17 Haziran 2014 Salı

Kadın kadına arkadaşlık yapmamak için 7 neden


Bir kadını derinden yaralayacak tek yaratık ne onun sevgilisi, ne eşi, ne kardeşidir.
Bir kadını derinden yaralayacak olan, yine başka bir kadındır.
Çünkü kadınlar arasında dile getirilsin ya da getirilmesin korkunç bir rekabet ve dolayısıyla da kıskançlık vardır. Hal böyle olunca da kadınlar âdeta birbirlerini yıpratmak, yok etmek için programlanmışcasına davranırlar. Hele ki ortamda güzel, ya da başarılı, ya da bir şekilde ilgi odağı olabilen bir kadın varsa.. Neler olacağını tahmin bile edemiyorum. İşte sırf bu nedenle de kadın erkek arkadaşlığı, kadın kadın arkadaşlığından çok daha düzeyli ve çok daha dürüstçedir diyorum ben. Bunu bir tek ben değil, birçok insan söylüyor gerçi.
Konu hakkında örnekler çok. Şimdi ben size kadın kadına arkadaşlık yapmamak için kendi gözlemlerime dayanan 7 nedeni sıralamak istiyorum, ilaveleri ise sizden bekliyorum.


1- Saçların berbat olmuş !

Mesela bir kadının saçlarının boya zamanı geldiyse, buna da bir türlü vakit bulamıyor ve kötü saçlarıyla dolaşıyorsa hemcinsi “Ayy, saçın cidden çok kötü görünüyor, dip boya zamanı gelmiş” der rahatlıkla. Karşısındaki kadın en neşeli haldeyken söyler hem de bunu, moral bozmayı başardıktan sonra ise arkasına döner, kıs kıs gülerek olay yerinden uzaklaşır. Yüreği soğumuş mudur diye sorarsanız söyleyeyim, fazlasıyla soğumuştur hem de.. Dip boyası gelen kadının ise günü zehir olur, aynaya bakar, “evet çok kötü görünüyorum” der, ya da ağlamaklı bir bakışla “Ona ne ki saçlarımdan” diyerek kendini avutmaya çalışır. Oysa bir erkek arkadaş – eğer feminen tavırları yoksa, ve de çok kıl kuyruk değilse- asla ve kat'a bir kadının saç boyasının zamanı geldiğini anlamaz. Anlasa bile asla bunu belli etmez. İşte size kadın kadına arkadaşlık yapmamak için en geçerli birinci neden!

2- Çok kilo almışsın!

Bir kadına -eğer zafiyet geçirme noktasında değilse- söylenebilecek en ağır cümle budur. Bu ağır cümleyi de tahmininiz üzere elbette ki sivri dilli bir başka kadın rahatlıkla sarf edebilir. Çeşitli şekillerde vuku bulur durum. Mesela yıllardır görüşmemiş olan iki kadın karşılaşır, önce davranan, ya da en kötü fikirli olan hemen zehirini akıtır: “Çok kilo almışsın!”
Diğer kadın ya kendini savunmaya geçerek mesela “Ya sorma bu aralar şişkinlik sorunum var” der, ya da yansıtma psikolojisi ile “Sen de şekerim, sen de almışsın epey!” der. Bu söz düellosu böylece sürer gider, altta kalanın canı çıkana kadar.
İşin komik tarafı ise şudur. Obezite sınırlarında gezen, hayatı boyunca tombik dolaşmış bir kadının, sadece 50'den 53'e çıkmış kadın arkadaşına bu cümleyi söylediğine sık sık tanık olursunuz. Çünkü 53'e çıkan kadın kibarlığından “Sen kendine baksana şişko!” dememiştir hiç ona.. Bilemiyorum tabii ki bu işin sınırı nedir, ama bence herkesin kilosu kendinedir, “Çok kilo almışsın!” diyen kadın her ne kadar “dost acı söyler” lafının arkasına sığınmaya kalksa da bence dost değil olsa olsa post'tur..

