Öncelikle
Fatih Sultan Mehmet'in Kanunnamesi'nden bir madde ile başlayalım.
“Ve
her kimseye evladımdan saltanat müyesser ola,
karındaşlarını Nizam-ı Alem için katleylemek münasiptir. Ekser ulema dahi tecviz
etmiştir. Anınla amil olalar..
Yani
özetle demiş ki Fatih Sultan Mehmet:
“Devlet
istikrarının devamı için saltanata geçecek olan çocuklarımın
birbirini öldürmesi uygundur, Osmanlı'nın alimleri de buna izin
vermiştir..”
Bu
ön bilgiden sonra 15. yüzyıla doğru bir gidelim. İstanbul'un
fethinden 6 yıl sonra, 1459 'da Edirne Sarayı'nda doğar Cem
Sultan. Babası Fatih, o sıralar Yunanistan seferindedir. Sarayda 4
yaşından 10 yaşına kadar iyi bir eğitim alır. Yunanca, Farçsa,
Fransızca ve İtalyanca'yı çok iyi bildiği söylenen, aynı
zamanda çok da iyi bir şair olan Cem Sultan, Ağabeyi 2.
Bayezid'den 13 yaş küçüktür ama çok daha yetenekli ve çok daha
iyi yetişmiş bir şehzadedir. Babası Cem Sultan'ı çok sever.
Hatta 1481 yılında ölmeden önce
“ Benden sonra tahta geçecek
olan Cem'dir” dediği de rivayet edilir.
alıntıdır |
Baba
ölür 1481 yılında, Cem daha 22 yaşındadır. Tahtı kim ele
geçirirse hükümdar da o olacaktır. Aslında en iyi kardeş, ölü
kardeştir demek de mümkün tabii ki! ( Sarık ve İstanbulin, sf:
95)
alıntıdır |
alıntıdır |
alıntıdır |
Bu işten en büyük çıkarı ise, kuşkusuz Rodos
Şövalyeleri elde eder.. Hem Osmanlılar'dan para sızdırmak,
hem Osmanlılar'ın adaya saldırmasını engellemek, hem de
Hristiyan Dünyası'na karşı etkili bir kozu ellerinde tutmak; daha ne
olsun! Düşünsenize, o dönemin Avrupası'nda hangi kral, Osmanlı
Padişahı'nın korkulu rüyası olan böyle bir tutsağı ele
geçirmek istemezdi ki?
Cem
Sultan ölür de pazarlıklar biter mi? Hayır bitmez elbette.
İlaçlanarak bozulmadan saklanan ceset de yıllar boyu pazarlıklara
konu olur. Kardeşinin ölümü üzerine 3 gün yas ilan ettiren
Sultan Bayezid, ölümünden tam 5 yıl sonra cenazeyi Bursa'ya
getirmeyi başarır ve diğer kardeşi Mustafa'nın yanına gömdürür.
Yazının
başında belirttiğimiz gibi, taht kavgaları çıkmasın diye
kardeş katlini meşru kılan Fatih, ne oğullarının taht kavgasına
engel olabilmiş, ne de en sevdiği oğlu Cem'in sultan olmasını
sağlayabilmiştir!
Peki
bu kardeşlerin 13 sene süren taht kavgası nelere mal olmuştur?
Bu olay yüzünden Osmanlı kasasından ciddi miktarda haraç
ödenmiştir.
Batılı
Devletler ve Papa, Cem Sultan'ı bir şantaj unsuru olarak
kullandıkları için, Osmanlılar'ın fetihleri durmuş, 2. Bayezid
dönemi sönük geçmiştir.
İki
oğulun da kafasında ya saltanata geçmek, ya da ölmek varmış gördüğünüz üzere. Yorum size kalmış..
Gelelim
günümüze.. Saltanat sülalesinden olduğu gerekçesiyle 7 yaşında
çocukların devlet yöneticisi yapılmadığı, daha aklı başında bir cumhuriyetimiz
var çok şükür... Ama cumhuriyet tarihi boyunca, iktidar sahiplerinin yakınlarının iyi mevkilere geldiğine dair çok da kanıtımız var maalesef!
