Günlerden cumartesi. Sokağa çıkmanın kısmen yasak olduğu sıradan bir korona günü.
Kucağımda keyif tepsisi, altı yumuşak olanlardan. Onun üzerinde laptop, bloglara bakıyorum. Kelime oyunu diye güzel bir etkinlik başlatmış Sevgili Deep. Her hafta bir katılımcı beş kelime veriyor, sonra o kelimelerden nefis öyküler çıkıyor. Dalıp gidiyorum öykülere, ben de yazsam ne güzel olur diye hayal kuruyorum bir taraftan da. İyi de, hamladım! Çok zamandır ne bir şey yazıyorum, ne de okuyorum…
Yine de yazasım var. Haftanın kelimelerine bakıyorum, “kırmızı-irlanda-tutku-kitap-viski”
Beş benzemez gibi, buyur burdan yak! Yok yok yazacak dermanım da yok zaten. Vazgeçiyorum.
Tam da bu anda bir ses duyuyorum:
“Buldum
bulduumm, buldummmm!”
Önce
televizyondan geliyor sanıyorum. İzlemiyorum ama açık. Mucize Doktor bir tedavi yöntemi mi buldu acaba
diye dikkatimi televizyona veriyorum. Yoo, ekranda vitamin hapı reklamı var.
Pandeminin eti sütü ve de yününden yararlanan kapitalizm iş başında yine.
Kendi kendime söylenirken aynı sesi tekrar duyuyorum:
“Buldum
diyorum, buldummm!”
Sokaktan
geliyor ses. Sitede değil de eski bir mahallede oturan insanların alışkanlığı
ile hemen pencereyi açıp kafamı uzatıyorum. Saçı başı ıslak, üzerinde kırmızı bir bornoz olan adam hem koşuyor, hem de bağırıyor:
“Boşu
boşuna kendinizi kapatmayın evlere, ben buldumm, buldummm, buldummm!… “
Nefes
nefese kalmış, kıvırcık saçlarından sular damlayan adamı mahallemizin devrimci
muhtarı durduruyor tam köşede:
“Neyi
buldun yine Arşimet Haşmet?”
“Corona”
diyor iki nefes alıyor. “Coronayı öldüren...” Devamını getiremiyor.
“Dur
bir soluk al “diyor muhtar. Çevresine bakıyor, tam arkasındaki evin bodrum katı
camından sarkan adama sesleniyor:
“Bir
bardak su verir misin hemen, Arşimet Haşmet
neredeyse ölecek…”
“Ookey,
su veriyor hemen ben!” diye kırık Türkçesiyle cevap veriyor camdaki adam. Kozmopolit mahallemizin İrlandalı James’i olur kendisi. Nereden mi
biliyorum, viskiyi çok kaçırdığı bir gece sokağa
çıkıp misket oynamıştı, karşı komşu Rakı Abi de katılmıştı kendisine. Bir
şenlik, bir cümbüş. Oradan tanıyorum James’i. Bütün sokak sakinleri ne eğlenmiştik o gece! NEyse lafı çok uzatmayayım, suyu uzatıyor
pencerenin aralığından James.
İki yudum alıp soluk soluğa yutan Haşmet
kendine geliyor biraz.
“Anlat
bakalım” diyor bizim devrimci muhtar, “Bu sefer neyi buldun? Ne zaman banyoya
girsen bir şeyler buluyorsun!.”
Anlatıyor
Arşimet Haşmet,
“Bu
koronadan kurtulmanın yolunu buldum muhtarım. Sahiden buldum!”
“Neymiş
bulduğun, haydi söylesene Haşmet, kızıyorum ama artık!”
“Muhtarım,
ben buldum bulmasına ama söyleyemiyorum, korkuyorum. Beni öldürürler söylersem!”
Sesini
iyice alçaltarak fısıldadığı sözcükleri dudak okuyarak anlayabiliyorum.
“Muhtarım, İlhan Selçuk Ziverbey Köşkü adlı kitabında yaşadığı işkenceleri akrostiş
yöntemiyle anlatmıştı, hatırlar mısın! işte ben de aynı yöntemle bir kitap yazıp bulduğum
çözümü herkese duyurmak istiyorum. Başka çarem yok! Hani aşk romanları basan bir yayınevi var ya, neydi adı,
dilimin ucunda, onlarla anlaştım.”
“Tutku Yayınları mı?”
“Evet evet işte o yayınevi. Salak bir pembe dizi gibi
yazacağım kitabı. Akrostişi çözen, dünyayı kurtarmanın ipuçlarını da elde etmiş
olacak!”
“Anladım Haşmet, anladım ben seni! Ama elini çabuk tutman lazım!”
“Ne olur muhtarım, devrimin ayak sesleri bunlar, ne olur yardım et bana!”
“Tamam Haşmet, hadi kalk, gel önce saçlarını kurutalım,
üzerine bir şeyler giy, sonra konuşuruz detayları. Seni evine götüreyim.”
“Her şey çok güzel olacak muhtarım, çok heyecanlıyım, çok çok
çok…”
"Ah Haşmet, keşke Haşmet..."
Konuşa konuşa uzaklaşıyorlar yavaşça...
Bütün bunları duyduktan sonra ben de şöyle bir silkinip kendi kendime tekrarlıyorum:
“Kırmızı- İrlanda-Tutku-Kitap-Viski”
“Kırmızı- İrlanda-Tutku-Kitap-Viski”
“Kırmızı- İrlanda-Tutku-Kitap-Viski”
“Kırmızı ……”
Hak ettim bunu, çoktaan hak ettim...
