11 Kasım 2014 Salı

Kemal Sunal, yeni Türkiye ve mizah(çı)lar...

Geçenlerde ekranlar arasında gezinirken denk geldim, 3-5 saniye duraklayıp izledim.
Haber aynen şuydu:

İbrahim Büyükak 300.000 liraya son model bir jeep aldı” Kimdir bu İbrahim Büyükak acaba dedim, internette bir dolaştım. Karşıma şöyle bir bilgi çıktı:

"Eser Yenenler, Oğuzhan Koç ve İbrahim Büyükak, 3 adam adını verdikleri talk show programını başarı ile yürütmektedirler.  İbrahim Büyükak, hazırcevap, oldukça zeki, esprileri ile gülme krizine sokan adam, 1983 doğumlu....vs"    Evet magazin konuşmayı hiç sevmem ama dayanamadım bu haberi görünce, konuşmam lazım.

O programa bir kez denk gelmiştim, daha doğrusu Cem Yılmaz'ı konuk ettikleri için kısa bir süre katlanmaya çalışmıştım. Zorlama espriler, zeka yoksunu laflar, kendini gereksiz övmeler, erken gelen para ve şöhretin getirdiği hazımsızlık... Ne ararsanız vardı da bir tek gerçek espriler yoktu. “Jeep” kokusu vardı ortamda desem, anlarsınız siz zaten!

11 kasım 1944'de doğdu Kemal Sunal


Hani büyüklerimizin çokça bahsettiği “Yeni Türkiye” imajı var ya, işte Yeni Türkiye'nin komedyenleri de bu arkadaşlar...

Yılmaz Erdoğan'ın Mükremin Çıtır ve hatta Vizontele saflığı ve temizliğini bulacağımı umut ederek, başlarda  birkaç bölüm izledim BKM Mutfak'tan. Hiç ama hiiç gülemedim ne yalan söyleyeyim. Bir yapaylık, bir zorlama, bir kendini tekrar etme halleri alıp başını giderken, bu arkadaşlar da Yeni Türkiye'nin komedi fenomenleri oldular, haa pardon bir de recep ivedik vardı sahi! 

İşte hıyarlı baba, havuçlu anne ve kıllı recep ivedik...

 Ülke olarak bunlara gülüyoruz, algı ve bilinç düzeyimiz de aynı kişi başına düşen GSMH'nın (gayri safi milli hasıla) biz fark etmeden on bin dolarlara dayanması(!) gibi sanal alemde yükselmiş de yükselmiş!  İlahi Sürahi, İlahi Komedya...

Bugün, rahmetli Kemal Sunal'ın 70. doğum günüymüş, kendisini minnet, saygı ve sevgi ile anarken, iyi ki doğdun, iyi ki hayatımıza girdin Kemal Sunal derken düşünmeden de edemedim: Kemal Sunal son dönemin bu komik(!) adamlarını görseydi acaba ne derdi?

Geçen hafta sonu Gül Sunal'la bir söyleşi yapılmıştı gazetede, şöyle diyordu Gül Sunal:

Ama öyle bir havası yoktu Kemal’in. Başka bir işte çalışıyor gibiydi. Çok sonra fark ettik ünlü olduğunu. Star havası yoktu. Bizim mutluluğumuzun sebebi de bu mütevazılıktı. Canımızın istemediği hiçbir şeyi yapmadık biz. Öldükten sonra çok çocuk okuttuğunu öğrendim. Anlatmayı sevmezdi. Daha da saygı duydum. 


Yılmaz Erdoğan'ın balon gibi şişirdiği, televizyon dahisi (!) Acun'un allayıp pullayarak piyasaya sürdüğü bu hazımsız arkadaşlar paralarını pullarını jeep'lerini basına malzeme yaparken, büyük usta Kemal Sunal nasıl yaşamış ibret alırlar mı acaba? Hiç sanmıyorum.

Gül Sunal bakın neler söylemiş:

19 Ocak 1975’te evlenmeye karar verdiğimizde, Salak Milyoner, Köyden İndim Şehire, Hababam Sınıfı, Salako, Yalancı Yarim gibi birçok film çekmişti. Bir ev tuttuk. Orada iyiydik, hamileyken doktor nemden dolayı oturmamamı söyledi. Ezo ve Ali’yi ilk kez o eve götürdüm geçenlerde. İnanamadılar. O kadar nem kokusu vardı ki evde. Misafir geleceği zaman patates kızartırdık, kızartma kokusu rutubet kokusunu bastırsın diye. Ama biz mutluyduk, bugün yine gider otururum, Kemal’in olması şartıyla tabii.




Söyleyecek bir lafım yok gerçekten de, hem ben ne anlarım ki mizahtan, âkil adam Yılmaz Erdoğan mutlaka en iyisini biliyordur!




İçi boş balonların şişirilip şişirilip zengin edildiği başka ülke var mıdır bilmiyorum ama ben artık ekranlarda gerçek sanatçıları, gerçek sanat eserlerini görmeyi cidden çok özledim. 1980 gibi alengirli bir yılda çarpık siyasi karakterleri hicveden Zübük gibi bir filmi çekenlere de, oynayanlara da selam olsun diyorum, Kemal Sunal'la sizi başbaşa bırakıyorum...


