Bu yazıyı geçen sene bugün yazmıştım, ne yazık ki hala güncelliğini koruyor. Dolayısıyla konu hakkında yeni bir yazı yazmaya gerek duymadım, sadece anımsatmak istedim.
Umarım seneye bugün, gelişmeleri anlatan güzel bir şeyler yazabilirim...
Şimdi bugün 3 Aralık Engelliler Günü ya, hamasetin en abartılı hallerine tanık olacağız. Hoş gündem politika üzerine dönüyor gerçi, belki de tam tersi olur. Türkiye'de bu kadar engelli var, onlara sahip çıkalım, tekerlekli sandalye alalım falan deyip geçiştirebilirler. Ya da 23 nisanda çocukların başbakan koltuğuna oturması gibi, engellilere bir günlük askerlik yaptırırlar, engelli tiyatrolarında en engellileri birarada oynatarak milletçe acıma ritüellerine kapılırlar, ya da bir engelliyle sağlam kişinin evlenmesini ana haber bültenine taşıyarak, ne kadar yürek burkucu bir hikaye olduğunun altını çizerler ve fonda en acılı arabesk müzik çalarken hep birlikte göz yaşlarına boğulurlar...
photo from mymodernmet.com |
Bense
bütün bunları görmezden gelerek o hamaset kokan cümleden
bahsetmek istiyorum.
Bu
konuya toplumumuzun genelinin bakış açısının ne kadar
hastalıklı olduğunu anlatan ve nedense her yıl tekrarlanmaya
devam eden o meşhur cümle hakkında düşüncelerimi anlatacağım
naçizane... Çünkü artık bu cümleden çok ama çok sıkıldım!
Diyorsunuz
ki “Hepimiz birer engelli adayıyız!”
Şimdi
cümleyi inceleyelim:
“Hepimiz”
diyorsunuz ya, dakika 1 gol 1; baştan ötekileştirdiniz bile!
Pardon biraz düşünün, “hepimiz” engelli adayıyız
derken, engelli olmayanları kast ediyorsunuz değil mi? Yani bunda
hemfikiriz. Zira engelli olan kişi, bir kez daha engelli olmaya
neden aday olsun? Kim ister ki duble engeli? Yani
diyorsunuz ki bu “hepimiz” sözcüğü ile, “bizler,
hepimiz, yani sağlam olanlar da engelli olabiliriz birgün.”
Peki bu ötekileştirici, üzerinde düşünülmemiş, güya empati
kurmak için söylediğiniz cümleyi bir engelli okuduğunda ne
düşünecektir? Onlar yani “hepsi” ne güzel de empati
kuruyor, aman da aman mı diyecekler? Toplumun genelini engelsiz
“hepimiz” sözcüğü ile anlatırken, bunun nerelere
gideceğini, bu cümlenin bir engelli için ne kadar anlamsız
olduğunu düşünemiyor musunuz? O kadar mı karmaşık bir durum
bu? Aslında belki de ben çok ince düşünüyorum, zira kaba saba
yığınla problem var ve çözülmeyi bekliyor ya, neyse...
photo from: realimprints.org |
“Yok
bunda bir art niyet ki!” diyorsunuz, sineğin yağını çıkarmakla
itham ediyorsunuz belki de beni! Zaten bizim toplumumuzda kimse art
niyetli değil ki, herkes birbirinin iyiliğini düşündüğü için
bir şeyler söylüyor, bir şeyler yapıyor... Mesela kendi halinde
yolunda yürüyen bir görme engelli vatandaşa, sizden yardım
istemediği halde sokulup, izinsiz dokunarak, onu rahatsız etmenizde
nasıl bir art niyet olabilir? Yürüme engelli bir kişiye yine
sizden yardım istemediği halde “yardım edeyim mi?“ deyip sonra da “ne oldu, kaza mı?” diye sormanız da sizin iyi
niyetinizden elbette! Aynı engelliyi metrobüste gördüğünüzde
yer vermemek için uyuma taklidi yapmanız da gerçekten art niyetli
değil, yorgunluktan sadece... Çocuklarınıza engellilerin de
normal insan olduğunu, onları sokakta görünce pis pis bakmanın
çok ayıp olduğunu öğretememenizde de art niyet yok, çocuk onlar
tabii, masumlar! En karmaşık bilgisayar oyunlarına kafaları
çalışabilir ama sokaktaki engelliye bakmamak gerektiğini
öğrenemiyorlar, ebeveynlerinin ne suçu var değil mi?
