Zaman
ne çabuk geçiyor. Bugün sigarayı bırakışımın ikinci
yıldönümünü kutluyorum. Mütevazı olamayacağım, aferin
bana...
Merak
etmeyin sıkıcı bir yazı olmayacak. Yani “sigarayı bırakınca
ciğerler şöyle temizlenir, kalp krizine yakalanma oranı şöyle
düşer!” gibi uzmanlık gerektiren, biraz da okumaktan
bıktığımız konulara değinmeyeceğim bu yazıda. Kendimce
çıkarımlarım var, onları anlatacağım! Dediğim gibi oldukça
özel deneyimler bunlar; kişisel gelişim hap'ları gibi
değerlendirmemenizi önemle rica ederim...
|
Görsel, interiorsbystudiom.com sitesinden alıntıdır. |
Gelelim
sigarayı bırakmanın entrikasal düzlemdeki faydalarına!
1-
Kıskanç arkadaşlarınız kimlermiş, sigarayı bırakırken
öğrenirsiniz!
“Sigarayı
bırakacağım” deyince “Yok canım sen beceremezsin, en
fazla on gün zaman tanıyorum, kesin yine başlarsın!” diyenleri,
ya da “Yaa çok kilo alırsın, sonra da veremezsin, boşver
bırakma!” diyenleri yazın bir kenara. Kendince en iyi çözümü
sunanları da unutmayın bu arada, “Niye bırakıyorsun ki,
günde 5 tane iç!” derler mesela. O beşin yarın 10, 15
olacağını adları gibi biliyorlardır üstelik.
Aslında
kendileri defalarca gizli gizli deneyip sigarayı bırakamamışlardır
ve sizin başarmanızı istemezler, çünkü kıskanıyorlardır.
Sigara içerken en yakınınızda yer alan bu kişiler gerçekten
dostunuz muydu acaba? Sigarayı bırakmasaydınız bunu asla
bilemeyecektiniz! Sizin iyiliğinizi istemeyen kişi hiç dostunuz
olabilir mi? “Senin evine de gelinmez artık!” diye tehdit
bile savurur onlar, aldırmayın; zaten gelmemeleri ruh sağlığınıza
olumlu etki yapacaktır hiç üzülmeyin!
|
Görsel, artcaffeine.imobileappsys.com sitesinden alıntıdır. |
2-
Sigarayı bıraktığınızı çekemezler, kilo almışsın derler!
İnsanların
dış görünüşlerini gündeme getirmenin ayıp olduğunu düşünerek
ve bu konuyu gerçekten de önemsemeyerek, hayatı boyunca balık
etli olduğu halde kilosu hakkında en ufak bir yorum yapmadığınız
ve kendisini dost bildiğiniz en yakın(!) arkadaşınız “7-8 kilo
almışsındır rahat! Ay şekerim, sen de artık benim bedenimdesin,
napıcaksın alışacağız kiloya!” diye size güya yakınlık
gösterdiği anda oradan uzaklaşın derim ben. O kadından size
arkadaş olmaz, bütün bağları kesmekte fayda var! Sigarayı
bırakmasaydınız satır aralarına sokuşturduğu sübliminal
mesajlarla kimbilir sizi ne kadar yaraladığını da fark
edemeyecektiniz! Tehlikelidir zehir dilli hatun kişiler! Ah
sigarayı bırakmak, sen nelere kadirsin! Hem ciğerleri hem de ruhu
temizliyorsun!
3-
Sigarayı bıraktığınızda benciller su yüzüne çıkar!
“Sigara
içebilir miyim?” diye hayatta sormazlar. Yeni bıraktığınızı
bile bile, belki de inadına yakarlar yanınızda, bununla da
kalmayıp dumanını yüzünüze, mis gibi kokan saçlarınıza doğru
üfürürler! Hava güzel olsa da camı açmazlar mesela! Sigara
onların hakkıdır, siz de onlara uymak zorundasınızdır!
Bu kişiler bencildir işte, hep kendilerini düşünürler, arkadaşlıkları da
göstermeliktir, kaçılası insanlardır bu gruptakiler! Sigarayı
bırakmasaydınız nereden bilecektiniz bu durumu?
İnsanın
aklına içeriği çok alakalı olmasa da bir şarkı geliyor:
“...Tanı
bunları, tanı da büyü Adiloş Bebe!...”
|
Görsel, nytimes.com sitesinden alıntıdır. |
4-
Sigarayı bırakınca daha az dedikodu yaparsınız!
İş
yerlerinde “sigara molası verelim” diye gidilen çay
ocakları ve mutfaklar gıybet yuvalarıdır. Dumanaltı dedikodu
ortamlarından uzak kalarak hem ciğerleriniz, hem de kalbiniz temiz
kalmış olur. Sigarayı bırakmasaydınız entrika bataklığında
kokuşacaktınız!!
5-
Yere izmarit atanlar avamdır, siz ise kendinizi üstün
görebilirsiniz!
