Hayatımın
hiçbir döneminde cinsiyetçi bir gözlük takmadım, ne mor
çatıcılardan oldum ne de feminist. Duygu Asena'nın kitapları
açıkçası beni zerre kadar etkilemedi. Kadın hakları diye bir
şeyi savunmadım hiç, kadın sorunu özeline kafa da yormadım.
Çünkü bütün bu gösterilen çabalar her ne kadar iyi niyetli olsa
da, bence boşa kürek sallamaktan öteye geçemez, geçmiyor da
zaten. İnsan hakları diye bir bilinç oluşmazsa eğer, insan
olabilme evreleri geçilmezse eğer, daha çook yıllar kadın hakkı
diye sokaklara dökülür mor giyenler.
Dün
mülteci astronot Muhammet Faris ile yapılan röportajı* okuyordum,
astronotların genel olarak söylediklerinin o da altını çizmiş.
“Uzaydan bakınca dünya mavi bir top yalnızca, ne sınırlar
var, ne ayrılıklar, ne de farklılıklar” demiş ve
eklemiş; “Kötü insanları uzaya göndermek lazım.
Dünyanın ne kadar güzel olduğunu görüp, geri döndüklerinde
kötülük yapmaktan vazgeçerler belki...” Güzel söylemiş
de uzayı da kirletir onlar, Mr. Faris çok iyi niyetli yaklaşmış
olaya bence.
Bakıyorum,
bakıyorum, anlayamıyorum bazen. Viyana'da insanlar sanat
etkinlikleri arasında mekik dokuyup sokak konserleri dinlerken
içkilerini yudumluyor, bizde sokakta kadınların ne işi var
deniyor. İsviçre'de mahalle kreşine bedava gönderdiği bebeğinde
aklı kalmayan kadın, bizde devletin kreşine çocuğumu gönderip
heba edeceğime daha çok çalışır özel okula gönderirim diyor.
Hoş, mahallede kreş de yok ki! Amerikalı gençler liseyi
bitirdikten sonra cinsiyetleri ne olursa olsun önce dünya çapında
bir gezi programına çıkıp, sonra üniversitede okumayı tercih
ediyorlar. Bizde ise “kız kısmısı anasının babasının
dizinin dibinden ayrılmaz” sözü hâlâ
kabul görüyor! Asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlara
“daha çok çocuk doğur!” dayatması yapılan ülkemizde, kadın
sorunu diye bir şeyle uğraşmak bence buz dağının görünen
yüzüyle oyalanmak anlamına geliyor. Ki zaten ne kadar oyalanılırsa
o kadar çok sorun çıkıyor, dağ neredeyse batacak!
Ortaya
kara bir yazı çıktı farkındayım, belki de hep beraber uzaya
çıkmamız lazım!
*http://www.hurriyet.com.tr/multeci-astronot-muhammed-faris-keske-butun-kotuleri-uzaya-gonderseler-40064149
İnsan bazen kendini olduğu yere ait hissetmiyor. Birçok düşünceme tercüman olmuşsunuz, elinize sağlık.
YanıtlaSilAslında yazıya giriş yaptım sadece, baktım yazdıkça kararıyor, kısa keseyim dedim içlerimiz daha da kararmadan.
SilTeşekkür ederim zaman ayırıp yorum bıraktığınız için.
Devamını okumayı merakla bekliyorum.
YanıtlaSilSinirlendiğim bir gün bu yazının devamını kesisn getiririm:)
SilDevamını bende merakla bekliyorum :) Yayınını okurken ümitsizliğe kapılmadım değil ama hepsi ne kadar da doğru. Her şeyden önce insan olmayı öğrenmeliyiz galiba :(
YanıtlaSilTeşekkür ederim vakit ayırıp yorum yazdığınız için. Evet, insan olmayı öğrenmeden bu sorunlar çözülmeyecek maalesef, içim sıkıldı yazıyı yarıda kestim. Evet birgün mutlaka devamını getiririm.
