25 Eylül 2014 Perşembe

Ha bebekli, ha kedili, ikisi de aynı!

Geçen gün çocuğu olan annelerle kedisi olan kadınların ne kadar benzer davranışlar sergilediğini şaşkınlık içinde fark ettim. Aslında bu farkındalığı yaşamak için çok da derin gözlem yapmaya gerek yok, sadece onlarla biraz zaman geçirmeniz, ya da sosyal medyada arkadaş olmanız yeterli. Bu hatun kişilerin değişmeyen tek gündem maddelerinin çocukları ya da kedileri olduğunu görecek, konudan uzaksanız zaten ne demek istediğimi hemen anlayacaksınız.

Eğer sizin çocuğunuz ya da kediniz yoksa asla onlarla uzun süreli sohbet edemezsiniz. İsterseniz Mars'a füze fırlatın, onların o heyecanlı çocuk ya da kedi muhabbetlerinin arasına girmeye çalıştığınızda ilgilerini çekmeniz mümkün olamaz. Araya girip “Ben de Mars'a füze fırlattım” deyin mesela, “Aa ne güzel olmuş, benim kedi de...” şeklindeki bir cümleyle olayı hemen yine kendi dünyalarına çekip sizi kibarca susturabilirler.


On kişinin olduğu küçük bir şirkette çalışıyorum, şirkette herkes kedi seviyor, sevmekle kalmıyor, hemen hemen hepsinin evinde kedisi var, şirketin bahçesinde mahallenin kedilerini besliyorlar, tahmin edeceğiniz üzere ben hariç! Hal böyle olunca ben de ne yapıyorum, kedisever gürühun hal ve hareketlerini gözlemleyerek kendi çapımda eğleniyorum. Başka türlüsü çok sıkıcı olurdu, düşünsenize televizyonda sadece bir belgesel kanalı olsa ve sabahtan akşama kadar kedileri gösterse sıkılmaz mısınız? Hele bir de kedilere karşı özel bir sevginiz, ilginiz yoksa! Doğal olarak eğlenmenin başka yollarını ararsınız. Ben de öyle yapıyorum.

Sabahları mutfakta toplanıp çay kahve içerek güne hazırlandığımız saatlerde muhabbet zaten direkt kediler oluyor. Zira bazıları sabit, bazıları geçici ama toplamda yaklaşık 20-30 kedi var mutfaktan çıkılan bahçede, sabah ilk iş onları beslemek olduğu için konu zaten “aman da ne güzel yedi, Hobit Korsan'ı nasıl dövdü, yaş mama partisi yapalım...” şeklinde dönüyor. Ben de bakıyorum camdan, bazen sevimli de buluyorum kedileri ama bendeki kedi muhabbeti ancak bu kadar! Kendimi zorlasam da başka türlüsü olamaz, kedi işte derim, aa ne güzel gözleri varmış derim, döner arkamı devam ederim hayatıma. Zaten ürperiyorum, hayvanlara dokunamıyorum!

Kediseverlerde durum böyle değil işte, onlardan bahsederken gözlerinin içi değişik parlıyor, kaç yaşında olurlarsa olsunlar kedi severken çocuk gibi konuşmaya başlıyorlar, hal ve hareketleri değişiyor, belli ki tanımlanması zor bir mutluluk yaşıyorlar, bir çeşit sarhoş olma hali gibi. Anlam vermem çok zor bu duruma..

Öğlenleri mesela, kahve içerken dönen muhabbet mutlaka “benim kedimde yara çıktı, aman aman yaramaz Siyah yine yukarı kaçtı...” şeklinde kediler üzerine kurulu, zaten kalan boşluklarda da kedi videoları izlenip topluca eğleniliyor.
Elbette arada başka konular da konuşuluyor ama bir kedi geçişi var mutlaka. Dolayısıyla mesela dün akşamki diziden bahsedilirken bir iki yorum yapayım deseniz, birden kendinizi yine kedi muhabbetinin içinde bulup neye uğradığınızı şaşırabilirsiniz. Muhabbete girmemek en iyisi bence, o gürühtan uzak kalmak lazım.

