İsterse
20 yıllık iş hayatı deneyiminiz olsun, yeni bir işteki ilk
gününüz yine de acemicedir, ilkokula başlayan bir çocuk kadar
olmasa da elinizi ayağınızı nereye koyacağınızı bilemezsiniz.
Sabah
erkenden kalkar, bütün gardrobu yatağın üzerine serer, yine de
giyecek bir şey bulamazsınız mesela.. Bu sendromu bildiğim için
iş görüşmesine gittiğimde – işe başlama olasılığını
düşünerek- etrafı kolaçan ederim ben; bakarım insanlar
ne giymiş diye. Kotla gidilen bir iş yerine döpiyesle gitmek ne kadar abesse, formal giyinilen bir iş yerine kısa pantolonla gitmek de o kadar abes olur çünkü.. Çok dert değil aslında, uygun giyinmezseniz sadece ilk gün sıkıntısını katlamış olursunuz..
İlişkilerin bırakın ciddiyeti, laçkalık ötesi
olduğunu ilk bir hafta içinde keşfettiğim, orta kalitede bir
araba parası kadar tazminatımı ödemeyen tekstil firmasına
başladığım ilk gün ceket-pantolon giyme gafletinde bulunduğuma
hem güler, hem de değmezmiş derim aklıma geldikçe.. Yani demem o
ki, kıyafet konusunda çok da kasmaya gerek yok, kendinizi iyi
hissedeceğiniz bir şey seçin yeter..
Diyelim
ki kıyafet konusunu hallettiniz, zamanında gitme telaşı alır bu
sefer.. Erken gitseniz olmaz, gecikirseniz “bak bak, daha ilk
günden geç kalmış” dedikodusu yapacak meraklı bir iş
arkadaşınıza yakalanma riskiniz vardır. Zamanlama tam olmalı bu
nedenle, ben hep erken gidip binanın yanında yöresinde 5-10 dakika
beklemeyi tercih etmişimdir, bu da size vereceğim ikinci taktik.
İş
yerine girdiğinizde gördüğünüz ilk kişi sizi güler yüzle
karşılıyorsa doğru tercih yapmış olma olasılığınız yüksek.
Sabah sabah nemrut suratlı tiplerle karşılaşmak hiç de hoş
olmaz zira. Yani ben eğer bir iş yerinde eski çalışan olarak
mutluysam, yeni gelen birini tanımıyor olsam da gülümseyerek
günaydın'la karşılarım. İlk karşılaştığınız kişi sizi
görmezden geldi diyelim, ikinci kişi başını çevirdi diyelim,
eğer üçüncü kişi de masasında oflayıp pufluyorsa o iş
yerinden fazla bir şey beklemezseniz ileride hayal kırıklığı
yaşamamış olursunuz.
Çekine
çekine tuvaletin, mutfağın yerini sorarsınız. Eğer insana değer
veren bir iş yerine gitmişseniz, önceden masanız belirlenmiş
olur. İşe başladığınız gün, masanızın yerinin belli
olmadığı ortaya çıkarsa, üstüne üstlük sabır testine sokar
gibi sizi saatlerce sekreterin önünde bekletirlerse bence yol
yakınken bir kez daha düşünün derim. İş hayatında yeterince
deneyimli biri olarak söylemeliyim ki o iş yeri son derece
düzensiz, insana değer vermeyen, plansız, kaotik bir yerdir
muhtemelen..
Neyse
efendim, bütün bu badireleri atlattıktan sonra öğle yemeği
zamanı gelir. Ya herkes çil yavrusu gibi bir yerlere dağılır ve
siz şaşkın ördek gibi nerede yemek yiyeceğinizi düşünürsünüz.
Ya da birileri size son derece basit bir insani yaklaşımla “hadi
yemeğe çıkıyoruz” der.. Birinci tavırla karşılaştıysanız
o iş yerine fazla dayanamazsınız. İnsanlar gruplaşmıştır,
sizi aralarına almaları için epey bir çaba sarfetmeniz gerekir,
ki bu süreç de tabiri caizse mangal gibi yürek ister.. Hep o
tekstil firmasını örnek veriyorum ama, o son çalıştığım
tekstil firmasında ilk 6 ay resmen çetelere karşı silahsız
mücadeleye girişmiştim, düşman başına diyeyim..
Öğle
yemeğinden sonra iş yerine alışmaya başladıysanız ilk gün
sendromunuz bitmiş sayılır.
Ben
dün yeni işe başladım biliyorsunuz, merak edenleriniz için
söyleyeyim; her şey yolundaydı, detaylar ileriki günlerde
gelecek.
Bu
yazıyı burada hızla kesiyorum, zira işe gitme vakti geldi. İkinci
gün geç kalmak yakışık almaz öyle değil mi, kalın
sağlıcakla..
Hayırlı olsun inşallah istediğiniz gibi yeni bir başlangıç olur :))
YanıtlaSilÖyle başladı, umarım öyle devam eder:)
SilHayırlı uğurlu olsun.. Kıskanç, nemrut suratlı insanlardan Allah korusun.. :)
YanıtlaSilO insanlardan herkesi Allah korusun, aman aman :))
Silİnşallah yeni işinde silahsız çetelerle uğraşmak zorunda kalmazsın,her şey gönlünce olsun. Hayırlı işler :)
YanıtlaSilEvet iş değil de o çeteler yorar insanı, çeteyle uğraşacak dermen yok zaten)
SilYAZARIN İLAVESİ: Varmış maalesef, iki gün önce ayrıldım...
Silgerçekten çok zordur ilk iş günü,yaşadığım için biliyorum :)
YanıtlaSilhayırlı olsun işiniz,Allah iyi insanlarla karşılaştırsın,herşeyden önemlisi bu
sevgiler
Çok teşekkür ederim iyi dilekleriniz için, evet en önemlisi dediğiniz gibi iyi insanlarla karşılaşmak, sevgiler..
