Bir
kadını derinden yaralayacak tek yaratık ne onun sevgilisi, ne eşi,
ne kardeşidir.
Bir
kadını derinden yaralayacak olan, yine başka bir kadındır.
Çünkü
kadınlar arasında dile getirilsin ya da getirilmesin korkunç bir
rekabet ve dolayısıyla da kıskançlık vardır. Hal böyle olunca
da kadınlar âdeta birbirlerini yıpratmak, yok etmek için
programlanmışcasına davranırlar. Hele ki ortamda güzel, ya da
başarılı, ya da bir şekilde ilgi odağı olabilen bir kadın
varsa.. Neler olacağını tahmin bile edemiyorum. İşte sırf bu
nedenle de kadın erkek arkadaşlığı, kadın kadın
arkadaşlığından çok daha düzeyli ve çok daha dürüstçedir
diyorum ben. Bunu bir tek ben değil, birçok insan söylüyor gerçi.
Konu
hakkında örnekler çok. Şimdi ben size kadın kadına arkadaşlık
yapmamak için kendi gözlemlerime dayanan 7 nedeni sıralamak
istiyorum, ilaveleri ise sizden bekliyorum.
1- Saçların berbat olmuş !
Mesela
bir kadının saçlarının boya zamanı geldiyse, buna da bir türlü
vakit bulamıyor ve kötü saçlarıyla dolaşıyorsa hemcinsi “Ayy,
saçın cidden çok kötü görünüyor, dip boya zamanı gelmiş”
der rahatlıkla. Karşısındaki kadın en neşeli haldeyken söyler
hem de bunu, moral bozmayı başardıktan sonra ise arkasına döner,
kıs kıs gülerek olay yerinden uzaklaşır. Yüreği soğumuş
mudur diye sorarsanız söyleyeyim, fazlasıyla soğumuştur hem de..
Dip boyası gelen kadının ise günü zehir olur, aynaya bakar,
“evet çok kötü görünüyorum” der, ya da ağlamaklı
bir bakışla “Ona ne ki saçlarımdan” diyerek kendini
avutmaya çalışır. Oysa bir erkek arkadaş – eğer feminen
tavırları yoksa, ve de çok kıl kuyruk değilse- asla ve kat'a bir
kadının saç boyasının zamanı geldiğini anlamaz. Anlasa bile
asla bunu belli etmez. İşte size kadın kadına arkadaşlık
yapmamak için en geçerli birinci neden!
2- Çok kilo almışsın!
Bir
kadına -eğer zafiyet geçirme noktasında değilse- söylenebilecek
en ağır cümle budur. Bu ağır cümleyi de tahmininiz üzere
elbette ki sivri dilli bir başka kadın rahatlıkla sarf edebilir.
Çeşitli şekillerde vuku bulur durum. Mesela yıllardır görüşmemiş
olan iki kadın karşılaşır, önce davranan, ya da en kötü
fikirli olan hemen zehirini akıtır: “Çok kilo almışsın!”
Diğer
kadın ya kendini savunmaya geçerek mesela “Ya sorma bu aralar
şişkinlik sorunum var” der, ya da yansıtma psikolojisi ile
“Sen de şekerim, sen de almışsın epey!” der. Bu söz
düellosu böylece sürer gider, altta kalanın canı çıkana kadar.
İşin
komik tarafı ise şudur. Obezite sınırlarında gezen, hayatı
boyunca tombik dolaşmış bir kadının, sadece 50'den 53'e çıkmış
kadın arkadaşına bu cümleyi söylediğine sık sık tanık
olursunuz. Çünkü 53'e çıkan kadın kibarlığından “Sen
kendine baksana şişko!” dememiştir hiç ona.. Bilemiyorum
tabii ki bu işin sınırı nedir, ama bence herkesin kilosu
kendinedir, “Çok kilo almışsın!” diyen kadın her ne
kadar “dost acı söyler” lafının arkasına sığınmaya kalksa
da bence dost değil olsa olsa post'tur..