İktidarı ele geçirme entrikalarında ise değişen pek bir şey yok. O
dönemlerde şehzadeler öldürülürmüş, şimdilerde ise rakip
partinin başkanına bir komplo video düzenleniyor, adamın hayatı değil ama siyasi gücü anında
bitiyor! O dönemlerde insan casuslar varmış, şimdilerde ise
teknolojik casuslar var.. Böcekler, kameralar, bilgisayar
virüsleri..vs. O dönem gösterişli saraylarda halktan uzak yaşayan padişahların yerini ise, günümüzde 2000 kişilik koruma ordularıyla gezen, geçeceği yollar trafiğe kapatılan başbakanlar almış.. O dönem, yeniçerilere ulufe dağıtan iktidar, günümüzde sistemini koruyan polislere ikramiye dağıtıyor.
O
dönem de kişisel iktidar hırsı için dış ülkelerle işbirliği yapılırmış, şimdilerde de durum farklı değil.. O dönemin Avrupa Kralları'nın
yerini günümüzde Avrupa Birliği ve Amerika almış, değişen bir
şey yine yok.. Bu olayda görüleceği üzere iktidar hırsı yüzünden Cem Sultan, imparatorluğu bölme fikrini bile öne sürmüş, günümüzdeki örneklerini ise sizler zaten biliyorsunuz... O dönem, tahtını kaybetmemek için imparatorluğu her anlamda zarara uğratan Bayezid gibi padişahlar varmış, günümüzdeki seçim yatırımları da hiç farklı değil!
"İktidarı ele geçirse aynı mı düşünecekti?" sorusunu ister istemez akıllara getiren, ama doğruluğu da yadsınamaz olan şiirinde Cem Sultan abisine şöyle seslenmiş:
“Yürü
var iy Bâyezid sen süregör devrânını
Saltanat bâkî kalur derlerse bu yalandur.” (Ey Bayezid, yürü git sen saltanatını sürmeye devam et. . Saltanat sonsuza dek kalır derlerse bu yalandır.)
Saltanat bâkî kalur derlerse bu yalandur.” (Ey Bayezid, yürü git sen saltanatını sürmeye devam et. . Saltanat sonsuza dek kalır derlerse bu yalandır.)
Saltanatlar
geçicidir der tarih, ama aradan geçen yüzlerce yıla rağmen bu
gerçeği hala görmek istemez iktidar sahipleri..
Ben bu olay vesilesiyle hatırlatayım dedim..
NOT: Jean-François Solnon'un "Sarık ve İstanbulin" kitabını sindire
sindire okuyorum.. Avrupalı'nın gözünden Osmanlı'ya objektif
bir bakış.. Bu olayı da kitapta geçtiği ve çok ilgimi
çektiği için biraz daha araştırıp sizlerle paylaşmak istedim.
Eğer beğendiyseniz, benzer yazılar yine yazarım..
Hırslara kapılmadan ve her zaman sevgiyle kalın..
Kusura bakmayın ama bence siz Mühendisliğinizde kalsanız iyi olurmuş!
YanıtlaSilFatih sonrası Avrupaya Osmanlı haraç ödeyecek ha! Neresi objektif tamamen taraflı. Ayrıca o günlere gidelim demişsin yazıda ama gidememişsin. İstersen Facebook gibi bir mecra da sana uzadı uzadı ya anlatırım. Siz evlat katlinin nelere yaradığını bilmeyecek/empati yapamayacak kadar ya önyargılısınız, ya da Kemalist zihniyet ile yazıyorsunuz. İsterseniz seve seve anlatırız. Cem Sultan hatalı pozisyondadır. Ayrıca Osmanlı'nın İslam için ne ifade ettiğini bile bilmeden yazmışsın. Tamamen günümüzün Anti Osmanlıcı zihniyeti ile yazılmış bir yazı. Size yakıştıramadım.. Açıklama sohbeti yapmak isterseniz ben varım...
Yazdıklarımı beğenmiyor olabilirsiniz, okumazsınız olur biter.. Ama yazmaktan beni alıkoyamazsınız üzgünüm.. Mühendislik yapmak, ya da blog yazarlığı yapmak tamemen benim özgür irademle alacağım bir karardır. Biraz sert bir eleştiri olmuş sizinkisi..
SilBu yazıyı yazmadan önce 4-5 saat çeşitli kaynaklardan okuma yaptım. Objektif olduğumu yazının herhangi bir yerinde belirtmedim. Sadece şu anda okuduğum Sarık ve İstanbulin adlı kitapta hem övgülerin hem de yergilerin olduğunu belirtmek için yazının sonunda "objektif" sözcüğünü kullandım. Kaldı ki yazılı tarih, hiç bir zaman objektif değildir. Aynı olayı çeşitli tarihçiler, kendi bakış açılarıyla değerlendirirler.. Resmi tarih söylemi de bu nedenle kullanılır..