SilTekrardan hayırlı olsun efendim. Mobbing yapmayan iş arkadaşların olsun bolca yanında. Yazı çok hoşuma gitti bu arada emeğine sağlık.
YanıtlaSilÇok teşekkürler, mobbing hepimizden uzak olsun, bizler gönül insanıyız:)
SilYAZARIN İLAVESİ-2: Mobbing de vardı :(
Silyeni işin hayırlı olsun :)
YanıtlaSilçok teşekkürler:)
SilMerhaba,
YanıtlaSilHayırlı olsun kervanından uzaklaşmayalım, hayırlı olsun efenim.
Bir kere ilk iş günü, iyi değildir, genelde. Çünkü bir şeyler yapmak istersiniz, ama hiçbir şey bilmezsiniz, telaş yaparsınız, insanların sizin hakkınızdaki düşünceleri sizi telaşlandırır, her şey sizi telaşlandırır.
İyi karşılanma konusu, her yerde aynıdır bence. Sonuçta ilk gün, hiçbir hatanız olamaz. Size ne kadar kötü davranabilirler ki? O kadar diyorsanız, 60 gün içinde mazeretsiz işi bırakabilirsiniz.
Yemek konusu, gruplaşma kadar, insanların tercihi de olabilir. Gruplaşma, tabir itibariyle kötü gibi, ama, işlev olarak, mesela işverene karşı bir gruplaşma gayet olumludur. Genel itibariyle de, birileri birileriyle anlaşır ve beraber hareket ederler, olağan yani.
Yazıyı okurken şu aklıma geldi. Genelde çalışanlar olarak, çalışma arkadaşlarımızı ya da çalışma ortamımızı, işe girdikten sonra öğreniyoruz. Eğer olanak varsa, işe girmeyi düşündüğünüz yeri, çaktırmadan ziyaret edin. Bakın, iletişim nasıl, hitap nasıl, gülüyorlar mı, ilgi ve çabaları var mı? Bu çok faydalı olur, emin olun.
Tolga.
Öncelikle bu güzel katkınız ve iyi dilekleriniz için teşekkür ederim.
Silİyi karşılanma konusu her yerde aynı değil maalesef;değil ilk gün, bir hafta boyunca ilgilenilmeyen bir firmada çalışmıştım. Plaza ortamlarında elbette tercihler vardır, ama küçük bir iş yerindeki gruplaşmaların beraberinde dedikodu/entrika/kötü niyet şeklindeki uzantılarına tanık olmuşluğum da var maalesef.
Çalışma ortamını tanıma konusunda ise haklısınız, keşke önceden ziyaret edebilsek, ama bu neredeyse imkansız..
Sonuç olarak bizim ülkemizde diğer birçok şeyde olduğu gibi iş hayatında da korkunç dengesizlikler mevcut, aslına bakarsanız işiniz şansa kalıyor biraz da :)
Yazıya değil, yazı tipine itirazım... Lütfen değiştirir misiniz, inanın aşırı göz yoruyor.
YanıtlaSilBu değiştirdiğim hali, yapmayın çok iyi duruyor, lütfen uğraştırmayın beni:))
SilHayırlı uğurlu olsun....
YanıtlaSilumarım çok memnun kalırsınız burdan.....
mutsuz insanlar.. mutlaka çevrelerini de mutsuz huzursuz etmek için ellerinden geleni yaparlar...
uzak olsunlar hepimize...
Teşekkür ederim, mutsuz insanlardan uzak, keyifli yaşamaya o kadar ihtiyacımız var ki, hakkımız da zaten..
SilHayırlı olsun yeni işiniz. Tespitlerinizi güle güle okudum ve çok hak verdim. Ben devlette çalıştım hep ve hiçbir zaman hazır masam olmadı.:(
YanıtlaSilVarsın masanız hazır olmayıversin, devlette çalışmak velinimet bu devirde, özel sektörün maalesef çivisi çıktı:)
SilHayırlı olsun tekrar.. inşallah her şey istediğiniz gibi olur...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, darısı bütün hayal kuranların başına, sevgiler:)
SilHayırlı olsun...inşallah her şey gönlünüze göre olur...güzel taktikler için de teşekkürler :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, sevgiler:)
SilTekrardan yeni işiniz hayırlı olsun... Umarım daha da güzel geçen günleriniz olur. En yakın zamanda değerlendirmelerinizi dört gözle bekleyen okuyucularınızdan birisi olarak yeni yazılarınızı bekliyoruz :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler, yeni yazıları sabah işe gitmeden önce erkenden kalkıp yetiştirmeye çalışıyorum şimdilik. Haftasonu yedek yaparsam sanırım eski rutinimize kısa zamanda dönebiliriz, biraz zamana ihtiyacım var düzene girmek için. Sevgiler:)
Silevde yazar, bazı yazılarınızı okudum çok güzel bi iç dünyanız var ve güzel dünyanızı çok iyi bi şekilde yansıtıyorsunuz sizi kendi kelimelerinizle tarif ediyorum gönül insanısınız :)) kelimeler diziliş şekliniz içtenlikten geldiği için uslup çok güzel umarım hakkettiğiniz yerlerde olursunuz.. :) kahvenizi yudumlarken neden bu kadar övüyor diye düşünüyor olabilirsiniz :) bunun cevabı yazınıza döktüğünüz karakteriniz olur.tebrikler
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, ne diyeceğimi bilemedim yine:)
SilAslında bütün kapıları açan sihirli sözcükler, sadece "samimiyet ve yapmacıksız olma hali" sanırım, sevgiler:)