Ne zamandır blog dünyasında mimlenmiyordum. Oysa bir
zamanlar ne çok mim olurdu blogosferde. Bir çeşit samimiyet rüzgarları eserdi blog
yazarları arasında. “Yoksa heyecanımızı mı yitiriyoruz” demek istiyorum ama içimden bir ses “sakın öyle deme” diyor! Çünkü
heyecanımız biterse sığındığımız kalelerimiz bloglarımızın hali nice olur... Aman
aman dağlara taşlara… (“Yazar tam da bu noktada sağ elini hafifçe büküp işaret parmağının
çıkıntısıyla üç kere tahta masaya vurur” diye düşünmüş olanlar yanılıyorlar,
çünkü öyle bir şey olmadı!) Neyse efendim, sağ olsun var olsun, güncesini
keyifle takip ettiğim Kaplan Diary beni mimlemiş de bu sebepten ötürü keyifli
bir yazıyla yine karşınızdayım. Kendisine teşekkürü bir borç bilirim. Hayatın en bayat olduğu dönemlerden geçerken,
kendi iç dünyamın dev dalgalarıyla kavga gürültü içindeyken, bu mim pek de iyi
geldi. Mizaha ve güzel anılara ihtiyacım var nitekim…
Mim konumuz “ en sevdiğiniz 15 kitap”
Zor bir konu aslında, çünkü ne bileyim hayatımda
etkilendiğim çok kitap var. Mesela yanılmıyorsam orta 2’de okuduğum “Silahlara
Veda”dan çok etkilenmiştim. Ortaokulda bize ne güzel kitaplar okutan ne güzel
öğretmenlerimiz vardı!
Daha da çocukken okuduğum “Pal Sokağı Çocukları” nı
gözyaşları arasında okuduğumu anımsıyorum mesela. O dönemler
arabesk diye “Kemalettin Tuğcu” kitapları yasaklanırdı, gizli saklı ve elbette
ağlayarak okuduğum birkaç kitabı vardı bende de… Ne naif zamanlarmış, insanın
inanası gelmiyor düşündükçe… Bir de ben ortaokuldayken yasaklanan Erich Von
Daniken’in Tanrıların Arabaları adlı kitabından çok etkilenmiş, aslında biraz
da korkmuştum. Bilmeyelim ve korkmayalım, ya da bilmeyelim ve üzülmeyelim diye
kitapları yasaklıyorlarmış demek ki, şimdilerde de değişen pek bir şey yok aslında. Bilmeyelim ve sorgulamayalım diye web siteleri yasaklanıyor...
Nereden nereye
geldik. Beni etkileyen 15 kitabı yazacaktım güya, kaç oldu acaba… Pal Sokağı
Çocukları dedik, Silahlara Veda dedik, Tanrıların Arabaları dedik, Lolita dedik…
Dört olmuş daha…
Üniversite zamanları hep okumakla geçti. Sahaflara
gidip “Abi bana bir felsefe listesi yapar mısın” diyen öğrencilerdik biz. Bilmediğimiz,
okumadığımız kitaplar için utanırdık… Ne bileyim bir dönem Oğuz Atay’a
takılmıştım mesela. Tutunamayanlar’dan tutun da Günlük’üne kadar her kitabını
okumuştum yutarcasına. Bunalım dönemlerimde iyice bunalıma sokmuştu beni Oğuz Atay
sağ olsun. Ama noktasız virgülsüz soluksuz okunan satırların tadı hala
damağımda. Sonra bir dönem şiirim gelmişti fena halde. Edip Cansever’i sanki
bir kutsal kitap gibi çantamda gezdirdiğim bir dönem vardır… Hala o yırtık
pırtık kitap kütüphanemde durur… “İşte şu
yağmurlar, işte şu balkon, işte ben. İşte yalnızlığım alnımda, kollarımda… İşte
yok oluşumdan doğan kent…” Vay vay vay, mim değil nostalji yazısı mübarek…
Beni mimleyen Kaplan Diary bin pişman oldu ya neyse, ok
yaydan çıktı bir kere…
En sevdiğim kitap diye bir şey nasıl olabilir ki benim…
Hepsi hayatıma tanık olmuş, hepsi beni almış bir yerlere götürmüş, hepsi bana
arkadaşlık yapmış… Bir dönem Vedat Türkali’ye tutundum mesela. Güven-1, Güven-2
ve diğer kitaplar. Arada Yaşar Kemal gümbür gümbür… Hala içimde ukdedir, üstadın
bütün kitaplarını okumalıyım! Zülfü’nün
yeri ayrı bende. O benim babam gibi, o benim tanıdığım biri gibi adeta. Eh haliyle
okumadığım sanırım bir iki kitabı kaldı… Marquez’in yeri bambaşka. Ha sahi
Goncarov’un Oblomov’unu da çok sevmiştim. Çünkü deli gibi Oğuz Atay okurken,
kahramanlardan biri Oblomov’dan bahsetmişti. Nasıl okumazdım ki… Sonra Jose
Saramago tabiri caizse vurdu geçti beni Körlük kitabıyla, bir solukta okuyup
Görmek’i almıştım susamış gibi… O’nun da bütün kitaplarını okumak istiyorum. Arada
atlamaktan korktuğum Ahmet Ümit var, Buket
Uzuner’in “Su” kitabı var, mesela Richard Russo’nun Kasaba’sı var bayılarak
okuduğum.
