7 Mayıs 2019 Salı

George Orwell 1984 kitabı ile mide krampları!

1984


Bazı kitaplar vardır, ismi aklınızın bir köşesine kazınmıştır, okuma listenizin ilk başlarında yıllarca durur da nedense bir türlü okuyamazsınız ya! George Orwell'ın 1984 kitabı da öyleydi benim için. 1944 yılında yazdığı Hayvan Çiftliği kitabını soluksuz okumuştum, hem okumuş hem de iktidar denilen kavramdan nefret etmiştim.
Bu kitap da öyle, okurken iktidar denilen kavramdan, içinde bu hırsı taşıyanların hepsinden yine nefret ettim...
 Çünkü yazar, 1948 yılının penceresinden bakarak 1984 yılındaki baskıcı rejimi kurgularken, değindiği ayrıntılarla gerçekten de o baskıyı içinizde hissetmenizi sağlıyor. Düşünce Polisi var, Big Brother denilen partinin tepesindeki adamın her yerde broşürleri var, “Büyük biraderin gözü üzerinde” yazıyor nereye baksanız!

İzleniyorsunuz, telefonlarınız dinleniyor, sürekli propaganda altındasınız, düşünmeniz yasaklanmış, sorgulamanız söz konusu bile olamaz. Her evde mecburen var olan televizyonlarda hem propaganda yapılıyor, hem de ne yaptığınız, ne konuştuğunuz o televizyonlar aracılığı ile bir yerlerden izleniyor. Yazarın kurguladıklarının günümüzde gerçekleştiğini düşündüğümde, daha bir ürperdim kitabı okurken.

Parti propagandası eşitlikten bahsetse de halk ile yöneticilerin standartları arasında uçurumların olduğunu söylememe bile gerek yok, ve ne yazık ki halk bunun farkında değil, tam da tahmin ettiğiniz üzere!
Aşk, bağlılık, arkadaşlık, akrabalık duyguları köreltilmiş, aşk evliliği yapmak zaten yasak! Evlilik sadece partiye yeni çocuklar doğurmak anlamını taşıyor. Zaten çocuklar kendi anne babalarını partiye çok rahatlıkla ispiyonlayabilecek şekilde eğitiliyorlar. Kulaklarıma “en az 3 çocuk yapıınnn!” söylemi geliyor bu noktada, inanın kusacak gibi oluyorum kitabı okurken!
Parti “çiftdüşün” diye bir teknik geliştirmiş, bu sayede akla mantığa aykırı ne varsa “parti bağlılığı adına” rahatça sorgulamadan kabul edilebiliyor. Toplumsal hafıza tamamen yok edilmiş, hani “balık hafızalıyız” diyoruz ya, bu durum çok çok güzel parti menfaati için kurgulanıyor.
Partinin sloganı şöyle:
       
                                          
Ne kadar tanıdık geliyor değil mi, tanıdık geldikçe ne kadar da ürkütüyor insanı! Yeni söylem diye bir dil geliştirmişler, bu dilde kendi fikirlerine uymayan ne kadar kelime varsa hepsini atmışlar. Amaç çok masum görünüyor, “Düşünce suçunu ortadan kaldırmak!” Çünkü düşüncelerini ifade edecek sözcükleri bulamayan insanlar, bir süre sonra düşünmekten de vaz geçecekler!

Kurgunun en çarpıcı taraflarından biri de resmi tarihin parti tarafından sürekli güncellenmesi! Evet, işlerine geldiği gibi eski gazeteleri, kitapları, belgeleri değiştiriyor, hepsini yeniden basıyor ve böylece geçmişteki suçları yok ediyorlar, hatta insanlar hiç yaşamamış gibi tarihten siliniveriyor.
 Demem o ki, kitabı okurken iktidar hırsının nerelere varacağını düşünmekten mide krampları yaşadım! Belki de bu kadar negatif bir ortam anlatıldığı için 15 gün sürüklendi elimde kitap. Okurken geriliyor  insan, reddedesi geliyor her şeyi! Atıyorsunuz kitabı elinizden! "Yok artık!" diye söylenerek hem de!