Biliyorum,
sigara içerken siz asla böyle bir şey yapmazdınız! Gerekirse
izmariti -afedersiniz- tükürüğünüzle söndürüp selpak mendile
sararak, çöp kutusu buluncaya dek cebinizde gezdirdiğiniz bile
olmuştu! Ama bakın işte, entel olduğunu cümle aleme göstermek
için kılıktan kılığa giren tatlısu bilmişi
arkadaşınız, simsiyah ojeli orta parmağının tek hareketiyle
izmariti yere ne de güzel savuruyor! İğrenç ötesi bir hareket
değil de nedir bu! İşte bu insan avamdır, Greenpeace'e verdiği
imzayı feysbuk'unda yayınlaması sadece gösteriştir, kaçılası
kişiliktir. Sigarayı bırakmasaydınız bunu nasıl fark
edecektiniz?
6-
Sigarayı bırakınca bir filmi / oyunu daha özgün yorumlarsınız!
Sigarayı
bırakınca tiyatroda/sinemada perde arasında dışarıya çıkmanıza
gerek kalmaz; dolayısıyla da soğukta ellerini ovuştura ovuştura
sigarasını içen ve bu arada oyunun/ filmin kritiğini yapan sosyal
ortamlardan uzak kalırsınız. Ama bu kötü bir şey değil,
bilakis çok da iyi bir şeydir bu durum.
Sigara içerken yapılan “Abi
yaa, bence katil perdenin arkasında saklanan o hizmetçi; iyi de ne
biçim senaryo bu, ben hemen anladım!” gibi yorumlardan uzak
kaldığınız için, ikinci perdeye ön yargıyla bakmayacaksınız.
Bu sayede de katil hizmetçiymiş diye düşünmeyecek, geniş açıdan değerlendirmelerde bulunacak, katilin aslında intihar ettiğini ve kendine
katil süsü verdiğini; dolayısıyla ortada aslında katil
olmadığını, o perdenin arkasındaki hizmetçinin sadece camları
sildiğini hemen şıp diye anlayıvereceksiniz! Bakın işte
gördünüz mü, sigarayı bırakmasaydınız oyuna verdiğiniz para
çöpe gidecekti!
|
Görsel, aristonorganic.wordpress.com'dan alıntıdır. |
7-
Sigarayı bırakarak diş doktorunuzdan intikam alabilirsiniz!
Benim
en sevdiğim sonuçlardan biri de bu: İşaret parmağını gözünüze
soka soka sallayan ve
“Sigara
içmeye devam edersen tedavini yarıda keserim, bütün dişlerin
dökülür!” diyen
aslında iyi niyetli ama
korkunç kamu spotu gibi
konuşarak sizi köşeye sıkıştıran diş doktoruna göğsünüzü
gere gere gidip diş temizliği yaptırabilirsiniz. Sigarayı
bırakmasaydınız bu kadar tatmin edici intikam alma duygusunu
nerede yaşayabilirdiniz ki!
8-
Sigarayı bırakınca iş bulursunuz!
Biraz
zaman alacak ama, cv'nizde “sigara kullanmıyor” olarak
güncelleme yapmak zorundasınız.. Bu güncellemeyi yaparken bir de
iş ilanlarına göz atasınız gelir. O da ne, hayalinizdeki iş
sizi bekliyordur!
İlahi sürahi, “sigara içiyor” yazan bir cv'yi
kim ister ki zaten bu devirde? Saat başı sigara molası veren,
ikide bir de bronşit olup rapor alan bir çalışanı kim ister
allasen?
|
Görsel, thegardenglove.com'dan alıntıdır. |
9-
Bunları söylemiyorum bile!
Salatalığın
tadı bambaşkaymış, sabah kalkınca insanın ağzında metalik
paslı tat olması çok saçmaymış, saçları savurunca yayılan
şampuan kokusu harikaymış, ağzı sigara kokan arkadaştan
çaktırmadan uzaklaşmak gerekirmiş,
insanın saçları kırılmadan uzayabiliyormuş, eskiden gözde
büyüyen mesafeler aslında pır pır kanatlanarak yürünebiliyormuş,
tırnakların ve dişlerin doğal rengi sarı değilmiş, insan cildi
aslen soluk değilmiş, el ve ayaklar aslında öyle çok acayip
üşümezmiş, hasta olursam diye yaşanan suçluluk duygusu ne
gereksizmiş, günde bir paket sigaraya verilen para ayda 300
liraymış ve bu ne büyük bir paraymış, klişe olacak belki ama
sigarayı bırakmak gerçekten de hiç ama hiç zor değilmiş...
Yani özetle sigara içmemek ne kadar güzel bir şeymiş demiyorum
bile...
Sağlıklı
günler dilerim efenim; hayatımdaki tek duman, pastanın üzerindeki mumları üflediğim için olsun...
Not: Bu şeyi nasıl bıraktığımı merak ediyorsanız, buradaki yazıma
bakabilirsiniz.