3- Bu giysi sana hiç yakışmamış!

Belki o giysi gerçekten de yakışmamış olabilir, giyen kişi farkında değildir; belki mecburiyetten giymiştir. Belki de yakışmadığını bile bile öyle bir tercih yapmıştır. Düşünün bir davettesiniz, son anda bulduğunuz ve pek de içinize sinmemiş kıyafeti giymişsiniz mecburen, bir tane patavatsız kadın çıkar ve ruhunun bütün kirliliğini döker ortaya: “Ayy, keşke geçen Selma'nın düğününde giydiğin siyah elbiseyi giyseydin, kusura bakma ama bu mor sana hiç olmamış!”
Ne denir ki böyle bir durumda, akıldan geçen konuşma balonlarında binbir söz dolanır da ne denir böyle bir kadına? Söyleseniz, onun düzeysizliğine inmiş olursunuz; söylemeseniz içinize dert olur.. Böyle kadınların bence üzeri çizilmelidir, değil arkadaşlık yapmak, asla selam verilmeyecekler kategorisine alınmalıdır bu cinsler.. Bir erkek, eğer odungiller familyasından değilse asla böyle bir laf etmez, zaten familyası odunsa onun da üzeri çizilmelidir dememe gerek yok sanırım.

4- Seni aldatıyor olmasın!

Eğer gizli bir aşk duygusu yoksa, -ki zaten olsa belli olur - hiçbir erkek arkadaş, kadın arkadaşına “eşin, sevgilin, nişanlın.. seni aldatıyor olabilir” demez. Bu cümle, kendi ilişkisinde sorunlar yaşayan, mutlu ilişkileri kıskanan bir kadının ağzından çıkabilir ancak. Hemen kendi kategorisine çekmeye çalışırlar sizi bir de.. “Bizdeki de güzel şansı, bak şu halimize; güzeliz, işimiz gücümüz var, erkekten yana ise şansımız gülmüyor şekerim.” derler. Oysa sizin ilişkinizde aldatma falan yoktur. Böyle kıskanç bir kadının kurbanı olduysanız, kendinize ve eşinize güveniyorsanız asla böyle tuzaklara gelmemelisiniz. Bir kez sizde şüphe oluşturduğunu anlarsa emin olun partnerinizle aranız bozulana kadar zehrini akıtmaya devam edecektir. Ruh halinizi iyice bozduktan sonra ise sahte dert ortaklığı yaparak sizi iyice dibe çekmeye çalışacaktır muhtemelen.. Oysa bir erkek arkadaş, elinde kanıt olmadan asla ve kat'a böyle bir şey yapmaz.

5-Benimkisi bana bu kolyeyi almış!

Bir de hava atarlar ki, aman da aman.. Dünyanın en düşünceli kocası onunkidir, sevgililer gününde ne güzel bir kolye almıştır. Aman da aman evde bütün ütüleri onun kocası yapar, onun kocası çok harikadır...
Oysa bir erkek arkadaş, size asla karısını böyle abartarak övmez. Onunla sanat, edebiyat, politika, felsefe, kitaplar, sinema falan konuşursunuz çünkü. Kendi aralarında belki dedikodu yapıyordur erkekler ama bir kadın arkadaşla olan diyalogları asla böyle hava atma boyutlarına gelmez.. Hava atan kadında tehlike potansiyeli olduğunu bilmelisiniz, çünkü hava atan aynı zamanda kıskançtır da..

6- Ben olsam çoktan sepetlemiştim!

