Masal Prensesi |
Önceleri
kendisine benzeyen, sessiz, huzurlu 3-4 yaşlarındaki bir kız
çocuğuyla birlikteydi. İki şezlong ayırırdı. Birini kendisi,
birini de sonradan “kızı” olduğunu anladığım küçük çocuk
için. Hiç konuşmazlardı. Çocuk kendi aleminde sessizce
güneşlenir, kendi kendine oynar, sonrasında havuza girerdi tek
başına. Kolluklarıyla havuzun kenarında gülümserdi, suyla dans
ederdi adeta. Sınırlarını bilir, annesinden uzaklaşmazdı hiç.
Annesi de arada sırada öpücük atardı O'na şezlongdan.
Çocuğa
“Şöyle yap, böyle yap!” diye telkinde bulunduğunu hiç
duymadım. Daha doğrusu ben bu ailenin sesini hiç duymadım.
Konuşsalar da sessiz sessizlerdi. Mesela bu küçük kız çocuğunun
ağladığını da hiç duymadım. O yaştaki tanıdığım bütün
kız çocukları tek başına hiç bir şey yapamazken, küçük
pamuk şeker havuzdan çıkınca kendi kendine kurulanıyor,
elbisesini tek başına giyiyor, minik ayaklarına terliklerini
geçirip eşyalarını minik sırt çantasına dolduruyordu. O yavaş
yavaş giyinirken annesi sessizce ve sabırla beklerdi. Bir
keresinde elbisesinin kolunu bir türlü bulamadı, çünkü elbiseyi
ters tutmuştu. Annesi sakince elbisenin yüzünü çevirip tekrar
önüne koydu minik pamuk şekerin. Başka anne olsa giydirirdi, O
ise minik kızın tekrar denemesini bekledi. Ufaklık, hiç itiraz
etmeden kendisine verilen görevi yerine getirdi sessizce.
Sırt
çantaları hep terlikleriyle uyumluydu. Annede pembe terlik, küçük
kızda pembe terlik. İkisinin de sırt çantası pırıltılı!
Küçük kız, gülümseyen pamuk şeker annesinin elini tutuyor,
birlikte sakince terk ediyorlardı havuzu. Birkaç saat sonra
görüyordum onları tekrar bahçede. Anne kız bir örnek şortlarını
giyerler, süslenip pamuk şeker gibi yemek saatini beklerlerdi.
pink world |
Bir
akşam 6-7 yaşlarındaki bir erkek çocuğu da dahil oldu bu masal
ailesine. Hepsi bir örnek siyah üzerine karikatür desenli
tişörtler giymişlerdi. Sonraları üçünü bir arada görmeye
başladım. Demek ki minik kızın abisiydi bu delikanlı. O da diğer
aile fertleri gibi sessiz, tatlı ve kendi işini kendisi gören bir
çocuktu.
Gülümseyen
pamuk prensesesin çevresinde bir erkek yoktu; ne çocukların
babası, ne de bir sevgili. Aslında çevresinde kadın arkadaşı da
yoktu. Daha doğrusu ben hiç görmedim. Birlikte bir şeyler içtiği
veya dans ettiği bir kişi gördüm yanında. O da eşcinsel olduğu
vücut diline ve dış görünüşüne yansıyan animatör!
Hatta O'na memleketinden getirdiğini düşündüğüm yerel votka şişesi
hediye etmişti bir keresinde. Çok samimi oldukları belliydi.
Bu
masumiyet, bu masalsı güzellik, akşamları çocuklarını otel
odasında uyutup dans etmeye iniyordu disco'ya. Hep tek başına dans
etti, dışarıdan bakıldığında gayet dişiydi de dansları. Ama
belli ki kimseyi görmüyordu gözü. Yüzündeki gülümseme hiç
gitmezdi; hep pamuk şeker gibi, hep naif... Bence erkekler O'na
yaklaşmaya cesaret de edemiyordu. Çünkü dışarıya kapalı olan
iç dünyasında çocuklarıyla mutlu olduğu o kadar belliydi ki!
Sanki o dünyaya başka biri sığamaz gibi bir izlenim
uyandırıyordu.
Bu
satırları yazarken ben de şaşırıyorum kendime. Şimdiye kadar
hiç bir kadın bu kadar ilgimi çekmemişti. Normalde böyle biri
için kadınsı kıskançlık duyulur ya! Bence hiç bir kadın bu masal prensesini kıskanmaya bile kıyamaz! İşte ilginç olan da
bu! Tanımadan çok sevdim ben kendisini. İsmini bile bilmiyorum. Dedim ya, bu
kadın sanki başka bir dünyadan geliyor gibiydi! Çizgi film
kahramanı gibi, pamuk prenses gibi, Şeker Kız Candy gibi.
İşte
tatillerden bir insan manzarası daha size...
Sevgiyle,
Bulutların üzerindeymiş hissi veren bir tatil yazısı olmuş çok güzel gözlemler ve yorumlar...
YanıtlaSil:)
Elleriniz, gözlemleriniz, fikirleriniz dert görmesin.
Teşekkür ederim, yorum yapan elleriniz dert görmesin :)
SilBELKİ DE O KİŞİ SİZİN RUHLAR ALEMİNDE DOSTUNUZDUR KİM BİLİR.
YanıtlaSilEnteresan bir bakış açısı, evet kim bilebilir...
SilGözlemini çok güzel yazıya dökmüşsün 👍
YanıtlaSilTeşekkürler :)
SilKurgu bir hikaye sandım başta. çok güzel yetiştiriyorlar çocuklarını.hayran kalıyorum valla. sorumluluk sahibi ve kimseye yük olmadan yaşayabilme becerisi, başkası olmadan da kendi başına huzurlu mutlu neşeli anlar yaşayabilme becerisine hem kendileri sahipler. hem çocuklarını aynı şekilde terbiye ediyorlar.. sözünü ettiğiniz kişi büyük olasılıkla yabancı/Avrupalı diye tahmin ediyorum.
YanıtlaSilKurgu karakter gibiydi zaten:) Bizde çocukların ödevleri için sabahlayan anne baba örnekleri var evet. Yaz yaz bitmaz bu tipler. Ve beceriksiz, gördüğü en küçük zorlukta kendisi çözüm üretemeyen özel üniversite mezunu olmuş ama karnını doyurmaktan aciz tipler çoğalıyor ne yazık ki.
SilBu anlattığım kadın nereliydi bilmiyorum. Rus olabilir büyük olasılıkla.
Ne kadar etkileyici bir yazı olmuş.
YanıtlaSilBloğunuzu yeni keşfettim, takipteyim bana da beklerim, sevigler. :)
Teşekkür ederim, sevgiler :)
Sil