25 Temmuz 2021 Pazar

Instagram'ın Şükürcü Kadınları ve Reklam Hayatlar

Instagramdan ünlü takip etmeyenimiz var mı? Hele de ünlü ailelerin kadınlarını! Harika döşenmiş evleri, havuzlu yazlıkları, çiçekli bahçeleri, sevimli mi sevimli çocukları, tüyleri taranmış köpekleri…  Bir peri masalı gibi sunmuyorlar mı özel hayatlarını? O hayatlara bakıp bakıp hayaller kurmuyor muyuz? Bu hanımefendilerin çoğunun ortak özelliklerini söyleyeyim mi size:

Hepsi “Şükürcü”!

Sanki azla yetiniyormuş gibi hemen hemen her paylaşımlarında “Bin şükür, çok şükür” falan diyorlar! Çok samimi gibi, içimizden biri gibi, evlerine bizi konuk etmişler gibi, çok mütevazıymışlar gibi davranıp; zenginliklerini gözümüze gözümüze sokarken hem de! “Çok şükür!” diyorlar! Zannedersin yer sofrasında zeytin ekmek yiyip mutlu olan çilekeş Anadolu kadını bunlar! 

Aman da ne şirin çocuklar, aman da ne huzurlu yuva diye diye, “like” ları ata ata bu ünlülerin Instagram hesaplarını  büyütmüyor muyuz bizler? Sonra ne oluyor? Bir bakıyoruz ki olay, o peri masalı evin mutfağından hoop “cif” reklamına evrilivermiş! 

Bir kadın var mesela, 1,8 M takipçisi var İnstagram’da. Kadının ikiz çocukları, nefis yazlığı, şakacı kocası…Her şeye şükrediyor! Şükür bugün de havuza girdik, şükür bugün de aşkla doluyuz, aman şükür bugün de arkadaşlarımızla doğum günü kutladık! Hayat ne tatlı, haydi dans edelim eğlenelim, aman da ne güzel bugün da ayaklarımı uzattım gecenin keyfini çıkarıyorum şükür! Sonra bir bakmışız şükrede ede “Su” reklamına çıkıvermiş!  Biz de en saf ve hayalci duygularımızla “Ne güzel pozitif paylaşımlar yapıyor, içimiz açılıyor!” diye diye hikayelerini takip ediyor, like’ları atıyor ve bu değirmene su taşıyoruz! Peri masalı gibi hayatını gözümüze sokup sokup bir de demez mi “ Bir maşallahınızı alırız!” diye! Madem nazar değecek diye korkuyorsun, o halde niye gözümüze sokuyorsun hayatının ballı kaymaklı taraflarını a be güzelim! 

İçinizden bazılarınız diyecek ki madem söyleniyorsun takip etme o zaman! Evet, tam da öyle yapıp çıktım bugün takipten! Bu kadının yapay pozitifliğiyle içimi şişirdiğini fark ettim çünkü! 

Sanki pandemiden sonra daha da çoğaldı bu reklam hadisesi. Hep de aynı yüzler! Binlerce tiyatrocu oyuncu işsizken, zaten dizilerden çuvalla para kazananlar oynuyor  reklamlarda. Hem de özel hayatlarını satarak!

Misal; sen muhteşem süleyman olarak karizma yapacaksın, miralay cevdet olarak gönüllerde taht kuracaksın, sonra da “zensiz olmaz” cıngılı eşliğinde gayet yapay, sahte bir reklam senaryosunda “içimden geldi” sloganıyla gerçek eşine pırlanta takacaksın! Ben de sana hayran olmaya devam edeceğim öyle mi! Üzgünüm benden yana sana hayranlık “artık olmazzz”!! (zensiz olmaz müziği eşliğinde okuyunuz)

Bebek sahibi olup da bez reklamına çıkmayan ünlü kalmamıştır herhalde! En son Bonomo’yu görünce pes yani dedim! Pes bebek!

Bir ünlü kadın var yine, 0 da “Şükürcügillerden” 2,8 M takipçisinden biri bugün eksildi! (ben). En son kocasını çok özlediğini, kavuşmak için dakika saydığını paylaşmıştı. Arkadaşımın bu konuda nefis bir yorumu var: “Whatsapp’dan kocasına “özledim” diye mesaj yazmak yerine neden bu duygusunu hepimiz üzerinden aktarıyor?”