Boş bulunup bir kadın arkadaşınıza ilişkinizdeki ufak bir sorununuzu anlattınız diyelim. Mesela dediniz ki “Bizim öyle büyük bir sorunumuz yok, sadece eşim biraz dağınık! Dün de çoraplarını sağa sola fırlattığı için atıştık biraz!”
Vay siz misiniz bunu diyen, karşınızdaki kadın eğer vicdanlı ve huzurlu bir kadın değilse, başlar eşinizi ve elbette ki sizi yargılamaya. Ne sizin köleliğiniz kalır, ne geyşalığınız kalır.. Feminizmden girer, eşitlikten çıkar, hatta çoğunlukla “Ben olsam çoktan sepetlemiştim” diyerek verir gazı size, verir gazı size... Aman diyelim, gayet iyi giden ilişkinizdeki eften püften sorunları bu tip kadınlara anlatarak kendinizi sakın riske atmayın!

7- Boş konuşan kadınlar!

Kadın arkadaşlarınızı gözünüzün önüne getirin. İçlerinde çok sevdiğiniz ama çok konuşup başınızı ağrıtan kaç tane var bir düşünün.. Liste bayağı kabarık değil mi?
Çünkü maalesef hemcinslerimizin çoğu çok konuşur. “Bugün nasılsın?” dersiniz mesela, “Eh işte; kayınvalidemle hafif atışıp kocama da şöyle şöyle dedikten sonra yolda giderken bir de Süheyla'ya rastladım. Süheyla'yı sana anlatmış mıydım, hani eşinden boşanan arkadaşım var ya, o işte. Anlatmadım mı, ya işte bu Süheyla... dır dır dır vır vır vır bla bla bla...”
Siz sadece “nasılsın bugün?” demiştiniz nezaket icabı, eğer araya girerek konuyu değiştirme manevrası yapma kabiliyetiniz yoksa en az 15 dakika uzar bu konuşma, konuşma da demeyelim aslında, monolog çünkü bu.. Anlatır da anlatır arkadaşınız, telefonda iseniz ahizeyi kulağınızdan uzaklaştırıp arada sırada “hıhı evet haklısın, öyle tabii...” şeklinde konuşmaya katılmaya çalışırsınız, işteyseniz bütün konsantrasyonunuz allak bullak olduğu için sinir olursunuz. Tek çözümünüz tuvalete kaçmak olabilir, tabii eğer şanslı değilseniz döndüğünüzde arkadaşınızın kaldığı yerden devam etme riskini de hesaplamanız lazım. Oysa bir erkek arkadaşınıza “Nasılsın bugün?” diye sorsanız muhtemelen “İyi, ya sen?” diye cevap verecektir. Karar sizin..


Elbette bütün kadınlar aynı değil, biraz abartmış da olabilirim yazarken; yorumlarınızı merakla bekliyorum ☺



12 yorum :

  1. Erkeklere gerçekten acıyorum...
    Ben bir kadın olarak bunca yıldır kadınların derdini anlayamadıysam onlar neler yaşıyorlar kim bilir...

    Hayatta en nefret ettiğim cümlelerden biri de "kadının en büyük düşmanı gene kadındır" cümlesidir.
    Yahu hemcinsim neden benim düşmanım olsun? Hiçbir erkeğin beni anlayamayacağı konularda o beni anlar, hiçbir erkekte bulamayacağım sağ duyu ve hoş görüye o sahiptir (kendini geliştirmiş bir kadınsa tabi) ve daha sayamayacağım bir çok güzelliği sadece hemcinsimle yaşayabilirim ben.

    Bu anlattığınız tiplerin hayatta var olması kadınları arkadaşlığına genel bir yorum getirmeye sebep olmamalı. Ben kıskanç ve kötü fikirli kadından da erkekten de uzak dururum. Bitti gitti.

    Bir kadın bana "dip boyan gelmiş" deyince neden dünyam yıkılsın yahu geldiyse gelmiştir :D Haklısın valla ihmal ettim derim veya sebebim neyse onu söyler geçerim. Ego ve hırs yapıp kuaföre koşmam yani.
    Delilik resmen bu...
    Kilo almışsın derse aldıysam evet aldım valla deli gibi yiyorum bu aralar derim, almadıysam tartı aynı gösteriyor halbuki derim yani dürüst olurum dürüst! Ve zerre kadar ego yapıp yalan söylemem veya daha iğrenci üste çıkmaya çalışıp iyice mahalle karısına bağlamam.

