Günlerdir
üzerimde sinsi sinsi çöreklenen gerilim nihayet bugün sona
eriyor. Oylar veriliyor ve kurtuluyoruz bu oksijensiz ortamdan!
Son aylarda referandum sözcüğünü duyduğum an kaçar oldum. Seviyesizce birbirlerine iftira atan politikacılardan uzak durmaya gayret ettim. Onların yürek paralayan laflarını duymama çabası, gerçekten de ip üzerinde dans etmeye benziyordu. “Kardeşim bu ne hırs, ölümlüsünüz nihayetinde!” diye haykırmak isterdim suratlarına suratlarına!
Bu
sene baharın geldiğini bile fark edemedim bu adamlar yüzünden!
Çilek çıkmış hissedemedim... Niye? Ben ve benim gibi
milyonlarca insanın ne günahı vardı! Bıraksaydınız da
çileklerin büyüsüne kapılsaydık biz de; dünyanın mutlu
ülkelerinde yaşayan mutlu insanlardan olsaydık. Eskiden olduğu gibi
kardeş kardeş, barış içinde birbirimize nisan 1 şakaları
yapsaydık, lades tutuşsaydık, yılbaşı geceleri Zeki Müren
dinlemeye devam etseydik olmaz mıydı... Aynı Anadolu'nun
çocukları değil miyiz biz? Aynı türküleri dinleyerek, yerli
mallarımızla övünerek, fakir ama gururlu bir halk olarak devam
etseydik hayatımıza... Sahi neden türkülerimiz çalınmıyor
artık, neden tanıdık ezgiler duyamıyoruz, neden masallarımız, destanlarımız dillerden dillere, gönüllerden gönüllere
aktarılamaz oldu?
Yahu
biz mutlu değil miydik, içimizde insan sevgisi yok muydu... Az önce
oy vermeye giderken insanların birbirlerine düşmanca baktıklarını
gördüm, içim şişti!
Niye
bütün bunlar niye?
Çok
karmaşık duygular içindeyim şu an. Bir yanım umut dolu bahar
bahçe, öbür yanımda çöreklenmiş korku ve gerilim sinsi sinsi
gülümsüyor.
Daha
oy verme işlemleri başlayalı 3 saat olmuş; (saat tam 11:03 şu
anda) sosyal medyada onlarca haber akmaya başladı sandıklarda hile
yapıldığına dair... Nefes alıyorum derin derin, içimden
sayıyorum, 10-9-8-....3-2-1....
Oy
verme ehliyeti diye bir şey olmalı bence. Yahu adını yazamayan,
hayatında bir tane kitap okumamış, karısını her gün döven
adam, neden benim nasıl yönetileceğime karar veriyor ki...
Kafam
çok karışık.
Bir
de dünya kadar okuyan, ama oy vermeyenler var! Dün birisi
“Hayatımda ilk kez bir referandumda oy kullandım, ben hayır dedim ama evet çıktı, ben üzerime düşeni yaptım, bir daha
asla oy vermem” dedi! Şaşkınlık içindeydim, hızla uzaklaştım
ortamdan... Bu adamın oy vermemesi neden benim geleceğimi etkiliyor
ki! Nasıl bir cendere bu allahım tanrım...
Yazının
başında “gerilim nihayet bugün son buluyor” derken, kendimi
kandırıyordum itiraf edeyim.
Ama
yürekten diliyorum; bitsin artık bu gerilim!
Kurulsun şenlik
halayları, etrafta yankılansın mutluluk şarkıları!
Şenlik ve mutluluk hayalleri hepimizin içinde, zaten bunu hissedememek ciddi sorgulanması gereken bir durum ya da tekerleğe çomak sokuculuk. Bu işin solu sağı yok, vatanı sevmenin, bir olmanın, ülke koca bir candır onun acısı benim benim sevincim yeri gelir onun diyebilmek. Bence gerçek bir solcu da gerçek bir sağcı da özünde aynı noktaya gelemiyorsa, aynı çekirdeğin etrafına farklılıklar dizilmiyorsa, boş. Oy verme, genel iradeyi temsil anlamında okumak, eğitim, birikimden söz ettiniz ama ben asıl ve birincil ölçünün vicdan olduğunu düşünüyorum. Ne kadar okusa da hammallığını yapmışsa, egosunu fullemişse ne yapayım lisansı doktorayı. Bizi yine biz yapan vicdanımız hepimizde var olan ortak değerler kurtaracak Allah'ın izniyle. Ben bu yazınızla mesela, sizinle ele ele tutuşup bir halaya girdim bile. Birebir aynı mıyız? Gerekmez, farklılıklar kontrol ve empati içinde gerekli. Sağlama yapmayı da birbirimizle yapalım, kol kırılsa da yen içinde kalsın. Uzun oldu ama ben de, hepimiz de doluyuz. Hayallerimiz ortak, en güzel günler gibi, şenlikli, el ele bir ülke sevdası. Sevgiler..
YanıtlaSilTeşekkür ederim bu harika yorumunuz için. Aynı halayda el eleyiz.