Sahi 2,8 M insan neden senin bu kadar özelini bilmek zorunda ki! Ve hatta 2,8 M insan, senin kızının fiziksel olarak ergenliğe adım attığı özel gününü neden öğreniyor?

Evet bu aşırı feminist ve de “şükürcü” hanımefendiyi de bugün takipten çıktım, çok hafifledim gerçekten de!

Şimdi içinizden bazıları diyecek ki “Sosyal medya özgürlüktür, herkes reklam yapar para kazanır, isteyen istediğini paylaşır, sana ne! Beğenmiyorsan takipten çık” Haklısınız; özgürdür herkes. Ama bu kadar da “kör göze parmak sokar” gibi olmamalı her şey! Reklam olayı öyle bir hale geldi ki, ben gerçekten ünlülerin bebek bezi reklamına çıkmak için çocuk doğurduklarını, “cif” gibi mutfak deterjanı reklamına çıkmak için evlenip instagramda mutlu aile tablosu çizdiklerini düşünmeye başladım. Sanki hayat sahte de reklamlar gerçek gibi olmaya başladı.

Bence bu ünlülerin hayatları adeta distopik film senaryosu gibi; ama pırıltılı! Gerçek hayatlarını reklam gibi yaşayıp, araya bir de “cif” reklamı alıyorlar sanki! Başka bir deyişle reklam spotu gibi hayatlarına ürün yerleştirir gibi gerçek hayatlarını sıkıştırıyorlar! Truman Şov’da oynadıklarını bile bile o hayatı gerçek zannediyorlar, ve bizi de kandırıyorlar!

Bugünden tezi yok, sosyal medya takiplerime yeni bir süzgeç ekleyeceğim ben, yeterince alet olmadım mı her şeyin satılmasına!

 

 


38 yorum :

  1. Ben ünlü pek takip etmiyorum ancak kesfette devamli görüyorum gercekteb haklisin instagramdaki hayatlari bile sadece reklam ve cok sıkıldım ben de bunlardan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten de bu iş nereye doğru gidiyor, bir sonraki aşama ne olacak çok merak ediyorum.
      Sosyal medya, resmen melek görünümlü canavarlar yarattı

      Sil
  2. Ben instegram kullanmıyorum ama böylelerini görmek için illâ da instagram kullanmaya gerek yok zaten. Çok haklısın, dediklerine çok katılıyorum. Ya onlar gibi yapıp kendimizi kandiriyoruz ya da onları izleyip derdimize dert katiyoruz. Cidden bakalım sonraki aşama ne olacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Instagram'ı ben de uzun bir süre kullanmadım ama sonra kendimi maalesef uzak tutamadım:)
      Çok güzel söylemişsiniz, bu sahte hayatlar insana "neden ben de onlar gibi yaşamıyorum" derdi veriyor, öyle ya da böyle bilinç altı kesinlikle doluyor. Ve bence toplumda bu kadar çok nefretin olmasının bir nedeni de bu insan hayatlarındaki uçurum denecek standart farkları... Bu böyle gitmeyecek bence, bakalım göreceğiz hep birlikte. Umarım olumlu bir evrilme olur...

      Sil
  3. Ben de instagram, facebook ve diğer sosyal medyayı kullanmayanlardanım, magazine ilgim de yok o nedenle ennnn tanınan ünlüleri bile bilmem görsem tanımam çağdışıyım yani :))) Ama öte yandan da anlattıklarına çok uzağım ve çok huzur doluyum. Fakat hissediyorum bu durum sanal olmayan hayatta da bir trend olmaya başladı, ruhsal olarak açlık çeken insanlar özellikle maddiyata dayanan varlıklarını göstermeye meraklı oluyor ama şükür işi iyiyimiş :) Burda nazar ve şükür olmayan bir toplumda rahatız desem şimdi birileri kızar ama ne bileyim iyiyiz böyle ;) Olaysız basit hayatlar…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle tebrikler, bu gereksiz şeylerden uzak kalarak az stresli ve temiz bir dünyayı tercih etmişsiniz:)
      Ayrıca diğer konuda da çok haklısınız, insanlar sosyal medyada nasıl anlık ve düşünmeden davranıyorlarsa normal hayatta da aynı olmaya başladılar. Ahlak görgü falan inişte.
      Demem o ki, bulunduğunuz yer itibariyle şanslısınız:)