Kitaptaki kahramanımız Winston, orta halli bir memur ve bütün bu propaganda ve baskıya rağmen partinin söylediklerinin yalan olduğunu düşünüyor, yasak olduğu halde aşık oluyor hatta, bu ne cüret!
Elbette düşünce polisi yakalıyor kendisini ve yıllarca süren işkencelere tanık oluyoruz sonrasında.
Yani ne diyeyim, herkesin okuması, ders alması, üzerinde düşünmesi gereken bir kitap bu. Evet keyifli değil içinde anlatılanlar; ama çarpıcı, sarsıcı, herkesin yüzleşmesi gereken gerçeklerle dolu bir kurgusu var.
Okuyun, okutun diyorum...
Yorumlarınızı merakla bekliyorum kitap hakkında!
Edit: 2014'de yazmışım bu yazıyı, bu sabahki ruh halim "yeniden yayınla" dedi... (07/05/2019)







40 yorum :

  1. Ben de hep planlayıp elime bir türlü alamamışken, bu yaz 13 yaşındaki yeğenim Ege sahillerinde iki günde okudu bu kitabı (tabi sanırım o yaş grubuna yönelik özetini) Denize girmeden, hatta yemek bile yemek istemeden bir hışımla, "Hayır ya hayır ama " "Yeter artık" diye serzenişlerle ve sonunda bu kitap alternatif bir sonu hak ediyor, hayat bu kadar haksızlıklarla dolu olmamalı diyerek bitirdi ve dediğine göre çocuk 3 -4 gün içinden atamadı kitabın karakterlerini. Şimdi sıra bende...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok doğru söylemiş, bence de bu kitap ve hatta yaşadığımız hayatlar hep alternatif sonları hak ediyorlar..
      Açıkçası kitabı okurken okumakta biraz geç kaldığımı düşünmüştüm, biraz daha genç yaşlarda okunmalıymış dedim kendi kendime. Biz yaşadıklarımızla harmanlayarak etkileniyoruz kitaptan, yeğeniniz ise tamamen kendi süzgecinden geçirerek etkilenmiş ve 3-4 gün kendine gelememiş. Ben sadece kitap biran önce bitsin istedim, açıkçası bunaldım anlatılanlardan..

      Sil
  2. Bende geçen ay aldım okuyacağım diyorum sıra gelmiyor bir türlü. (:

    YanıtlaSil
  3. Sürekli kitabın konusundan bahsedildiği için alıp okumayı erteleyip durduğum bir kitap. Konuyu kabaca biliyorum fakat anlattıklarınıza göre satır araları da inanılmaz derecede dolu. Elimdeki biter bitmez okumalıyım bunu. Ayrıca size de izlemediyseniz "V For Vendetta"'yi öneririm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet belki ben de sizinle aynı nedenlerle erteledim bu kitabı bunca yıldır, aslında pişman da olmadım desem yalan olur. Önceleri okusaymışım kitap kesinlikle daha çok etkilermiş, geç kalmışım.. Bence siz de fazla geciktirmeyin derim :)
      V for Vendetta çok güzel bir filmdi ve aslında bir kez daha izlemek isterim, hatırlatmanız iyi oldu :)

      Sil
  4. Hayvanlar Çiftliği'nin bir üst skalası, geldi bana. Hayvanlar Çiftliği çok iyiydi. İnsan filozof gibi düşünüyor değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet o kitabın felsefi anlamda bir üst versiyonu diyebiliriz. Ben şahsen bu kitabı büyük bir nefretle, zaman zaman elimden atarak, okumak istemeyerek, yani sıkılarak okudum. Çünkü anlatılanlar çok gerçekçiydi!

      Sil
  5. Orwel harika bir yazardır. Hayvan Çiftliği harikaydı. Çok etkileyici gelmişti. Bu kitabın içeriği hakkında bilgim vardı. Ama okumadım. Bu da çok iyiymiş. .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bu iki kitabı okumadım dememek lazım, ben görevi tamamladım sıra sizde :)

      Sil
  6. Şimdi sipariş versem :D Elimdeki kitabı okuyana kadar gelir aslında . Senin tavsiyene güveniyorum okuyacağım yahu .:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emrah bence kesin okumalısın, siparişi ver bence de :)
      Hatta okuduktan sonra blogunda yazacağın yorumu da merakla bekliyorum:)

      Sil
  7. Benim de hep 'şu kitabı da bi okumadım' dediğim bir kitaptı. Ama şu yazdıklarını okuduktan sonra, zaten günümüzde ülkemizde benzer şeyleri yaşamaktan içim daralmışken, hiç okumayayım diyorum. Çünkü televizyona, haberlere bile tahammül edemez haldeyim artık. Bazı kişilerin seslerini duyduğum anda panikler durumdayım. En güzeli, uzak durayım, daha da daralmayayım. Çok teşekkürler... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında siz de haklısınız, dediğim gibi okurken mide krampları yaşadım. Kendinizi korumak istemeniz çok mantıklı, sevgiler :)

      Sil
    2. ama insan gözünü kapatarak güneşi yok sayamazki maalesef ülkemizin bir gerçeği bu..bu kitabı okuyalı 20 yıl oldu ben silemedim aklımdan.yapılan herşeyin algı operasyonu olduğunu ve bunun hiçbir zaman bitmeyeceğini anlatıp duruyoruz ama insanlar devekuşu misali kanadından yakalanmış kuş misali ağzı açık öylece seyrediyorlar olan biteni

      Sil
  8. Merhaba, blogunuza hoşgeldim, gerçekten de hoş bir blog :)

    Kitabı okurken yaşadığınız buhranlar çok tanıdık geldi, ben de sık sık bugün yaşadığımız dünyayla kıyasladım ve benzerlikler acayip sinirimi bozdu. İnsanların böyle bir kitaptan haberdar dahi olmamaları çok yazık, durum böyle oldukça, aynı şeyleri yüz yıllar sonrasında da yaşayacağız malesef.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş bulduysanız ne mutlu bana:)
      Umutlu olmak istiyorum her şeye rağmen, ama işte...

