Kendisini ilk
fark etmem sesini yükseltmesiyle oldu. Nasıl tarif etsem size; hani o üst
perdeden konuşan, buyurgan, çok bilmiş kadın sesi vardır ya! Yumuşak değil,
insanın içini okşayan hiç değil, gıcık olunacak bir ses. O sesi duysan kaçasın
gelecek cinsten. Uzanmış şezlonga, kocasına buyuruyor, ya da böğürüyor da desek
olur bence:
“Bir kola
getirmiyorsun, hiçbir şey yaptığın yok!”
Kocası belli
ki önceden gıcık olmuş; hatta yılların gıcık olmuşluğuyla söyleniyor, bir
taraftan da kaçmaya çalışıyor:
“Hiç kusura
bakma! Bar şurada git kolanı al, dondurma dersen ilerde! Benim hareket alanım
sadece yüz metre ötesi! Gerisine hiiç karışmam. Tatile gelmişim dokunma bana! “
Kalkıyor adam,
gözlüğünü ve şapkasını takıyor, uzaklaşıyor. Yanlarında bir kız bir de erkek iki
genç çocukları var. Onlar da kendi aralarında gergin gergin konuşuyorlar. Hani
kavga etmeseler bile birbirlerine sürekli laf sokan aileler var ya, bunlar
onlardan. Karısı kocasıyla, ablası kardeşiyle sürekli didişmede. Tatile
gelmişsiniz, rahatlasanıza! Dünyanın en güzel manzarasının dibine atsanız bu
aileyi; huzura ermek bir yana yine de kavga edecek bir şey bulurlar.
Göstermelik bir iki girerler havuza, göstermelik aile fotosu çekip atarlar sülale WhatsApp gruplarına, gerisi bu şekildedir! Neden mi böyle söylüyorum; bu
hikâyeyi başka türlü tamamlamak içimden gelmiyor da ondan.
Efendime söyleyeyim, kocası kalkıp
gittikten sonra, çocukları da dağılınca bizim Faşize Yenge yalnız kalıyor.
Adını nereden biliyorsun demeyin; ben taktım, zaten başka bir şey olamaz bu
kadının adı! İyi de madem ad taktın, bir de niye “yenge” diyorsun diyecek
olursanız ona da cevabım var. “Yenge” diyerek iyice dışlıyorum kendisini
hikâyeden ve hatta dünyanın tüm samimiyetinden. Çünkü bana göre “yenge” ve
“enişte” sıfatları kadar dışlayıcı başka bir alt metin olamaz. Bana göre
bu sıfatlar, "aileden değilsin, sonradan geldin, orada kal!” demektir. Misal,
ablanın eşini sevdiysen abi dersin, sevmediysen enişte diyerek araya mesafe
koyarsın. Neyse, konuyu fazla dağıttırmayın bana böyle sorular sorarak. İnce
ince inceler, kelimelerin suyunu sıkana kadar didiklerim bilirsiniz.
Nerde
kalmıştık; evet, akşam herkesin havuzdan çıkma vakti gelmiş. Resort ahalisi
odalarına dağılacak, giyinecek paklanacak akşam için hazırlanacak. Şezlonglarda
üç beş kişi kalmış. Ben de tam boş havuzun keyfini çıkaracakken bu Faşize Yenge
yanıma gelmez mi?
“Türk, Douçe?
“diye soruyor, “Türk” diyorum. “Ben yarı Alman, yarı Türk” diyor ve başlıyor
anlatmaya. Efendim 6 ay Kütahya’da, 6 ay Almanya’da yaşıyormuş. Euro olmuş 30
TL, Almanya’da kazandığını 30 misli eziyor tatillerde bizim Faşize Yenge, ama
söylemiyor orasını! Anlatıyor da anlatıyor. Normalde konuşmam böyle tiplerle.
Tatillerde sosyalleştiğim de nadirdir aslında. Neden bilmiyorum, kadınının
dominantlığından belki de mecburi bir diyalog gelişiyor aramızda.
Kadın tam bir
misyoner gibi, lafı evirip çevirip “müridi” olduğu partiye ve icraatlarına
getiriyor. Klasik propaganda başlıkları sıralamış kafasında belli ki!
Kütahya’da arkadaşı işçi arıyormuş, bulamıyormuş ile başlıyor. “E
mahalle aralarına üniversite açılırsa ara eleman tabii ki bulunmaz, meslek
liselerini yok ettiler” deyince ben, kadın bir an boş bulunup
dediğime onay verecekmiş gibi oluyor, ama son anda misyonerliği aklına geliyor
ve başka yerden giriyor bu sefer propagandaya. “Millet iş
beğenmiyormuş. Almanya’ya gelsinmişler de görsünlermiş ne zormuş hayat.
