30 Aralık 2024 Pazartesi

2024'e Veda Ederken Çalakalem Tuhaf ve Anlamsız bir Yazı

Spotify’da Good Morning Jazz açık. Tatlı tatlı çalıyor arka planda. Saat 12.33. Az önce bugünün 30 Aralık olduğunu hayretle fark ettim. Yarın yılbaşıymış ya! Ben daha birkaç gün var sanıyordum. O kadar kopmuşum demek ki akıp giden zamanlardan.Önceden de söylemiş olabilirim; bu sene bir tuhaf geçti. Bir tuhaf yalnızlaşma senesi olabilir, kendi kendimle konuşma senesi de olabilir. Merak etmeyin delirmedim; öyle sesli sesli konuşmuyorum. Sadece beynimde bana talimatlar veren, beni onaylayan; bazen de teselli eden iç sesim biraz daha duyulur oldu.Evet...
Devamını Oku

21 Aralık 2024 Cumartesi

Blogda Mim Var: 2025 Yılından Beklentilerim

Epeydir gelemedim buralara; ne sevdiğim bloglara uğrayabildim, ne de aklımdakileri yazmaya fırsatım oldu.  Hayat bazen böyledir; bir şeyler ertelenir ertelenir, bir de döner bakarsın ki erteledikçe o şeylerin değeri de kalmamış. O yüzden kısacık da olsa geleyim ve ara fazla açılmasın dedim.  Blogların eski günlerindeki gibi Mim etkinliği başlatmıştı Blog Forum sahibi sevgili Sinan. Sağolsun beni de mimlemiş. Daha fazla ertelemeden katılayım dedim. Etkinlik burada, dileyen herkes katılabilir.  Sormuş: “2025 Yılından Beklentilerin Neler?”...
Devamını Oku

3 Aralık 2024 Salı

Bugün Engelliler Günü, hadi hamaset yapalım!

Bu yazıyı 2015'de, 2016'da tekrar tekrar yayınlamıştım. Aradan geçen 9 sene içinde yazının güncelliğini koruyor olması çok üzücü... Keşke mesela kentsel dönüşüm için kesilen ağaçlar aynen kalsaydı bu sürede de bu bakış açısı değişseydi! Ha bu yazıya yeni bir şey daha eklemem lazım. Sevgili hükümetimiz, maddi olarak çok yoruyor demek ki, engellilere tanınan vergi indirimi ile erken emeklilik hakkını kaldırma yönünde yeni bir yasa tasarısı hazırlığı yapıyormuş. Öyle okudum, umarım yanlış bilgidir... Tasarruf için engellilere engel çıkaracak değil ya koskocaman...
Devamını Oku

1 Aralık 2024 Pazar

Tiyatro- Yenilmez Oyunu- Çok Sevdim

Sezonun ilk oyununu izledim geçen gün. Adı Yenilmez.  Oyun, Müze Gazhane’deydi. Salona girdik. Sahnede boş bir evin dış çeperlerini andıran bir ışıklandırma vardı sadece. Hani çocukken yaptığımız ev resimleri var ya, aynı öyle…  Boş bir çerçeve gibi düşünün. İlk anda dekorsuz bir oyun diye yorumladım. Ama seyircilerin büyük bir kısmı koltuklarına oturduktan sonra, çok sevdiğim “Oyunun başlamasına 10 dakika var” anonsunun hemen ardından; o boş ev dolmaya ve anlam kazanmaya başladı. Bazı izleyiciler, “Dekoru yerleştirmeye neden geç kalmışlar?”...
Devamını Oku