    Kadınların çoğu anlattığınız sıradan tipler mi? Maalesef evet! Bu yüzden de bir kaç tane kadın arkadaşım var sadece. Ama onlar da bana sürekli iltifat eden, hiçbir kusurumu söylemeyen tipler değil tabi ki.

    Ama bunu bahane gösterip de kadın kadına arkadaşlığın imkansız olduğunu söylemek ise en az onlar kadar kötü niyetli olmaktan başka bir şey değil.
    Biraz dürüstçe duygularımı ifade edip sizi üzdüysem şimdiden kusura bakmayın.

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Evde Yazar;
    Yıllardır ben de derim Kadının tek düşmanı Kadındır diye,aynen bu şıklara katılıyorum.Ne yazık ki hepsiyle de karşılaştım.Kimisi arkadaşım oldu kimisi komşum oldu kimisi iş yerinde çalışma partnerim oldu ,kimiside akrabam oldu.Tespitleriniz çok doğru Kadına en büyük yarayı Kadın veriyor.Bir grup daha tanıyorum kendimi de içine koyaraktan söylüyorum (ben diye konuşmaktan her zaman kaçınırım) karşısındaki insana zarar vermeden konuşanlar da var. 'Sana yapılmasını istemediğini başkasına yapma!' mantığıyla hareket eden.Öylelerini bulduğumuzda bırakmayalım zira bulunmaz hint kumaşıdırlar.Yine de insanlarla ilişki kurarken kendime duvar örüyorum çünkü çok zarar gördüm.Yaşanmışlık da var tabii eh yaşım 41 artık o kadar olsun insan sarraflığım...Sevgiler

    YanıtlaSil
  3. En çok da "hayrola hamile misin?" "bebek mi var?" soruları. Evet bir küçük göbişim var. 2 doğumdan kalan. Zaman zaman da bünyesel şişkinlik ile belirginleşen. Ama hepsi bu. Eskiden susar yanıt vermez içime dert ederdim. Şimdi gerçekten kasıtlı veya kasıtsız yöneltilen olumsuz eleştirilere karşı gerektiğinde yanıtı anında veriyorum. Eğer veremezsem bu beni eskisinden çok daha fazla üzüyor. Nedeni ise bu yılbaşı itibariyle kendime bir söz verdim. Beni üzen, beni yıpratan insanları ya hayatımdan çıkartacağım ya da ilişkiyi sıfıra yakın seviyeye düşüreceğim diye. Çünkü birileri beni üzüyorsa, yıpratıyorsa, kullanmaya kalkıyorsa, bu hakkı kendilerinde buluyorlarsa bu benim hatam deyip, ben onlara bu hakkı vermişim demek ki diyorum. Bu yüzden en başta kendime kızıyorum.
    Evet yazınızda da belirttiğiniz gibi bu tarz eleştirileri ne yazık ki hemcins olanlar birbirlerine daha rahat yapabiliyorlar. Biraz samimiyetten, biraz görgüsüzlükten, biraz saflıktan, çok da kıskançlıktan. Ama bu demek değil ki hiç kadın arkadaşlarımız olmasın. Olmalılar ama sınırlarımızı ve sınırlarını iyi bilmek şartıyla. Yine güzel konulara dokunmuşsunuz elinize sağlık diyorum.

    YanıtlaSil
  4. Arzu diye bir arkadaşım var, sanırım bu yazıya hayran kalacak.. hayattaki çok özel, yakın bir kaç arkadaşımdan biri. bu düşünceleri o da söylerdi... onu hatırladım hemen..:)

    YanıtlaSil
  5. Benimde farkında olmadan yaptıklarım , bana farkında olmadıklarımı fark ettirenler var .Şöyle düşünüyorum , sanırım erkekler bu konuda daha sinsi ve cinsellik daha ön planda olduğu için asıl fark edilenleri fark etmiyorlar.Yanlış anlatmış olabilirim , yanlış anlamaya neden olmuş olabilirim.Şahsi kanaatimdir.