Bizimkiler yan gelip yatarak para kazanmak istiyorlarmış, Almanya’da disiplin
varmış disiplin! Kendisi de yaşlı bakmış orada yıllarca, kolay mıymış,
değilmiş…”
“Peki Almanya’da kiralar ne kadar?” diyorum.1100 Euro’ya kiralık ev bulunurmuş. “Asgari ücret ne kadar?” diye soruyorum, eveleyip geveleyerek “1800 Euro gibi” diyor. “Bak ne güzel işte, asgari ücretli insan ev kiralayabilir, bizde bu mümkün değil” diyorum. Faşize yenge durur mu, hemen çeviriyor lafı. Efendim Kütahya’da evi varmış 600 TL’ye kiraya veriyormuş, ne kadar ucuzmuş. Tamamen palavra atıyor, yersen!
“Suriyeliler doldu ülkemize“ dediğimde
sesi bir perde daha yükseliyor:
“Bennn”
diyor kitlelere hitap eden Hitler edasıyla;
“Suriyelilere
assla karşı değilim, çünkü bennn de Almanya’da Suriyeliyim!” diyor. “Gelsinler
tabii diyor” “Bre Geri zekalı!” demek istiyorum o an ve devam etmek istiyorum.
Tabii ki susmayı tercih ediyorum sonra. Böyle bir kadına laf yetiştirmemin mümkün
olmadığının gayet de farkındayım.
“Her yer çok
pahalandı, bak Türkiye’de!” falan demeye çalıştığımda buna da cevabı hazır
Faşize Yengenin, hem de nasıl bir hikayeyle…
“Efendim
zamanında cehapenin çok bankası varmış, bu bankalar batınca borçlarını devlet
ödediği için enflasyon yükseliyormuş.” Ağzım açık kalıyor, hikâyeye
bak! “Böyle bir şey yok” dememe kalmadan ellerini beline koyuyor, “Nerden
biliyorsun” diyor… Bakıyorum propaganda ve çirkeflik seviyesi bir üst seviyeye
doğru gidiyor. “Ben tatile geldim, bunları konuşmak istemiyorum, üstelik yüksek
sesle konuşup etrafı rahatsız ediyorsunuz!” diyorum. Anında yüzünde gülücükler
beliriyor ve hemen sevimli görünmeye çalışıyor. Akşam yemekte
karşılaşmamak için dualar ederek uzaklaşıyorum kibarca. Faşizan misyoner
yenganım ertesi gün beni havuz başında gördüğünde sanki hiç kendisini kibarca
susturmamışım gibi gülümseyerek halimi hatırımı sorduğunda anlıyorum ki bir de
“yüzsüz” sıfatını yakıştırmak lazım bu tiplere.
Neyse ki
tatilimin sondan önceki günü tanışma gafletinde bulunmuştum kendisiyle. Yani
sevgili dostlar, sokak röportajlarında onlarcasını gördüğüm, Alamancı Yuro ezen
yenganım da tatilimde bir figüran oluyor böylece. Allahtan sadece figüran olarak ve de
hikâyesi ile kalıyor.
Bu olaya şahit
olan bir başka gurbetçi aile yorum yapıyor sonra yanıma gelerek. “Kendinizi
üzmeyin, bunlar maalesef böyleler, Almanya’da da kaçıyoruz biz bunlardan”
diyor. Onlar da yıllardır Almanya’dalar, kendi işlerini kurmuşlar, çocuklarını
üniversitede okutmuşlar, gayet modern ve tatlı insanlar. İçime su serpiliyor.
Elbette “Alamancı” dediğim bu tipler ile Almanya’ya göç etmiş ve asla
“Alamancı” sıfatını hak etmeyenleri aynı kefeye koymuyorum.
Faşize
yengenin dili de dini de paradır, var mı ötesi…
Not: Bu senenin tatil maceraları epey bir yazı dizisi olacak gibi, bakalım daha neler çıkacak...
