Bu
aralar yazacak ne çok konu var, zamanım olsa da hepsine değinsem
keşke.. Bu sabah, bizim türlü bahanelerle 2 senedir katılmadığımız
Eurovision Şarkı Yarışması'nı konuşalım mesela..
Bazı
yıllar ateşi sönse de genel olarak Eurovision Şarkı Yarışması
bizi hep heyecanlandırırdı yıllar boyu. Şarkıları dinlerdik,
günlerce yazılır çizilir, kim kazanacak konusu konuşulurdu.
Yarışma gecesi ailecek televizyonun karşısına geçilir, heyecanla Türk şarkısı beklenirdi. Bülent Özveren sunardı
yarışmayı o müthiş sesi ve konuya hakim tavrıyla.. Eğer kötü
sonuç almışsak sesi düşer, “tabi ya işte yine İsveç
Norveç'e Belçika Hollanda'ya yani bütün komşular birbirine oy
veriyor, yine hakkımız yendi” derdi, milletçe bir kaç gün
bunu konuşur ve üzülürdük. Ama sonuç iyiyse Bülent Özveren'in
mutluluğu sesine yansır, biz de milletçe coşardık..
Şimdi düşünüyorum da aslında kaybedişlere üzülmek bile kendi içinde güzelmiş, çünkü millet olarak kenetlendiğimiz o kadar az konu kaldı ki artık!
Şimdi düşünüyorum da aslında kaybedişlere üzülmek bile kendi içinde güzelmiş, çünkü millet olarak kenetlendiğimiz o kadar az konu kaldı ki artık!
Eurovision
heyecanı bizi biraz siyasetin kirli gündeminden, içimizi burkan
gerçeklerden uzaklaştırırdı, fena mıydı?
Bence değildi, Avrupalılarla birlikte bir şarkı yarışmasında yer
almak bence hiç de fena değildi.
Dünyaya
entegre olmak deyince akıllara sadece futbol şampiyonalarına
katılmak gelmiyordu en azından. Her ne kadar pop da olsa bu bir
şarkı yarışmasıydı neticede.. İçinde sanat vardı az buçuk..
Eurovision'a
katılmama bahanemizi biliyorsunuz, güya komşu ülkeler birbirine
oy veriyormuş, siyasi oy veriliyormuş falan filan..
Bu
söylem yıllardır var zaten, yeni bir şey değil ki! Üstelik bir
kişi de çıkıp başarılarımızdan bahsetmedi, herkes alınan bu
“katılmama” kararını sessizce kabul etti ve olay kapandı ya,
işte bu da kabul edilebilecek bir şey değil benim gözümde..
Bakın
ne kadar çok başarı yakalamışız:
1997
'de Şebnem Paker ve Grup Etnik'in Dinle adlı şarkısıyla üçüncü
olmuşuz.
2003'de
Sertap Erener, Every Way That I Can'le bizi birinci yapmadı mı?
2004'de
Athena, For Real'le bizi dördüncü yapmış 24 ülke arasında.
2007'de
Kenan Doğulu, Shake It Up Şekerim şarkısıyla yine dördüncü
yapmış bizi.
2009'da
Hadise , Düm Tek Tek'le yine dördüncü yapmış 25 ülke arasında.
2010'da
Manga, We Could Be The Same şarkısıyla bizi ikinciliğe taşımış
25 ülke arasında.
2012'de
Can Bonomo da 7. olmuş ve bu da son katılımımızmış.
Şimdi
bunca güzel dereceye bakınca, TRT'nin bahanesini akılcı bulmak
mümkün mü? Neymiş efendim siyasi oylama oluyormuş, oylamada
haksızlık yapılıyormuş!
Acaba
2003'de Sertap birinci olduğu sene bütün dünyanın Türkiye
sevgisi mi kabarmıştı?
Geçiniz
efenim geçiniz, bu bahanelere gerçekten kargalar bile gülüyor..
Çünkü Sertap'ın şahane bir sesi vardı, çünkü dünyaya hitap
edebilecek bir şarkı bestelemişti, çünkü değişik bir sahne
şovu hazırlamıştı. Öyle güzeldi ki performansı, o birbirine
oy veren ülkeler bile etkilenmişti..