Silikinci sınıf insan muamelesi görüyoruz. erkekler paşa ağa ama kadınlar ezik gibi davranıyorlar insan olup ayrım yapmamayı öğrensek dünya daha yaşanılası yer olur
YanıtlaSilHaklısınız, önemli olan insan olabilmekte...
SilTeşekkürler yorumunuz için.
uzaya kadar değil de azıcık dışarıya çıkmak lazım bence.
YanıtlaSilşurda komşumuz gürcistan'da bile bizim çeyreğimiz kadar olay yaşanmıyor.
Türk olarak yapımız her halde, kendimizi kusursuz sanıyoruz (burada tabi sizi tenzih ediyorum, genel olarak yani) dünya lideri başımızda, Almanya bile bizi kıskanıyor falan...
Biz çok değiştik, toplum olarak. bir şey girdi sanki aramıza, düşman oluverdik.
Doğrusunuz, hem de çok doğru; söyleyecek laf yok maalesef. Kadınlar Günü hakkında yamaya niyetlenmişken nerelere geldi konu. Çünkü maalesef çok ciddi problemlerimiz var...
SilTeşekkür ederim katkınız için.
yazdıklarına tamamen katılıyorum..yüreğine sağlık...
YanıtlaSilkadın hakları diyip olayı bir de erkek nefretine vardırmaları da ayrı bir saçmalık.
eşitlik özgürlük insan haklarına dayalı bir uygarlığı yaratmak için hep birlikte çaba harcansa çok daha anlamlı olurdu bence.
bazı erkeklerin vahşiliği yüzünden nerdeyse bütün erkeklere nefret beslemek ne kadar saçma?
bazı insanlar hayvanlara çok korkunç vahşilikler yapıyor diye tüm insan türüne düşmanlık yapalım o halde.
sözünü ettiğin röportajı ben de okudum.
selamlar...
Bu ülkede kadın sorunu, engelli sorunu, işçi sorunu, etnik sorun, çevre sorunu, gençlerin sorunları yok; bu ülkede temek insan haklarıyla ilgili sorunlar var.
SilSorunlar başlığıyla bile bölünüyoruz ya; istenilen de bu değil mi zaten?
Off yine sinirlendim :)
Yazdıklarınızın altına imzamı bastım. Feminizme karşı falan değilim ama dediğiniz gibi o da kadınlara faydadan çok zarar getiriyor. Önemli olan "insan" olmak. "İnsan" ne kadına ne de başka bir canlıya şiddet uygular. Çiçek vermekle kadını anmak yerine ona eşit temsil hakkı ver o seni hayırla ansın. Sizin gibi düşünen kişiler arttığında eminim memleket yaşanılır hale gelecektir. Ama maalesef hiç ümit yok. Size ve sizin gibi düşünenlere büyük saygı duyuyorum.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, umarım birgün bir şeyler değişir, sevgi ve saygılarımla...
SilEvde yazan kişi sizi tebrik ediyorum. Yani bu konuyu bu kadar farklı bir açıdan ve bir o kadar da güzel anlatım yapmışsınız. Çok hoşuma gitti uslub ve bakış açınız.
YanıtlaSilSanırım artık buralarda olacağım.
Teşekkürler :)
SilÖzellikle "Önce insan olmak" diyorum ben de! Çok haklısınız! İnsan olabildikten sonra herhangi bir ayrıma gerek kalmayacak zaten...
YanıtlaSilEvet ama bu bilince gelebilmek asıl mesele...
Silİlerleyeceğimize gün geçtikçe geriliyoruz maalesef. Belki bir gün biz de imrendiğimiz ülkeler gibi oluruz. Ama o günleri görecek ömür yok bende sanırım :)
YanıtlaSilBir Finlandiya olur muyuz, hayal bile edemiyorum :()
Sil(gülsem mi ağlasam mı anlamında :( ve :) smiley'lerini birleştirdim)