Su sesi duyup camdan baktım. Temizlik işçileri sokağı yıkıyordu. Hava serin olmasına rağmen camdan izledim işleri bitene kadar. Karşı komşu da baktı sonra. O, camı açmadı. Belki de üşüyordu. Sokakların basınçlı hortumla yıkanmasını izlemeye bayılırım ben. Size de böyle olur mu?
Sokaklar yıkanırken, hortumdan çok az su fışkırtılır aslında. Ama öyle basınçlıdır ki o su, bütün çöpleri öne doğru sürükler. Hortumu tutan kişi ilerledikçe, geride ıslak bir temizlik kalır. Neden severim bunu izlemeyi? Bilmem. Belki de bir çeşit arınma hissi gelir içime o anlarda. Bir anlığına dünya güzelleşir sanki!
İzlerken, yerden havalanan izmaritleri kimlerin attığı düşüncesi bir an gelir; sonra suyun kaldırma kuvvetinin etkisiyle geçer gider aklımdan. Normalde kızarım izmariti yere atanlara. Ama böylesi anlarda, sokaklar temizlenirken yani; içim de arındığı için midir nedir, hiç öyle kötü şeyler düşünesim gelmez.
Temizlik işçilerine bakkal Ali Abi’nin çay ikram etmesi sonra… Nasıl huzur dolu bir andır o…
“Her şey, tam da olması
gerektiği gibi duygusu…” Bence paha biçilemez buna.
Vergi dairesine gittim sonra. Hiç sıra yoktu. Soruma yanıt veremedi memur. “Siz nasıl ki hastalanınca hastaneye gidiyorsanız bu soruyu da SSK’ya sormalısınız” dedi. Tane tane, cahile anlatır gibi anlattı. Çok kızmadım, biraz hayal kırıklığı oldu. “Ama size yönlendirdiler” dedim. “Yanlış yapmışlar” dedi. Yine kızmadım çok, böyle oldu işte ne yapalım...
Eve geldim sonra. SSK’yı aradım. ALO 170. Hemen açıldı telefon.
“Size nasıl yardımcı olabilirim,
adım Furkan” dedi medenî bir ses.
Derdimi anlattım, “Birkaç dakika
bekletelim sizi” dedi, “Elbette” dedim. Birkaç dakika sonra son derece pozitif ve
kibar bir yaklaşımla ve özetle tam da sorumun yanıtını verdi. “Şahane bir
şekilde yanıtladınız, çok teşekkür ederim” dedim. Umarım bu ses kaydını amiri
dinliyordur ve umarım Furkan Bey’e çok zam yapar. Saygılı ve bilgili olduğu
için. Yaa bak işte! Eğer vergi dairesinde sorumun yanıtını alabilseydim, SSK’yı
aramazdım. SSK’yı aramayınca da Furkan Bey gibi işini iyi yapan, saygılı ve
bilgili bir memurun varlığından haberdar olmaz ve kendimi böyle iyi hissetmezdim.
Sonuç olarak ben bugün hayata pozitif
baktım.
Aslında kayda değer bir şey yoktu
günümde.
Ama pozitif baktığım için pozitif
şeyler gördüm.
Ben bugün sebepsizmiş gibi görünen
küçük mutluluklar yaşadım...
Teşekkürler hayat, olumsuzluklara perde
çektiğin için…
Ve, bunu görmeyi başarabildiğim
için…
Aslında senin çok dikkatli ayrıntıyı fark eden bir gözün var, bence sen istesen hergün böyle bakarsın :) Hergün de sıkar tabii, nasıl her gün mızırdanmak sıkarsa her gün pozitiflik de sıkar, bu dengeyi tutturmak işte.. Sanat :)
YanıtlaSilTam anlamıyla çözmüşsün Sevgili C :) Tam da senin dediğin gibi, istesem her gün böyle bakabilirim. Aslında genel olarak kendi hayatıma böyle de bakıyorum. Hep "vardır bir hayır" diyebiliyorum, ve küçük şeyler için aşırı derecede mutlu olabiliyor ve teşekkür edebiliyorum. Böyle bakmayı da epey ders aldıktan sonra öğrenebildim.(Bak işte teşekkür edilecek başka bir özellik, bunu yapabilmek de başarı 🌝 ) Ben genellikle politik şeylere kızıyor ve "mızırdanıyorum" Denge şart dediğin gibi, sanat ise Atamızın dediği gibi hayat damarlarımızdan biri...
SilSevgiler 🥰🌺