Geçen gün yine kahve içerken dönen kedi muhabbetinin üzerine “Kedi sahibi olanlar aynı bebeği olan anneler gibi, aralarına girmek mümkün değil” dedim. Bizim arkadaşlardan biri “Evet haklısın, biz de bazen abartıyoruz, bu kadar da abartmamak lazım” diyordu ki araya birisi girip telefonundan kedi videosu gösterdi “Ama baksana şunun güzelliğine yaa!” tabii ki çocuk sesiyle! Dedim kendi kendime, yok yok bambaşka bir ruh hali bu, sen en iyisi uza git otur çalış!

Yeni doğum yapan anneler hele, onlarla farklı konularda iletişim kurmak için deha olsanız bile fayda etmez. Facebook profil resimleri bebek resmidir, hep bebeklerinin fotoğrafını paylaşırlar ve o fotoğrafları beğenmezseniz size küserler, çünkü dünyanın en güzel bebeği onlarınkidir! İyi tamam anladık annelik kutsal bir görev, anne çocuk arasında müthiş bir bağ var ona da tamam, ama nihayetinde bizler üçüncü şahıslarız, bebeğinizi görünce sizin gibi coşamayız ki! Dışarıda milyonlarca anne var, bu artık sıradan bir şey demeye kalksak, herhalde bizimle bir daha konuşmazlar!

Kazara evlerine gitseniz, nasıl tutacağınızı bilemeseniz de tutuştururlar çocuğu elinize, siz kucağınızda iğreti duran bebekle stres olmuşken bir yandan da bebeğin fotoğraflarını gösterirler. Prensesin İlk ağlayışı, ilk elbise giyişi, ilk gülüşü, ilk banyosu, saçlarının ilk hali, ilk havuza girişi... O ilkler ve o ilklerin fotoğrafları hiç bitmez! Siz bitersiniz bu arada!



Tamam bebekler güzeldir, sevimlidir, ama aşırı doz da insanı ya kusturur ya da öldürür!

Hayvan sevmeyen insan da sevmez diyorlar ya! Ben inanmıyorum bu lafa kimse kusura bakmasın. Hayvan sevenlerin hepsinin yüreği pir-u pak mı sanki!

Evet ben normal değilim, hayvanlara dokunamıyorum, iyi de bütün hayatlarını kediler köpekler üzerine kurgulayanlar normal mi? Yok mu bunun ortası? Çocuklu annelerin çocukları dışında başka dünyaları olması onları daha mı az anne yapıyor?

Yine içinden çıkamadığım garip bir durumla karşı karşıyayım sevgili dostlarım, beni aydınlatacak yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum..

Sevgiyle kalın, ama dozunda sevgiyle☺






22 yorum :

  1. Hoşnutsuzluklar seziyorum :) Çok erken başladı ama

    YanıtlaSil
  2. Ah Evde Yazar' cım ah... :)))
    Ne güzel yazmışsınız hissettiklerinizi açık açık.
    Ben de evde kedi mi olur hiç derken yedi yıldır bir kedi annesiyim.:))) İstemem götürün ben yeniden bebekli gibi oldum dememe rağmen şu anda her türlü bakımıyla üstüme kalan bir pisim var. Ama ben çok seviyorum onu.
    Geçenlerde komşularımla bir aradayken bu konuyu bire bir yaşadık. Şöyle ki bir araya gelen yedi komşudan altısının kedisi var hatta bir tanesinin 3 kedisi var bizimki bir tane Allah' tan. Sadece bir komşumun kedisi yok onun da torunları var biz dediğiniz türden muhabbete dalınca kadıncağız isyan etti. --Yeter be evlendirin şu çocuklarınızı da torunlarınızdan bahsedin ne bu kedi de kedi. Diyince kendime geldim. Artık bir araya geldiğimizde kedi konusunu çok kısa kesiyorum. :))))
    Konu çok hoş :)))) Selamlar sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demek ki yalnız değilmişim, ben mi tuhafım diyordum, rahatladım şimdi, teşekkürler paylaşım için :))