Ben bir tarihçi değilim, sadece okuduklarını yorumlayan sıradan bir insanım.. İddiam da yok dikat ederseniz. 15. YY Osmanlı İmparatorluğu'na, 21. YY Türkiyesi'nden bakıyorum, baktığım yer de kendi bilincimin süzgecinden geçiyor elbette.. Siz aynı olaya başka açıdan bakabilirsiniz. Bunu sizinle tartışmak gibi bir amacım, haklı çıkmak gibi bir niyetim zaten olamaz. İsterseniz siz de aynı konuyu kendi bloğunuzda kendi yorumunuzla anlatabilirsiniz... İfade özgürlüğüdür neticede, sizin gibi hakaret etme noktasında eleştirmek yerine ben gerçekten de saygı duyarım. Okurum ve
" bu da bir başka bakış açısı" der geçerim..
Padişahlık sistemine günümüz koşullarında elbette karşıyım, çünkü ben modern çağda yaşayan bir insanım..
Bir devletin bekası veya herhangi bir nedenle insanların kendi kardeşlerini öldürmeleri ise, amacı ne olursa olsun empati kuramayacağım kadar vahşi bir olaydır benim için.. Bu konuda ikna olamayacağım ise aşikar..
Sohbet öneriniz için teşekkür ederim, ama gerçekten de hiç gerek yok.. Burası benim kendi düşüncelerimin yer aldığı kişisel bir blog neticede. Bırakın da insanlar bazı alanlarda bari özgürce düşüncelerini ifade edebilsinler.. Ne yazık ki o alanlar o kadar az ki..
Evde yazar mahlaslı kardeşim. Öncelikle seni tebrik ediyorum. Cem sultan olayını çok güzel özetlemiş siniz. Yorumlarınızı da harika. Zira tarih tekerrür ediyor. Aletler silahlar teknoloji hatta devletlerin adları değişiyor, devletler arası entrikalar hileler hep aynı. Siz bu yazıları yazali epey olmuş. 2016 temmuz sonrası olaylar da sanki bir cem sultan vakası. Tabi yoruma acik mevzular.
SilGelelim Abdullah yukselin eleştirisine.. böyle eleştiri yazmak için niye kendini yormuş ki? Küfredip hakaret etseymis kestirmeden. Yapıcı bir eleştiri değil. Cevap vermeniz inceliginizdendir. Nezaketinizdendir. Cevap vermeye bilirdiniz. Zati muhteremin " Fatih sonrası Avrupaya Osmanlı haraç ödeyecek ha!" Cümlesi bile konuya vakıf olmadığını gösterir. Her nekedar 1453 de İstanbul feth edilerek devleti aliye ağırlığını avrupaya hissettirse de kanuni sultan Süleyman han in ölümüne kadar 100 yıldan daha uzun bir süre çeşitli savaşlar yapmak zorunda kalacak. Gürültü yapmış sadece.
Teşekkür ederim Mehmet Bey.
SilÜst menünüzde CSS hataları var..
YanıtlaSilBu işlerden hiç anlamıyorum, nasıl düzeltebilirim?
Silİyi akşamlar.Yorumunuzu çok beğenim ve en kısa zamanda okuduğunuz kitabı alıp okuyacağım.Tarih her zaman ilgimi çekmiştir hele Osmanlı tarihi favorim.Yabancı yazarlardan Osmanlı'yı okumayı seviyorum daha tarafsız olduklarını düşünüyorum.Bizim yazarlardan da Cahit Ülkü ''Son Hazaryalı'' adlı kitabını çok beğendim.Komplo teorisi belki ama kitap beni oldukça ikna etmişti Hürrem ve oğlunun Sarı Selim'in Musevi olduğuna dair.Belki ilginizi çeker diye düşündüm.Ve lütfen okuduklarınızı bizimle paylaşın yorumlarınızı aynı şekilde.Teşekkürler :))
YanıtlaSilGerçekten de çok güzel bir kitap, kesinlikle tavsiye ediyorum. Açıkçası ilk kez yabancı bir yazarın Osmanlı'ya bakışını okuyorum ve dediğiniz gibi çok daha objektif olduğunu düşünüyorum. Sizin önerdiğiniz kitabı da merak ettim bu arada, elimdeki bittikten sonra alacağım mutlaka..Teşekkür ederim..Kitapta ilgimi çeken başka bir konu olursa, onu da paylaşırım elbette.. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim, iyi akşamlar size de:)
SilKodlar elimde değil, ama hover büyütmesi menünün boyutunu ve yerini bozuyor.. Bir bakmaya çalışayım..
