3 Şubat 2023 Cuma

Evde Yazar 10 Yaşında!

23.Ocak.2013’müş tarihlerden. İlk yazımı yazmışım. Başlığa da “İlk Merhabam ve Hayallere dair.” demişim. Açtım ve duygulanarak okudum az önce. Ne kader acemice, ne kadar çekinerek, ne kadar heyecanlanarak ve ne kadar çok noktalama ve boşluk hatası yaparak yazmışım. Ve ne kadar çok iki nokta yan yana (..) kullanmışım. Yazı burada…Yazar olmayı hayal etmişim, hayal etmeye devam ediyorum hâlâ.

Hayalimde her yaştan, her cinsten, her sosyal seviyeden insanla bu blog ortamında buluşmak var…

Ne kadar güzel olurdu; yüzünü görmediğim bir sürü insanın oluşturduğu bir zincirde halka olabilmek."

 demişim bloga dair. Bak işte o oldu. Blog sayesinde yüzünü görmediğim, ama yakından tanımış kadar olduğum, yani öyle hissettiğim, acaba şimdi ne yapıyor diye düşündüğüm, ailelerine ve evlerine kelimeleriyle konuk olduğum bir sürü arkadaşım oldu blogosferde. Hem de dünyanın her yerinde bu arkadaşlarım. Zaman zaman yorumlarla fikir alış verişi yapıyoruz; zaman zaman mesajlaşıyoruz. Birbirimizden bir şeyler öğreniyoruz, birbirimizi merak ediyoruz. Bundan daha güzel kazanım olabilir mi? Zaten arkadaşlık da bir tür zihinler arası yolculuk değil mi? Evde Yazar olmasaydı sizlerle nasıl bu kadar yakın olabilirdik?


Dile kolay; 10 sene geçmiş aradan. Kocaman 10 sene!

Hâlâ amatörüm blog dünyasında, en çok da bunu seviyorum. İlk zamanlar, bir yazı yazdığımda sabah kalkar kalkmaz yorumlara bakardım. Ve gelen yorumlardan acayip mutlu olurdum. Biliyor musunuz, hâlâ öyleyim. Bir yazı yazmayagöreyim, sabah ilk işim bilgisayarı açıp yorumlara bakmak oluyor. Eskiden, daha da acemiyken Google Analytics, Alesta falan değerlere bakardım, her sene blogumun doğum gününü kutlama yazılarında istatistiklere yer verirdim. Şu kadar izleyen var, şu kadar yorum var, yok alesta sıralamam şu falan diye… Şimdilerde umursamıyorum böyle şeyleri. Çünkü gerçekten de tek hedefim yazmak. Ve yazdıklarımı okuyan birileri varsa ve güzel yorumlar yapıyorlarsa değmeyin keyfime. Gerisi hakikaten boş.

Kimler geldi, kimler geçti blog dünyasından. Kimileri blog yazmayı bıraktı ve yıllar sonra İnstagram’da ya da Twitter’da karşılaşınca sanki eski bir dosta rastlamış gibi oluyoruz ya, işte bu durum; blog dünyasını bilmeyen birinin anlayabileceği bir şey değil. Biz burada sahiden alternatif evren yaratmışız meğer kendimize. Ne iyi olmuş; ne iyi etmişiz de birbirimizi takip etmeyi akıl etmişiz. Aferin bize, kocaman hem de…

Bir de şu 10 yıl için söyleyeceklerim var. İşten ayrıldıktan sonra açmıştım bu blogu.  Sonra, 2017’de tekstile tekrar dönünce pek de zaman ayıramamıştım son beş yıl.  Yıllar yılları kovaladı ve şu an yine ayrıldım işten.

“Bak sen şu kadere” diyesi geliyor insanın... 10 yılın sonunda hâlâ buralardayım işte. Bakalım hayat daha neler getirecek önüme.

İşte böyle…

O halde nice 10 yıllara Evde Yazar, sakın yalnız bırakma beni hayat yolculuğumda…

Ve sizler de iyi ki varsınız sevgili blog dostlarım; sizler de yalnız bırakmayın beni buralarda...

Sevgiyle, 

Devamını Oku