      Sil
  3. Yaa üzüldüm bak şimdi bu yorumlara..
    Ben kedi niye var, ne saçma hayvan dediğim bir noktadan kedi severe döndüm..
    Nasıl mı? Uzun hikaye, ama yukarıdaki bana oyun oynadı, sen misin sevmeyen dedi?!
    Çocuğum yok kedim var, meğer kedinin dünyası nasıl genişmiş, ve bunu kedi sahibi olmadan bilemezsin..
    Seni anlıyorum çünkü kedi ya da çocuk sahibi olmadan o konuların içinde bulmak kendini, acayip sıkıcı!! Acayip!! Haklısın..
    Ama kedin olunca da, ondan bahsetmek istiyorsun her an diğer kedi sahipleriyle..
    Çocuk muhtemelen 5 katıdır bunun.
    Ama ben en azından durumun iticiliğinin farkındayım, pek konuşmam kedisi olmayan biri olduğunda ortamda..
    Ama sevmiyorum deme nolur, deme sakın, sakın. Hayvan sevmeyen insan sevmez kısmen doğru. Misal ben kendim hayvanları sanırım daha çok seviyorum insanlardan, bak benimkide başka bir grup insan hali, psikolojisi..

    Yazıyı özetlersem, sanırım bende senin iş yerindeki hatunlardanım. Ama seni anlayanlardan. İyi olmuş içini döktüğün ;))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))
      Ben kedi sevmiyor değilim, sadece uzaktan seviyorum diyeyim, evet büyük konuşmamak lazım haklısınız:)
      Teşekkür ederim anlayışınız için, açıkçası böyle bir yazı yazdım yazmasına ama kediseverlerden hırçın yorumlar gelir mi acaba duygusu da yaşamıyor değilim:))

      Sil
  4. Hem çocuklu (eşşek kadar oldular o ayrı tabiki) hem kedili bir anne olarak gülerek okudum yazını. valla bizim kedi... ;P diyerek mi başlasaydım acaba yoruma. Şaka şaka evet malesef durum tam da senin anlattığın gibi oluyor. Şimdi bloggerlar bir araya toplansa hepsi aynı anda yaşadıkları blog maceralarını anlatmaya başlar birbirlerine ya . Bu da öyle bir şey. Ama anacım senin etrafını da çok fazla patisever sarmış. Yani sen de haklısın bu isyanında. Hayat bu, o yalan bu yalan gel sen de biraz oyalan yapıyoruz çaktırmadan. Dengeyi bozmadan dozunda yapmak gerek eyvallah kabul diyorum. Şhiiit anneler, pati severler kendinize az biraz çeki düzen verin yahu bu ne böyle. hımmmm >:( Neyse ben bekleme yapmadan kaçayım. Her zamanki gibi ellerine, fikrine, bakışına sağlık diyorum, zevkle okudum yine.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her zamanki gibi yine çok güzel bir yorum yazmışsınız, istediğiniz kadar bekleme yapabilirsiniz, sevgiler :)

      Sil
  5. Çok doğru bir tespit olmuş, bravo :) Ben de senin gibi uzaktan hayvansever ve dokunamayan biri olarak çok iyi anlıyorum seni. Evet kedileri de bebekleri de seviyorum ama özellikle de bu facebook, vs.deki kedi ve bebek fotoları bööğğ getiriyor insana. Bence bu, bir şeyi hayatının odak noktası yapıp, hayatında başka bir şey bırakmama hastalığı, normal değil yani. Tıpkı yeni sevgilisi olanların sürekli sevgilisin anlatması ya da paylaşması gibi, genellemeye bunu da ekleyebilirsin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel bir yerden bakmışsınız, hayatın bir odağına saplanıp kalma olayı!
      Evet insanların her zaman öncelikleri vardır, neyi önemsiyorlarsa o şey hep gündemlerinde olur. Ama bu şey, başkalarını zoraki esir etme, ya da kaçırtma noktasına gelmişse oturup bir düşünmek lazım gerçekten de :)
      Teşekkürler paylaşımınız için :)