YanıtlaSilKodlarınız bende olmadığı için deneme yapamıyorum ama blog genişliğini 10-30px artırmanız işe yarayabilir.
YanıtlaSilBunu araştırmam lazım, teşekkürler uyarınız için
SilBu kitap objektif değil.
YanıtlaSilBen kitaptan sadece bir cümle alıntı yaptım.. (syf 95, en iyi kardeş, ölü kardeştir) Yazdıklarım tamamen başka kaynaklardan okumalarımın kendi süzgecimden geçmiş halidir. Dolayısıyla bence kitap hakkında ön yargılı olmayınız:)
SilSize gönderdiğim e postayı okuyun isterseniz. Ben size hakaret filan etmiyorum. Peygamberimizin bile siyaseten katli vardır. Bugünün kafasıyla anlaşılacak bir durum değil. Ayrıca modern olmak neden monarşik düşünenlere zıt? Bugün İngiltere'yi bizden daha modern görürsünüz herhalde, orada krallık yok mu?
YanıtlaSilDemokrat olalım demişsiniz, benim Teokrat Monarşist olma hakkım yok mu? Teokrat Monarşi de demokrasi olamaz mı?
Hakaret filan etmiyorum..
Hakaret yoksa sorun yok o zaman. Elbette Teokrat Monarşist düşünebilirsiniz, bu sizin düşünce özgürlüğünüzdür. Vikipedi'de Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimi olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla Teokrat Monarşist bir yönetim biçiminin demokratik olması beklenemez.. İngiltere meselesine gelirsek.. Orada sembolik bir Monarşi vardır, doğrudur.. Ama ülke yönetimine karışmazlar.. Sadece lüks içinde yaşayarak vatandaşlarını maddi anlamda sömürmeye devam ederler.. Benim kabul ettiğim bir yönetim biçimi değildir, ama demokrasi ve özgürlükler anlamında İngiltere'nin bizden çok çok daha ileride olduğunu düşünüyorum..
SilSorun bu işte. Teokrattan kastım bildiğiniz gibi Şeriat, Şeriat nedir? Allah ve peygamberinin koyduğu hükümler. Peki siz neden karşısınız? Demokrat bulmuyorsunuz? Çünkü Şeriati tam öğrenmemişsiniz veya İran gibi yanlış örnekler üzerinden değerlendirmişsiniz.
YanıtlaSilBakın Türkiye bir cumhuriyet ama İran da. Peki İran mı daha özgür, Türkiye'mi? Tabi ki Türkiye. Şüphe var mı? yok. İran İslami cumhuriyet, Türkiye laik. Fakat Türkiye kurulduğunun ilk dönemlerinde dini İslam, Osmanlının varisi olarak yasalarda yazıyordu.
Demek ki ne oluyor? ismi değil, işlevi önemli. Şeriate karşı olma hakkımız yok zaten din kuralı olduğu için. Ama yanlış uygulayanlar üzerinden şeriate bakmamanızı tavsiye ederim.
"Fıtrattan Şeriate, Bireyden, Ümmete" başlık yazı yazsam iyi olurdu :) Ama blog yazma konusunda henü ilerlemedim hevesim var ama hevesle kalkışmak daimi olmuyor ki, siz blogcu olarak bilirsiniz. Şimdi havayı dağıtalım;
Yanlış anlamaktan ötürü, bu gidişin sonu kötü kalbi kaybetme gel diyorum: http://www.youtube.com/watch?v=LoaB4gwQEpk :)
Konuya hiç yorum yapmıyorum, ama yapıştırdığınız Müslüm Gürses videosu ile yeni beni güldürdünüz:) Gerçi bu şarkıyı fena da söylememiş hani ama hiç tarzım değil yine de:)
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilKatkınız için teşekkür ederim fakat ben hiç dinden bahsetmemiştim yazımda.. Konu neden buralara geldi gerçekten anlayamadım..Din konusu, kişiyle inandığı merci arasında gizli kalması gereken özel bir konudur. Dolayısıyla ben bu konulara girmeyi doğru bulmuyorum.. Teşekkürler..