3- Bu giysi sana hiç yakışmamış!
Belki
o giysi gerçekten de yakışmamış olabilir, giyen kişi farkında
değildir; belki mecburiyetten giymiştir. Belki de yakışmadığını
bile bile öyle bir tercih yapmıştır. Düşünün bir
davettesiniz, son anda bulduğunuz ve pek de içinize sinmemiş
kıyafeti giymişsiniz mecburen, bir tane patavatsız kadın çıkar
ve ruhunun bütün kirliliğini döker ortaya: “Ayy, keşke
geçen Selma'nın düğününde giydiğin siyah elbiseyi giyseydin,
kusura bakma ama bu mor sana hiç olmamış!”
Ne
denir ki böyle bir durumda, akıldan geçen konuşma balonlarında
binbir söz dolanır da ne denir böyle bir kadına? Söyleseniz,
onun düzeysizliğine inmiş olursunuz; söylemeseniz içinize dert
olur.. Böyle kadınların bence üzeri çizilmelidir, değil
arkadaşlık yapmak, asla selam verilmeyecekler kategorisine
alınmalıdır bu cinsler.. Bir erkek, eğer odungiller familyasından
değilse asla böyle bir laf etmez, zaten familyası odunsa onun da
üzeri çizilmelidir dememe gerek yok sanırım.
4- Seni aldatıyor olmasın!
Eğer
gizli bir aşk duygusu yoksa, -ki zaten olsa belli olur - hiçbir
erkek arkadaş, kadın arkadaşına “eşin, sevgilin, nişanlın..
seni aldatıyor olabilir” demez. Bu cümle, kendi ilişkisinde
sorunlar yaşayan, mutlu ilişkileri kıskanan bir kadının ağzından
çıkabilir ancak. Hemen kendi kategorisine çekmeye çalışırlar
sizi bir de.. “Bizdeki de güzel şansı, bak şu halimize;
güzeliz, işimiz gücümüz var, erkekten yana ise şansımız
gülmüyor şekerim.” derler. Oysa sizin ilişkinizde aldatma
falan yoktur. Böyle kıskanç bir kadının kurbanı olduysanız,
kendinize ve eşinize güveniyorsanız asla böyle tuzaklara
gelmemelisiniz. Bir kez sizde şüphe oluşturduğunu anlarsa emin
olun partnerinizle aranız bozulana kadar zehrini akıtmaya devam
edecektir. Ruh halinizi iyice bozduktan sonra ise sahte dert
ortaklığı yaparak sizi iyice dibe çekmeye çalışacaktır
muhtemelen.. Oysa bir erkek arkadaş, elinde kanıt olmadan asla ve
kat'a böyle bir şey yapmaz.
5-Benimkisi bana bu kolyeyi almış!
Bir
de hava atarlar ki, aman da aman.. Dünyanın en düşünceli kocası
onunkidir, sevgililer gününde ne güzel bir kolye almıştır. Aman
da aman evde bütün ütüleri onun kocası yapar, onun kocası çok
harikadır...
Oysa
bir erkek arkadaş, size asla karısını böyle abartarak övmez.
Onunla sanat, edebiyat, politika, felsefe, kitaplar, sinema falan
konuşursunuz çünkü. Kendi aralarında belki dedikodu yapıyordur
erkekler ama bir kadın arkadaşla olan diyalogları asla böyle hava
atma boyutlarına gelmez.. Hava atan kadında tehlike potansiyeli
olduğunu bilmelisiniz, çünkü hava atan aynı zamanda kıskançtır
da..
6- Ben olsam çoktan sepetlemiştim!
Boş
bulunup bir kadın arkadaşınıza ilişkinizdeki ufak bir sorununuzu
anlattınız diyelim. Mesela dediniz ki “Bizim
öyle büyük bir sorunumuz yok, sadece eşim biraz dağınık! Dün
de çoraplarını sağa sola fırlattığı için atıştık biraz!”