      Sil
  4. Ay bunların bir de başı bağlı bacılar versiyonu var, her gün elli bin çeşit yemekli niyeyse illa yer sofralı ama hep farklı tabak takımlarıyla hazırlanmış çok şükür bugün de fakir soframızda bunlar vardı " gibi açıklamalarla sunumları var. Hahaha.

    Tam düşündüklerimi söylemişsin, ne çok insandan soğudum şu instagtam aleminde :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa bak ben onları kaçırmışım :))

      İnsanı nasıl da soğutuyorlar kendilerinden tüm samimiyetsizlikleri ve kendilerini beğenmişlikleriyle :) Sosyal medya çıktı her şey karman çorman oldu, ya da belki de sosyal medya sayesinde kimin ne olduğu ortaya çıktı demek gerekir.
      Şu da bir gerçek ki, blog dünyası asla böyle değil. Burada olanlar, yazanlar, okuyanlar gerçekten çok ama çok farklı. Boşuna biz blogger'lar dinozor gibi kalmadık buralarda :)

      Sil
  5. Takip etmesen de karşına çıkıyorlar. Instagram'ı bırakma sebeplerimden biri:) 2019 Ağustos'ta bıraktım Instagram'ı, mutluyum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nasıl Facebook'dan uzaklaştık, bir gün bence herkes Instagram'ı da bırakacak :)

      Sil
  6. bayıldım yazınıza, ben zaten tanıdıklarım dışında kimseyi eklemiyorum sosyal medyada

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben Instagram'da ruh halime göre herkesi takibe almışım:) Sonuçta sanırım şiştim ve bu sonuç çıktı ortaya :)
      Ama bir de şu var, iyi gözlem yapma şansım olmuş bu sayede :)

      Sil
  7. hımms izlemiyom kimseyi ama doğrudur yaniii :) instada, bizim blog çevremizi izliyom sadece, başka kimseye bakmam :) insta ve twitterda hiç bakmıyom ünlülere :) ama izleseydim bir kişiyi izlerdim, şeyma subaşı nı sadece :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En güzelini yapıyorsun, ben bu kadınlar pozitif diye, ne bileyim işte düşmüşüm tuzağa :) Yani okumuş yazmış kadınlar bunlar, boş değiller güya.
      Şeyma'yı takip etseymişim daha iyi olurmuş :)))

      Sil
  8. intagram hiç kullanmadım ama çevremdeki herkes öyle iştahlı bir şekilde kullanıyor ki elim açmaya hiç değmiyor. Yazınızda çok haklısınız. gerek instragram gerekse YouTube kanallarında izlenme rekorları yada takipçi sayıları ile ekmeğine yağ sürüyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizi de tebrik ederim, bence en güzelini yapmışsınız, reklamlar, gösterilen sahte hayatlar başlı başına travma nedeni, herkes birbirinin hayatını gözler oldu gizli ya da açık

      Sil
  9. Çok kirli bir mecra.Ben çok az bir süre tahammül edebildim instagrama.arz ve talep hepsi bu.birileri izlemek istedikçe birileri gösteriye devam edecek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru söylüyorsunuz, özel hayatların reklam aracı olarak kullanılması ise işin son noktası maalesef

      Sil
  10. Bu durumda bir "devrimci" bir Nasrettin Hoca repligi sart oluyor: "Ver su kepceyi de biraz da biz olelim".(Kocaman kepceyi kendi almis evsahibi her hosaf kepcesini ictikce keyifle "oohh öldüm " diyor.Nasrettin Hoca ve diger misafirlerin de elinde kucuk kasiklar melül melül...)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte budur, en doğrusunu en devrimci Nasrettin Hoca söyler :)

