skip to main
|
skip to sidebar
Bugün Evde Yazar 4 yaşına basıyor, mutluyum...
Anneler
çocuklarının ilk diş, ilk hece, ilk kelime, ilk gülücük gibi
güzel gelişmelerinin kutlamalarını yapıyor ya, biz blog
yazarları da biraz öyleyiz. Blogumun 100. yorumu, blogumun altıncı
ayı, blogumun birinci yaşı, blogumun bininci gösterimi gibi
çeşitli bahanelerle kutlama ortamları yaratıyoruz. Her ne kadar
anneler gibi abartmasak da, (yok canım, ne haddimize. Anneler
abartmaz elbette, kızmayın kızmayın. Sadece biraz fazla özen
gösterirler, severiz kendilerini) evet anneler kadar abartmasak da,
bizden olan parçamızla, blogumuzla övünmekten kendimizi
alamıyoruz. O'nu (çocuğu, blogu) yere göre sığdıramıyoruz.
Birisi O'nun hakkında kötü bir laf etse, kötü bir yorum gelse,
hayata küsüyoruz, canımız acıyor...
Şimdi
diyeceksiniz ki aynı şey mi... Belki birebir değil, ama benzer
yanları çok. Yani emek vermek, yani uykusuz kalmak, yani çok
sevmek, yani kıyamamak... Ne bileyim, belki de bir şeyde kendi
yansımasını görme duygusudur bunun adı...
Bilemiyorum; bildiğim
tek şey var; o da bugün Evde Yazar'ın 4. senesini bitiriyor
oluşu... Canım benim ya, ne şeker bir ufaklık kendisi...
Biz
blog yazarları biraz da duygusalız galiba. İnsan emek verdiği,
çok sevdiği şeyler söz konusu olduğunda böyle oluyor işte. Misal; 4 sene önce
bugün bloga ilk yazımı yayınladım diye niye böyle uzun bir
girizgâh yapıyorum ki ben. Ne yani, internet ortamında milyonlarca
blog var, hatta blogu olmayanı neredeyse dövüyorlar artık! Nedir bu
kutlamalar falan. Dersiniz belki... Demeyin, ne olur demeyin... Zira
yüreğimden bir parça var bu sayfalarda.
İnsan; yüreğinden bir
parçayı herkese açık etme cesaretini gösteriyorsa, bunu neden
yapsın ki durduk yere...
Siz
şimdi diyeceksiniz ki yine duygusala bağladı Evde Yazar. Belki
biraz haklı olabilirsiniz de. Hem ne çıkar duygusala bağlasam... Düşünüyorum da, canımın en çok acıdığı bir dönemde ortaya
çıkmıştı bu blog. Mesleğimden soğumuştum, iş hayatındaki
insanlardan soğumuştum, samimiyetlere inancım kalmamıştı...
Derken bir mucize oldu ve Evde Yazar doğdu. Nasıl bir süreçti,
inanın detaylarını ben de hatırlamıyorum, bir anda oldu bitti
sanki. Şunu biliyorum sadece; Evde Yazar doğmadan önce bırakın
blog yazarlığı yapmayı, blog nedir onu bile bilmiyordum; hiç
blog takip etmişliğim de yoktu. İnsan, yaparken, yaşaya yaşaya
öğreniyor bazen...
Sonra
güzel şeyler oldu, ben daha çok yazmaya başladım. Daha çok
yazdıkça, daha çok cesaretlendim. Sonra kurslara gitmeye başladım;
tiyatro yazarlığı, senaryo yazarlığı... Sonra yazmak yaşam
biçimim oldu. Evde Yazar var ya, hakkını nasıl öderim, kendisi
benim hep kahrımı çekti, hala beni yüreklendirmeye devam
ediyor... İkimiz arasında, sır gibi, ama öyle...
Hep
söylerim ya, hayat gerçekten mucizelerle dolu... Bundan çok değil
beş-altı yıl önce bana deselerdi ki ; “Almanya'da kurulan bir
e-ticaret firması seni bulacak, onlara Türkçe yazı yazıp karşılığını Euro
olarak alacaksın. Blog diye bir şey sayesinde insanlar sana iş
teklifleri yapacaklar!” Gülerdim... Ve deselerdi ki, “dünyanın
dört bir yanında yüzünü hiç görmediğin, ama aynı dili
konuştuğun binlerce arkadaşın olacak, birbirinizin takipçisi
olacaksınız”; elbette inanmazdım.
Yani
demem o ki, sağolasın Evde Yazar... Bana kazandırdığın güzellikler için... Nice
yaşların olsun, hep benimle kal, hep bana yakın...
Ve
sizler; Evde Yazar'ı sevenler, sevgili blog dostları... Sizler de
hep var olun, buralarda olun, yüreğime yakın...
Allah analı babalı büyütsün.Nice yaşlara : )
YanıtlaSilTeşekkürler, sevgiler :)
SilDaha nice yıllara Evdeyazar ve yazan olarak birlikte olun, mutlu olun. Güzel benzetmeler yapmışsınız ben de romantizm yaşadığımızı düşünüyorum benimki ile. Biraz romantizmden kim zarar görmüş? Daha çok yıllar tutkuyla, sevgiyle yaşayın..
YanıtlaSilBlog aşkını, blog romantizmini yazmayan bilemez, sevgiler :)
SilEvde yazar'ın 4.yaşı kutlu olsun.Sağlıkla daha uzun yıllar yazmanız dileğiyle...
