27 Ekim 2023 Cuma

Cumhuriyetimizin 100. Şeref Yılında Umutsuzluk Yok!

Anneler, babalar, sevgililer günlerini hiç sevmem. Olan var olmayan var neticede; abartılı gösterişli kutlamalar biraz da kapitalizmin dayatmasıdır. Bana göre kutlanması gereken asıl günler özel olanlardır; yani doğum günleridir, yıldönümleridir. Dünyada tek olan, sevenleri için çok ama çok anlamlı olan o günlerdir.

Cumhuriyetimizin doğum günü de böyle bir gün. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için kutlanması gereken en özel gün. Hele de 100 yaşına girerken…

Babadan oğula geçen padişahlık sisteminden kurtulmak nasıl özel bir şey düşünsenize! Millet olarak bugünü en özel ve en güzel şekilde kutlamaktan daha doğal ve daha gerekli ne olabilir? Böyle günlerde Cumhuriyetin değerini anlarız; millet olarak birbirimize kenetleniriz, bir duygusal marş ile gözlerimiz dolar, bize bu günleri armağan etmek için bedel ödeyen atalarımıza minnet duyarız. Evet içimizden bazıları vals yaparak kutlar, bazıları horon tepmek ister, bazıları “Erik Dalı” ile oynayabilir; hiç mahsuru yoktur bence. Fotoğraflar biriktiririz anılarımızda, ne bileyim hiçbir şey yapamasak da penceremizden bayrak sallarız böyle özel bir günde.

 Sırf bir adamın soyundan geliyor diye, çocuk da olsa, deli de olsa, psikopat da olsa koskoca devleti yönetme yetkisinin bir erkeğe verilmesini düşünsenize! Kadınlar zaten yok hükmünde! Saraydaki kadınlar haremde entrika ile süsle püsle takılabilir; halkın kadınları ise kocalarının dört karısından biri olarak kül kedisi gibi yaşasınlar işte, yatıp kalkıp şükrederek hem de! Kadın aklı öyle devlet işine falan ermez zaten. Hoş padişah kadar akıllı başka bir erkek de yoktur!

Padişah mesela birinin tipini beğenmese ve dese ki;

“Tez elden kellesi vurula!”

Etrafındaki ulema şu bu adamlar ne yapabilir ki? O adamın kellesi gidecek mecbur.

Cumhuriyet rejimi öyle mi? Bağımsız mahkemeler var, bağımsız yargı var, hak var, hukuk var, eşitlik var, laiklik var, sosyal devlet var, meclis var, muhalefet var!

Evet bu yukarıda saydıklarımdan çoğunun sadece iskeleti kalmış olabilir. Ama ne diyor Atatürk!

“Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim!”


Cumhuriyetimizin 100. Şeref Yılı Kutlu Mutlu Olsun!!

22 yorum :

  1. Merhabalar.
    Umudu muhafaza etmek gerekiyor. Aksi halde, insan yaşama şevkini kaybeder. Milli ve dini bayramların dışında diğer özel günlerden sadece "anneler ve öğretmenler günü" benim için özeldir.

    Bir şeyin kıymetini kaybetmedikten sonra, o şeyden mahrum kalmadıktan sonra nedense bir türlü kıymetini idrak edemiyoruz. Cumhuriyet ise, kaybedilmeden değeri idrak edilmesi gereken bir yönetim biçimidir. Aksi halde, kaybedildikten sonra tekrar kazanılması çok güçtür. Bu bağlamda cumhuriyetin değerini ve kıymetini bilelim ve cumhuriyetimize sahip çıkalım.

    Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu , mutlu ve daim olsun inşAllah.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Recep Bey, öncelikle değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Evet Öğretmenler Günü güzel bir gün bence de, Anneler Günü buruk olduğu için ben mesafeliyim. Çok haklısınız, Cumhuriyetimizi kaybetmeden değerini anlamamız lazım. Ben Atatürk gibi umudumu kaybetmiyorum. Selam, sevgi ve saygılar 🌺

      Sil
  2. Umut da giderse her şey gider. Umut etmeye ve mücadeleye devam.

    YanıtlaSil
  3. Hiç bilmiyorum, bir yanım pes etme diyor bir yanım çok kırık dökük...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de farklı değilim ama Atamız umutsuz olmayın demiş bize, bu günleri öngörmüştü, biliyordu... Yine de umutsuz olmayın dediyse vardır bir bildiği...

