Beyler
bayanlar, merdivenden kayanlar... Olup bitene öylece bakanlar,
olmazı oldurmaya çalışanlar; dizilin sıraya, dersimiz boş
laflar...
Sabah
Facebook'a "günaydın" mesajı yazayım dedim, nedense aklıma bu
tekerleme geldi... Gülümsedim, ne naif zamanlarmış...
Beyler
bayanlar,
Merdivenden
kayanlar
Duyduk
duymadık demeyin
Peynir
ekmek yemeyin...
Yani
şimdi ne anlamı var ki bunun, kafiye olsun diye mi söylenmiş...
Bence merdivenden kayanlar diye çocukları kastetmişler. Ki bu
konuda kendi rekorunu kıran bir çocuktum ben de. Evimizin maviye
boyalı tahtadan iç merdivenlerinde ne de hızlı kayardım.
Merdiven başındaki topuz, fren görevi görürdü de Allahtan, hiç
düşmemiştim. Ya da düştüysem bile hatırlamıyorum, demek ki
önemsizmiş.
Şimdilerde
havuzlu dubleks villada oturan sosyal sınıf mensupları hariç, hiçbir çocuğun merdivenden kayma macerası yoktur herhalde. Yani
merdivenden kaymak, bence şu anda lüks bir şey. Öyle ya “beş
katlı on katlı kutucuk, içi dolu turşucuk” şeklinde
apartmanların trabzanlarından kaymaya yürek ister. İnsan
güvenemez... Çocukların aklına bile gelmiyordur merdivenden
kaymak! Hem neden kaysınlar ki! Ellerinde tabletler, kollarında
akıllı saatler, sanal gerçeklik çağı çocukları onlar. Ne
bilsinler, içten merdivenli evde merdivenden kaymanın zevkini! Ne
bilsinler, sadece kendilerine ait evin merdiveninden düşünce
insanın bir yerine bir şey olmadığını. Beton görmüşler,
tahtanın merhametinden ne anlasınlar...
Yanlış
anlaşılmasın, çocukluğumu hiç özlemiyorum. Bir şey özlediğim
de yok zaten... Ben sadece boş boş konuşmak istedim sabah sabah...
Bilmem anlatabiliyor muyum... Duyduk duymadık demeyin, duyup da duymazlıktan gelmeyin...
Memleket
elden giderken, belki boş boş konuştuğumuz kaygısız zamanları
hatırlatırsam dedim, tekerleme filan dedim, belki dedim, hani olur
ya dedim, azıcık düşünürüz dedim, kafamızı "emme basma
tulumba gibi her şeye sallamanın" alemi yok dedim....
Amaan
ben ne dedim ki şimdi...
Sepet sepet yumurta, duyduklarını abartma,
kaale alırsan boş vaatleri, zor bulursun alıştığın
memleketini...
Allah
hepimize zihin açıklığı ve akıl fikir versin, aminn!
Ne neşeli bir yazı olmuş:) Siz kalemi, yani klavyeyi elinizden bırakmayın ne olur. Memleketin elden gittiği bu günlerde eskilere götürdünüz beni...
YanıtlaSilSabah öyle bir enerji vardı üzerimde, bu yazı çıktı :) Memleket malum, ne diyeceğini şaşırıyor insan.. Sevgiler :)
SilMerhabalar, yazılarınızdaki samimiyetinizden gerçekten hoşlanıyorum birde size bir teşekkür borçluyum bundan 2 sene önce sigara bırakma konusu ile bloğunuzu ziyaret etmiştim bırakalı 2 sene oldu bile Allah karşıma sizin gibi birini çıkarttı size teşekkür etmeden dünyadan ayrılmaya niyetim yok :)
YanıtlaSilBugün duyduğum en güzel şeydi, asıl ben size teşekkür ederim :)
SilBaylar bayanlar, her denileni yutanlar, azıcık aklınızı başınıza toplayın benim tepemin tasını attırmayın, demek istiyorum :)
YanıtlaSilHahaha, şahane olmuş :)
Sil"Bahçelerde maydanoz gel bana bazı bazı " geldi benim de aklıma
YanıtlaSil"Annemi çok seviyorum, yaşasın 23 Nisan" şeklinde devam ediyormuş:)
SilBazı alakasız durumları ne de güzel anlatıyor :)
Sizi takipteyim bana da beklerim sevgiler;)
YanıtlaSilwww.guzelvekulturlu.com