Silİnsanın her zaman en büyük zaaflarından olmuştur aç gözlülük...Bu arada gerçekten güzel bir anlatım ve bilgilendirici umarım yenilerini de görürüz :)
YanıtlaSilGüzel bir açıdan ele almışsınız konuyu. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Osmanlı Tarihi ile ilgili şu anda okuduğum kitapta çok ilgimi çeken başka bir konu olursa paylaşırım elbette.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilOsmanlı Tarihinden ilgimi çeken tek bir olayı paylaştım yazımda. Farkındaysanız bütünüyle bir Osmanlı eleştirisi de yapmadım. Anlattığım Cem Sultan olayı, benim gözümde bir iktidar savaşı örneğidir ve günümüzdeki iktidar savaşlarına çok benzeyen yanları vardır.. Dolayısıyla bu yazdığınız eleştirilerin konuyla pek bir bağlantısı olduğunu düşünmüyorum, yine de katkınız için teşekkür ederim..
SilAnlıyorum ama dikkat ederseniz bende okumadığımı belirttim :) ve birkaç bilgi sunmak istemiştim.
SilKatkınız için teşekkürler tekrar..
SilGeçmişten bugüne ,iyi kareler yakalamışsınız.Osmanlı'nın o dönemde ki kaybı: Cem Sultan öldüğünde Venediklileri Mora'dan çıkarmıştır.Yavuz Sultan Selim tahta geçene kadar sefer düzenleyememiştir.
YanıtlaSilKoltuk denilince -bana göre- çoğu kişi değişebiliyor.Saygılarımla.
Çok fazla tarih kitabı okumam aslında. Elimdeki kitabı sürükleyici buldum ve Cem sultan olayı gerçekten de çok ilgimi çekti.. Kitabı bir kenara bırakıp 5-6 saat konuyla ilgili araştırma yaptıktan sonra anladıklarımı özetledim yukarıda.. Ama gördüğünüz üzere konuyla alakası olmayan eleştiriler aldım.. O kadar emeğimi düşünüyorum da, keşke başka bir konuyu araştırsaymışım.. Bu tip eleştiriler cidden insanı üzüyor..
Silİnsan düşüncesini yazıyor ve direkt saldırıya uğruyor, ikna çabaları başlıyor.. Sanki herkes aynı pencereden bakmak zorundaymış gibi!! Geldiğimiz noktada ülkemiz bu halde ve gerçekten de çok üzücü bir durum bu.. Gazeteciler ne kadar zor durumdalar, şimdi çok daha iyi anlıyorum.. Size ise katkınızdan ötürü çok teşekkür ederim, sevgi ve saygılar..
Siz yine eleştiri alıyorsunuz benim ilgi alanıma giriyor yorum aldığım filan olmuyor.. Malesef ki.
SilAslında bu da güzel bir bakış açısı.. Doğru söylüyorsunuz, eleştiri almak, okunmuş olmanın da göstergesi.. Ben zaten yorum almaktan her blog yazarı gibi son derece memnun oluyorum.. Beni rahatsız eden tek şey, yorumların yazı ile alakasız olmadığı durumlar.. Böylesi durumlarda da kimseyi kırmadan, saygı çerçevesinde olayı izah etmeye çalışıyorum.. Blog yazarlığının güzel ve bir o kadar da zor olan tarafı da bu belki de..
Silİşin siyaset boyutu beni ilgilendirmiyor. Bazı arkadaşlar yorumlarda siyasete girmişler sanırım ama hepsini okumadım tabii. Bunun için "sanırım" kullandım. Aslında bu yazıda asıl anlatılmak istenen; aza tamah etmeyen çoğu bulamaz.
YanıtlaSilEvet, öylesine derin siyasete girmeye bence de gerek yoktu.. Teşekkürler yorum için:)
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilKatkınız için teşekkür ederim. Cem Sultan olayı, daha önceki yorumlarımda da belirttiğim gibi, iktidar hırsının hangi boyutlara varabileceğini göstermesi açısından güzel bir örnek bence.. Tarih bazen gerçekten de tekerrür edebiliyormuş..
SilTam bilemiyorum ama bold özelliğini width ile yapmışsınız herhalde..
