6 Şubat 2015 Cuma

Ne istediniz Ulan İstanbul'dan!

Bugün internette okuduğum bir habere üzüldüm ki ne üzüldüm...

Ulan İstanbul televizyonda bitiyormuş, ama aynı gün ve saatte internette yayınlanmaya devam edecekmiş. Zaten iyi bir sosyal medya kitlesine sahipmiş ve diziyi artık tabletten, pc'den izleyecekmişiz. Sıkı durun, öyle bedava olmayacakmış, para verecekmişiz izlemek için! Efendim bu uygulama Türk dizi tarihinde bir ilk olacakmış. Sanki çok güzel bir yenilik getiriyorlarmış gibi bir de “ilk olacak!” yorumu yapmışlar.


Hem televiyon izlemek için para ödeyeceğim, hem internete aylık ücret ödeyeceğim, hem o parasını ödediğim internette bir sürü reklam göreceğim, bir de dizi izlemek için üzerine para vereceğim öyle mi!

Elbette bunu yapmayacağım! Bağrıma taş basıp Ulan İstanbul defterini kapatacağım...

Bence bir çok kişi de aynı benim yaptığımı yapacak. Koltukta yayılıp büyük ekran televizyondan dizi izlemek varken niye beni tablete ya da bilgisayara mecbur ediyorlar ki? Hadi diyelim bilgisayarı televizyona bağlayıp bu sorunu bir şekilde çözdüm, ama niye ekstra para vereyim ki dizi izlemek için?

Sevdiğim ve tek tük kalan dizilerin birbiri ardına yayından kaldırılmasına mı kızayım, televizyon zevkimi yok etmelerine mi kızayım, soyguncu kapitalizmin zevk aldığım her şeyden kat kat para almak için türlü türlü saçmalıklar üretmesine mi kızayım bilemiyorum gerçekten de..

Kimse kusura bakmasın, isterse bölüm başına 1 kuruş alsınlar, internetten dizi izlemek için para VER-ME-YE-CE-ĞİM!


Bence kimse vermesin! Zevkine göre bir tane program bulamasan da TRT vergisi ver, ehliyet değişiyor para ver, kaçak kullananlar yüzünden elektrik dağıtım şirketi zarar etmesin (yazık vah vah !) diye para ver, verginin üzerine vergi ver, ona ver, buna ver...  İnsanın dağ başına kaçası geliyor!



Önce Galip Derviş'i yok ettiler, sonra Yalan Dünya'yı,  yetmedi, Ah Neriman vardı eski Türk filmleri tadında, onu bile yok ettiler... Farkında mısınız yüzümüzde gülücük açtıran bütün dizileri birer birer yok ediyorlar. Elimizde bir tek Ulan İstanbul kalmıştı! Emre Kınay da ne güzel yakışmıştı Firuz rolüne!! Galiba AB grubunda olup kitap okuyan, beklentisi yüksek, komedi seven, kaliteli senaryo arayan izleyici kitlesinden nefret eden birileri var oralarda. Sayelerinde böyle de komplo teorileri kuruyoruz işte!

Efendim dizinin süresi 45 dakikaya inecekmiş ve de sansür olmayacakmış...

Açıkçası bu işin altında sanki başka bir iş varmış gibi geliyor bana, sanki emir büyük yerden gelmiş gibi hissediyorum. Değişen reyting sistemine rağmen izlenme oranları da iyi olduğu için diziyi kaldırmaya bahane bulamadılar ve belli ki aralardaki dokundurmalar, özellikle de usta tiyatrocu Zihni Göktay'ın canlandırdığı Servet Abi'nin lafları zülf-i yare dokundu! Altın yumurtlayan tavuğu kesmeye gönlü razı gelmeyen tv patronları böyle bir ara çözüm buldular! Bence böyle... Yoksa niye durduk yerde böyle bir karar alsınlar ki!


Demem odur ki, herkes tiyatroya gidemiyor, herkes sinemaya gidemiyor, insanların akşam eğlencesi günümüzde hala televizyon. Ama işte onun da içi her geçen gün daha da boşalıyor!

Sabah sabah bağırasım geliyor: Gandemiiiir Gandemiiir, yeter artık Gandemiirrr!!



32 yorum :

  1. Bu isyaninda cok haklisin. Zaten Türkiye'deki diziler bu sona mahkum artik bunu kabul edelim.

    YanıtlaSil
  2. gerçekten çok saçma bir uygulama olmuş, hayatta bir diziye herhangi bir ücret ödemem, dediğiniz gibi 1 kuruş dahi olsa.En çok da ciddi edebi eserlere yaptığı, sadece okuyanın anlayabileceği espri ve göndermelerini özleyeceğim yayından kaldırılırsa...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de aynen, o göndermeleri özleyeceğim.

