29 Ocak 2015 Perşembe

Mimlendim yine, konu kendi kitabım...


Bloglararası mimlemeler arada keyifli yazılar çıkmasına neden oluyor. Bugün de sevgili Kozmokitap'ın beni de mimlediği sorularla karşınızdayım. Kozmokitap'a bu keyifli anket için teşekkür ediyorum.

Benim kitabım


1- Bir kitap yazmaya karar verdiniz. Türü ne olurdu?

Bir kitap yazma hayalim var zaten, henüz karar aşamasında değil gerçi ama türü belli; roman olacak. Zira uzun soluklu paylaşımların, uzun soluklu okumaların, yani romanların insanıyım ben. Hiç sevmedim hayatım boyunca öykü okumayı, tam kahramanlarla tanışıp hemhal olmuşken öykünün sonu geliverir ve ben yapayalnız hissederim kendimi o anda. Belki de bu nedenle roman alırken, sayfa sayısı çok olanını seçiyorum bilinçsizce, ince kitabım o kadar az ki... Dolayısıyla kalın, kocaman bir roman yazacağım günün birinde. 5 sezon süren dizi film gibi kabak tadı vermeyecek ama, okuyucular kitap bitmedikçe mutlu olacaklar. Nasıl hayal ama ☺

Roman dediğin kalın olmalı...

2-Bu kitabı bir serinin başlangıcı mı yoksa bağımsız bir roman şeklinde mi yazardınız?

Bilmem, bilemem. Belki roman kendini sürükler, belki kahramanlarımdan ayrılmak istemem, devam kitapları yazarım belli mi olur. Harry Potter gibi meşhur bir kahramanım olursa eğer ve bütün dünyada çok sevilirse, okuyucular milyonlarca e-posta ile “lütfen lütfen lütfen devamını da yaz” diye baskı yaparlarsa, vicdanım nasıl rahat eder yazmazsam değil mi ama!

3) Kitabınızın baş karakterinin ya da karakterlerinin isimlerini ne/neler koyardınız?

Kitabımın konusu yok ki ortada isimler nasıl olabilir nereden bileyim şimdi? Belki isimsiz olur kahramanlarım, Jose Saramago'nun Körlük-Görmek kitaplarında olduğu gibi. “Siyah gözlüklü kız, sarışın ufaklık, evin annesi” gibi evrensel tanımlamalarım olur belki kahramanlarımla ilgili. Belki de bilinmeyen bir dildedir isimleri, şimdi yazarsam ne hükmü kalır.! Yok yok yanıtlayamam bu soruyu... Biraz daha yazarsam sanki roman çıkacak şuracıkta ortaya, çalınır malınır fikirlerim aman diyeyim!

Kitap sevgidir...


4) Her yazarın etkinlendiği başka yazar ya da yazarlar mutlaka vardır. Peki sizinkiler hangileri?

Bende yazar çok, Marquez mü desem, Jose Saramago mu desem, Vedat Türkali mi desem, Oğuz Atay mı? Yoksa Zülfü Livaneli mi desem, arada Orhan Kemal'i de unutmasam... Bütün bu isimleri sıralarken Rus klasiklerinin muhteşem yazarlarına haksızlık etmiş olurum. Dostoyevski küser, Balzac ve Jack London'ın morali bozulur...

5) Kitabınızın nerede geçiyor olmasınız isterdiniz? (Hangi ülke, şehir, köy vs). Ya da kitabınız kurgusal bir dünyayı anlatıyorsa orası nasıl bir yer olurdu?
Ama bu soruları yazan arkadaş kimse, sanki benden kopya çekecekmiş gibi geldi, böyle de sorulmaz ki şimdi! Kahramanların adını öğrendi, nerede yaşadıklarını öğrendi, yok yok edebi casusluk var bu olayda, asla kopya vermeyeceğim, boşuna beklemeyiniz :)


Sabahtan akşama kadar okumak...


6) Kitabınızı ilk olarak kime imzalayıp verirdiniz?


Bilmem ki, kim en çok isterse ona veririm herhalde. En iyisi o gün geldiğinde dönüp buraya kime verdiğimi yazayım.☺

7) Gelelim en önemli soruya, kitabınızın ismi ne olurdu?

Ne bileyim, ortada bir tek sözcük bile yokken kitabımın ismini istiyorlar benden. Sonra da mim sorularına laf atan gıcık kişi ben oluyorum. Mim sorularını hazırlayan arkadaşın edebi casusluğu konusundaki şüphelerim giderek artıyor ☺

8) Sizce kitabınızı en güzel şekilde anlatan 3 kelime ne olurdu?

Bir kitap okudum, aklım başımdan gitti.” diyebilirler, “beni bana anlatmış” diyebilirler, Aslında “ne güzel bir kitap!” deseler hiç fena olmaz. Hele ben kitabı yazayım da sonrası gelir elbette.