Vay
siz misiniz bunu diyen, karşınızdaki kadın eğer vicdanlı ve
huzurlu bir kadın değilse, başlar eşinizi ve elbette ki sizi
yargılamaya. Ne sizin köleliğiniz kalır, ne geyşalığınız
kalır.. Feminizmden girer, eşitlikten çıkar, hatta çoğunlukla
“Ben
olsam çoktan sepetlemiştim”
diyerek verir gazı size, verir gazı size... Aman diyelim, gayet iyi
giden ilişkinizdeki eften püften sorunları bu tip kadınlara
anlatarak kendinizi sakın riske atmayın!
7- Boş konuşan kadınlar!
Kadın
arkadaşlarınızı gözünüzün önüne getirin. İçlerinde çok
sevdiğiniz ama çok konuşup başınızı ağrıtan kaç tane var
bir düşünün.. Liste bayağı kabarık değil mi?
Çünkü
maalesef hemcinslerimizin çoğu çok konuşur. “Bugün
nasılsın?”
dersiniz mesela, “Eh işte; kayınvalidemle
hafif atışıp kocama da şöyle şöyle dedikten sonra yolda
giderken bir de Süheyla'ya rastladım. Süheyla'yı sana anlatmış
mıydım, hani eşinden boşanan arkadaşım var ya, o işte.
Anlatmadım mı, ya işte bu Süheyla... dır dır dır vır vır vır
bla bla bla...”
Siz
sadece “nasılsın bugün?” demiştiniz nezaket icabı, eğer
araya girerek konuyu değiştirme manevrası yapma kabiliyetiniz
yoksa en az 15 dakika uzar bu konuşma, konuşma da demeyelim
aslında, monolog çünkü bu.. Anlatır da anlatır arkadaşınız,
telefonda iseniz ahizeyi kulağınızdan uzaklaştırıp arada sırada
“hıhı
evet haklısın, öyle tabii...”
şeklinde konuşmaya katılmaya çalışırsınız, işteyseniz bütün
konsantrasyonunuz allak bullak olduğu için sinir olursunuz. Tek
çözümünüz tuvalete kaçmak olabilir, tabii eğer şanslı
değilseniz döndüğünüzde arkadaşınızın kaldığı yerden
devam etme riskini de hesaplamanız lazım. Oysa bir erkek
arkadaşınıza “Nasılsın bugün?” diye sorsanız muhtemelen
“İyi, ya sen?” diye cevap verecektir. Karar sizin..
Elbette
bütün kadınlar aynı değil, biraz abartmış da olabilirim
yazarken; yorumlarınızı merakla bekliyorum ☺
Erkeklere gerçekten acıyorum...
YanıtlaSilBen bir kadın olarak bunca yıldır kadınların derdini anlayamadıysam onlar neler yaşıyorlar kim bilir...
Hayatta en nefret ettiğim cümlelerden biri de "kadının en büyük düşmanı gene kadındır" cümlesidir.
Yahu hemcinsim neden benim düşmanım olsun? Hiçbir erkeğin beni anlayamayacağı konularda o beni anlar, hiçbir erkekte bulamayacağım sağ duyu ve hoş görüye o sahiptir (kendini geliştirmiş bir kadınsa tabi) ve daha sayamayacağım bir çok güzelliği sadece hemcinsimle yaşayabilirim ben.
Bu anlattığınız tiplerin hayatta var olması kadınları arkadaşlığına genel bir yorum getirmeye sebep olmamalı. Ben kıskanç ve kötü fikirli kadından da erkekten de uzak dururum. Bitti gitti.
Bir kadın bana "dip boyan gelmiş" deyince neden dünyam yıkılsın yahu geldiyse gelmiştir :D Haklısın valla ihmal ettim derim veya sebebim neyse onu söyler geçerim. Ego ve hırs yapıp kuaföre koşmam yani.
Delilik resmen bu...
Kilo almışsın derse aldıysam evet aldım valla deli gibi yiyorum bu aralar derim, almadıysam tartı aynı gösteriyor halbuki derim yani dürüst olurum dürüst! Ve zerre kadar ego yapıp yalan söylemem veya daha iğrenci üste çıkmaya çalışıp iyice mahalle karısına bağlamam.
Kadınların çoğu anlattığınız sıradan tipler mi? Maalesef evet! Bu yüzden de bir kaç tane kadın arkadaşım var sadece. Ama onlar da bana sürekli iltifat eden, hiçbir kusurumu söylemeyen tipler değil tabi ki.
Ama bunu bahane gösterip de kadın kadına arkadaşlığın imkansız olduğunu söylemek ise en az onlar kadar kötü niyetli olmaktan başka bir şey değil.
Biraz dürüstçe duygularımı ifade edip sizi üzdüysem şimdiden kusura bakmayın.
Sevgili Evde Yazar;
YanıtlaSilYıllardır ben de derim Kadının tek düşmanı Kadındır diye,aynen bu şıklara katılıyorum.Ne yazık ki hepsiyle de karşılaştım.Kimisi arkadaşım oldu kimisi komşum oldu kimisi iş yerinde çalışma partnerim oldu ,kimiside akrabam oldu.Tespitleriniz çok doğru Kadına en büyük yarayı Kadın veriyor.Bir grup daha tanıyorum kendimi de içine koyaraktan söylüyorum (ben diye konuşmaktan her zaman kaçınırım) karşısındaki insana zarar vermeden konuşanlar da var. 'Sana yapılmasını istemediğini başkasına yapma!' mantığıyla hareket eden.Öylelerini bulduğumuzda bırakmayalım zira bulunmaz hint kumaşıdırlar.Yine de insanlarla ilişki kurarken kendime duvar örüyorum çünkü çok zarar gördüm.Yaşanmışlık da var tabii eh yaşım 41 artık o kadar olsun insan sarraflığım...Sevgiler
En çok da "hayrola hamile misin?" "bebek mi var?" soruları. Evet bir küçük göbişim var. 2 doğumdan kalan. Zaman zaman da bünyesel şişkinlik ile belirginleşen. Ama hepsi bu. Eskiden susar yanıt vermez içime dert ederdim. Şimdi gerçekten kasıtlı veya kasıtsız yöneltilen olumsuz eleştirilere karşı gerektiğinde yanıtı anında veriyorum. Eğer veremezsem bu beni eskisinden çok daha fazla üzüyor. Nedeni ise bu yılbaşı itibariyle kendime bir söz verdim. Beni üzen, beni yıpratan insanları ya hayatımdan çıkartacağım ya da ilişkiyi sıfıra yakın seviyeye düşüreceğim diye. Çünkü birileri beni üzüyorsa, yıpratıyorsa, kullanmaya kalkıyorsa, bu hakkı kendilerinde buluyorlarsa bu benim hatam deyip, ben onlara bu hakkı vermişim demek ki diyorum. Bu yüzden en başta kendime kızıyorum.
YanıtlaSilEvet yazınızda da belirttiğiniz gibi bu tarz eleştirileri ne yazık ki hemcins olanlar birbirlerine daha rahat yapabiliyorlar. Biraz samimiyetten, biraz görgüsüzlükten, biraz saflıktan, çok da kıskançlıktan. Ama bu demek değil ki hiç kadın arkadaşlarımız olmasın. Olmalılar ama sınırlarımızı ve sınırlarını iyi bilmek şartıyla. Yine güzel konulara dokunmuşsunuz elinize sağlık diyorum.
Arzu diye bir arkadaşım var, sanırım bu yazıya hayran kalacak.. hayattaki çok özel, yakın bir kaç arkadaşımdan biri. bu düşünceleri o da söylerdi... onu hatırladım hemen..:)
YanıtlaSilBenimde farkında olmadan yaptıklarım , bana farkında olmadıklarımı fark ettirenler var .Şöyle düşünüyorum , sanırım erkekler bu konuda daha sinsi ve cinsellik daha ön planda olduğu için asıl fark edilenleri fark etmiyorlar.Yanlış anlatmış olabilirim , yanlış anlamaya neden olmuş olabilirim.Şahsi kanaatimdir.