Katılmadık
hadi diyelim, TRT bu yarışmayı yayınlamadı bile bu sene! Peki buna ne
diyeceksiniz? TRT zaten “tırt” diye okunuyordu sahi..
Gelelim
bu seneki tartışmalara..
Bu
sene Danimarka'da 59. su düzenlenen yarışmada Avusturya adına
yarışan Conchita Wurst yarışmayı kazandı. Şarkıyı dinledim
ve beğendim ben de. Açıkçası daha güzel şarkılar var mıydı
bilemiyorum, çünkü dinlemedim diğerlerini.
Conchita
ise daha yarışma başlamadan medyatik oldu. Çünkü makyajlı,
kadın görünümlü, kadın elbiseleri giyen ve/fakat sakal bıyık
bırakan bir sahne görüntüsü vardı. Belarus, Ermenistan ve Rusya
tepki gösterdi, Conchita yarışmadan çekilsin istediler. Hatta Ermenistan'ın
yarışmacısı bir adım daha atarak “Conchita bir cinsiyeti
seçerek yaşamalıdır, bu yaptığı normal değildir” dedi.
Wurst ise “insanlar cinsiyetten ve kimlikten bağımsız olarak istedikleri gibi yaşamalılar” mesajını vermek istediğini söyledi.
Wurst ise “insanlar cinsiyetten ve kimlikten bağımsız olarak istedikleri gibi yaşamalılar” mesajını vermek istediğini söyledi.
Vermek
istediği mesaj çok güzel bence de. Bunca ayrımcılığın, bunca
tepeden bakmanın, bunca ayrıksılığın olduğu bir dünyaya bu
anlamlı mesajı vermek için belki de bu kadar farklı bir imaj
çizmek gerekiyordu. Belki de bu tavır güzel oldu, çünkü daha önce örneği yaşanmamıştı..
Düşünsenize bütün dünya Conchita'yı konuştu. Haa kişisel fikrimi sorarsanız ben de yadırgadım elbette bu görüntüyü. Bu güne kadar bildiğim estetik değerlerin ötesinde bir görüntü çünkü. Hayatımda kaç tane sakallı kadın gördüm ki sonuçta! Görünce yadırgadım bir kaç saniyeliğine, sonra bunu unutup şarkısını dinlemeye devam ettim. Bence üzerinde konuşulacak bir şey değil, kendi tercihidir, kendi seçimidir. Belki fark edilmek istiyordur, belki ilgi çekmek istiyordur, belki gerçekten de kendisini hem kadın hem de erkek olarak hissediyordur, belki de sadece reklamını yapıyordur. Nedeni ne olursa olsun benim gündemimi fazla işgal etmez.. Bence kimsenin gündemini fazla işgal etmemeli.. Bazı gazetelerde çıkan manşetleri görünce midem bulandı açıkçası, akıllara zarar bir aşağılama içine girmişler. Ne hakları var, niye, ne için?
Düşünsenize bütün dünya Conchita'yı konuştu. Haa kişisel fikrimi sorarsanız ben de yadırgadım elbette bu görüntüyü. Bu güne kadar bildiğim estetik değerlerin ötesinde bir görüntü çünkü. Hayatımda kaç tane sakallı kadın gördüm ki sonuçta! Görünce yadırgadım bir kaç saniyeliğine, sonra bunu unutup şarkısını dinlemeye devam ettim. Bence üzerinde konuşulacak bir şey değil, kendi tercihidir, kendi seçimidir. Belki fark edilmek istiyordur, belki ilgi çekmek istiyordur, belki gerçekten de kendisini hem kadın hem de erkek olarak hissediyordur, belki de sadece reklamını yapıyordur. Nedeni ne olursa olsun benim gündemimi fazla işgal etmez.. Bence kimsenin gündemini fazla işgal etmemeli.. Bazı gazetelerde çıkan manşetleri görünce midem bulandı açıkçası, akıllara zarar bir aşağılama içine girmişler. Ne hakları var, niye, ne için?
ayrımcılık |
İnsan düşünmeden edemiyor.. Bir bize bakın bir de
Avrupalılara!