Hellen Keller - görmez ve duymaz, yazar, öğretim üyesi, aktivist |
Bırakalım
engellileri, mesela kız çocukları okula gönderilmiyor, sırf iyi
niyetten! Adam çocuğunu dövüyor, onun iyiliğini düşündüğü
için, kötü şeyler yapmasın diye.. Sırf iyilik olsun diye, art
niyet olmaksızın çocuklara kamyondan oyuncak da dağıtıyorlar!
Çocuklar ağlıyor, birbirlerini eziyor bir oyuncak almak için ama,
sırf iyi niyetten, merhametten oluyor böyle şeyler! Ya da ne
bileyim, art niyeti yok ki birine iyilik yapmaya giden ünlünün yanında kamera götürmesinin... İçeriğe ve niyete bakmak
lazım, yöntem ve söylem kaba saba olsa ne olur ki, velev ki olmuş
ne olacak yani! Velev ki diyen insanlar bütünüyüz vesselam!
Stephen Hawking- bilim insanı |
Bence
bu toplum bazen gerçekten fazla iyi niyetli oluyor, ben ve benim
gibiler art niyetli... Acaba kimlerden özür dilesem...
Neyse
ben şu şahane cümleyi kuran her kimse ona saygı ve sevgilerimi
ileterek (!) irdelememe devam etmek istiyorum.
“Hepimiz
birer engelli adayıyız!
Şimdi
TDK'dan “aday” sözcüğünün anlamına bakalım:
aday(1. anlamı)
- Bir görev, bir iş için kendini ileri süren veya başkaları tarafından ileri sürülen kimse: Babası da beni damat adayı olarak görüyordu. -M. Yesari.
- Bir iş için yetiştirilmekte, eğitilmekte olan kimse, namzet: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, on gün içinde Başkanlık Divanına bildirilir. -Anayasa.
Yani
ben bu “aday” sözcüğünden ne anlıyorum, seçilmek isteyen
kişiyi anlamıyor muyum? Birbirleriyle yarışır adaylar. Bir
rekabet olur, ne bileyim aynı kızı seven iki damat adayı
birbirinin ayağını kaydırmaya çalışır. Ya da iki parti
seçime gider, her ikisi de iktidar olmaya adaydır ve kıyasıya bir
mücadele başlar aralarında...
Şimdi
çok manâlı cümlemize geri
dönelim, ne diyor empati gurusu büyüklerimiz:
“Hepimiz
birer engelli adayıyız!”
Yani
engelli olmak için birbirimizle yarışıyoruz! Çok istiyoruz
engelli olmayı, günlerce haftalarca bunun için çalışıyoruz!
Trafik kazaları organize ediyoruz, gerekirse ortama virüsler
salıyoruz hastalanabilmek için, iş kazaları olsun diye var
gücümüzle çalışıyoruz, akraba evliliklerini teşvik ediyoruz,
yanlış ilaç kullanımına ön ayak oluyoruz... Çünkü bizler
hepimiz, yani engelli olmayan sağlıklı olan HEPİCİĞİMİZ, bir
de öyle sempatik empatiler kuruyoruz ki, şahaneyiz, yarışmacı
arkadaşlara başarılar diliyoruz hatta. En büyük engelli bizim
engelli, hepimiz adayız seçilmeye layığız; engelli olanlar da
bizim kardeşimiz, onları sevelim aman da aman, ley ley ley loy loy
loy!
Sloganlar
ve marşlar eşliğinde ortaçağa doğru koşar adım gidiyoruz! Engelli bireylerin sorunları mı, amaan canım olur geçer ne
olacak, kader kısmet, bu millet çile çekmeye alışık zaten!
Bütün insanlar eşittir! |
Öyle güzel bir yazı yazmışsınız ki, tokat gibi çarptı adeta. Hepimiz engelli adayıyız sözünün dahi ne kadar yanlış olduğunu farkettim sayenizde. Sonra Dilek'in paylaştığı yazıdaki videoda buldum kendimi. Kelimeler düğümlendi, nutkum tutuldu. Sizinle de paylaşmak istedim:
YanıtlaSilhttp://dilekce54.blogspot.co.uk/2015/12/engel-beyinlerde.html
İnşallah zihniyetimiz değişir, Allah yardımcıları olsun.
Merhaba,
SilÇok teşekkürler, verdiğiniz adrese baktım, evet Bora Acar Zöngür videoarı gerçekten de çok çarpıcı.
Tekrar teşekkürler.
elinize emeğinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, sevgiler...
Silson resim ne kadar güzel...ve yazdıklarınız...
YanıtlaSilTeşekkür ederim, sevgiler...
SilÇok güzel tespitlerde bulunmuşsunuz, kaleminize sağlık. Çok fazla sorumluluk gerektiren ve gerçekten hassas bir şekilde ele alınması gereken bir konuya değinmişsiniz.
YanıtlaSilTeşekkürler.
Sil