“Acaba
ocağı kapattım mı, ütüyü fişte mi unuttum, kapıyı
kilitlemiş miydim...” Mutlaka bu sorulardan bir tanesi size de
tanıdık gelmiştir. Ölçüsü az ya da çok olabilir ama
takıntılıyız bir şeylere yalan mı, haydi topluca itiraf edelim!
Bu
duruma bilimsel olarak Obsesif Kompulsif Bozukluk diyorlar.
Aklımıza gelen olumsuz düşüncelere takılı kalmamızın adı
obsesif yani takıntılı olmak demekmiş. Paraya
dokununca mikrop bulaşır diye elini yıkayanlar, hata yapmaktan
korkanlar, rezil olmaktan korkanlar, her şeyden aşırı kuşku
duyanlar bu tiplermiş. Simetri ve düzen hastalarını da unutmamak
lazım tabii ki. Her şey ip gibi yerli yerinde ve düzenli olacak
diye kendilerini yiyip bitiren tipler mesela... Mutlaka böyle birini
tanıyorsunuzdur. Baktığımda bunlardan hiçbiri bende yok çok
şükür. Yani ne aşırı derecede titiz ya da düzenliyim, ne hasta
olmaktan korkarım, ne de umumi tuvaletlere girmekten çekinirim. Ama
olayın bir de kompulsif “zorlayıcı” kısmı var
ki, sanırım ben bu gruba giriyorum azıcık!
Uzman
değilim elbette ama okuduğuma göre kompulsif bozukluk olan
kişiler, bazı şeyleri tekrar tekrar yapmakla kalmayıp eksik
yaparlarsa endişe (anksiyete) duyarlarmış.
“ 3 kere sağ adımımı
atmazsam işim ters gider” diyenler mesela... Kompulsif bozukluk
olan kişilerin bazıları sık sık ellerini yıkarmış, bazıları
bu olayı abartıp karşısındakiyle tokalaşmazmış bile! Bazıları
kilit, ütü fişi gibi şeyleri sürekli kontrol edermiş. Hatta
bazıları o kadar emin olamazmış ki kendilerinden, defalarca kapı
kilidi kontrol etmekten evden çıkamazlarmış! Bir de sayma olayı
var, yani rutin işleri yaparken sayı saymak. Mesela adım atarken
kaldırım taşlarını saymak, merdivenleri saymak, bir şeyi belli
sayıda yapmak, belirli kelimeleri sürekli tekrar etmek... Değeri
olmayan şeyleri toplayıp briktirmekse kompulsif hallerin bir üst
seviyesi oluyormuş. Neyse ki bunların çoğu bende yok. Eskiden
merdivenleri sayardım, arabayla giderken plaka okuma hastalığım
da vardı. Nasıl oldu bilmiyorum, bu takıntılar kendiliğinden
geçti. Ama şu kontrol olayı var ya, henüz ondan kurtulmuş
değilim. Evet abartılı boyutlarda değil ama, evden çıkarken
ocağın kapalı mı değil mi olduğuna takıntım sürüyor
maalesef.
Geçenlerde
3 gün için evden uzaklaşırken “ocak acaba kapalı mıydı?”
sorusu otobüste geldi aklıma. Çok abartılı olmasa da
endişelendim tabii ki. Akşamları öyle bir alışkanlığım
olmamasına rağmen bir de çay demleyesim gelmişti evden çıkmadan
önce. Buyur burdan yak! Hafızamda evden çıkmadan önceki son 5
dakikayı canlandırmaya çalışıyorum otobüste: “mutfaktaki
camı kapattım, mutfaktan çıktım, kapının önüne gelip
ayakkabılarımı giydim ve çıktım.” Başa sarıyorum görüntüyü,
yok; ocak kısmı aklıma gelmiyor! “Yok canım, kesin
kapatmışımdır” diyerek bu düşünceyi aklımdan çıkarmaya
çalıştım. Hatta bir ara komşuları arayıp kapının dışındaki
doğalgaz vanasını kapatmalarını isteyecektim neredeyse. Ertesi
gün rahatladım kendime kendime. "Yangın çıksaydı haberim çoktan
olurdu" diyerek kendimi teskin ettim!
Çözümü buldum!
Geçen
1 haftalık tatile çıkmadan önce bu takıntıyı
yenmenin çözümünü buldum. Hem de oldukça basit bir yöntemle! Bir “kontrol
listesi” yaptım kendime. Evden çıkmadan önce yapılacak
kontolleri içeren 10 maddelik bir liste hazırladım basit bir
kağıda. Ve zihnimin beni yanıltacak pis oyunlarına karşı önlem
olarak da kesin kural koydum! Yazdığım kontrolü yaptıktan sonra
o maddedin yanına “tamam” işareti koyacağım dedim!"El mi yaman bey mi yaman" diyerek takıntıya meydan okudum anlayacağınız!
Beynime bu
komut kesin olarak gitti. Yani yazılı talimatı kontrol etmeden
işaretlemeyeceğim netleşti. En takıntılı olduğum madde olan
ocağın kapalı mı olduğu konusunda ise çifte kontrol olarak bir
de fotoğraf çektim ve evden çıktım.
İnanır mısınız listeye
ya da fotoğrafa bir kere bile bakma ihtiyacı duymadım tatil
boyunca." Ocak kapalı mıyd?" konusu ise aklıma bile gelmedi. Yani
pek sevgili Kompulsif Bey, basit bir liste sayesinde gündemimden
çıkmış oldu, size de tavsiye ederim...