YanıtlaSilBen de size bir kadınla neden arkadaşlık yapmamız gerekir sayabilirim.
YanıtlaSil1- Kadın annedir. Tüm nankörlükleri bağrına buz basıp taşır.
2- Kadın şiirsel bir makaledir. Gerçekle, hayal arasında yaşatır sizi. Yani hayattan keyif almanızı sağlar.
3- Kadın Havva'dır. Tek bir kelime ile baş döndürür. Ve elma uğruna cehennemi göze alırsınız.
4- Kadın Amazondur. Vatan konu olduğunda, memedeki bebesini bırakıp cepheye koşar.
5- Kadın adam olana Baba olduğunu hatırlatır.
6- Ve Kadın evde yazar dır. Öyle bir konuya değinir ki, ben bile Kalkıp bu konuda yorum yaparım:)
Bu arada yazınızı okurken oldukça keyif aldım.
Helal olsun çok doğru ;)
Sil-Ayyyy... Saçlarını ne zaman kestirdin? Aklında bulunsun şekerim kısa saç sana hiç gitmiyor...
YanıtlaSil(Eğer bu türlü bir eleştiriye maruz kaldıysa naapsın çeke çeke uzayacak mı o saçlar densiz kadın?)
-Çıkar çıkar bu kaban hiç olmadı sana. Bir de ben deneyeyim nasıl duruyor? Boyum biraz daha uzun olunca senden galiba daha iyi durdu...
(Ve o kaban, ceket, giysi her neyse alınır ve gönül rahatlığıyla giyilir.)
-Amaann giderse gitsin... Ben olsam ondan kalan her şeyi atar yenisini alırdım.
(Neyi atıyorsun? Nereye atıyorsun? Benim yeniden alacak gücüm var mı bakalım? Hem hatırası var...)
Bu işler böyledir biraz daha düşünsek neler çıkar neler... Daha devam eder gider...
Kirpiler gibi olmalı dünyada ne dikenlerini batırıp birbirinin canını acıtacak kadar yakın, ne de unutacak kadar uzak... Kolay gelsin...
Ben de bugünlerde kadınlarla ilgili bir yazı yazmayı planlıyordum. Konu benzer :) Ellerine sağlık. Eğer sinirim biraz hafifler de yazabilirsem yorumlarını bekliyor olacağım.
YanıtlaSilCidden bunları yapan ne çok insan var etrafımızda yaa :(
YanıtlaSilAma şanslıyım ki bana yakın olan insanlar böyle değil. galiba çok arkadaşım olmamasının sebebi de bu. Yukardakilere benzer şeylerle karşılaşınca ben direk soğuyorum o kişiden ve ister istemez soğuk davranıyorum. Böylece de zamanla hayatımdan çıkmış oluyorlar. çok şükür :)
Ne kadar güzel ve doğru bir konuya değinmişsin. Çıkarımlar harika tabi biraz abartı yok değil ancak o kadar akıcı ve güzel kelimelerle yazılmış ki :) Emeğine sağlık.
YanıtlaSilMerhaba, yazınızı okurken çevremde bu tarz davranan bir arkadaş geldi aklıma. Bir keresinde eşinin aldığı yüzüğü "Baaaakkk, yıl dönümü hediyem" diyerek olmadık bir şekilde gözüme sokmuştu. Bazıları da zenginliğini, varlığını ve sizden daha iyi durumda olmasını sinir bozucu şekilde kullanıyor. Ben çok haz etmiyorum böyle şeylerden. Bu arada blog sayfanızı takip listeme ekledim. Deneyimli bir yazar olarak sizden öğreneceğim çok şey olduğunu düşünüyorum. Sizi de kendi blog sayfamda görmek beni mutlu eder. Sevgiler.
YanıtlaSil