Patronlar
için hiç bir değer ifade etmeyen, işçinin ise bütün serveti
olan emek, bu sene de değer kaybetmeyi sürdürüyor sayın
seyirciler. Uluslararası yatırımcılar ise, emeğe yatırım
yapmanın manasızlığını, aslolan şeyin “yemek” olduğunu
altını çizerek önemle vurguluyor.
Bildiğiniz
üzere dallı domatesin kilosu 15 TL'lara dayandı. Basit bir
hesapla, günde 9 saat çalışma karşılığında ayda 1400 TL
alan asgari ücretlinin, haftada bir kilo domates tüketmesi halinde
maaşının %4,2'sini domatese harcayacağı ön görülüyor. Bu
durumu “domates yoksa salça
yesinler!” şeklinde yorumlayan
kraliçe Marie Antoinette ise
“Kraliçe
sen çok yaşa, başın değsin arşa!”
nidalarıyla yeni sarayında 95'inci yaş gününü ihtişamlı bir
törenle kutlamaya hazırlanıyor. Törene çok saygıdeğer iş
adamı Mr. Hamilton'un da katılacağı ajanslar tarafından
geçtiğimiz günlerde duyuruldu. Hatırlarsanız Mr. Hamilton,
ihtişamlı bir törenle evlendirdiği kızına ve damadına
“pırlantalı pilav” yedirmesiyle tüm dünya basınını meşgul
etmişti. Bir grup diyetisyen, pırlantanın metabolizmayı
yavaşlatacağını öne sürerek Mr. Hamilton'u kınamış, ve
düğünlerde “pırlantalı pilav” yerine “incili midye
dolması” yenmesinin daha sağlıklı olduğunu öne sürmüşlerdi.
Konumuza
dönersek, bu sene 1 Mayıs işçi bayramının, kıdem tazminatının
fona devredileceği müjdesiyle daha da coşkulu geçtiğini
belirtmekte fayda var sayın seyirciler. Yasa değişikliği ile
tazminatının tamamını almak için emekliliğini bekleyecek olan
emekçi Charles, bu durumla ilgili duygularını kanalımıza şu
şekilde aktardı:
“-
Düzenlemeyi yapanlara nasıl teşekkür
edeceğimi bilemiyorum. Ben har vurup harman savuran bir adamım.
Eğer kıdem tazminatını emekli olmadan önce alsaydım, kim bilir
hangi kredi kartı borcumu kapatarak, kim bilir çocuğuma hangi
imkanı sağlayarak, ya da kim bilir hayatımda ilk defa hangi tatile
giderek çarçabuk harcardım! Bu yasa değişikliği sayesinde artık
65 yaşında tazminat alabileceğim. E insan o yaşta da parasını
çar çur etmez değil mi ama! Bana bu imkanı sağlayan lordlar
kamarasına ve kraliçe Marie'ye öpücüklerimi iletiyorum...”
Evet
sayın izleyiciler, gördüğünüz üzere bu seneki 1 Mayıs İşçi
Bayramı, işçiler arasında sevinçle kutlanıyor. Yapılan toplu
pikniklere kasa kasa “dallı domates” dağıtan içişleri
bakanı 2. Edward,
“işçi halkımız
bayramda doya doya domates yesin, yaşasın çalışanlar, yaşasın
salçalı soslar”
şeklinde
son tarafı pek de anlaşılamayan “global” sloganıyla, ülkenin
500 kanalında birden canlı yayınlara çıkarak coşkusunu dile
getiriyor.
Biz
de bu bayram gününde sizleri fazla meşgul etmeden, “1 Mayıs 1
Mayıs işçinin emekçinin bayramı” şarkısıyla hepinizi dansa
davet ediyoruz... Çıs tak tak çıs tak tak. Haydin piste, oturmaya mı
geldiniz... Tamam tamam şarkıyı değiştiriyoruz, sizi
mi kıracağız:
“Angaranııın
bağlaaarı da büklüm büklüm yollaaaarı...”
Olacak O Kadar skeçlerinin havasını soludum sanki 😀
YanıtlaSilAh yanından bile geçemeyiz büyük ustanın, ama yine de teşekkürler:)
SilEvet evet incili midye dolması daha mantıklı tabii ki :)
YanıtlaSilEmekli ikramiyesiyle artık hiçbir şey alınamıyor zaten, üzülmeye gerek yok emekli olamıyorum bi türlü diye, çalışalım sürekli, millet nasıl pırlantalı pilav yiycek yoksa!