YanıtlaSilBir yanlışı düzeltellim. Bayezid (ki Evliya olarak anılır/anarız) -meşru- şekilde tahta geçmiştir. Cem Sultan (ki oda çok iyidir ama dediğim gibi bugünün kafasının anlamayacağı olaylardan ötürü bu poziyona çekildi, oda kurban oldu.) yanlış poziyondaydı. Asker toplayıp savaş etmiş olması devlete isyandı. Bu da Şeriat devleti. Şeriatte devlete isyan edenin öldürülmesinde -hiçbir şüphe yoktur.- Dediğim gibi; bugünün kafası bunlara anlamaya yetmez. Yetmesi için ön yargısız -anlamak isteyen- anlar, yeter. Çok uzunca tartışma konusu bu.
YanıtlaSilBen tarihi olayları yargılama yetkisini kendimde görmüyorum, sadece kendi fikrimi söyleyebilirim. Dolayısıyla Bayezid'in meşru bir şekilde tahta geçmiş olması tezinize bir "acaba?" parantezi açmak isterim.. Sonuçta bu iki kardeş, benim gördüğüm kadarıyla iktidar yarışına girmişler ve kazanan Bayezid olmuş.. Ama meşru yollardan, ama dalavereyle..
SilŞeriat Devleti'ni tartışmıyorum bile.. Sanırım kendimi yeterince ifade etmişimdir.. Din, insanın inandığı her neyse, o merciyle kendisi arasında kalması gereken çok özel bir alandır. Nitekim İslamiyet'deki " dinde zorlama yoktur" sözü de bunun açık bir destekleyicisidir.. Din adına bu gün de yapılan katliamlar, insanların boğazlarının kesilmesi, derilerinin yüzülmesi bence insanlık suçudur..Bir insanın katledilmesini herhangi bir dinin onaylayacağını zaten düşünemiyorum.. Bu konuya da burada bir nokta koymak istiyorum izninizle..
Tamam nokta da, bu yazınızda bahsettiğiniz padişah Şeriat hükümlerini uyguladığı için din konu olacak tabi. Meşru olduğu benim tezim değil, belgeler, bilgiler zaten açık. Din Allah ile benim aramda muhabbeti ayrı bir fitne zaten. Tıpkı Kuran dışında kaynak tanımam diyenler gibi. Neyse.. Ben sizi, Sizde beni anladınız zaten..
YanıtlaSilMerhaba degerli arkadaslar,bu sayfadaki tum yazıları okudum baya seviyeli bir tartısma olmuş,bende bir kaç kelam edeyim,degerli milli şairimiz Akif ne demiş bir şiirinde,tarihden ibret alınsaydı tekrar edermiydi? malesef tarihden ibret almıyoruz bence tarihimiz ne göklere cıkarılacak nede yerin dibine batırılacak sekilde yaklaşılmamalı,eksileryle artılarıyla bu tarih bizim tarihimiz onurla ve iyilikle anacagımız şahsiyetler olcagı gibi zalim zulmeden kötü şahsiyetlerde olmustur,bırde sunuda akılda tutmalı resmi tarih her zaman iktidarı elinde bulunduran güclerin tesiriyle yazılmıstır batılıların bizim tarihimizi tamamnen objektif yazacaklarınada kuşku ile yaklasıyorum bunun yanında bazı gercekleride yazmıs olabilirler,herkese iyi hafta sonları.
YanıtlaSilEvet, iyisiyle kötüsüyle tarihe olabildiğince objektif yaklaşabilmek gerekiyor, size bu anlamda katılıyorum.. Katkınız için teşekkür ederim.
SilMerhaba, harika bir yazı olmuş tam da bu konuyu araştırıyordum:) Öncelikle sizi taktir ettiğimi yazmak isterim. Sizi anlayan, anlamayan, kışkırtabilen herkese nazikçe cevap vermenizden dolayı. Ne güzel şey demokrat olmak, ötekileştirmemek, herşeye rağmen saygılı olmak. Yeni buldum bu siteyi umarım sık sık yazılarınızı okurum hoşçakalın.
YanıtlaSilYazıyı beğenmeniz beni mutlu etti :) Herkes o kadar saldırganlaştı ki, olabildiğince saygılı ve bana yakışan şekilde davranmaya dikkat ediyorum, ama gerçekten özel çaba gerekiyor bunun için. Maalesef öyle bir devirdeyiz ki, kendisinden olmayanı yok etmeye uğraşmak olağan karşılanıyor... Oysaki güzel olmak var...
Sil