      Sil
  3. Zihni Göktay ne güzel dokunduruyordu... o batmıştı birilerine... vergi, zam, hırsız var demek zor artık ne de olsa canım Türkiye'mde... :((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Satır aralarındaki dokundurmaları bile arar olacağımız hiç aklıma gelmezdi...

      Sil
  4. kitap fiyatları aldı başını gidiyor , sinema biletleri öyle devlet tiyatrolarıı kapatmaya ramak kaldı şimdi de kaliteli tv yapımları parayla oluyor eee 80 darbesi sonrası dayatılan popüler kültür körlüğü yeni uyanısa yenilmesin.. Eeee kabullenip oturan bizlere de helal olsun çok güzeldi yazı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazdıklarınıza aynen katılıyorum, bu duruma sessiz kalmamak adına bir soukta yazdım bu yazıyı, sosyal medyanın gücünü kullanmak lazım sanırım.
      Sevgiler.

      Sil
  5. Ulan İstanbul'u izlemiyordum. Ben "Aramızda Kalsın" dizisini seviyordum. O da bir anda sonlandı. Yalan Dünya ona keza.
    Vergiler artık resmen haraç oldu, bence. Bir çok şeyde kullanmadan vergi ödüyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hangi birini anlatsak, ne desek, ne eylesek bilemiyorum gari...
      Sevgiler.

      Sil
  6. aslında yeni bir sistem denemeye çalışıyorlar. yurt dışında uygulanıyor bu sistem. bence tutarsa güzel olur, daha kaliteli işler izleriz süresi de kısa olan ve sansürden de etkilenmeyen. ama bana tutma ihtimali çoook uzak geliyor açıkçası ve dizi yakın zamanda internettende kaldırılır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben açıkçası ucunda birileri için yeni bir kazanç kapısı anlamına gelen, dolayısıyla bana ekstra fatura getirecek sistemler istemiyorum gerçekten, Hani teknoloji çok gelişir, televizyonları eskinin gramafonları gibi çöpe atarız anlarım, ama hem tivibuya para verip, hem internete para verip üzerine bir de internet dizisine para vermek bence sadece soygunculuk! Dolayısıyla sistem tutmasın istiyorum ne yalan söyleyeyim, Günah keçisi de Ulan İstanbul olacak maalesef...

      Sil
  7. Ulan İstanbul' u çok severek izliyordum ama sonra ilk parayı kaybettiklerinde kopmuştum.
    Ama bu yapılanlar fazla artık. İnternette desteği çok diye bir dizi internete çekilir mi? Hem vazgeçemiyorlar, hem de göndermelerini kaldıramıyorlar. Böyle bir çözümsüzlükle bitirecekler. İsyanınızda haklısınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Artık ülkemizde yükselen değer "Ben yaptım, oldu" mantığı biliyorsunuz. Birileri bir şeylere karar veriyor, her gün bir şeyler değişiyor, yersen durumu var... Ye ye nereye kadar ama, midenin de bir kapasitesi var değil mi ama, bakın yine sinirlendim, en iyisi susayım ben :)

      Sil
  8. :((( yanlış üstüne yanlış yazık .
    dediğiniz gibi Ben yaptım oldu ya dönecek ve para basıp seyredecek pek çok kişi yani boyun eğmenin farklı bir yolu.
    Severek izliyordum demek ki bu kadarmış diyeceğim:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazıyı okuyanlardan bazıları belki de "ülkemizde bu kadar sorun varken, dizileri mi düşünelim" diyor olabilirler. Ama sizin de söylediğiniz gibi bu da boyun eğmenin farklı bir yolu...
      Bakalım gelişmeler nasıl olacak, merak ediyorum doğrusu..
      Sevgiler.

      Sil
  9. Benim de severek izlediğim bir diziydi. Zaten izlediğim (vakit oldukça) 1 ya da 2 dizi var. Onu da bu şekilde bitirirlerse çok yazık olur. Mantıksız bir uygulama. Neden herkes tv de seyrettiği diziye para verip nette izlesin ki. Ben şahsen yapmam, ama yapanlar olur :(
    Nette istediklerini bulamazlarsa oradan da kaldırırlar, olan bu güzel diziye olur :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben para verenlerin sayısının fazla olacağını düşünmüyorum, hakikaten bu işin sonu ne olacak çok merak ediyorum. Muhtemelen bu projeleri başarısız olacak ve belki de bu kararı aldıkları için pişman olacaklar, göreceğiz artık :)
      Sevgiler.