      Sil
  11. Takip kontenjanım şu an için 100 kişi. Arada eleme yapıyorum. Ünlü takip etmiyorum. Bu ara 100 kişiyi geçti listem, eleme yapma zamanı geldi. 100 bile çok da, işte. :)
    Beğendiğim konu başlıkları için koleksiyon açıp, gönderi kaydı yapıyorum. Aradığım zaman bulması da kolay oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size "minimal sosyal medya kullanıcısı" d-mı desek :) Bence çok mantıklı, az kalabalık huzur demek :)

      Sil
  12. Valla çok haklısın ya. Dur ben de İnstagram'da eleme yapayım. Bir not daha: Bu aralar İnstagram'ı azalttım ve daha huzurlu olduğumu fark ettim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayatın her alanında minimalizm demek huzur demek:)

      Sil
  13. Selam uzun zamandır yoktum yeni bir blogla geri döndüm sizi takipteyim. Rica etsem sizde bloguma bi göz atıp takip eder misiniz ? :)

    YanıtlaSil
  14. Tam Truman Show. Kendilerince bir dünyaları var ve bizi de dahil ediyorlar her ayrıntısına. Garip bir kafaları var. Sadece ünlüler değil bunu yapan. Çeşitli mekanlardan canlı yayın paylaşan elinde telefonla gezen ünlümsü tipler de var. Takipten çıkmak en doğrusu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Truman Show, gerçekten de doğru bir benzetme. Bu sahte dünyalardan olabildiğince uzak durmak lazım.

      Sil
  15. Bana kalırsa İnstagram kullanmak bir hastalık. Paylaşılan her şey ve herkes birbirinin kopyası gibi. Nasıl olmamız, hatta hayatımızı nasıl yaşamamız, bir şey görünce ona nasıl tepki vermemiz gibi bir çok durum, alışkanlık olarak adeta bize kazandırılıyor sosyal medyada. Ünlü hayatlarına gelince niye bu kadar önemseyip takibe aldınız? Sonrasında da gelip zaten takipten çıktım diye dertlendiniz gerçekten anlamadım.

    Bunun hafta sonu TV lerde gösterilen falanca ünlü Marmaris'te teknesinde bikinisiyle poz verdi haberinden ne farkı var? Muhtemelen onları da takip ediyorsunuzdur.

    Bana ne o ünlüden, onun bilmem kaç milyon takipçisinden. Bence siz bu tür şeyleri hayatınıza sokmakla baştan hata etmişsiniz. Neyse ki zararın neresinden dönülse kârdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok haklısınız, ben bu tür ünlüleri takip etmiyorum. Sadece farklı bir yerde durduğunu düşündüğüm iki ünlü üzerinden yazdım bu yazıyı.
      Aslında biraz durum kritiğiydi.

      Sil
  16. Yaaa cok guzel yazmıssııın :) Şükür fakirim :) :P

    YanıtlaSil
  17. evi kocası kendisi falan neyse banane ne diyorum da o masum çocukları bu işlere alet ediyorlar ya o noktada konu biraz hukuksal bir boyut kazanıyor sanki ve nerde bu işin peşine düşecek kimse yok mu aile bakanı vs aklıma geliyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çocukların bu işe alet edilmeleri insanı üzüyor. Öte yandan aile bakanı konusunda sizinle aynı düşüncede değilim. Daha doğrusu bir ülkede "kadın ve aileden sorumlu bakan" diye bir kurumun olması bana çok ilkel ve eşitliğe aykırı geliyor :)

      Sil
  18. Instagram, facebook, twitter hesaplarım var ancak hiiç bakmıyorum bile. Bahsettiğiniz konulardan hoşlanmıyor, hatta sinir oluyorum. Şükür sözcüğüne özel bir gıcıklığım var zaten:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben arada İnstagrama bakıyorum, ama pek paylaşım yaptığım söylenemez :) Her ne kadar sansür olsa da hala haber almak için Twitter kullanıyorum.
      Şükür sözcüğü ise bana çok ironik geliyor artık :))

      Sil
  19. Hislerime tercüman olmuşsun gerçekten..Bu kadar aynı duyguları paylaştığım aynı cümleleri içimden gecirdiğim başka bir yazı okumamıştım. Blogger’a kesinlikle fav gelmeli agshdhdjjf

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demek ki ben de yalnız değilmişim :)
      Sevgiler

      Sil