Yani demem o ki, benim en sevdiğim 15 kitap yok, çünkü
benim her zaman sevdiğim kitaplarım var… Neredeyse ağlayacağım şimdi, zira
onlarsız ben ben olmam ki…
Yine bir mim yanıtlamayı beceremedim gördünüz mü… Ne
bileyim ortaya karışık “little little into the middle” gibi bir şey oldu.
Kulakları çınlayasıca Cem Yılmaz…Ben var ya, artık sanırım sadece sanattan
duvarlarla örülü bir dünyada yaşamak istiyorum…
Not:
Bu yazıyı okuyan blog yazarları bu mimi yanıtlayıp üç gün içinde yayınladıklarında
dilekleri gerçek oluyormuş. Ben demiyorum, sosyal medya tanrısı öyle söylüyor,
kalın sağlıcakla …
tam da kitap aşığını mimlemişler :) harika
YanıtlaSilKitap deyince akan sular durur :)
SilAhhhaahahhhha ilk paragrafa tamamıyle katılıyorum ... Çoğumuz ki ben önce ben , çok uzak kaldık blog dünyamızdan ... Hele ki ben yeniyim devam derken .. Yazacaklarım birikmiş , mimler cevaplanmak için çırpınırken ..... Elim gitmiyot ki
YanıtlaSilFelsefe bana uzak olsa da seviyorum kitapları ben .... Onlar benim odamın evimizin baş konukları her daim ... Yeni açılan dünyalarımızın ise ev sahipleri ...
İyi ki varlar ve
İyi ki senin gibi kitap sevenler var ..
Kalemine yüreğine sağlık
Çok teşekkür ederim, yaşasın kitap ve blog kardeşliği :)
SilNe güzel bir liste olmuş. Bir kitabın son sayfasını okurken ki heyecan, kapağını kapattığımızda aklımızdan geçen özeti ve gerçek dünyaya dönmüş olmanın garip hüznü... Kitaplar iyi ki varlar. Bol okumalı günler olsun. :)
YanıtlaSilTeşekkürler, okuyabilmek ve hissedebilmek ne güzel şeyler...
SilTeşekkürler... Harikasınız. Size gıpta etmemek mümkün mü? 15 kitapla sınırlamak diğer kitaplara haksızlık. Yazınızı okurken benim de beğeniyle okuyup listeye alamadığım birçok kitap olduğunu fark ettim.
YanıtlaSilİyi ki varsınız:) Sevgiyle kalın.
Tekrar teşekkürler. Sayenizde kendime geldim biraz. Siz de öyle, güncenizi bana terapi gibi geliyor. Birgün masamda oturacağım elbette, sıcak şarabın tadına bakacağım..
SilSelam ve sevgiyle..
Blogosfer... Çok beğendim. Hep kullanalım bu tanımlamayı.
YanıtlaSilCevap, gayet ayrıntılı ve zengin. Teşekkürler.
Blogosfer sözcüğünü, blog dünyasına ilk girdiğimde duymuş ve ben de çok sevmiştim.
SilCevap biraz iç döküş gibi oldu, beğenmenize sevindim, teşekkürler...
Ne keyifli bir mim olmuş :)
YanıtlaSilBen de on beş kitap seçemedim eski yazılarla birleştirip elli küsür kitap yazmış oldum :D
Teşekkürler, evet 15 kitap seçmek kitaplara haksızlık olur :)
SilTam da Evde Yazar tarzı bir mim olmuş;) Bu yazısı da olmamış diyemediğim, aksine yazdıklarında her defa 'budur' dediğim, ve Blogosfer'le tanışmama vesile olan yazar.Ben de bir mim daveti için geldim aslında.Fırsatınız olursa tabii.Soru; 'Blog yazmaya nasıl başladınız' olunca, cevabımda siz oluyorsunuz.Sevgiler, bol kitaplı günler...