......................

Bir mimin daha sonuna böylece gelmiş olduk. Ben eğlendim soruları yanıtlarken, umarım siz de keyifle okumuşsunuzdur. Dileyen herkes bu mim sorularını blogunda yanıtlayabilir, ben kimseyi işaretlemiyorum ve sizleri özgür bırakıyorum bu konuda.

Okumalı yazmalı bir gün diliyorum, sevgilerimle ♥




19 yorum :

  1. evet keyifle okudum ve eğlendim.. :)
    ama artık daha fazla uzatmadan şu hayali gerçekleştirseniz... şöyle yavaştan yavaştan başlasanız. sonra kendi gidiyormuş zaten. roman yazarları öyle söylüyorlar.. :)
    imzalı kitabını ben çok istiyorum. şimdiden söyleyim de.. ama bir de kitap fuarında da imzalatmak istiyorum. neyse artık 2 tane olur.. :)
    güzel bir kitap yazacağınıza inanıyorum. güzel yazılarınızdan belli.
    selamlar....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya ben şimdi ne diyeceğimi bilemedim, kanatlandım resmen:)
      Söz, ilk imzalı kitap size gidecek, o günleri görsek bir an önce...
      Sevgiler ..

      Sil
  2. ilk imzalı kitap.. çok sevindim. onur duydum. teşekkürler...
    artık heyecanla bekliyicem şimdi. :)
    yavaştan çiziktirmeye başlasanız ilk adımı atmış olursunuz...
    öykü ve ince kitap konusunda ben de aynıyım sizinle...
    sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım çok bekleyip beklemekten vaz geçmezsiniz :) Öncelikle bir "yaratıcı yazarlık eğitimi" almak istiyorum. Bakalım, kısmet artık :)

      Sil
  3. Severek okudum. Belki ben de yaparım. :))

    YanıtlaSil
  4. Cevaplarınızı zevkle okudum. Mimi cevapladığınız için teşekkür ederim. Edebi casusluk fikrinizi okuyunca, ben de kuşkulanmaya başladım şimdi (?).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben espri olsun diye öyle demiştim ama şimdi düşünüyorum da, 50 blog yazarından fikir alsa, içinden en beğendiğini uygulasa...
      Bu ülkede emek hırsızlığı o kadar normal ki, insanı ister istemez şüphelendiriyorlar..

      Sil
  5. Kitap yazmaya kalkmak, hele ki roman türünde yazmak büyük cesaret ;) Blogumu kitaplaştırma fikrim her zaman vardı ama 'kitap yazsana' diyenlere de hep hayretle baktım. Çünkü yüzlerce sayfadan oluşan romanları yazanlara bile hayret ediyorum. Büyük saygı duyduğum ancak sanki ben yazmaya kalksam işin içinden çıkamazmışım gibi hissettiğim bir durum. İlk kitabın imzalanıp kime verileceği noktasında ise ben de durup düşündüm. Eğer bir gün kitabım çıksa sanırım önce canım anneme hediye ederdim. Sonrasında da edebiyat öğretmenlerime ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet yazan insanlara benim de saygım sonsuz. Ama ürkmemek lazım, insan isterse, çabalarsa ve öğrenirse yapabilir diye düşünüyorum ben.
      Umarım bir gün o kitabı anneniz ve edebiyat öğretmenleriniz severek okurlar :)

      Sil
  6. Yazılarınız insana huzur veriyor haftada bir yayınladığınız yazıları dört gözle bekliyorum

    YanıtlaSil
  7. Çok güzel yazıyorsunuz gerçekten bayılıyorum yazılarınıza

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, böyle şeyler duyunca daha da yazasım geliyor, sevgiler :)

      Sil
  8. Ben daha yeni fark ettim yazınızı, buralarda yeniyim de:) En büyük hayallerimden biri, roman ya da senaryo yazmak. Ama sorun şu ki başladığım işi bitirememek gibi bir huyum var. Keyifle okudum, umarım ben de sizin kadar uzun soluklu ve başarılı olabilirim. Tabii üşenmezsem:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blog yazılarında eski yeni olmaz zaten, bazen aylar öncesinde yazdığınız bir yazı birdenbire tekrar gündeme gelir. Aslında blog yazmanın en güzel taraflarından biri de budur bana kalırsa.
      Üşenmeyin, yazın, blogunuz size küsmesin, sevgiler :)

      Sil
  9. ben hayal ettim oldu... basit..sadece anı mahiyetinde ama olsun istedim ve yaptım ya..ileride oğlum en azından anneciğim neler yamzış diye karıştırır o da yeter :)
    adı da "düş içinde düş" kitabımın..ilk ve son kitabım :))

    YanıtlaSil