Gizemli İdol Babaanneden sonra Faşize Yenge! Çok güzel isim yakıştırmışsınız, tebrikler:) İnsanlar çeşit çeşit, iyisi de var kötüsü de. Faşize Yenge gibiler sık sık sokak röportajlarında karşımıza çıkıyor. Bencil, cahil insanlar, ikna olmaları çok zor. Olayın gerçek yüzüne sırtını dönmüş ukâla tipler. İnternette Sokak Kedisi adında cesur ve akıllı bir kız var, sokak röportajları yapıyor. Faşizeler çıkınca karşısına, onlara okkalı karşılıklar veriyor, yine de kızcağızı çileden çıkarıyorlar. Bunlar Almanya'da yaşıyor olsalar da A Haber, ATV gibi yandaş kanalları izliyorlar sadece. Papağan gibi duyduklarını söylüyorlar. Memleketimiz güzel, Almanya açlıktan sürünüyor, raflar bomboş, benzin kuyrukları var. Sizin yaşınız genç, bilmezsiniz, eskiden hastane kuyruklarında beklerdik. İHA'larımız, SİHA'larımız var. CeHaPe heykelden başka ne yaptı? Sıkışınca evet, biraz pahalılık var ama ne yapalım, Reis'ten başka oy verecek adam mı var? şeklinde ötüyorlar. Muhalefet kalmadı memlekette, hepsi iktidar yancısı adeta. Gerçekten de oyunu ha iktidara ha muhalefete vermişsin, bir şey fark etmiyor. Yerel seçimlerde oy kullanmayı düşünmüyorum bu yüzden. Faşize Yenge bu işe çok sevinecek:)
YanıtlaSilHoş geldiniz efenim, safalar getirdiniz 🤗Faşize yengelere inat, yaşasın blog dostlukları ve yaşasın bildiğimiz standartlardaki hayat🎭 Nasıl beni de tongaya düşürdü hiç anlamış değilim. Evet, nasıl Almanya'yı kötüledi, nasıl bir şeydi o öyle... Hani derler ya yarışmaya çıkıp da elenince "Buraya gelmenin heyecanı başka, insan bildiklerini de unutuyor" diye. Aynı o hesap :) Sokak röportajı izlerken görsem bu Faşize Yengeyi oturduğum yerden daha güzel cevaplar verebilirdim ama evet, karşısında olmak bir başkaymış, dostlardan ırak :) Haklısınız, muhalefet cephesi, tipiyle cehapesiyle hedepesiyle çok tatlı kıvrımları olan akarsu yatağında kendini akışa bırakmış gidiyor. İyi denilen kısmını zaten hiç muhalefetten görmediğim için iyi ve diğer sağ tandanslarının adını anmayı bile gereksiz buluyorum. Öğrencilikte nasıl ki güncel partilerle oyla moyla işimiz olmazdı, dediğiniz gibi o kıvama getirdiler bizi... Ama burası Türkiye, ne olacağı belli olmaz. Bakarsınız birden güneş çıkar, hava bahara döner. O yüzden azıcık da olsa umut hep var, umutsuz olmaz, yapamayız... Hep de kötüler kazanmaz ya, mutlu sonlu filmler de var, hem de belli olmaz Zeki Müren de bizi görüyordur belki 🤗😉🌱🌞
Silah böyle teyzeler çok eveet :) ay dur teyze hangi sınıfa giriyor? iyi bişey mi dışlama mııı :) ayy ailelerde bir de yengeler anlaşamaz hiç :)
YanıtlaSilTeyze candır sınıfına giriyor, endişeye yer yok :)) Yenge konusu karışık. Biz öğrenciyken yumurtalı sandviç şekli bile vardı, o derece derin mevzudur kendisi :))
SilDevamını bekliyoruz, yüzümüzdeki tebessüm karalar bağlamadan gelir di mi devamı:)
YanıtlaSilVe her koşulda -en azından az olmadığımızı hissettirmek için- kötünün iyisi yönünde oy kullanan, oy kullanmazsam siyaset de konuşmam diyen bir radikal olarak, Sevgili Kaystros'a selamlarımı yolluyorum.:)
Merhabalar efenim, çok teşekkürler bu güzel yorumunuz için 🌞 Devamını ben de bekliyorum aslında, çünkü bu yazıların ne olacağını hiç planlamadım. Bakalım neler çıkacak, hep birlikte göreceğiz :) Oy kullanma meselesinde dönme dolaba hapsolmuş gibiyiz, bakalım ne olacak göreceğiz :) Sevgiler 🌺🤗
Silspama da bakıver :)
YanıtlaSilEvet, artık bu konuda deneyimliyim, değerli yorumlar oraya kaçıveriyor bazen :)
SilŞu son paragrafı keşke uygulamaya koyabilsek ya o kadar güzel olur ki...
YanıtlaSilVerin bana yetkiyi dermişimm :)
SilFaşize teyze ve nice Faşizeler… ah ki ne ah…
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, Küba'dan gelen yorum çok kıymetli 🌺🥰🙏
SilO faşize yenge gibileri sokakta, her yerde oldukça var. Niyeyse bu konuştuklarınız bana hiç yabancı gelmedi. Aynı konuşmalar benim de başıma geldi defalarca. Baktım değişen bir şey yok, daha çok benim kafam şişiyor, bıraktım konuşmayı. Öyle gibilerinin bu tarz söylemlerinden rahatsız oluyorum. Aman eksik olsunlar. Madem Almanya'da hayat zormuş, onu orada tutan mı var...
YanıtlaSilPaylaşım için teşekkür ediyorum size.
Evet çok değişik zamanlardan geçiyoruz ve maalesef tarihin kara bir dönemine tanıklık ediyoruz. Ama umut hep var 🌺🥰🙏
SilArtık bunlardan gına geldi desem :)
YanıtlaSilHangimize gelmedi ki :)
Sil