2 Kasım 2015 Pazartesi

Kendine iyi bak, beni düşünme...



Bugüne kadar yaşadıklarından ne öğrendin diye sorsalar, edeceğim birkaç cümleden biri de şu olur:

Bazen çok üzüldüğümüz dönemler olur, sonra aradan biraz zaman geçer,
bir de bakarız ki o üzüldüğümüz şey sayesinde yeni bir kapı açılmış önümüzde”

Şimdi bu cümlenin üzerine bazılarınızın yorumlarını duyar gibiyim. Mesela birileri “bu ne şimdi, gereksiz pozitif yaklaşım” diyor, bazılarınız beni aşırı “kaderci” olmakla itham ediyor, hatta içinizden bazıları duyarsız ve oportunist olduğumu düşünüyor. Müsaade edin bir iki örnek vereyim:

bırak da biraz yağmur yağsın...

Mesela bir işten ayrıldığınız için çok üzülüp kahrettiğiniz, sonrasında ise daha güzel bir işe girdiğiniz olmadı mı? O üzüldüğünüz işten ayrılmasaydınız ikinci fırsatınız olmayacaktı!

Mesela sevgilinizden ayrıldığınız için kahrettiğiniz dönemin sonucunda hayatınızın aşkını bulmadınız mı veya bulanların hikayesini dinlemediniz mi? O adam veya kadın sizi terk etmeseydi ikinci şansınız gerçekten olmayacaktı...

Örnekleri çoğaltabilirim. Üniversite sınavında bir soru daha az yaparak girdiğiniz fakülte yerine bir üst tercihinize gitseydiniz neler olacağını bir hayal edin... Belki daha zengin olacaktınız, ama belki de o zenginlik size stres ve hastalık getirecekti. Belki şimdi olduğunuz kadar mutlu olamayacaktınız...

Ya da ne bileyim, “bundan daha kötü ne olabilir ki?” diye hayıfandığınız dönemleri ve o dönemlerin sonralarını düşünün. Yani benim hayat dersimi kendi yaşanmışlıklarınızla örtüştürmeye çalışın...

Demem o ki, dünyanın ve dolayısıyla yaşadığımız hayatların kendi içinde müthiş dengeleri var. Yani kötü şeylerin olmasının da bir anlamı var. Yeter ki görmeyi bilelim...

Yani diyorum ki bazen bir şeyi oldurmak için çok zorlamak gereksizdir.

Yani “su akar yatağını bulur” elbet.

Ve demiş ya şair Ergin Gürçe,

... Dönersen ıslık çalarsın
Yol uzun, su karanlık
Otur bir çardak altına
Bırak biraz yağmur yağsın...”


Bırakalım biraz da yağmur yağsın...


7 yorum :

  1. Özellikle üzgün birine söylediğinizde küfür eder gibi bakar yüzünüze:) Tecrübeyle sabittir. Ama o da görecektir , anlayacaktır ama zamana ihtiyaç vardır. Gereksiz polyannacılık falan değil bu hayatın gerçeği.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet küfür gibi bakarlar ama yapacak bir şey yok, müzmin bunalıma girip yaşayamamak daha mı iyi :)
      Sevgiler..

      Sil
  2. Günlük hayatta sıklıkla kullandığım bir sözdür.
    Su akar yatağını bulur..
    Güzel yazmışsın kardeşim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, bakalım daha neler yazdıracak bize hayat...

      Sil
  3. Sıkıntılı bir dönemi atlattıktan sonra bu yazıyı okuduğum için "ne kadar da doğru!" diyebiliyorum şuan. Lakin o zamanlar okusaydım, "evet evet de, çözüldüğü yok o sorunların." derdim heralde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ama bir sonraki sıkıntılı döneminiz olursa (İnşallah olmaz, ama işte insanlık hali, parmağımıza diken batsa o bile sıkıntı) bu felsefe çok işinize yarayacak belki de :)
      Sevgiler...

      Sil
  4. Bunu başkası yazsaydı çok ciddiye almazdım. Hatta "klasik kişisel gelişim şeysi" der geçerdim. Ama blogunuzdaki yazılardan anladığım kadarıyla, büyük cesaretle işi bırakarak internetten para kazanmaya başlamışsınız. Daha sonra da sevdiğiniz bir başka mesleği icra etmeye başlamışsınız. Sizin adınıza çok güzel bir şey bu. İnanın herkesin yapabileceği bir şey değil.

    Ayrıca yazılarınız akıcı ve okumak için cazip, sizi okumaktan keyif aldığımı da söylemem lazım. Bir de ben de sizin gibi "evde yazar"ım bloguma bakmak isterseniz, buyurun:
    http://ekgeliraracim.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil