19 Kasım 2015 Perşembe

Ayrılmaz İkililerim...


Geçenlerde gördüğüm bir Facebook sayfasında “kasım ve aşk ayrılmaz ikilidir, siz de söyleyin ayrılmaz ikililerinizi” diyordu. Çok hoşuma gitti, yazmaya başladım hemen...

Pazar kahvaltımda kaymak ve bal, sonrasında gazetelerim ve bulmacalar, mutfağımda sevgi ile yaptığım yemekler ve huzur veren kavrulmuş soğan kokusu, dumanı tüten tarhana çorbası ve olmazsa olmazı karabiber, mahallemdeki köşe ve o köşedeki laz bakkal... Sabah günaydını ve içten gelen bir gülümseme...

Aslında hayatımda vazgeçemediğim o kadar çok ikili var ki, hangi birini anlatsam diğerleri eksik kalıyor...

Mesela kitaplar ve onları yazan yürekler olmasaydı, filmler ve onları yaratan sinemacılar, resimler ve ressamlar, şarkılar ve müzisyenler, yani sanat ve incelmiş ruhlar olmasaydı yaşam ne kadar tatsız tuzsuz olurdu...

photo by Naman Verma, inseparable love

Sevdiğimiz insanlar ve onların bizi sarmalayan güven verici duruşları olmasaydı, özlemlerimiz ve kavuşma anlarının yaşattığı coşku, sevgi ve emek olmasaydı; her şeyin ötesinde ya ne yapardık aşık ve maşuk olmasaydı?

Yazdıkça şaşırıyorum; sanki hayat ikililer üzerine kurulmuş gibi! Bazen kendisine benzer, kendisini tamamlayan ikililer, bazen de zıtların bütünlüğü, olmaması gereken ikililer! Düşünsenize silahlar ve bombalar olmasaydı, kin ve nefret, ego ve bencillik, küfür ve hakaret, haset ve kıskançlık, entrika ve dedikodu olmasaydı; politika ve siyasetçiler olmasaydı mesela!

Hayat ne garip değil mi? Bir elmanın yarısı gibiyiz bir şeylerle, ama bazen elmanın yarısı ekşi, yarısı tatlı çıkabiliyor! İçimiz de öyle değil mi; hem iyiyiz, hem azıcık da olsa kötüyüz; hem uygarız, hem ilkel huylarımız var; hem akıllıyız hem biraz deli, biraz çılgın; bazen derviş gibiyiz, bazen ise dizginlerinden boşalmış kızgın bir boğaya benziyoruz, burnumuzdan çıkan dumanlarla...

Nereye gitti şimdi bu yazı? Ne güzel beni etkileyen ikililerden bahsetmeyi planlamıştım oysa başlarken... Çiçek kokusu ve bahar mevsimi, dışarıda yağan kar ve Adile Naşit'li Türk filmi, Fransızca şarkılar ve loş mum ışığı, vanilya kokusu ve anne muhallebisi, sardunyalar ve vita yağı tenekeleri, gülümseyen bir çocuk yüzü ve elinde tuttuğu pamuk şeker, eski zaman fotoğrafları ve o fotoğraflardaki tüllü şapkalı zarif kadınlar; gramafon ve Münir Nurettin'den eskimeyen bir şarkı...

Galiba bugün pembe gözlüğümü taktım yine, sözü size bırakıyorum, sevgiyle...


12 yorum :

  1. Münir Nurettin in bu parçasını dinleyince benim de aklıma hemen ikili Kanlıca ve pudra sekerli Kanlıca yoğurdu geldi. Ardından çocukluğum ve anılar ikilisi... Huzur ve mahalle ilişkileri, Annem ve babam ikilisi, güven ve özgürlük ikilisi, Zagor ve Kızılmaske, U/umut ve S/sevgi, (çocuklarımın ismi ve duygu olarak ayrılmaz ikili ;) ) bunların dışında kalan olumsuz ikilileri yazmak açıkçası işime gelmiyor. Sebebi ise gercekten yazmak bile yoruyor ruh halimi. Bir süreliğine pozitif takılmakta kararlıyım.
    Yazın yine çok güzel olmuş. Eline fikrine sağlık. Kaleminin mürekkebi tūkenmesin diyeceğim ama o ikili günümüzde tarih oldu. Klavyenin tuşları ve de parmakların eskimesin diyeyim. Kal sağlıcakla....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, her zamanki gibi yorumunuzla yazıya hoşluk getirdiniz, sevgiler...

      Sil
  2. Merhaba Evde Yazar,

    İlk yazılarında okuduğuma göre yazar olmak gibi bir hayalin var galiba. Bir süredir blogunu takip ediyorum. Bence böyle bir hayalin varsa, bunu gerçekleştirmen çok da uzak bir şey değil. Senden çok güzel bir yazar olacağına inanıyorum. :) Mesela kasım aylarında düzenlenen bir etkinlik varmış, aşağıdaki linkten daha fazla bilgi elde edebilirsin. Bu tip etkinliklere hiç katılmayı düşündün mü?

    Kasımda roman yazmak: http://barisozcan.com/kasimda-roman-yazmak-baskadir/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,
      Öncelikle cesaret verici hoş yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yazmakla ilgili kurslar, etkinlikler ilgi alanımda elbette, öneri için ayrıca teşekkürler, inceleyeceğim.
      Sevgiler..

      Sil
  3. Bir solukta okudum yazdığınızı. Siz hep yazın:)
    Çok güzel ve özgün bir üslubunuz var. Yazılarınızı hep zevkle okuyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, siz de hep yorum yazın, sevgiler :)

      Sil
  4. İkililer ve tanımlar çok tanıdık geldi. Hoş bir yazı olmuş. Gönlünüze sağlık.

    YanıtlaSil
  5. İkili deyince küçüklüğümde okuduğum Lorel hardi kitaplarım geldi aklıma ( özellikle okunduğu gibi yazdım :) )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ne tatlı ikiliydi onlar; şimdi aklıma geliyor da Tom ve Jerry, Nokta ile Virgül, Heidi ile Peter :))

      Sil
  6. Yazının sonuna doğru içimi bi mutluluk kapladı, şarkı da üzerine çok iyi geldi :)

    YanıtlaSil