SilSevgilerimle
Biliyor musun, oyumuzu kullanmış eve dönerken markete uğradık ve ben ilk defa çileklere dikkat ettim. Bir torbaya doldurup senenin ilk çileğini aldım. Seni okurken yüzümde beliren hüzünlü gülümsemenin sebebi bu :)
YanıtlaSilİlk çilekleri kaçırmayalım artık, baharımızı kaçırmasınlar...
SilSevgiler :)
Oy verme ehliyeti diye bir şey olsaydı oy verme ehliyetine uygun olan insanlar zaten akıl ve vicdan boyutunda aynı yerde olurlar ve bu uç nokta seçimlerine gerek kalmadan mutlu bir ülkede yaşıyor olurduk diye düşündüm. İşte, hayal bu ya 😊
YanıtlaSilBugün güzel hisler var içimde sanki güzel sonuç çıkacak bu kez gibi hissediyorum.Umarım yanılmayacak hislerim 😊
(Alakasız başka bir konu; dün İstanbul Kırmızısı'nı izledim.Şaşkın çıktım sinemadan sizin yorumunuzu merak ettim. )
Güzel hayal, yeter ki mutlu ve huzuru bir yaşam olsun, ben uyarım :)
SilBen nötr duygulardayım, bir öyleyim bir böyle, hisleriniz yanılmasın lütfen:)
(İstanbul Kırmızısı'nı sinemada izlemek ne yazık ki kısmet olmadı, internet versiyonunu bekliyorum)
Sevgiler
Bende yürekten diliyorum; bitsin artık bu gerilim!
YanıtlaSilKurulsun şenlik halayları, etrafta yankılansın mutluluk şarkıları!
Hep beraber halaya duralım, bayram olsun :)
SilYazıni çok sevdim ayni duyguları paylaşıyorum seninle.
YanıtlaSilAnlamsız bir gerilim yaşatmaya çalışıyorlar bize, oysa bu güzel ülkede güzel günler yasasak, piknik yapsak ip atlasak aksam evde huzur içinde uyusak, emeklilik hayalleri kurmaya devam etsek.
İnşallah huzurlu günler yeniden yaşanır bu topraklarda. Yoksa durum vahim
İnşallah...
SilAynı fikirdeyiz. Her türlü siyaset referandum sözlerinden sıkıldım. En azından artık ikisini de bağıra çağır sokakta propaganda yapılmayacak. İnsanları bölmek çok kötü bir şey keşke dediginiz gibi türküler ve kardeşlik içinde birbirimize güvenerek yaşasaydık.
YanıtlaSilKeşke...
SilKoskocaman Türkiyeye sığamadık ne yazık ki !!! Oysa hepimize insan gibi yaşayacak kadar yer var
YanıtlaSilBiz sığıyoruz da sığdırmıyorlar...
SilCanım çok sıkkın....bi sürü şey yazabilirim ama yazmak istemiyorum..
YanıtlaSilOyumu verdim.. benim içim rahat.. ama bedeller ...
:(
neyse mutlu huzurlu bir hafta diliyorum
Bazen biz istesek de istemesek de hayat kendi bildiğini okuyor. Ruh sağlığımızı korumamız lazım...
SilSevgilerimle
elbette oyumuzu verdik, ama gün artık karanlık maalesef, çok ama çok üzgünüm
YanıtlaSilBelki de böyle bir çamura batmadan düze çıkamayacaktık...
SilAynı şekilde bende oyumu verdim rahatladım bu kime verdin kime vereceksin sorularından dışarıda gezen seçim arabalarından bıkmıştım.
YanıtlaSilOyumuzu verdik ama rahatlayabildik mi gerçekten, kendimizi mi kandırıyoruz yoksa...
Sil"Güneş herkesin üstüne doğar." bugünlerde tek tesellim bu..
YanıtlaSilBen henüz teselli aşamasına geçemedim...
SilBen yazana yazar demek için ruh halini hissetmek isterim ve tuhaf bir şekilde sizin ruhani mevsiminize geçtiğimi hissettim.Tebrik ederim.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, daha iyi ruh hallerimi yazdığımda da umarım aynı şekilde hissettirebilirim size, sevgiler...
SilNasıl ki sürücü olmak için bir ehliyet gerekiyor, ülke yönetimini vereceğin kişiyi seçmek için de bir ehliyet gerekmez mi? Önce seçmenlere bakıyorum, sonra seçtiklerine... Midem bulanıyor, gözlerim kararıyor. Bu mu demokrasi? Medya, ülke kaynakları seferber edilmiş iktidar kanadına. Yalan dolan hırsızlıkları örtmüyor, adalet hukuk rafa kaldırılmış. İktidara sırtını dönüp bir çift laf eden kodesi boyluyor Fetöcü yaftasıyla. Oysa asıl Fetöcü kendileri. Yazacak, yazılacak çok şey var daha. Ama nafile...
YanıtlaSilAysun Kayacı'ya sevgilerimi gönderiyorum :)
Sil