Sevgili Decoridea eğlenceli bir mimde beni mimlemiş, teşekkür ediyorum
kendisine, evet gelsin sorular:
En
sevdiğiniz yemek?
Ne
desem bilemedim. Şimdi zeytinyağlı sarma desem, baklalı enginarın
hatırı kalır, içli köfte desem deniz börülcesinin boynu bükülür.
Cemal Süreya'nın "Aşk" şiirinden aşırma bir cevap oldu böyle de,
en iyisi “sevdiğim yemeklerin hakkını veririm” demek sanırım.
cevizli baklava |
Sütlü
tatlıların prensesi kazandibi, evde pişiyorsa azıcık yanmış
dibi hem de, ismine yaraşır cinsten.
Şerbetli
tatlılardan elbette ki cevizli ev baklavası. Baklava dediğin
fıstıklı mı olurmuş, ceviz dolacak içi, tereyağının o özgün kokusunu hissedeceksiniz damağınızda, ağzınızda şerbet damlacıkları
lezzet patlaması oluştururken, yavaş yavaş yutacaksınız
lokmaları.
Bir
de treliçe çıktı yeni, sütün aramosında o ne hafiflik, o ne
lezizlik, o ne şahaneliktir öyle, bir de üzerinde karamel de var
ki oy oy oy...
Siz
çocukken anneniz sizi?
Ee?
Ne diyeyim ki şimdi, soruyu yazan arkadaşımız bir zahmet yüklem
de koysaymış ya! Protesto ediyorum bu yarım cümleyi. Bazen böyle
kıl Türkçeci moduna geçerim bilirsiniz.
Çocukken,
şimdi de?
Pardon,
Fransız kaldım yine. Bu soruyu nasıl anlasam bilemedim. Twitter'da
140 karakter yazmaktan mı oluyor acaba bu sözcüklerden tasarrufa
gitme anlayışı? Bir mani yazayım bari ben de:
Sosyal
medya zehirledi bizi,
Viran
etti cümlelerimizi,
Duymayanlar da duysun
Aradaki
boşluklar kelimelerle dolsun☺
Yemeği
sevdiğiniz ilginç şeyler?
Biz
çocukken bahçemizde ayva ağacı vardı, biz onun çiçeklerini
yemeğe bayılırdık, çok güzel bir tadı vardı o çiçeklerin.
Şimdi olsa yine yer miyim, ne yalan söyleyeyim bir ayva ağacı
görebilsem,çiçeğinin tadına yine bakarım sanırım.
Türk
mutfağı dışında?
Evet
yine yüklemsiz bir cümleyle karşılaştık. Ne zaman mim
yanıtlasam ille de sorulara takılıyorum elimde değil. Türk
mutfağı dışında hangi mutfakları sevdiğimi soruyorlar şeklinde
varsayıp cevap vereyim.
Ben
yemek konusunda hiç de açık fikirli bir insan değilim maalesef.
Her yemeğe peynir atılan İtalyan mutfağı benim gibi peynir
düşmanına ters. Etlerin pembe pembe neredeyse çiğ yenildiği
Fransız mutfağı benden uzak olsun. Çok acılı sevmediğim için
Meksika mutfağı da yerinde kalsın. Amerika'nın zaten mutfağı yok.
İngiltere'nin mutfağı yok da işte kahvaltıları var, ama sanırım
kahvaltıda tatlı fasulye yemek pek hoşuma gitmez. Böcek möcek,
yosun mosun ne varsa pişirilen Uzak Doğu mutfağı benden uzak
olsun, geriye ne kaldı? Rus mutfağının votkası olur bakın,
Absolute'a hayır demem..
meyveler şahane |
Yemeyi
sevdiğiniz sağlıksız şey?
Nutella'lı
ekmek, hmmm nefis!
En
sevdiğiniz meyve?
Yine
doğanın bize bahşettiği şahane meyvelere haksızlık edecek zor
bir soru bu. İncirin ağızda bıraktığı o yapışkan ama güzel
tadı nasıl kıyaslarım ananasın o sulu, o şahane kokulu
etkisiyle! Karpuz kavun demez mi ki bizim neyimiz eksik. Çileğin o iç gıcıklayan kokusuna kim dayanabilir? Hele bu
aralar tezgahlarda göz kırpan tatlı sulu mandalinalar,
portakallar, Amasya elmaları çıtır çıtır.. Edalı işveli bir
görünüp bir yok olan kara dutun gizemi, kızılcığın
güzelliğine aldananların damaklarında kalan o şakacı
mayhoşluk.. Kayısının sarısı, yere düştü yarısı mı desem,
kiraz aldım dikmeden Halimem ben yanıyom yürekten mi desem, yoksa
üzümler birbirlerine bakarak kararsa da çarşıdan bir tane nar
alıp eve gidince bin tane olmasının sihrini mi anlatsam?
Açsam,
atıştırdığım her şey en sevdiğimdir. O anda meyve de
olabilir, çerez de olabilir, kurabiye de olabilir, hatta kuru ekmek
parçası bile olabilir. Adı üzerinde atıştırmalık, açlığı
yatıştırmalık.. (yine reklam sloganı oldu)
En
sevdiğiniz içecek?
Tabii
ki su.. Yazın susuzluğunu gidermek için şekerli meyve suları,
kola falan içerler ya şaşırırım onlara. Ya da çok sıcak bir
günde susuzluğu gidermek için bira içerler. Hayır, ben önce
kocaman bir bardakta suyumu içmeliyim kana kana, sonra içerim bira
ya da sodayı. Susuzluğumu gideren ikinci içecek ise ayrandır.
Yanlış anlaşılma olmasın, birileri “milli içecek” demeden
önce de seviyordum ben ayranı.
Asla
yemeyeceğim, içmeyeceğim dediğiniz şeyler?
Antenli
arkadaşlar ve bilimum acayip yaratıklar diyeyim ve bu konuyu kısa
keseyim. Zira konuşması bile zor netekim.
Sonsuz
tane olsa yiyebileceğiniz şeyler?
Yok
öyle bir şey, insan sıkılır hep aynı şeyi yemekten, ben
sıkılırım şahsen.
Anne
usulü tarhanadır. İçinde soğan, baharat, ot mot yoktur. Sadece
domates ve yoğurtla karıştırılmıştır, mayhoştur. Yeşil
biberle pişirip üzerine bolca karabiber dökersiniz, fırında
kızarmış baharatlı ekmek lokmalarını atarsınız o sıcak
çorbanın içine. İşte o ekmek lokmalarıyla çorbanın buluştuğu
anda çıkan ses sanki yaşamın özü gibidir. Akşam tarhana
çorbası piştiyse ve kaldıysa tencerede, ertesi sabah başka
kahvaltı gelmez insanın aklına. O koku sevginin kokusudur, dumanı
tüten tarhana çorbası pişen evler sanki daha huzurlu ve mutludur
diye düşünürüm. Tarhana çorbası demek yuva demektir benim
gözümde.
Bir çorbaya işte böyle de anlam yüklerim...
Bir çorbaya işte böyle de anlam yüklerim...
“Yemek
yemek hakkında ne düşünürsünüz bilmem, ama kahvaltının
mutlulukla bir ilgisi olmalı” demiş ya Cemal Süreya, sanki bu
şiiri benim için yazmış. Kahvaltı insanıyım ben, hele hafta
sonları özenli kahvaltılar hazırlamaya bayılırım. Sadece
peynir tereyağ yemem çocukluğumdan beri, onun haricinde her şey
olmalı kahvaltı soframda. Şimdi anlatırsam herkesin ağzı
sulanır, mükellef olmalıdır kahvaltı sofram. Ha bir de İzmir
özlemim kabarınca boyoz çeker canım kahvaltıda.
Açken
ben?
Reklam
sloganı geldi şimdi aklıma, öyle sormuşlar çünkü. Açken ben
ben değilim demek istiyorum. Gerçekten de açlığa dayanamam,
kafam çalışmaz, uyku halinde olurum. Babaannemin bir lafı vardı,
“Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” derdi, aynen öyle
gerçekten de.
Bir
keresinde yemek yerken?
Bir
keresinde yemek yerken gülme krizi tuttu, bir keresinde yemek yerken
az kalsın balığın kılçığı boğazıma kaçıyordu, bir
keresinde yemek yerken dalıp gitmişim, bir keresinde yemek yerken
yemek çabucak bitti, bir keresinde yemek yerken yemek yemek ne
acayip bir şey diye düşündüm, bir keresinde yemek yerken neden
Türkçe'de yemek yemek gibi bir söylem var diye düşünüyordum...
Böyle
uzar gider bu sorunun yanıtı...
Eğlenceli
bir mimdi, umarım siz de eğlendiniz. Ben kimseyi mimlemek
istemiyorum yine, bu yazıyı okuyup sorulara yanıt vermek isteyen
herkes kendini mimleyebilir.
Lezzet
ve keyif dolu bir gün geçirmenizi dilerim. Şimdiden afiyet olsun
hepinize.
İştah kabartan bir yazı olmuş. Tebrikler
YanıtlaSilTeşekkürler, ne yediyseniz biraz önce, afiyet olsun size de :)
SilÇok güzel ve gerçekten acıktıran bir yazı olmuş :) eline sağlık. Bir minik düzeltme Decoridea "c" ile :)
YanıtlaSilSevgiler,
Sibel
Dedim ya sabahın köründe yazmıştım bu yazıyı,defalarca okumama rağmen görmemişim bu harf hatasını, lütfen kusura bakma, hemen düzeltiyorum, sevgiler :)
SilRica ederim ne demek :) oluyor bazen..
YanıtlaSilEvet ne kadar dikkat etsek de oluyor, ama düzeltmek lazım:)
SilÇok güzel olmuş Canım neler çekti neler
YanıtlaSilYazsaydınız keşke, merak ettim şimdi :)
SilÇok lezzetli bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık. Bir de İzmir'de boyoz ve yumurtasız kahvaltı olmaz değil mi :)
YanıtlaSilEvet boyozun yeri bambaşka:)
SilSoruları beğendiyseniz sizin de lezzet yazınızı keyifle okuyabiliriz bu arada :)
Güzel, samimi bir yazı olmuş. ben de sizin gibi kahvaltı insanıyım. Bizim Pazar kahvaltımızın vazgeçilmezi de yumurta salatası ve krep. Sevgi ve dostlukla :))
YanıtlaSilYumurta salatasını bilmiyorum açıkçası, yazsanız da öğrensek ne güzel olur, sevgiler :)
SilBaklavanın fıstıklı değil de cevizli olduğuna bahse girerim :) Gece gece canımız çekti.
YanıtlaSilEvet cevizli olduğunu yazmıştım zaten, baklava dediğiniz fıstıklı değil cevizli olur :)
SilBu nasıl tatlı cevaplar böyle..
YanıtlaSilvalla sadece bu yazıdan bir sürü reklam metni çıkar..
tatlı cevabında mahvettin beni. :)
biz uzak durmaya çalışıyorken çok iyi gitti. bravo.. :)
bu blogtan biraz uzak durayım en iyisi.. :)
Blog bağımlılık yaptı bile sizde, kaçamazsınız bu saatten sonra :)
Sil