Bir
zamanlar Avrupa Yakası diye bir dizi vardı anımsar mısınız?
Hani AB grubunda eğitim kriterinin de olduğu, dolayısıyla reyting
sisteminde sadece gelire bakılmadığı zamanlarda... Böyle ince
esprili, göndermeli falan komediler olurdu ya... Hani daha komedi
piyasasını mutfakçılar ele geçirmediği zamanlarda. Hâlâ mı hatırlamadınız! Acun
firardaydı o günlerde. Tv8'de düzeyli programlar olurdu. Nasıl
anlatsam daha, hani orada bir Burhan Altıntop vardı... Unuttunuz mu?
Of ya, kusura bakmayın ama siz de ne kadar balık hafızalısınız! Arada ben de öyleyim maalesef!
2004'de başladı, hiç tahmin etmezsiniz ama bu dizi Atv ekranlarında oynardı. Tam 190 bölüm yayınlandı 2008'e kadar. O zamanlar “Dizi Atv'de izlenir” diye bir slogan vardı, harbiden de öyleydi. Vay be, ne günlermiş... 12 sene önceyi sanki tarih öncesini anlatır gibi anlattığıma şaşırmıyorum şimdi nedense... Acaba neden şaşırmıyorum; yoksa gerçekten bu anlattıklarım tarih öncesinde mi yaşanmıştı! O kadar uzak, o kadar hayal meyal miydi her şey ...
2004'de başladı, hiç tahmin etmezsiniz ama bu dizi Atv ekranlarında oynardı. Tam 190 bölüm yayınlandı 2008'e kadar. O zamanlar “Dizi Atv'de izlenir” diye bir slogan vardı, harbiden de öyleydi. Vay be, ne günlermiş... 12 sene önceyi sanki tarih öncesini anlatır gibi anlattığıma şaşırmıyorum şimdi nedense... Acaba neden şaşırmıyorum; yoksa gerçekten bu anlattıklarım tarih öncesinde mi yaşanmıştı! O kadar uzak, o kadar hayal meyal miydi her şey ...
Nerelere
geldi konu, işte o Avrupa Yakası'nda patronun şımarık kızı vardı,
adı Selin'di. “Oha falan oldum yaneee...” derdi. O zamanlar
beyaz Türklerin içindeki entel kesim, okuyan yazan kesim diyeyim,
“oha falan oldum yanee” diye konuşanlara tilt(!) olurduk. Ne
naif zamanlarmış. Bugün de keşke tek derdimiz “Oha falan oldum
yanee!” diyen Selin'ler olsaydı... Şimdilerde gündemimizde yine
Oha olmak var, ama bir harf fazlasıyla...
Bizde durumlar artık OHA(L) şeklinde...
Bizde durumlar artık OHA(L) şeklinde...
Neyse,
konumuz Avrupa Yakası'ydı, dağıtmayalım. Burhan Altıntop'dan
bahsediyorduk. Güç bela açık öğretim gibi bir yerde okumuş,
ezik fakat ezikliğini belli etmeyen, Nişantaşı'nda bir moda
dergisine idari işler müdürü olmuş, arkadaşlarının başına
türlü çoraplar örüp her durumda da zorlukların altından
kalkmasını başaran bir tipti Burhan Abi'miz. Videoda gördüğünüz üzere kendisine yapılan uyarıların bile altından ne güzel kalkabiliyordu! Şanslı mıydı, o kadarını hatırlamıyorum...
Duvarındaki
ağlayan çocuk Çiko, O'nun aslında nasıl da mağdur olduğunu
gösterse de, O her duruma adapte olabilen ne tatlı bir psikopattı!
Herkesi sinir edecek kadar yüzsüz, bazen zavallı, her daim cimri
ve genelde sevilmeyen bir tipti. Ama tutkunuyduk.
İnsanız ve böyleyiz işte; bazen sevmesek de bağlanıyoruz ve bu durumu hiç
sorgulamıyoruz. Burhan Altıntop misali ne tipitoplara aşık
oluyoruz da farkında değiliz!
Eee,
oha(L) gelmesi bize müstehak değil midir...
Bağlantı süper olmuş :)
YanıtlaSilSadece Avrupa Yakası'nı özledim, bağlantı yok :)
YanıtlaSilBurhan'ın öleceğini öğrendiği gün, evde yaptığı dansı..
YanıtlaSilsjahdjagasfgshjagfashfgas :))
Onu hatırlamadım, ama yakışır Burhan Abi'mize :)
SilHemen hatırladım çünkü televizyon seyretmeyi çok sevmesem de Gülse Birsel'in işlerini hep takip ediyorum. Beyaz yakalı da olsa gözlemci ve akıllı bir de mizah var, yazılarını da denk gelirse bakarım. Bir de objektif gelir bana. Burhan Altıntop'ta bizden çok şey var, yabancı gelmediği için de hem kızdık hem sevdik. Benim aklıma da şu söz geldi yazınızı okuyunca, "bize bir ohaller oluyor.." Kızdıklarımız en fazla burhan altıntop kadar zararlı olsun. Çok selamlar..
YanıtlaSilEvet Gülse Birsel, hiç Anadolu'da bulunmayan hatta kendi tabiriyle leydiler okulunda okuyan, yani kelimenin tam anlamıyla bir "Beyaz Türk" olmasına rağmen dediğiniz gibi Anadolu insanını çok iyi karakterize ediyor. Ben de seviyorum kendisini ve ekranda O'nun ince mizahının eksikliğini hissediyorum.
SilKeşke yine o günler gibi az kaygılı olabilsek...
Sevgiler.
Eskilere döndürdün bizi çok teşekkürler :)
YanıtlaSilwww.emreyildirim.co kişisel bloguma da beklerim :)
"Ben de Nişantaşı çocuğuyum" diyen isyanını ve ezikliğini hiç unutmayacağız sanırım.
YanıtlaSilİncecik bir dokundurma ne kadar güzel anlam katmış yazınıza tebrikler.
Teşekkür ederim, sevgiler :)
SilGaffur' la olan diyalogları da çok komikti. Kaliteli bir diziydi. Gülse Birsel' in zekasına diyecek bir şey yok. İnsan kaliteli şeyleri özlüyor :)
YanıtlaSilBu aralat TV2'de Yalan Dünya'nın eski bölümlerine denk geliyorum, ne tatlı göndermeler varmış senaryoda...
SilEskileri tekrar yaşatmış yazınız yüzümüzde gülümseme bıraktı teşekkürler.
YanıtlaSilwww.yemekmotoru.com
Gülse Birsel alsa kadrosuna beni çok feci güzel olur amma...
YanıtlaSilBir ara ne revaçtaydı ama demekki herşey dibe vurmaya mahkum.
YanıtlaSilGüzel şeyler bitmese ne güzel olurdu :)
Sil