Biz insanları Alevi diye yakmışız diri diri, biz Kürtlere zamanında olmadık sıfatlar yakıştırmışız, biz insanları başı açık-başı kapalı diye ikiye ayırmışız, biz Roman kökenli diye insanları ötekileştirmişiz ve hâla da devam ediyoruz buna, biz engelli yakınlarımızı millet ne der diye evlere kapatmayı tercih etmişiz genelde.
Yani biz, bizden olmayanı zor kabul ederiz; her ne kadar kültürümüzde "kim olursan, ne olursan ol yine de gel" felsefesi olsa da!
Bugün Anadolu'nun bir çok kentinde erkekler saçını uzattığı, küpe taktığı için dayak yer. Bugün Anadolu'nun bir çok kentinde genç kızlar istediği kısalıkta etek giyemez..
Biz insanları Alevi diye yakmışız diri diri, biz Kürtlere zamanında olmadık sıfatlar yakıştırmışız, biz insanları başı açık-başı kapalı diye ikiye ayırmışız, biz Roman kökenli diye insanları ötekileştirmişiz ve hâla da devam ediyoruz buna, biz engelli yakınlarımızı millet ne der diye evlere kapatmayı tercih etmişiz genelde.
Yani biz, bizden olmayanı zor kabul ederiz; her ne kadar kültürümüzde "kim olursan, ne olursan ol yine de gel" felsefesi olsa da!
Bugün Anadolu'nun bir çok kentinde erkekler saçını uzattığı, küpe taktığı için dayak yer. Bugün Anadolu'nun bir çok kentinde genç kızlar istediği kısalıkta etek giyemez..
Conchita'nın
sakallı kadın halini ise kendi ülkesinin siyasetçileri özgürlük
olarak değerlendirir...
İşte farkımız burada..
İşte farkımız burada..
Bırakın
sakallı kadın halinde yaşamayı, bu ülkede karikatür çizenler hapse
atılır acımasızca, trans bireyler taşlanır!!
Demem
o ki bir onlara bakın, bir de bize.. Cidden bakış açılarımızda çok büyük bir farklılık var. Adamlar birçok şeyi aşmış, yalan mı?
Bu
arada merak ediyorum; “tırt televizyonu” bu yarışmayı
yayınlasaydı, acaba Conchita'nın bu “ekstraordinary”
görüntüsünü buzlar mıydı?
“Her
türlü ayrımcılığa, ötekileştirmeye son, biraz hoşgörü” sloganı atarak
ayrılıyorum bugün aranızdan.
Sevgiyle..
Kahkahalar attım sevgili Evde Yazar :))))
YanıtlaSilTIRT televizyonu ha...Alemsiniz çok yaşayın emi.Çok güldüm gerçekten sağ olun günüm aydınlandı.Bende bu Wurst'u pek bir yadırgadım.Şöyle ki hani tamam erkekten kadına dönmek olabilir kadından erkeğe de kabul ben sakala takıldım ya iyyyyyy çok iğrenç.Hani yeni bir tür mü diye kıllı mıllı iğrenç ya (bence tabii, 4. tür mü geliyor acep?).Şarkı yarışmasına katılmamamız konusunda ki düşüncelerinize aynen katılıyorum,başarısız değildik.Gelin görün ki ülkeyi yöneten kişinin sanat anlayışı TIRT TV 'nin de anlayışı olmuş malum DEVLET TELEVİZYONU.Fazla konuşmaya gerek yok aldığımız nefesi bile dar etmeye çalışıyorlar.TIRT kanallarının hepsini sildim ya sırf bu yüzden.Keyfimizi kaçırmayalım ne demiş ATALARIMIZ ''KESER DÖNER SAP DÖNER,GÜN GELİR DEVRAN DÖNER''
Sevgiler...