YanıtlaSilÇok teşekkürler, sevgiler :)
SilNice yaşlara inşallah. Harika bir yazı olmuş. Blog zaten güzel bir şey, insana farklı güzellikleri öğretiyor. En yakınındaki insan bile seni dinlemezken tanımadığın insanlar düşüncelerini okuyor. Bir de zor dönem geçirirken blog açmanız ve hayal dahi edemediğiniz yerlere gelmek harika bir şey olsa gerek. Başarılarınızın devamıni dilerim :) Sevgiler...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, iyi ki blog açmışım, ne güzel insanlarla tanıştım sayesinde, sevgiler :)
SilNe güzel şeydir bir bloğu büyütmek. Verdiği huzuru, bilmeyene anlatamazsın. Nice güzel yaşlarınız olsun. Rabb'im hiç ayırmasın sizi. :)
YanıtlaSilNe güzel söylemişsiniz, bir blogu büyütmenin huzuru...
SilSevgiler :)
Nice dört yaşlara:) Aynı duyguları paylaşıyorum sizinle. Ben bloğumu çocuğum olarak düşünmemiştim hiç. Hep bir parçam olarak gördüm onu. Sanırım sizinki daha güçlü bir duygu:) Yeni yeni kapılar açsın size Evde Yazar, bunu fazlasıyla hak ediyorsunuz zira.
YanıtlaSilÇok teşekkürler :) Blogum çok özel, yeri çok ayrı... Çok farklı bir duygu bu, blogu olmayanlara anlatsak kesin bize deli derler :) Bizler de dışarıdan deli gibi görünen, oysa çok güzel bir dünyayı paylaşan emekçileriz aslında.
SilHep yazalım yaşadıkça..
Sevgiler :)
Blogunuzun 4.yaşı kutlu olsun. Daha uzun ömürlere inşallah.
YanıtlaSilÇok teşekkürler, sevgiler :)
SilVay bee oldu mu o kadar? Sizi erkek sanarak konuştuğum günler geldi aklıma :) Evde Yazar gerçek bir başarı hikayesi bence. Zira anonim blog yazıp kitle edinmek cidden zor iş.
YanıtlaSilBaşarılarınızın devamını dilerim. Nice yaşlara Evde Yazar...
Ben de inanamıyorum o kadar senenin geçmesine. Ama Serdar Bey, hep söylüyorum, sizin katkınız çok büyük. Şu bloga tema yüklerken az mı çaldım kapınız:)
SilBeni herkes erkek sanıyordu bir ara belki hala öyle düşünenler de vardır anonim blogun esprileri işte:)
Sevgiler
Yazı dolu nice nice yıllara :)
YanıtlaSilTeşekkürler, sevgiler :)
SilNice 4 yaşlara olsun. Blog gerçekten özel bir yer. Bizim bir parçamız. Kendimizi ifade edebildiğimiz bir alan. Selamlar.
YanıtlaSilÇok teşekkürler, bloglarımız olmadan asla :)
SilNice yıllara,hep beraber inşallah.Blog yaşamınız çok güzel gidiyor.Çok sevgiler :))
YanıtlaSilHep beraber nice yıllara :) Blogsuz bir hayatı düşğnemiyorum artık :)
SilTebrikler, gerçekten özgünlüğünüzü hiç kaybetmeden içerik üretmeniz ve bu kadar zaman sürdürebilmeniz çok zor bir iş.. daha nice 4ler diyelim :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, bu tamamen blogu sevmekle alakalı bir şey :) Böyle güzel yorumlar geldikçe insan verdiği emeğin karşılığını aldığını hissediyor :)
SilKutlarım. Daha nice kutlayacağımız yıl dönümleri olsun :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler,hep birlikte :)
SilKutluyorum :) nice umut dolu neşeli yazılara..
YanıtlaSilTeşekkürler, sevgiler :)
SilSevgili evde yazar, bloğunun daha nice 4, 5,10 yıllar görmesini, bir gün eşini, çocuklarını ve gezdiğin nice yeri aynı tutkularla yazmanı dilerim. Sanki camdan ama kocaman bir kalbin var. İçine daha çok şey sığar...
YanıtlaSilNe diyeceğimi bilemedim, duygulandım, çok sevgiler...
SilAralıkta 4. yaşını kutlayan diğer kardeşten selamlar o zaman :)) Nice yazılı çizili mutlu seneleri olsun Evde Yazar' ın.. Verilen emekler, alınan karşılıklar ve gelinen nokta olarak bakarsak güzel emek verenin her zaman karşılığını mutlaka aldığını görüyoruz :) sevgiler..
YanıtlaSilO zaman size de mutlu yıllar.. Evet, emek verince karşlığını alıyor insan blog dünyasında, bu da mutlu ediyor...
SilSevgiler :)
Yazmak içsel bir dürtü. Kimileri istese de buna engel olamıyor sanırım. Yazmak ve paylaşmak istiyorsunuz. İçinizden geliyor. Yoksa mağara duvarlarına ilk resim çizenlerin genleri mi saklı böylelerinin içinde...
YanıtlaSilEvet, belki de mağara duvarlarına yazı yazanların içsel dürtülerini yaşatıyoruz, çok güzel bir yerden bakmışsınız olaya...
Sil5. yaş gününde kutlu olsun evde yazar :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler, evet maalesef bu sene beş yaş yazısı yazamamıştım :)
Sil