**************************************************************************
NOT
Kelime oyunu etkinliğini sevgili Deep organize ediyor. Bu haftanın kelimelerini ise Kırmızı Ruh seçti... Ben de kalemim elverdiğince karaladım bir şeyler.
Umarım okurken keyif almışsınızdır.
ooooo aferiiim sanaaa okumaya gelcam yineğğğğ :) şimdi yazımın yorumlarında linkini koyuyooom. ay her hafta yaz işte yaa, bütün açıklamalar bendeki yazı ve yorumlarda oluyoo, çarşamba başlıyo bir hafta sürüyor her hafta, yani haftaya çarşamba yeni kelimeler, her hafta bir arkadaşımız 5 kelime belirliyor, haftaya "kendi dünyasından" arkadaşımızın seçtiği kelimeleri yazcaz, kelimeler onun blogundaa :) sen de ileriki haftalarda beş kelime seçersin yanii senin keimlelerle yazarız, isterseeen sölersiin, organizasyonu yapıyom yaniiii ondan diyom sanaaa :)
YanıtlaSilÇok güzel bir etkinlik olmuş, yüreğine sağlık. Keşke her hafta sonu yazabilsem, çok uzak kaldım bu işlerden, nasıl da özlemişim. Umarım haftaya da yazabilirim:)
SilSevgiler
Mizah tarzında yazmak en zoru, ve siz bunu çok iyi yapıyorsunuz. Hem güldüm, hem hicivlerinizi sevdim. Harcıyorsunuz kendinizi sevgili Evde Yazar:) Bu öyküyü bir çırpıda yazdığınızı düşünüyorum. Bunun gibi nicelerini yazdınız okuduk. Ünlü bir gazetenin köşesi yeriniz. Ama zamanı değil, haklısınız:)
YanıtlaSilElinize sağlık:)
Çok teşekkür ederim, o sizin güzel bakışınız :)
SilEvet bu yazıyı (öykümsü) film izlerken yazdığımı itiraf ediyorum :) Bir ara filmden koptum ama sonunu anladım :)
Etkinlik çok keyifli, özlemişim böyle yazmayı. Ama galiba her haftanın kelimeleri bende dönüp dolaşıp coronaya bağlanacak:)
Gazete köşe.. Yaa bunlar hayal bende, bir de senaryo yazma hayali... Hayaller böyle de gerçekler tekstil fabrikasında maske tulum önlük imalatı:)
Çok teşekkürler, beni yine çok mutlu ettiniz.
Gündeme dair çok güzel bir yazı.
YanıtlaSilKaldı mı ki böyle komşuluk diyorum birde.
:)
Teşekkür ederim,
SilYaşadığı kadar artık :)
Şimdiye kadar okuduklarım arasında açık ara önde giden öykü bu :) çok mutlu oldum sabah böyle bir öyküyle güne başladığıma. Elinize sağlık. Sevgileri
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, beğenmenize çok sevindim. Aslında buna pek öykü de denmez ya, doğaçlama oldu :)
SilSevgiler
Çok güzel olmuş.ben diyaloglu yazı yazamadigimi fark ettim. Sizin öykünüz
YanıtlaSilçok profesyonel olmuş:)her zamanki gibi:))
Teşekkür ederim, beğenmenize sevindim :)
SilBence diyalog da yazarsınız, deneyin, denemekten ne çıkar...
Sevgiler
Yaaa ama çok tatlı bir hikaye olmuş, eline sağlık <3
YanıtlaSilTeşekkürler :)
Silelinize sağlık :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
SilÇok güzel olmuş. Yüzümde tebessümle okudum 😌
YanıtlaSilTeşekkür ederim, sevgiler
SilSüpersiniz bayıldım. 😊
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
SilAllah seni napmasın yaaa corona birası ve maske üretiminden sonraaaa sen bulursun yaa çözüm bu koronaya, yaz bi senaryo hihihi, komikçiii, bizi kandırdııın beş kelime ile öykü yazcam diye film izlerken bak katil uşak idi filmin sonunda arşimet filan beş kelimeyi en sonda kullandın yaniii hehe eğlendirdin valla tenk yuuuu :)
YanıtlaSil5 kelimeyi yazıda tam 5 kere kullanmışım ama Deep iyi bak :)
SilDaha ne yapayım :)))
Pek keyifli olmuş :D
YanıtlaSilBu arada senin adresin hâlâ aynı mıydı?
Teşekkür ederim, ne yapalım mizah da lazım:)
SilEvettt, şimdi çok heyecanlandım:)
hahah çok mizahi çok eğlenceli olmuş çok güldüm okurken :D rakı abi viski james hahah :D kelimeler çok güzel uyum sağlamış konu içerisinde keyifliydii :)
YanıtlaSilBir şey itiraf edeyim, ben gerçkte de o komşumuza Rakı Abi diyorum :)
SilBeğenmenize sevindim :)
feriha hanım geldi okudun muu :)
YanıtlaSilHemen gidip okudum, çok mükemmel gidiyor o hikaye, çok çok tebrikler :)
SilBAYILDIM! Nasıl eğlendim okurken, nasıl keyifliydi. Tebrik ederim çok güzel bir yetenek
YanıtlaSilTeşekkür ederim:)
SilSevgiler