Siz de alemsiniz Nur Hanım, ben de sizin bu yorumunuza güldüm, siz de çok yaşayın bence, hep gelin yorum yazın, sevgiler:))
SilBen haladır Athena-For Real şarkısı ile nasıl birinci olamadı onu düşünüyorum :D Ne şarkıydı yahu . Bu arada Conçita denen sanatçı gerçekten birinciliği hak etti . Bir kaç güzel şarkı vardı ama sanırım medyatik olması birazda etkili oldu. Eskiden bizim halk mazlumu sever derdim. Şimdi dünya mazlumu sever olmuş. Ama şarkı iyiydi :D
YanıtlaSilAthena şarkısı bence de çok iyiydi, o sene hakkımız yenen senelerden biriydi:))
SilBu arada Conchita için değişik bir yerden bakmışsın. Yine güldürdün beni, sağolasın Emrah, iyi ki varsın:)
Aynısı ben de merak ettim :) Conchita'nın kazanmasını istiyordumi çok da güzel oldu. Ama katılsaydık "tırt" (harika tanım) kanalların yayın durumu nasıl oldu görmek isterdim.
YanıtlaSilBelki de sırf bu yüzden yayınlamamamışlardır:)
SilÇok güzel yazmışsın canım gerçekten de sonuna kadar katılıyorum öyle ki artık bazı insanlarımız tercihleri yüzünden nefes alamaz durumdalar ve onları bu duruma getirenler utansın milletçe tek sorunumuz ne olursa olsun insanları korkunç bir şekilde yargılamak ne kadar böyle söylesem de en yakınımdaki insan bile böyle :/ bu arada şarkıcıyı ilk gördüğümde korkmadım da değil yani :D ama sonra insan alışıyo normalmiş gibi görmeye başladım ve keşke trt yayınlasaydı, sonraki günkü gazete Manşetlerini çok merak ediyorum nasıl olurdu yayınlamadan böyle yazanlar yayınlanınca ne yaparlardı kim bilir :)))
YanıtlaSilSöylediklerinize katılıyorum; herkesi her şekilde yargılama cüretini kendimize o kadar hak görüyoruz ki! Sahi biz ne zamandır böyleyiz? Neden böyleyiz?
SilTrt yayınlasaydı manşetleri düşünmek bile istemiyorum, en azından büyük bir kesim şu anda bu olayı öğrenmedi, böylesi daha iyi sanırım, yoksa saçmalamalarının dozu daha da artacaktı..
yarismayi izlemedim bide sarikicinin goruntusu berbatmis resimde o ne ole
YanıtlaSilAdı üzerinde, bu bir şarkı yarışması.. Görüntüye takılmadan şarkıyı dinleseniz muhtemelen seveceksiniz. Çünkü şarkı gerçekten de güzel:)
SilBu kadar harika bir zihniyetiniz olduğu için çok şanslısınız :)
YanıtlaSilMükemmel,bayıldım,harika ya sonuna kadar haklısınız :)
Çok teşekkür ederim, bu kadar övgü karşısında ne diyeceğimi bilemedim açıkçası, sevgiler:)
SilÖncelikle Bülent Özveren dendi mi beynimde çalan şu müziği dinlemeliyiz Melih Kibar' ın o güzel eseri "Çoban Yıldızı"... Eurovision' la özdeşleşen bu müziği yine dinleyelim isterseniz. Bu arada yazınız da harika.
YanıtlaSilhttps://www.youtube.com/watch?v=xX1aYURz3tc
Evet, dinleyince hatırladım şimdi, içim burkuldu resmen..:(
SilNeden elimizden alırlar bu güzel anılarımızı, ne istiyorlar bizden???
Neden ortak hafızamızı yok etmeye çalışıyorlar?
Bunu yazmalıyım..
Sevgiler..
Kesinlikle katılmama amaçları belli. Kendi içlerindeki eşcinsel ile yüzleşmekten korkmak, lgbti lerden korkmak! Bu yüzden bu kadar kafayı takmış durumdalar Eurovision'a. Ayrıca Takvim gazetesinin atmış olduğu haber başlığı da türkiye gerçeklerini gözler önüne seriyor.
YanıtlaSilBen sizin yorumunuzu neden 3 sene sonra gördüm acaba :(
SilÖzür dilerim, 3 sene gibi kısa bir gecikme sonrası yanıtladığım için :)