    YanıtlaSil
  6. Ben de size bir kadınla neden arkadaşlık yapmamız gerekir sayabilirim.
    1- Kadın annedir. Tüm nankörlükleri bağrına buz basıp taşır.
    2- Kadın şiirsel bir makaledir. Gerçekle, hayal arasında yaşatır sizi. Yani hayattan keyif almanızı sağlar.
    3- Kadın Havva'dır. Tek bir kelime ile baş döndürür. Ve elma uğruna cehennemi göze alırsınız.
    4- Kadın Amazondur. Vatan konu olduğunda, memedeki bebesini bırakıp cepheye koşar.
    5- Kadın adam olana Baba olduğunu hatırlatır.
    6- Ve Kadın evde yazar dır. Öyle bir konuya değinir ki, ben bile Kalkıp bu konuda yorum yaparım:)
    Bu arada yazınızı okurken oldukça keyif aldım.

    YanıtlaSil
  7. -Ayyyy... Saçlarını ne zaman kestirdin? Aklında bulunsun şekerim kısa saç sana hiç gitmiyor...
    (Eğer bu türlü bir eleştiriye maruz kaldıysa naapsın çeke çeke uzayacak mı o saçlar densiz kadın?)
    -Çıkar çıkar bu kaban hiç olmadı sana. Bir de ben deneyeyim nasıl duruyor? Boyum biraz daha uzun olunca senden galiba daha iyi durdu...
    (Ve o kaban, ceket, giysi her neyse alınır ve gönül rahatlığıyla giyilir.)
    -Amaann giderse gitsin... Ben olsam ondan kalan her şeyi atar yenisini alırdım.
    (Neyi atıyorsun? Nereye atıyorsun? Benim yeniden alacak gücüm var mı bakalım? Hem hatırası var...)

    Bu işler böyledir biraz daha düşünsek neler çıkar neler... Daha devam eder gider...
    Kirpiler gibi olmalı dünyada ne dikenlerini batırıp birbirinin canını acıtacak kadar yakın, ne de unutacak kadar uzak... Kolay gelsin...

    YanıtlaSil
  8. Ben de bugünlerde kadınlarla ilgili bir yazı yazmayı planlıyordum. Konu benzer :) Ellerine sağlık. Eğer sinirim biraz hafifler de yazabilirsem yorumlarını bekliyor olacağım.

    YanıtlaSil
  9. Cidden bunları yapan ne çok insan var etrafımızda yaa :(
    Ama şanslıyım ki bana yakın olan insanlar böyle değil. galiba çok arkadaşım olmamasının sebebi de bu. Yukardakilere benzer şeylerle karşılaşınca ben direk soğuyorum o kişiden ve ister istemez soğuk davranıyorum. Böylece de zamanla hayatımdan çıkmış oluyorlar. çok şükür :)

    YanıtlaSil
  10. Ne kadar güzel ve doğru bir konuya değinmişsin. Çıkarımlar harika tabi biraz abartı yok değil ancak o kadar akıcı ve güzel kelimelerle yazılmış ki :) Emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
  11. Merhaba, yazınızı okurken çevremde bu tarz davranan bir arkadaş geldi aklıma. Bir keresinde eşinin aldığı yüzüğü "Baaaakkk, yıl dönümü hediyem" diyerek olmadık bir şekilde gözüme sokmuştu. Bazıları da zenginliğini, varlığını ve sizden daha iyi durumda olmasını sinir bozucu şekilde kullanıyor. Ben çok haz etmiyorum böyle şeylerden. Bu arada blog sayfanızı takip listeme ekledim. Deneyimli bir yazar olarak sizden öğreneceğim çok şey olduğunu düşünüyorum. Sizi de kendi blog sayfamda görmek beni mutlu eder. Sevgiler.

    YanıtlaSil