YanıtlaSilNe kadar motive edici, ne kadar nasıl desem, her kelimesinden pozitif enerji fışkıran bir yorum bu, çok teşekkür ederim :)
SilBlogosferle tanışmanıza vesile oldumsa ne mutlu bana... Günümü güzelleştirdiniz, miminize elbette yanıtım olacak :)
Sevgilerimle..
Ben çok geç başladım sanırım, mimleme nedir onu bile şimdi öğrenmiş oldum:)
YanıtlaSilTam bilgisayara kaydetmelik, ne okusam diye düşününce açıp açıp bakmalık bir yazı, yine ve hep eline sağlık..
Ben de ilk zamanlar "mimleme" olayını hiç anlamıyordum, oysa keyifli bir sosyalleşme biçimi.
SilTeşekkürler sevgiler :)
Güzel bir yazı olmuş. Gonçarov'un Oblomov kitabını yakın bir zamanda almış şimdiye kadar okumaya başlamamıştım. Kısmetse bu akşam başlıyorum.
YanıtlaSilŞahane bir kitap olarak anımsıyorum, umarım siz de beğenirsiniz. Teşekkür ederim yorumunuz için.
SilBence çok güzel cevaplamışsınız. Severek okudum mim'i, emeğinize sağlık.
YanıtlaSilSevgi ve selam ile.
Çok teşekkürler, sevgiler
SilAytül'e katılmamak elde değil , Benimde gerçekten Etkisinde her zaman kaldığım bir yazardır Evde Yazar.Her zaman uğramaya çalıstığım 3 5 blog yazarından birisi.. Güzel bir mim olmuş .. 😊
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, bu güzel sözleriniz beni çok mutlu etti, sevgiler :)
Sil:)) yıllardır okurum kitap roman ne bulursam ama kitaplar konu olunca dayanamıyorum.İnsanlara sırf parayla satmak için yazılmış kitaplar var insanlar ne okuduğunu bilmeden okuyorlar ben çok sonradan düşündüm bu konu da blog yazıp doğru kitapları insanlarla paylaşmayı çok yeni blogum var çok eksiklerim var blogla alakali ama yine de arada bir bakmanı isterim kendi okuduğum kitaplar burada http://kitaplarvedogaa.blogspot.com.tr/?m=1 görüşmek üzere 😊
YanıtlaSilEvet bazı kitaplar maalesef sadece ticari amaçla yazılıyor. Ama iyi okurlar bunu ayırt edebiliyor bence. Blogunuz hayırlı olsun bu arada.
SilTeşekkür ederim 😊
Silkitaplar sanki tükenecekmiş hissini bir türlü üzerimden atamam. okunmayı bekleyen kitaplarım sırada bekler beni, ama ben yine de kitap alırım... canım sıkılır kitapçı gezerim, para biriktirir yine kitap alırım. bir de kitap konusunda çok cimriyimdir. hayatta vermem kitaplarımı kimselere :) kitaplar işe olmak istediklerimizi oluruz. bu konuyla ilgili yazımı yazdıktan sonra bende blog açmaya girişenlerdenim. bir hevestir olmasa bari :) evdeyazar siz de alanınız da gerçekten çok iyi bir blogsunuz. okumaktan keyif aldığım ...
YanıtlaSilSanırım kitap seven bir çok insanda var bu dediğiniz özellikler. Ben de kitapçı gezmeyi severim, ben de kitaplarımı kimseye vermem :)
SilTeşekkür ederim güzel sözleriniz için, blog hayatınızda başarılar dilerim, sevgiler.
Bir blogeri tanımanın en güzel yolu mim okumaktır. Okudum ama analiz edemedim :) Bir iki yazı okursam olur :)
YanıtlaSilEn sevdiğin kitap kavramına bende cevap veremiyorum. Belki son aylarda okuduğum, yolculukta okuduğum yada okumayı sevdiren diye kategorilere ayrılırsa o vakit olur.
Beğenmediğimiz bir kitap bile neler neler katıyor insana. Birilerini dışlarsak alınmazlar mı ? Sevdirmezler kendilerini ömrübillah kitap okuyamayız sonra :)
Çünkü ben anket gibi mim yanıtlamayı sevmiyorum:) Kolayca anlaşılmak istemiyorumdur belki de :)
SilSevgiler.
güzel bir konu kitap ile mimlenmekkk bayıldım :)
YanıtlaSilEvet konu güzeldi gerçekten de :)
Sil