Uzun
zamandır bunu yazmak istiyordum ama neresinden başlayacağımı
bilemiyordum. Galiba yazacaklarımın özeti şu cümle:
“Tarihe
tanıklık ediyoruz farkında mısınız?”
Şimdi
diyeceksiniz ki “yaşıyoruz ve zaman geçiyor, elbette tarihe
tanıklık ediyoruz.” Benim bahsetmek istediğim bu değil. Demek
istiyorum ki kayda geçmesi gereken çok önemli zamanlar yaşıyoruz. Bu yaşadığımız sürecin önemi belki 30 sene sonra,
belki de 50 sene sonra çok daha iyi anlaşılacak. Belki gözümüzün
önünde gelişen bütün bu olup bitene şu anda bilinçlerimiz
kapalı yaklaşıyoruz ve farkında değiliz çoğu şeyin, ama öyle
değil gerçekler.. Diyorum ya, çok önemli zamanlardan geçiyoruz.
Birşeylerin
farkına varmak için ne olması gerekir?
Kan ve gözyaşı mı?
Gözle
görünür değişimler mi?
Ucundan
bize dokunması mı?
Birilerinin
kafamıza sopayla vurup “anla artık!”demesi mi?
Bazen
hepsi olsa da insanlar, gözünün önünde tanıklık ettiği tarihi gerçeklerin hâlâ
da farkına varamayabilir. Farkına varamadığı için tepki de göstermez,
tepki göstermediği için olan bitenin bir parçası olur hiç istemese de. Bazen de farkındadır ama tepki göstermek
çıkarına ters geliyordur. En kötüsü ise farkında olduğu halde yaşam
koşullarının onu görmeme noktasında zorlamasıdır..
Şimdi
düşünüyorum da 12 eylül öncesinde ve sonrasında binlerce,
belki de milyonlarca kişi olup bitenin farkında değildi..
Günümüzden bakılınca buna inanmak kolay değil, çünkü artık
o günleri konuşana, yazana, çizene ceza yok. O günler hakkında
bilgi yaymak serbest; ama öyle miydi? Bugün 12 eylül konusunda üst
perdeden ahkam kesen gazetecilerin çoğu o günlerde magazin
haberleriyle meşguldü ne yazık ki!
Bir
suç işleniyordu göz göre göre ama yaşananların “suç”
olduğunu söylemek büyük bir suçtu. Hatırlasanıza !!
İnsanlar
sokaklarda öldürülüyordu, faili meçhul cinayetler vardı,
üniversiteler güvenli değildi, yazmak çizmek konuşmak direkt
cezaevine atılıp senelerce özgürlükten mahrum olmak demekti.
Şarkı dinlemenin bile suç olduğu günlerdi, ne çabuk unutuyoruz
her şeyi!!
Diyorum
ya, tarihe tanıklık ediyoruz; ben şahsım adına böyle
düşünüyorum en azından ve içim daha da ürperiyor.
Sevgi,
barış, özgürlük, kardeşlik özlemi ile yanıp tutuştukça daha da içimi şişiren bu detayları bir romana döküp kurtulasım var..
Dediğin gibi bir 50 yıl sonra bizim şu an farkına varamadığımız yada tepki veremediğimiz olaylar yazılıp çizildiğinde bizim çocuklarımız torunlarımız da bugünleri tüyleri ürpererek okuyacak.
YanıtlaSilTarih sanırım böyle bişey. Tepki verilemeyen fark edilemeyenlerin yıllar sonra tüyler ürpererek okunması, hatırlanması..
İşte tam da sizin bu çok güzel ifade ettiğiniz noktada demek istiyorum ki, bu kadar tarih okumuş, yaşamış, görmüş insanlar olarak; yaşadığımız süreçler tarih olmadan önce bir şeylerin farkına varsak ve tarih yazılırken katkımız olsa..
SilBu kadar acı çekmeden, bu kadar pişmanlık duymadan..
Okumaktan ve daha önemlisi düşünmekten uzak toplumlar sadece kendi felsefelerine uyan görüşleri ve davranışları desteklerler. Onlara doğru olanı göstermek zordur. Bu anlamda tarihin başlarından beri çeşitli aydınlar, filozoflar veya daha bilinçli düşünebilenler toplumları uyarma gayreti içinde olmuşlar ancak yaşadıkları dönemde toplum tarafından en ağır şekilde cezalandırılmışlardır. Hukukta bugün bile ders alınan "Sokrates'in Savunması", filozofun insanlara doğru olanı göstermek çabasında iken uğradığı haksız ithamların dile getirildiği uzun bir metindir. Ancak bu metin bize bugün yaşadığımız olayların bugüne ait olmadığını, asırlar önce de çeşitli şekillerde varlığını ortaya koyduğunu göstermektedir. Temennilerinize gönülden katılıyorum, keşke insanlar yaşadıkları çağdaki olaylar karşısında daha bilinçli olabilse, doğru ile yanlışı daha net ayırabilseler. Keşke dediğiniz gibi bu kadar acı çekilmeden, pişmanlıklar duyulmadan gerçeklerle yüzleşebilseler. Ama korkarım bu insanın doğasında var. Okuma yoksunluğundan, cahillikten ve daha da kötüsü düşünce yapısının eksikliğinden kaynaklanan bu durum malesef bugün olduğu gibi bugünden sonra da olacaktır. Lâkin bu durumun gerçekleri daha net görebilen bizleri asla durdurmaması gerekiyor diye düşünüyorum. Sonuna kadar gerçekleri söylemek belki de bir gün gelecekte de aynısı olacak düşüncemi haksız çıkartır. Diğer taraftan inanıyorum ki, insanlar gerçekleri daha net görmeye başladıklarında mutluluğu da bulmuş olacaklardır. Yeter ki gördüklerini, duyduklarını, yaşadıklarını sorgulamaya başlasınlar. O zaman herşey çok farklı olabilir..
YanıtlaSilBu güzel yorumunuzun üzerine bana sadece teşekkür etmek düşer. Saygı ve sevgiler :)
SilHarika bir yorum olmuş. Tebrikler... :)
SilYorum yazacaktım olmadı. Kısmet işte :)))))))) Her zamanki gibi fikrine sağlık diyorum. Senden yola çıktım kendime vardım. linkini aşağıya ekledim okumak istersen eğer. Sevgiler gönderiyorum.
YanıtlaSilhttp://minelse.blogspot.com/2014/06/tank-msnz-yazar-msnz.html
Teşekkür ederim, okurum elbette, sevgiler :)
Sil