      Sil
  6. A'dan Z'ye her dediğine katılıyorum. :) Sorun bizde değil canımcım valla bak tek sorun onlar ben bu kadar sevginin tamamiyen gerçekçiliğinede inanmıyorum hayvanlar konusunda.Zaten bırakalım onlar hayvanları çok sevsinler biz böylede güzeliz. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Meğer ne çokmuşuz, hayvanları çok sevenler, yakından sevenler basmasa bari blogu :))))

      Sil
  7. Ama çok asil ve çok sevimli canlılar onlar..:)
    Iş arkadaşlarına sevgiler selamlar. .çok sevdim onları. .:)
    Duygularinizi dürüstçe yazdığınız için tebrikler size. Bu şekilde farklı yaklaşımlar dürüstçe ifade edilmediği zaman orta yolu bulmak zorlaşıyor aşırı uçlara savrulabiliyor insanlar. .
    En önemli sorun sevgisizlik bence.. sevgi ve merhamet sahibi bir insan sevgisini ihtiyaç sahibi tüm canlılara yöneltir. Sadece insanları sevip hayvanlara sevgi beslememek ile sadece hayvanları sevip insanlardan esirgemek birbirine benzer. Bir insan evcil hayvan beslemedigi halde elbette ki sevgi dolu bir insan olabilir.buna katılıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok politik bir yorum yapmışsınız:)
      Selamlar:)

      Sil
  8. İletişim işteş bir fiil ya normalde, karşılıklı yapma hali yani, bahsettiğiniz kişiler bunu tamamen göz ardı ediyor bence. Bu tür bir grupta sohbete katılmak çok zor oluyor. Çok farklı bir yerden açtığınız ve hoş da ilerleyecek bir muhabbet konusun hakkında sadece 2 cümle edebiliyorsunuz ve biri çıkıp bunu bile çok görüp hemen kendi olayına bağlıyor (kedi olur bebek olur, çoğunluğun ortak konusu neyse artık) Hiç hazzetmeme öyle ortamlardan. Ya şakayla karışık dokundururum;) yada pek ilişmem. Ama iş ortamında bir elin parmağını geçmeyecek kadar kişiye de ilişmeden nasıl gün biter, çözemedim şu an:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte ben de çözemediğim için yazdım ya :)
      Toplu çay içme, kahve içme, yemek yeme ortamlarına pek katılmıyorum, baktım konu kediler, hemen kaçıyorum ortamdan:)
      Aslında her biri kendi çapında renkli ve hoş insanlar, ama elimden bir şey gelmiyor :)

      Sil
  9. Halbuki en uzak durduğum şeydir politik konuşmak.. öyle mi olmuş ? :))

    YanıtlaSil
  10. işte okur: uza git sevdiğin şeylerle uğraş bağ kes, şifalandır. söz ettiğin gerçekler değişmez. yazıda güzel bir soru sormuşsun "çocuğunu anlatmatan anneler daha az anne mi oluyor" diye. öyle olmuyor da onlar bunu kutsanmışlık, saygınlık vesilesi yapmayacak kadar olgun olduklarından az anne muamelesi ile hırpalanıyorlar. neyse benim artık çocuğum yok yetişkin bir evladım var hırpalanmışlıklarım geçmişte kaldı.

    YanıtlaSil
  11. Daha sabah geyiğini yaptık, üstüne yazını okudum.:) Profil resmine bebeğinin, çocuğunun resmini koyanları da unutma. Bi yorum yapıyo paylaşımına, çok da yakın arkadaşım değilse, iki saat bakıyosun bu kim diye. Güler misin, ağlar mısın. Ben de anneyim, kedileri de buldum mu severim, ama herşeyin fazlası zarar diye düşünenlerdenim... :)

    YanıtlaSil