Endişesiz,
kaygısız, takıntısız günler dilerim herkese, mutlu bayramlar...
Size de hayırlı Bayram'lar, liste iyi olmuş zihnin böyle birşeye takılıp kalması tatili de zehir ediyor bazen. Ben aşırı rahatım galiba hiçbirşeyi umursamam ;) hayta uzun yola çıkarken bile son 30!dakika valiz toplar evi pislik içinde bırakır giderim ;))) ins bu rahatlıkla tehlikeli şeyleri unutmam günün birinde
YanıtlaSilÖncelikle iyi bayramlar, ben de eskiden öyleydim:) Bu tatilde evi olabildiğince derli toplu bırakmaya çalıştım. Çünkü dönüşte o karmaşa insana hiç iyi gelmiyor :)
SilAma nihayetinde rahat olmak iyidir, endişe insanı yiyip bitirir, sevgiler :)
Aslında bütün olay işleri otomatikman yaparken beynimizin devreye girmemesi. Ben de bazen yaparken dururum, bak kapatıyorsun, bak fişi çektin diye kendi kendime söylerim. Öyle olunca hatırlıyorum. Demezsem, endişeleniyorum. Senin yöntem de beyne sinyal gönderince listeye bakma ihtiyacı duymamışsın :)
YanıtlaSilSizin yöntem de iyiymiş. Bütün mesele dediğiniz gibi beyne doğru sinyal göndermekte :)
SilYazınızı eşim ve kızımla birlikte okuduk. Bazı konularda, özellikle temizlik söz konusu olunca eşimin davranışları anlattığınız gibi:) Umumi tuvaletleri çok mecbur kalmazsa kullanmaz. Allah'a şükür benim öyle takıntılarım yok. Kapı kapatma takıntısı var bende sadece. Arabayı kilitleyip eve çıktığımda acaba kilitlemeyi unuttum mu dedikten sonra dayanamayıp yeniden giyinerek aşağı inmişliğim ve kapıları kontrol etmişliğim hiç de az değildir:)) Şimdiye kadar yaptığım kontrollerde sadece bir kez kapıyı açık buldum. Bu durum takıntımı haklı çkardı:) İyi bayramlar...
YanıtlaSilTakıntıyı haklı çıkarmak da ilginç bir yaklaşım olmuş, evet takıntılaırmızla barışmamız lazım:)
Silİyi bayramlar ..
hayır hayır sen obsesif değilsin, eğer öyleysen tüm ev hanımları öyledir. benim de çok başıma geliyor ve ben de aynen o şekilde teskin ediyorum kendimi :)) yangın olsaydı komşu arardı mutlaka diyorum ama komşularımda telefonum yok :( kontrol manytağıyız bence, çünkü tüm yük omuzlarımızda :)
YanıtlaSil:)
SilKontrolün azı karar, çoğu zarar :)
Endişeli kaygılı olmak üretim yapabilmek açısından önemlidir.
YanıtlaSilBunlar olmasın derseniz üretim yapamayan deyim yerinde ise sıçrayamayan kurbağadan
farkı olmaz insanın.
Bir alanda uzmanlığı olunmayan bir konuda düşünmek insanı yorar.
Konuya çok farklı yaklaşmışsınız, ocağı kapatıp kapatmama endişesi taşımakla üretim yapmanın bir bağlantısını kuramadım ben açıkçası. Uzmanlık alanınız nedir bilemiyorum ama bu yazıyı, sadece günlük bir olayın espri içerecek şekilde anlatımı olarak okumanızı tavsiye ediyorum. Sevgiler.
SilHaha güzel olmuş :D resmini çek de pekiştirmiş :)
YanıtlaSilBazıları sanırım önlemden ve yaşanmışlıklardan kaynaklanıyor.
Sen çözümünü hazırla sorun arkadan gelsin...
Liste çok hoş cidden!
İyi bayramlar
Başka türlüsü içimi kemirecekti, bu şekilde inanılmaz rahat ettim, belki de takıntı sorunum kökten çözülmüş bile olabilir :)
SilSevgiler.
Merhaba... Maalesef daha kötü bir boyuta geçmişsiniz. Çünkü bu şekilde listeler yapmak, obsesif kompulsif bozukluğun tam olarak kanıtı şeklinde görülüyor psikologlar/psikiyatristler tarafından. Liste yapan eşittir OKB'nin ilerlemiş şekli...
YanıtlaSilMerhaba,
SilListe evden uzun süreli ayrılırken yapılması gereken kontrolleri içeriyor, ben bunun ciddi bir rahatsızlık aşaması olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Bence sizin dediğiniz boyutta değilim, çünkü bu kontrolleri uzun süreli evden ayrılan herkes yapar/ yapmalıdır da. Benim için endişelenmenize gerek yok, sevgiler :)
Çok akıllıca bir hareket olmuş. Ocak kontrolü 1. sırada olsa daha iyi olurmuş :) Dediğiniz doğru insan bazen takılıyor. Benim de arabadan inip eve geri dönüp ocak kontrol etmişliğim var :)
YanıtlaSilOcak kapalı mı takıntısı hemen hemen herkeste var. Bu durumda basit bir liste ile kafayı rahatlatmak bana iyi geldi açıkçası, uzun süre evden uzaklaşan herkese tavsiye ederim:)
Sil