23 Eylül 2015 Çarşamba

GERÇEĞİN YÜZÜ - 1

Gerçekten çok büyük bir sahneydi. Perde neredeydi, açıkçası ben göremedim. Oysa bordo veya mor renkte kadifeden perdenin yavaş yavaş açılmasını bile hayal etmiştim. Hatta üste doğru mu açılmalı, yoksa yanlara doğru mu açılmalıyı test de etmiştim düşümün güçlü dünyasında..  Ama, sanırım biraz hayal kırıklığı olacaktı benim için. Zira perde merde yoktu bu sahnede... Neyse, oyuncular teker teker sahneye gelmeye başladılar. Önce bir adam girdi. Simsiyah takım elbisesi tam da üzerine uygundu, belli ki özel olarak dikilmişti. Beyaz gömleği ve yeşil kravatı...
Devamını Oku

14 Eylül 2015 Pazartesi

DOĞA VE ÇOCUKLAR İÇİN KOŞUYORUZ. HAYDİ, KOŞARAK AĞAÇ KARDEŞLİĞİ'NE DESTEK OLMAYA!

Bu günlerde "Adım Adım Oluşumu" adını çok sık duyuyoruz ama duymayanlar için bu anlamlı oluşumu anlatalım. Adım Adım, Mart 2008’de, yardımseverlik koşusunu Türkiye’de tanıtmak ve yaygınlaştırmak için kurulan ilk sivil toplum oluşumu. 6 bin gönüllü koşucusu ve 66 bin bağışçısı aracılığıyla bünyesinde yer alan Sivil Toplum Kuruşları'na maddi kaynak ve tanıtım desteği sağlıyor. Tema için #agackardesligi Peki nasıl oluyor? Çok kolay. 15 Kasım’da İstanbul Maratonu yapılacak ya, eğer siz de koşmaya karar verdiyseniz, yalnızca koşmak yerine Adım Adım...
Devamını Oku

8 Eylül 2015 Salı

Evet'li Hayır'lı Yazı...

Sakince bekliyorum, hayır galeyana falan gelmiyorum, evet haberleri yarım yamalak izliyorum, hayır tartışma programlarını izlemiyorum, evet bu işin bir sonu olacağını düşünüyorum, hayır kötülerin kazanacağına inanmıyorum, evet sakinim, hayır sonlarını iyi görmüyorum, evet er ya da geç İlahi Adalet'in gerçekleşeceğine inanıyorum, hayır sosyal medya hesaplarımda vahşet görüntülerini paylaşmıyorum, evet sosyal medyada “çok üzgünüm, yastayım” yazıp ardından kahkahalarla hayatına kaldığı yerden devam eden insanları görüyor ve kendilerini oldukça iki yüzlü...
Devamını Oku

2 Eylül 2015 Çarşamba

B.Traven'dan KANLI OYUN!

“İçi para dolu büyük bir torba ile gelen petrol şirketinin avukatı, çiftliği satın almak istiyordu. Kızılderili Jacinto paralara hiç bakmadı bile: -Ama ben çiftliği satamam senyör, evet bu çiftlik benim, fakat ben burada sadece işleri yönetiyorum, çünkü bu topraklar, benden sonra gelecek nesillere ait. Hem çiftlikte yaşayan onlarca aileyi nasıl yüzüstü bırakırım? -Bırak da başkaları kendi başlarının çaresine baksın! Sen onlara para verirsin, onlar da bütün ihtiyaçlarını karşılayabilir; hatta otomobil bile alabilirler! -Ama mısır yetiştirecek toprakları...
Devamını Oku