      Sil
  4. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünden sonra , yıllar birbiri ardından akıp giderken çok daha iyi anlaşıldı ki uzak görüşlü, vizyon sahibi , vatan aşığı bu güzel insanın her sözü değerlidir, anlamlıdır, gerçektir. Hiçbirimiz Atatürk'ün o keskin iradesine, sağduyusuna, akıl ve mantık gücüne, hoşgörüsüne sahip olamayız ama keşke Cumhuriyetimizin 100. yılında umudumuz bu kadar sınanmasaydı...
    "Cumhuriyet Fazilettir" diyen başöğretmenimizi saygıyla, rahmetle, minnetle anıyoruz.
    Güzel ülkemizin insanlarının umudu, inancı, onuru hiç tükenmesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın hocam ne güzel özetlediniz... "Keşke umudumuz bu kadar sınanmasaydı..."

      Sil
  5. Rehberimiz, Atamızın bu günleri inanılmaz bir öngörüyle yazıya döküp bizlere bıraktığı Gençliğe Hitabe'dir. Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ

      Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

      Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

      Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

      Sil
    2. Çok haklısınız sevgili Zeugma, rehberimiz bu Hitabe'dir... 100. Yılımız Kutlu olsun...

      Sil
  6. Özel günlerin benim gözümde de pek anlamı yok. Hele son yıllarda moda olan "Hayırlı Cumalaaar." mesajları iyice zıvanadan çıkartıyor beni. Cunhuriyet'in 100. yılı önemli bir gün olabilir ve coşkuyla kutlanması gerekir. Fakat görüyorsunuz durumu. Eğer cumhuriyet buysa padişahlık nasıl acaba diye sorası geliyor insanın. Ha, şimdi tiz kelleri vurula diyemiyor padişahımız efendimiz ama "tiz hapse atıla, yıllarca hücrelerde sürüm sürüm süründürüle" diyor. Özgürlük, fırsat eşitliği, adalet, lâiklik, sosyal adalet vs. hak getire. Parlementer sistem demokratik cumhuriyetlerde böyle mi çalışmalı. Krallıkla yönetilen İngiltere bizim cumhuriyeti kıskanıyor mu acaba?
    Umut mu? Atatürk en olumsuz koşullarda yola çıkarken canını koymuştu ortaya. Bu yüzden umutsuzluğa kapılmak onun için ölümü peşinen kabul etmek anlamına gelirdi. Biz Atatürk'ün cesareti ve zekâsına sahip değiliz. Açık söylemek gerekirse cumhuriyeti kurana dek bir sürü badire atlatan Atatürk şanslıydı da aynı zamanda. Şimdi öyle biri çıkmalı ki, onun kadar zeki, onun kadar yürekli, onun kadar milletine aşık ve onun kadar şanslı olsun ve ülkede cumhuriyeti gerçek anlamıyla işler kılsın. Demokrasiyle, yani mevcut sistemde seçimle böyle birini başa getirmek imkânsız. Umutlanmak için tek yol devrim. Bunun faturası da ağır olur ama başka türlü çıkış yolu görmüyorum maalesef.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, bütün bu "ahval ve şerait içinde" umudumuzu yitirmemeliyiz, öyle demiş, ama dediğiniz gibi nasıl olacak?

      Sil
  7. Yanıtlar
    1. Kutlu olsun, yüzlerce yıl kutlayalım... :)

      Sil
  8. Bazen insan umutları yitirebiliyor ama her daim bize önder olmuş Atamızın, yazınızda da bulunan sözleri, hep tetik durmamızı sağlar. Daima dönüp ona bakmakta fayda var, nerelerden geçmiş, ne engellerle karşılaşmış.
    Cumhuriyet Bayramımızı kutluyorum, dilerim daha coşkulu ve gerçek kutlamalı nicelerine...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet umut şimdilerde akrobatların yürüyebildiği ince ip gibi... Onsuz olmuyor ama işte o kadar da zor ki... Nice Cumhuriyet Bayramlarımız olsun hep birlikte, sevgiyle🌺

      Sil
  9. Umut neydi diye düşündüm bir an... Coşkuyla kutladık evet ama umudum var mı deseniz yok hayır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoğumuz aynı durumdayız ama umutsuz olmaz ki, yaşanmaz ki; silkinmek lazım,

      Sil