18 yorum :

  1. Ne güzel bir konuya değinmis sin çok doğru. Çok özlüyorum onu. Nur içinde yatsın. Boş balonlar ifadesi çok dogru

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nur içinde yatsın evet. O'nun gibilerin değerini iyi bilmek lazım.
      Sevgilerimle..

      Sil
  2. Çok güzel ifade etmişsin. Katılmamak mümkün değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu değerlerimizi korumalıyız, elimden geldiğince ben de bunu yapmaya çalıştım, teşekkür ederim yorumunuz için.

      Sil
  3. Eski Türk filmleri işte tam da bu samimiyet duygusunu hissedebildiğimiz için defalarca izleniyor halen. Eşimle hep şunu konuşuruz, Kemal Sunal'ın filmleri komedi türüne girse de, dönemin güncel olaylarını, hayat gailesini o kadar safiyane haliyle anlatıyor, devlet işlerine o kadar yerinde ve ince göndermeler yapıyor ki... Bir hata yapıp cuma günü komedi filmine gittim, gitmez olaydım diye de yazdım blogdaki en son yazımda. Ve gelen yorumlardan anlıyorum ki yalnız değiliz bu yakınmalarımızda...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Artık komedi diye zırvalıklar var maalesef, ilk aklıma gelen, Ata Demirer'. Eyvah Eyvah filmleri samimiydi, gerisi boş gerçekten de, doğru söylüyorsunuz. Sizin de konu hakkındaki yazınızı okuyacağım en kısa zamanda, teşekkür ederim yorumunuz için.

      Sil
  4. İbrahim Büyükak kimdir dedim ilk okurken :) bayıldım yazına.. Çok özledik gerçek komedyenleri....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Resmini koyacaktım, sonra vazgeçtim, reklamı olsun istemedim :) Öylesine biri işte, yeni zenginlerden:)

      Sil
  5. Sözünü ettiğin röportajı ben de okudum. özel yaşamında da çok özel bir insanmış. örnek bir yaşam, örnek bir evlilik sürmüş. çocukluğumuzda, gençliğimizde bütün yaşamımızda bize mutlu keyifli anlar yaşatan o güzel insanı sevgi ile anıyorum. sadece güldüren değil tabi aynı zamanda sistemin haksızlıklarını, adaletsizliklerini ince bir mizahla sunan güzel bir insandı.
    sözünü ettiğin BKM oyuncularını izlediğimde ben eğleniyorum şahsen. onlarla ilgili pek olumsuz düşünmüyorum. tabi suya sabuna dokunmamak gibi tavırlarını pek olumlu bulmuyorum ben de.
    ben en çok ivedik tiplemesinden nefret ediyorum. iğrenç davranışları, sözleri espri diye yutturuyor. canımı bundan daha çok sıkan ise gayet aklı başında bildiğin yazarların da bu filmlerden övgüyle söz etmesi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aklı başında yazarlar bu filmlerden övgüyle söz ediyorlarsa eğer, kim olduklarını bilmiyorum gerçi ama işin içinde reklam olabilir. Malumunuz; devir reklam ve pazarlama devri...

      Sil
  6. Allah rahmet eylesin. Ne yazacağımı bilemedim. Hem naif hem de dalga geçen bir komedyen. Kalbi belki de o yüzden dayanamadı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belki de...
      En kısa zamanda eşinin yazdığı kitabı okumayı düşünüyorum.

      Sil
  7. 1000 kerede izlesem gene gülerim ama bence 3 adamla Kemal Sunal 'ı karşılaştırmamak lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 3 adamla Kemal Sunal'ı karşılaştırmak gibi bir amacım yoktu. Sadece aldığı jeep'i magazin malzemesi yapan yeni zengin komik(!) adamlara Kemal Sunal'ın hayatından kesitler göstermek istedim. Belki medyayı tararlar, belki bu yazıyı görürler de belki biraz ders alırlar diye düşündüm açıkçası.. Jeep'inin fiyatıyla gündeme gelen bir adamı Kemal Sunal gibi bir ustayla kıyaslamak ustaya saygısızlık olur zira..
      Sevgiler...

      Sil
  8. Maalesef ki arz-talep meselesi.. Halk şişme komedyen istiyor, kendimi yormadan boş boş güleyim diyor ve fırsatını bulan da böyle ne oldum delisi oluveriyor. Kemal Sunal, çocuk okuttuğunu eşine bile söylememiş baksanıza. Bizim kültürümüz aslında böyle bir kültür ama çoook uzaklarda kaldı sanırım.
    Yazınız için teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamamen hemfikir olduğum bu güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim.

      Sil
  9. Geçen hafta Startv bir dizi halinde Hababam Sınıfı'nı her gece verdiğinde düşündüm bunu... Kimler kaldı ki.. Hababam Sınıfı'ndan bir bildiğimiz Tarık Akan (komedyen değil tabii ki) var bir Halit Akçatepe...Dışarıdaysa Müjdat Gezen, Zeki Alasya, Metin Akpınar... Hala bir iş çıkardıklarında merakla izliyorum. Ama yeni jenerasyonu seyretmek için televizyonu açmak içimden gelmiyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeter ki güzel işler yapsınlar, bize, yüreğimize dokunsunlar. Hangi jenerasyon oldukları önemli değil,ama işte dediğiniz gibi eskileri aratmayan birileri çıkabilse geçse...

      Sil