      Sil
  10. Televizyonu hayatımızın merkezine koyduğumuz sürece biten, yayından kaldırılan, tv'den internete taşınan programlara üzülmeye devam edeceğiz. Oysa basımı durdurulan kitaplardan, son sayısını yayımlayıp sessiz sedasız tarihe karışan dergilerden kaçımız haberdar? Bir zamanlar dizi takip eden, tv'yi önemseyen biriydim. Şimdi gerçekten vakit kaybı geliyor. O yüzden Ulan İstanbul, tv seyretmekten seni dolaşamıyoruz!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Televizyon benim hayatımın merkezinde olduğu için değil, hayatımda bir şekilde var olduğu için ve Ulan İstanbul'u da severek izlediğim için üzüldüm, üzüldüğüm için de böyle bir yazı yazdım.
      Televizyon konusu ile kitapları birbirine karıştırmamak gerekir bence. Televizyonda sevdiği programlar, diziler var diye kitaplardan bihaber olmayan bir kitle var bunu unutmayalım.
      Her şeyin yeri ayrıdır diye düşünüyorum. Bİri diğerinin yerini tutamaz. Günün yorgunluğu ve stresi üzerimdeyken, kitap okumak yerine hafif bir komedi dizisi izlemeyi tercih edeceğim gibi, kendime ayırdığım özel zamanları da klasik müzik ve kahve eşliğinde kitap okuyarak değerlendirebilirim öyle değil mi?

      Sil
  11. Artık ben de seyretmem. Benden 0.001 kuruş bile alamazlar. Turşusunu kursunlar. Yuh olsun. Bu kadar mı düştüler!

    YanıtlaSil
  12. Televizyondan aldıkları reklâm parası, internet üzerinden alacaklarından daha fazladır. Bu işte başka bir iş olmalı.
    Bir de şu var, Türkiye'de kaç kişinin interneti var ki, Televizyon seyircisi daha fazla. Eee o halde, Ulan İstanbul dizisini neden internete attılar?? Bu işte başka bir iş var.
    Ama çok iyi oldu, böylece ben de bu diziyi seyretmekten kurtulmuş oldum. Şimdi pazartesileri 3-4 saatim bana kaldı.
    Neydi o öyle, normal hayatta bu kadar plân, proje hiç hatasız yürürmü? Hiç mi bir aksilik olmaz veya hep mi sonunda bir mucize olup da kötü sonuçtan sıyrınılır? Bu dizide çok abartı vardı.

    YanıtlaSil
  13. Çok faydalıymış gibi ücret istiyorlar birde maaşallah ! İnsanların küçük zevklerini yine dönüp dolaşıp paraya bağlıyorlar. Ücret vereceğimide verileceğinide sanmıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel bir noktaya değinmşsiniz, küçük zevkleri de paraya bağlıyorlar artık...
      Teşekkürler yorum için

      Sil
  14. Emir büyük yerden gelmiştir tabi ki olmaz mıııı. Mesela leyla ile mecnuna, işler güçlere nükleer tayyip el atmamış mıydı? Yaparlar her şeyi yaparlar, tek amaç var, goblin tüccarı gibi "DAHA ÇOK PARAAAA"

    YanıtlaSil
  15. güle güle ...

    YanıtlaSil
  16. Artik Hayatinin Gandemiiirr Gandemiiirr nidalarını duyamiyorum :( Ne guzel bir diziydi oysa ve severek takip ediyordum...Duygularima tercuman niteliginde bir post olmus.Herkesin gulmeye,biraz olsun rahatlamaya,kafasını dagitmaya o kadar cok ihtiyaci var ki..Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ama maalesef televizyonlarda ya saçma sapan, yarışma bile denmeyecek magazin programları, ya da ağır dramlar dolu.
      Düzeysiz magazin izlemiyoruz ve inadına gülmek istiyoruz oysa biz:)
      Sevgiler...

      Sil
  17. Blog keşif etkinliğinden geliyorum,sayfanızı izliyorum.Bana da beklerim :)
    http://kirmiziruganayakkabilarim.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En kısa zamanda sayfanızı ziyaret edeceğim, teşekkürler:)

      Sil
  18. İnternette devam ediyor ama ne kadar... :/

    ben de beklerim bloguma... :)

    YanıtlaSil