      Sil
  9. lütfen cevap verin büyük birader neden yeni bir sözlük hazırlatıyor??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanların düşüncelerini kontrol etmek için... Sözcükleri kısıtlarsa düşünceler ifade edilemez çünkü...

      Sil
  10. Gerçekten harika bir baş yapıt ve günümüzü özetliyo derim yerindeyse ancak hayvan ciftligine gore biraz daha sıkıcı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, yazarın dehası sayesinde her döneme uyan bir başyapıt dediğniz gibi.Ben sıkıcı bulmadım, ama konu gerçekten de ağır ve çarpıcı...

      Sil
  11. Merhabalar,ben de dün başladım.Kitabı çok övdüler,büyük bir heyecanla okuyorum daha çok başlarındayım.Bitirdikten sonra yorumumu paylaşacağım.

    YanıtlaSil
  12. Merhabalar, ben de kitap'tan dün bir tane edindim.Biraz araştırayım dedim yorumları,kitap bayağı övgü almış.Okumakta geç bile kalmış olabilirim diye düşündüm.Daha çok başlarındayım kitap bitince yorumlarımı paylaşacağım. Not: En büyük silahımız kitaplarımız olsun..( 15 Temmuz'a ithafen )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet en büyük silahımız kitaplarımız olsun, sevgilerimle

      Sil
  13. Merhaba :) ben lise 3 öğrencisiyim sizce okumakta geç mi kaldım bu kitabı? edebiyat öğretmenim bahsetmişti ve merak ettim açıkçası ama çoğu yerde sıkıcı bir kitap olduğu yazıyor sizce okumaya değer mi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence hiç de geç kalmadınız :) Kesinlikle sıkıcı bir kitap değil, distopyalara meraklıysanız çok seversiniz, olumsuz yorumlara aldırmayın derim. Okuduktan sonra da yorumunuzu merakla bekliyorum, sevgiler...

      Sil
  14. Kitabın mini boy olanını okudum. Çevirmen Celâl Üster kitap sonuna kendi yorumunu eklemekle kalmamış bahsi geçen yeni söylem ile ilgili ayırt edici bir çok özelliği okuyucuyla paylasmis. Kütüphanemin de başyapıtı oldu kendisi mutlaka okunası ve irdelenesi bir kitap

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bu kitap günümüze de ışık tutan gerçek bir deha ürünü. Size katılıyorum.

      Sil
  15. Günümüz ile kıyasladığımızda nasıl yorum yapabiliriz sizce? Benzer uygulamalar var ve olmalı. Bu soruyu sormamım nedeni sınavımda bu tip bir soru ile karşı karşıya kalma ihtimalimdir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu soruya siz aynıt vermelisiniz. Bence böylesi daha değerli...

      Sil
  16. Günümüz ile nasıl yorumlayabiliriz?

    YanıtlaSil
  17. İlk okuduğumda genç kızdım sanırım, etkilenmiştim tabi ama distopik dünya havasındaydım, ikinci okuduğumda tüylerim diken diken oldu. Yüreğim tükendi bitirene kadar. İçinde yaşıyordum o dünyanın :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef içinden geçtiğimiz dönemim Orwel distopyasından çok da farkı yok :(

      Sil
  18. Henüz okuma gücüm yok... biraz daha zaman geçsin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet zor bir kitap, gerçeklerle yüzleştiriyor...

      Sil
  19. Çok seneler önce okumuştum Orwell'in bu meşhur kitabını. O zaman komünizme göndermeler yapıyor şeklinde değerlendirmeler yapıldığını hatırlıyorum. Şimdi faşizm ya da diktatörlükle bağlantılı görünüyor. Şurası kesin ki, her zamana uydurulabilecek, ustalıkla yazılmış bir kitap. Ayrıntıları aklımdan uçup gitmiş. Belki bir kez daha okumak iyi olacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçinde yaşadığımız döneme o kadar uyuyor ki! Yazarın dehasına hayran olmamak elde değil

      Sil
  20. İki defa okuduğum bir kitap. Ben de iktidar kavramını bu kitapla anladım diyebilirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazarın dehası gerçekten de çok etkileyici. Öngörülerinin günümüzdeki yansımalarına tanık oluyoruz maalesef..

      Sil