Eskiden
olsaydı, yani Orçun Orçun değil de mesela Müşfik Bey olsaydı,
işi nispeten kolaydı. Erkek tarafı tanıdık mobilyacılara
taksitle bir koltuk takımı yaptırır, yemek masası ve perdeleri
de eksik bırakmazdı, adettendi ne de olsa! Kız tarafı da bir
şekilde yatak odasını halletti mi tamamdı neredeyse iş. Zaten
kap kacak, kızın çeyizinin olmazsa olmazlarındandı. Nohut oda
bakla sofa bir de ev bulundu muydu tamamdı o iş. Sonra davetiyeler
basılır, nikah salonu ayarlanır, eş dost akraba kim varsa en az
çeyrek altın, bilezik falan takardı düğünde. Öyle gram altın,
çeyreğin çeyreği daha icat olmamıştı; hem şimdi olduğu gibi
altınlar düğünün ertesi günü bozdurulmazdı, ayıp
karşılanırdı böyle davranmak. İleride doğacak çocuklar için,
alınacak ev için, kurulacak iş için sermaye olarak saklanırdı
altınlar... Bir çeşit tasarruftu yani.
Ama
maalesef artık devir Müşfik Beylerin değil, Orçunların devri...
Evlenmek için ciddi sermaye lazım. Öyle ya, yüzlerce mobilya
markası arasından en moda olanlar seçilecek, neredeyse her gün
bir üst modeli çıkan elektronik eşyalardan en şey olan – artık
o şey neyse- seçilecek, “en bi öz bi” ultramodern tasarıma
uygun aksesuarlar tamamlanacak; nohut oda bakla sofa olmasa da en
azından açık mutfaklı, ankastresi tamamlanmış, mümkünse
“hilton banyolu” şık şıkırdım bir ev bulunacak; en modern
davetiye, düğün organizasyonu falandı filandı derken... Gelecek
altınlar ancak düğün salonunun kirasına yetecekti belli ki, hoş
zaten artık altın da ateş pahası, kim ne takacaktı ki! Gram
altınlar, çeyreğin çeyrekleri...
Orçun
zeki çocuk, analitik bakış açısıyla olayı şıp diye kavradı
ve geçenlerde buradaki yazıda anlattığım gibi kendince önlemler almaya başladı. Ne yapsın
çocuk, hayatının aşkıyla evlenecek, bir şeyleri eksik olsun
istemiyor elbette. Netekim para biriktirmesi şart!
Ben
O'na bütçe konusunda ne yapması gerektiğini anlatan, tüyolar
alabileceği paramıyonetebiliyorumnokta net
sitesini önermiştim. O da bu ücretsiz sitede eğitimini
tamamlamış, kendi bütçesini oluşturmaya başlamış. Önümüzdeki
iki yıl içinde hem kendisi, hem de kız arkadaşı evlilik için
tasarruf yapacaklarmış; öyle diyordu geçen telefonda. Siteden
öğrendikleri içinde en sevdiği şey, gelirlerini giderlerini
yazdığı defter olmuş. “Bu
gelir-gider defteri sayesinde her şey gözümün önünden bir film
şeridi gibi aktı ve aydınlandım!”dedi
bana. Seviyorum Orçun'un bu hallerini...
Maaşının
%10'unu kenara koymakla yeterli para biriktiremeyeceğinin de farkına
varmış, giderlerini kısmaya başlamış. Sigarayı bırakırsa
ayda 300 TL, evde yemek yerse yaklaşık 400 TL daha tasarruf
edeceğini hesaplamış. “Artık
kendimi kandırmıyorum; para gerçeği ile acımasız bir yüzleşme
yaşadık!”
diyordu...
Yani
görünen o ki, Orçun parasını yönetebilsin diye başlattığı
mücadelede gayet emin adımlarla yol alıyor.
Peki
ya siz, siz ne alemdesiniz?
Sizler
de parasını yönetemeyen, har vurup harman savuran, ay sonunu bir
türlü denkleştiremeyen, kenarda beş kuruşu bile
olmayangillerdensenseniz eğer, Orçun'a tavsiye ettiğim siteye bir
göz atmanızda fayda olabilir.
Şimdilik
benden bu kadar, kalın sağlıcakla; paranız bereketli, günününüz
gülümsemeli olsun...
Aferin Orçun' a ..devir hesap devri..
YanıtlaSilBen çok savurgandım, istiyorum ki Orçun ve O'nun jenerasyonu benim gibi olmasın, bu yazıları yayınlama amacım bu aslında, sevgiler :)
Sil