Bu
akşam Livingroom sahnesinde Mavi adlı oyunu izledim. Psikolojik
gerilim olduğunu bilmeden gittim oyuna, bilseydim gitmezdim. Zaten
hayatımızın her yanı psikolojik, her yanı gerilim; bir de oyuna
gidip niye gerileyim ki... Neyse oldu bir kere, bu da değişik bir
deneyimdi diyelim.
Küçük
sahnelerde kuru sıkı silah kullanılmasını sevmiyorum. Oyuncu,
izleyicilerin arasında elinde silahla dolaşırken"keşke bitse
de kurtulsam" diye düşündum. Zaten kenarda oturuyorum, bir
ara silahını bana doğrulttu, "biran önce uzaklaşsa yanımdan" diye
kendi kendimi yedim bitirdim. Hayır salon da küçük, çıksan
çıkamazsın ayıp olur... "Geldik bir kere mecbur katlanacağız
artık" dedim. İşin absürt tarafı ise, en öndeki yaşlı abinin
olmadık yerlerde biraz çekingen de olsa gülmesi oldu. Aslında
O'nu çok iyi anladım. Zira o kadar sıkıldı ki, istemsizce gülme
ihtiyacı hissetti. Yoksa oyunda gülünecek bir şey yoktu. Adı
üstünde, “psikolojik gerilim”
Bence
oyuncuların sahne sınırlarından çıkıp seyircilerin arasına
dalarak, üstelik onların gözünün içine baka baka silah
doğrultmaları ve bu şekilde gerilim yaratmaları sanki biraz
kolaya kaçmak gibi... Büyük sahnelerde silah patlamasını
izleyici tolere edebiliyor, ama küçük sahnelerde o çıkan ses ve
barut kokusu insanı gerçekten rahatsız ediyor. Oyunun başında
“kuru sıkı silah atılacaktır, dikkatinize” diye anons
yapıyorlar genelde. Daha da kötü oluyor benim açımdan bu durum.
Gergin bir şekilde bekliyorum, şu silah patlasa da bir rahat etsem
diye... Dışarıda bunca şiddet varken, insan ister istemez
oyundaki kuru sıkıya bile katlanamıyor.
Bir
de “Mavi” adlı oyundaki inişli çıkışlı ses tonlarını
sevmedim. Durağan giden metinde aniden oyuncuların seslerini
yükseltmeleri, bence bütünün içinde çok sırıtıyordu. Nasıl
desem, sanki şarkı söylerken aniden detone olmak gibi... İnsan
sinirliyse anlık ses yükseltmez, sesini yükselttiyse de bir süre
öyle devam eder. Aniden tekrar yumuşak tona geçmez. Yani bence
böyle, yönetmen demek ki benden farklı düşünmüş.
Elbette
emeğe saygım sonsuz. Ama gerek metin, gerekse oyunculuklar bana hiç
hitap etmedi. Doktor rolündeki Şahin Sancak daha iyiydi ama hasta
rolündeki Can Yaman'ın yürüyüşünden ses tonlamasına kadar her
şeyini yapay buldum. Belki de gerilim sevmediğim içindir ama;
dışarıya çıkınca oyun bittiği için gerçekten çok mutlu
oldum. Sıcağı sıcağına bu yazıyı yazarken de hala gülesim geliyor kendi halime. Ne işim vardı benim psikolojik gerilimde... Üstelik dünyaya pembe gözlüklerle bakmak için kendimi zorladığım bu günlerde...
Gerçek
hayatın değerini anlaması için insanın bazen kendine hitap
etmeyen oyunlar izlemesi de gerekiyormuş! Oyundan çıkınca ne
referandum, ne de başka khk'lar gözüme kötü göründü. “Oh
be, nefes alıyorum” dedim...
Kendime
not-1 : Psikolojik gerilim olayına hiç girme!
Kendime
not-2 :
Gireceksen de aç tiyatroya sor; "oyunda silah patlayacak mı?"
Kendime
not-3 : Ne olursa olsun, tiyatro güzel bir şey, asla
vazgeçme!
Referandum bile daha kötü hissettirdiyse sizi bayağı kötüymüş:) Sonunu güzel bağlamışsınız ama. Evet, tiyatro güzel bir şey. Hele ben o kadar özledim ki...
YanıtlaSilSöylemesi ayıp bu sezon bu benim izlediğim sanırım onuncu oyun oldu bu:) Tiyatro muhteşem bir şey gerçekten de. Çok heyecan verici bir eğitime de başladım bu konuyla ilgili, yakında anlatacağım.
SilAma psikolojik gerili oyunları bana göre değil :)
Ne olursa olsun vazgeçme...!!!!
YanıtlaSilHiç vazgeçer miyim :)
SilTiyatro çok güzel bir şey hem de:)
YanıtlaSilEğer şu ülke gündemindeki korkunç şeylere katlanabiliyorsam, kesinlikle izlediğim oyunların verdiği gücün bunda etkisi büyüktür :)
SilGeçmiş olsun o zaman :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim, harbiden geçmiş olsunluktu halim :)
SilKeşke şöyle neşeli, komik, sıcak bir oyun denk gelseymiş ama şans işte :)
YanıtlaSilKomik olmasını beklemiyorum, silah olmasaydı iyiydi :)
SilBu oyun bana Kasım filmindeki Alfredo'yu hatırlattı.İzlemediyseniz izlemelisiniz.Ayrıca da rol aldığım bir oyunda seyircilerin arasında otururken sahneye çıkışımı.Yanımda oturanların yüz ifadelerindeki şaşkınlığı ;)
YanıtlaSilYaşasın Tiyatro !!! ;))
Kasım filminin konusunu okudum, gerçekten ilginç bir film olsa gerek, ilk fırsatta izleyeceğim. Oyuncuların sürpriz yerlerden çıkmasına ben de tanık oldum ve çok keyifliydi. Bu oyunda ise dediğim gibi küçücük bir odada elinde silahlı oyuncunun aramızda dolaşmassı beni rahatsız etti.
SilElbette yaşasın tiyatro..