bir kereliğine alıyor ama sosyal medyada göstermiyor. Sonuçta ortada bir ürün var ve çekirge sürüsü gibi onu tüketen de bir kitle… Bir de ceplerini dolduranlar, vur kaççılar; fırsattan istifade edenler, çiğ köfteli Dubai çikolatası gibi saçmalıklarla daha da çok ilgi çekmeyi isteyenler…

Bütün bunlar olup biterken, gerçekten de distopik bilim kurgu izliyor gibiyim. Neyin gerçek neyin sanal olduğu belli değil. Bir ürünü “sosyal medya fenomenleri” denilen grup övüyor, sonra diğer grup o ürünü alma hedefiyle hiç düşünmeden sahaya iniyor.

Acaba her akşam sadece bir paket Dubai Çikolatası satılacağı duyurulsa, bu kuyrukta bekleyen insanlar birbirlerine girerler mi? Sahip olma hırsının insanî, ahlâki ya da medeni bir sınırı var mı?

Bu sentetik Dubai Çikolatası akımı bir deney olabilir mi?

“İnsanları ne kadar salaklaştırabiliyoruz” ya da “İnsanlar hiç sorgulamadan verilen talimatları nereye kadar yerine getirebiliyor? “deneyi olabilir mi mesela?

Belki de kapitalizm artık böyle bir şeye evrildi. Olamaz mı?

Al işte komplo teorisi;

Sistem, çikolata satıyor satmasına ama daha çok satmanın bir yolunu bulması gerekiyor. Hamile bir kadının aş erme sonucu ortaya çıkardığı pek de numarası olmayan, ama bugüne kadar denenmemiş reçeteyi görünce hemen değerlendiriyor.

Hep aynı örneği veriyorum, içime çok oturduğu için belki de; Salda Gölü gibi… Yıllarca kendi halinde yaşayan gölü sosyal medya sayesinde fark eden kapitalizm, yok olması pahasına saldırdı ya göle! Hani kamyon kamyon kumunu taşıdılar, yanına yöresine restoranlar oteller yaptılar, göl küstü ve kirlendi ya; o hesap işte…

Keşfet, olabildiğince paraya çevir, yok et; yeni hedefe odaklan! 

Çekirge sürülerinden iyi ilham kaynağı mı olur? 

Peki ya sonra?

Mesela yerdeki çamuru çikolatanın içine koyup sosyal medya fenomenlerine reklam yaptırılsa, çamurlu çikolata kuyruğuna girenler de olur mu? Bence olur. Hatta çamur dişlere şöyle faydalı, böyle detoks yapıyor iç organlara diyen doktorlar bile çıkabilir…Satma alma dünyası bu, her şey mümkün…

Öte yandan; bugün Dubai çikolatası, yarın çamur çikolatası derken birilerinin oyalanması da lazım…

Dubai çikolatasına kayyım atayacak kadar antidemokratik bir ülke değiliz çok şükür!


Devamını Oku