“İçi
para dolu büyük bir torba ile gelen petrol şirketinin avukatı,
çiftliği satın almak istiyordu. Kızılderili Jacinto paralara hiç
bakmadı bile:
-Ama
ben çiftliği satamam senyör, evet bu çiftlik benim, fakat ben
burada sadece işleri yönetiyorum, çünkü bu topraklar, benden
sonra gelecek nesillere ait. Hem çiftlikte yaşayan onlarca aileyi
nasıl yüzüstü bırakırım?
-Bırak da başkaları kendi başlarının çaresine baksın! Sen onlara para
verirsin, onlar da bütün ihtiyaçlarını karşılayabilir; hatta otomobil bile alabilirler!
-Ama
mısır yetiştirecek toprakları olmaz! Bir otomobil belki çok
güzeldir, ama mısır değildir. Toprak olmazsa et de olmaz, fasulye
de olmaz, bakla da! Toprak ekmektir, ekmek de yaşamak! Daha fazla ne
ister ki insan?...
Daha
fazlasını istiyor maalesef insan, çünkü kapitalizm böyle
buyuruyor!
Kanlı Oyun - B. Traven |
İşte
böyle (cümleler birebir kitap alıntısı değil) başlayan B.
TRAVEN'İN KANLI OYUN adlı 252 sayfalık kitabını haftasonu bir
solukta okuyup bitirdim.
Büyük patronun kömür stoğu yapıp
ülkede nasıl ekonomik kriz çıkardığını, ya da petrol
kuyularının kanunsuzca çalışması için ülkede bir günde nasıl
iç savaş çıkarıldığını okudukça tüylerim diken diken oldu.
Bir kez daha anladım ki, ister Meksika olsun, ister Irak, ister
Türkiye; kapitalizm hep aynı oyunlara başvuruyor! Aslında hiç de
yaratıcı değil!
İşin trajik yanı ise, maalesef bu oyunlar
bilindiği halde, kapitalizme karşı koyanlar hep başarısız, hep
başarısız, genelde başarısız...!
Kitaptaki
olaylar Meksika'da 1910'lu yıllarda geçiyor ama, hikayeler o kadar
tanıdık ki! Okurken sanki olaylar günümüz Türkiye'sinde
geçiyormuş gibi ürperdim gerçekten de... Kitapta zaman zaman bir
kapitalistin bakış açısı ile tamamen doğayla içiçe yaşayan
kızılderilinin bakış açısı karşı karşıya geliyor ve
birbirlerini asla anlayamıyorlar. Mesela kitabın bir yerinde
çiftliği satın almaya gelen şirketin avukatı kızılderiliye
diyor ki, “araba
alırsın, böylece şehre daha çabuk gidersin!” Kızılderili
ise “neden
çabuk gideyim ki”
diyor, anlayamıyor karşısındaki modern insanın acelesini,
telaşını. “ Ben
yollarda sevdiklerime selam vere vere; derelere, ağaçlara baka baka
5 saatte giderim yürüyerek. Hem zaten çok nadir, sadece şapka
almak için giderim şehre, ne gerek var ki arabaya! “
Milletvekili olmak bir ticaret işiydi! |
Bütün
bu telaş, bütün bu koşturmaca, bütün bu zamansızlıklar, bütün
bu savaşlar, bütün bu hırgür, bu seçimler... Mandıra
Filozofu'nun romantik yaklaşımı, elbette yeterli değil bu olan
biteni anlamaya!
Neyse
daha fazla anlatmayayım ben; tavsiye ediyorum, okuyun. Ufak tefek
çeviri hatalarını gözardı edin hem, o kadarı kadı kızında da
olur... Yani kitapta geçen “kumpanya” sözcüğünü “şirket”
olarak, “daktilo” sözcüğünü “sekreter” olarak
algılarsanız işiniz kolaylaşır demek istiyorum.
Modern telaşlı zamanlar! |
Bu
arada B.Traven, gerçek ismi bilinmeyen; Altına Hücum, Dinamit,
İsyan gibi 12 tane romanı, birçok öyküsü olan bir yazar.
Hakkında bilgi yok; ve unutmadan not edeyim ki bu kitabı Metro
Kitabevi'nden yanılmıyorsam 3 TL'ye aldım, korsan değil! Hani
dışarıya sepete koyuyorlar ya ucuz kitapları, hep alırım
onlardan ben!
Savaşlara kimler katılır? |
Son
olarak diyorum ki, günümüzün karmaşık politik ilişkilerine ne
yorum getireceğinize şaşırıyorsanız, emin olun ki bu kitapta
yazılanlar size ışık olacaktır.
Doğanın
içinde, sevgi dolu, telaşsız, mutlu mesut günlerimiz olsun diyor
ve gidiyorum ben, sevgiyle...
bende o kitapları hep almaya çalışırım.fiyatı da uygunundan gerçekten :D ideal yahu. Kitabın konusu da hoşuma gitti ama şu anda hala bitiremediğim bir kitap var :D onu bitirmem lazım (konstantiniyye oteli) o bitince :D okurum inşallah. Bu arada konstantiniyye otelini senin tavsiyen ileokuyorum. Son olarak bu kapitalist sistem yaktı kocaman dünyayı :(
YanıtlaSilSevgili Emrah,
SilKitap tavsiyelerimi dikkate aldığını biliyorum, teşekkür ederim. Konstantiniyye Oteli bitince yorunmlarını merakla bekliyorum. Bu arada bu kitabı da tavsiye ederim, kapitalizmin ince detayları ve iğrençliğini güzel anlatmış yazar.
Sevgiler.
Kızılderilinin verdiği cevaba bayıldım, bayıldım:) sırf bu yüzden bile bu kitabı okuma isteği belirdi içimde:) Çok teşekkürler paylaşım için.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim yorumunuz için. Kitapta anlatılanlar cidden çok ilgi çekici, keyifli okumalar...
SilBaşarılı bir çalışma olmuş
YanıtlaSilwww.seovyo.com
İşte bu... "İnsan" denen varlık içindeki hırs, kibir, kıskançlık ve doymak bilmez açlıkla ister bu coğrafya da ister dünyanın öbür ucunda, ister bugün ister bin yıl önce hiç farketmeksizin zarar vermeyi sürdürecek. Umut edilen o ki kötünün karşısında iyi de hep var olacak. Güzel bir roman önerisi teşekkürler
YanıtlaSilBu güzel yorum için ben teşekkür ederim. Evet kötülerin karşısında iyiler hep var, ama umudumuz iyilerin çoğalması...
SilSevgiler.
Merhabalar,
YanıtlaSilBlogunuzu yeni farkettim ve çok hoşuma gitti. Sanki arkadaşımla sohbet ediyormuş gibi okuyorum yazılarınızı.Kitap da ilgimi çekti,araştıracağım:)
Hoşgeldiniz, sevgiler :)
Sil