Ne demiş atalarımız, işleyen demir ne yapar, evet IŞILDARRRR
Sil:))
Pırlantalı pilavdan ben de bir kaşıkçık yemek istiyorum. :)
YanıtlaSilZaten hzımsızlık yapıyormuş, üzülmeyin yiyemediğiniz için, nohutlu pilav daha güzel hem :)
SilNefis bir programdı ;) Her zamanki çizginizin dışında ilk kez okudum sizden bu tarz bir yazı.En güzel eylem mizah.
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim, aslında ara sıra yazıyorum böyle şeyler, sinirlenme katsayıma bağlı diyelim:)
SilSevgiler
Evet tam da yazdığınız gibi kutlanıyor 1 Mayıs. Bir ara Bahar Bayramı dediler adına, işçilerimiz piknik alanlarına yayılıp göbeğini kaşıya kaşıya mangal yaptı. Domates konusu biraz hassas (!)2. Edward'ın Rusya'ya sattığı domatesler hormonlu diye geri dönünce mutfaklar domates görmüştü. Şimdi Putin'i de kafaya aldılar demek ki, salkım domateslerin kilosu 15 TL ye çıktı.
YanıtlaSilSalkım domates yemese işçimiz ölmez. Bence bu aralar köy salçası yesinler. Yerli domates çıkınca ucuzlayacağını umuyorum. 1 Mayıs İşçi Bayramına gelince; Hem işçi ve hem patron olarak her iki tarafta yer almış biri olarak 1 Mayıs İşçi Bayramı'na burun kıvırıyorum. İşçi haklarından önce insan hakları gelir. Adaletin olmadığı bir ülkede insan haklarından nasıl bahsedilir ki? İşçi Bayramı kapitalist sistemin işçilerin ağzına sürdüğü bir kaşık bal sadece.
Patronlar açtır genelde doyurmazsınız. İşçilerimizde de çalışma kültürü yok. İşçi çalıştırıyorum şimdi. Günü gününe hatta öncesinden maaşlarını ödüyorum. İçtiği çayın boş bardağını bana toplatırken elinde telefonuyla oyun oynayan işçinin ne hakkı olabilir ki üzerimde. İşçilik dönemimde 24 saatin 20 saati çalışır asla şikayetçi olmazdım. Şimdi millet saatinin dolmasını bekliyor.
"İşçiler sömürülüyor, eziliyor." genellemesine katılmıyorum. Hele devlet kapısına kapağı atanlar... Devlet malı deniz, yemeyen keriz havasında olanlar. İyi insan var, kötü insan var sadece. İyi patron, kötü patron, iyi işçi, kötü işçi olduğu gibi. Herkes için adil düzenlemeler yapmak, toplumun refahını yükseltmek ne patronun ne de işçinin görevi. Devleti yönetenlerin işi bunlar. Bayram deyip "Angaaranın Bağları" ile göbek atılacağına yasal düzenlemelerle bir yandan dürüst çalışan işçiyi hak ettiği sosyal seviyeye getirirken, diğer taraftan işini savsaklayan, aldığının hakkını vermeyen, ahlakı zayıf işçiye karşı işvereni koruyan tedbirlerin alınması talep edilmeli. Benim bu ülkede umutlarım tükendi. Bu yüzden daha çook işyerleri kapanacak, daha çok işçi sömürülecek. Ve biz bu olanların bayramını (!) halaylar çekerek kutlamaya devam edeceğiz.
Teşekkür ederim bu güzel katkınız için. Ben fabrikalarda çalıştığım dönemlerde işini titizlikle yapmaya çalışan, disiplinli bir elemandım. Fakat şimdi düşünüyorum da, bu düzen içinde benim gibi düzenli, disiplinli, dürüst çalışanlara da yer yok. Parmakla sayılacak dürüst işletmeleri kast etmiyorum elbette ama çoğunda hak hukuk hak getire!
SilBen dürüstçe çalışıp hakkımı alamazken, çalışırmış gibi yapıp patrona afedersiniz yalakalık yapanlar genelde zam da aldılar, işlerinde istikrarla uzun yıllar çalıştılar da! Demem o ki, bu düzene inanmıyorum. Çok haklsınız, işçi olmanın hakkını veremeyen de çok kişi gördüm. Çalıştığı yeri sabote eden, hırsızlık yapan...
Galiba çamurun dibini gördük...
Sevgiler
dallı domatesin kilosu 15 tl ye dayandığını bilmiyordum. demek geçen sipariş verdiğimde o yüzden o büyük fatura gelmişti bana. ben de bakkalı suçluyorum fazladan fiyat sallıyor diye :)
YanıtlaSilBorsa gibi, bu yazıyı yazarken 15 TL idi, bu aralar 8-10 lira arası değişiyor. Hayır bozulmasa alır yatırım yaparız :))
Sil