21 Kasım 2013 Perşembe

Ben mutluluğu Heidi'den öğrendim..


Geçen gün, Facebook sayfamda biraz da esprili bir şekilde “Yazmamı istediğiniz bir konu varsa isteklerinizi alayım” demiştim. Sevgili Travel Spree bloğunun sahibesi, 

 “peçeteye yazıp uzatasım geldi, mutlulukla ilgili yazar mısın?” diye yanıtladı sorumu. Sevgili Era Kültür Sanat  da “sıradaki yazı tüm sevdiklerime gelsin o zaman “dedi ve kendi aramızda gülüştük.. Aslında o anda mutluluğu yakalamıştım bile, aklımda yine o  bildik resimler belirmişti.


hedinin dedesi
Evet, benim mutluluk tanımım Heidi çizgi filmiyle o kadar örtüşüyor ki..
Mutluluk, köylülerin aksi ve suratsız bulduğu, kendi dünyasında doğayla baş başa yaşayan büyük babanın kalbinden açığa çıkan sevgide gizliydi. Kim bilir hangi nedenlerle insanlara küsmüş olan büyük baba, toplumun zehirli dolduruşlarıyla kirlenmeyen Heidi'nin saf sevgisinde kendisini yeniden bulmamış mıydı? Dışarıdan kötüymüş gibi görünse de her insanın içinde bir güzel taraf saklı değil miydi?
Evet öyleydi..
Heidi'nin büyük babasını tanıdıkça O'nu ne kadar da sevmiştik.. Keşke köylüler de O'na olan ön yargılarını bir kenara atıp, o sımsıcak yüreğini görebilselerdi.. Yani ben ne öğrenmiştim? Ön yargılar, dış görünüşler bir yana, insanların güzel taraflarını görebilmekte, içlerinde gizledikleri sevgiyi açığa çıkarabilmekteydi marifet.
Heidi mutluydu, çünkü insanların kötü taraflarını görmeyecak kadar masum bakıyordu hayata..
Demek ki mutluluk sevgide saklıydı; çıkarsız, masum, olabildiğince içten sevgide..


peter
Sonra Peter vardı. Okuma yazma bilmeyen, bütün gün dağlarda keçilerini otlatan Peter.. İşini o kadar seviyordu ve o kadar güzel yapıyordu ki, keçileriyle adeta bir bütün olmuştu. Onların güvende olduğundan emin olduğu zamanlarda, uzanıp dağları ve gökyüzünü seyrediyordu..
Peter mutluydu, çünkü işini çok severek yapıyordu, kendisiyle barışıktı..
Demek ki mutlu olmak için insanın sevdiği bir işi yapması gerekiyordu.. Her şey para demek değildi. İnsan, getirisi az bile olsa, stressiz bir işte mutlu olabilirdi..


Peter ve Heidi

Heidi ve Peter, birlikteyken çok eğleniyorlardı. Ağaçlara tırmanıyorlar, belki de tek oyuncakları olan tahta kızakla neşe içinde yuvarlanıyorlardı karlı dağlarda..
Onlar mutluydular, çünkü özgürlüğün tadını çıkarıyorlardı olabildiğince..
Demek ki mutlu olmak için özgür olmak gerekiyordu. Yanınızda sevdiğiniz biri de varsa hele, bundan daha mutluluk verici ne olabilirdi?



Heidi ve peynir
Heidi ve büyük babası uzun süre karlarla kaplı dağlarda yaşadıkları için pek fazla yiyecek seçenekleri yoktu. Akşamları süt ısıtırlar, kendi yaptıkları ekmeği bölüşürler, bir de peynir kızartırlardı.. Nasıl da güzel görünürdü yağları akan kızarmış peynir gözüme.. Hayatımda hiç peynir yemediğim halde, izlerken benim bile ağzımın suları akardı..
Heidi ve büyük babası kızarmış peynir yerken mutluydular, çünkü fazla tüketmenin ne demek olduğunu zaten bilmiyorlardı.. Az yedikleri halde çok ama çok sağlıklıydılar üstelik.
Demek ki mutluluk,  sağlıkla alakalıydı, tüketim ile ise hiç ilgisi yoktu.. Fazla hırsa ne gerek vardı ki? Olan kadarıyla da mutlu olabilirdi insan..



heidi ve nine

Heidi'nin çok sevdiği bir büyük anne vardı köyde.. Heidi O'nu ziyarete gider, dişleri olmadığı için yiyemediği sert köy ekmeklerini gördükçe çok üzülürdü.. Sonra büyük şehre taşındı Heidi.. Hiç bilmediği yumuşacık beyaz ekmekleri görünce aklına büyük annesi geldi.. Ekmekleri sakladı, ne bilsindi ki sakladığı ekmekler küflenecek! Tek istediği, dağlara dönünce büyük annesine yumuşacık beyaz ekmekleri götürmekti çünkü..
Demek ki mutluluk, basit şeylerle bile olsa, sevdiklerimizi mutlu etmek için çabalamakla da mümkündü..



Clara
Clara vardı bir de.. Clara çok güzel bir kızdı, zengin ve O'nu çok seven bir babası vardı ama, Clara mutlu değildi. Çünkü yürüyemiyordu. Heidi'den sadece bir kaç yaş büyük olmasına rağmen, içindeki çocuğu öldürmüşlerdi korumacı yaklaşımlarıyla.. Bir yerine bir şey olur kaygısıyla O'nu pamuklara sarmalayıp, sırça bir fanusa koymuşlardı adeta.. Yalnızdı.. Sonra Heidi ve Peter girdi Clara'nın hayatına. O'nu sırtlarında dağlara taşıdılar, O'na daha önce hiç görmediği güzellikleri gösterdiler..
Clara'nın yüzü gülmeye başlamıştı dağlarda, yürüyemese de mutlu bir çocuktu artık O da.. Çünkü arkadaşlığı, dostluğu öğrenmişti..
Demek ki mutlu olmak için insanın bir tane de olsa candan dostu olması gerekiyordu.. Mutluluk, paylaşmakla çoğalan sihirli bir duyguydu sanki..


clara yururken
Kimse Clara'nın yürüyebileceğine ihtimal vermiyordu. Ailesi O'nu en iyi doktorlara götürmüş, ama bu doktorlar yürümesiyle ilgili hiç umut vermemişlerdi. Heidi ve Peter'se, tıbbın acımasız gerçeklerinden bihaber, Clara'yı mutlu etmek için çabalarken, aynı zamanda O'na umut da aşıladılar.. Hiç bıkmadan, hiç usanmadan O'nu yürümeye zorladılar. Ve sonunda mucize gerçekleşti, Clara yürümeye başladı.. Mutluluğu katlanmıştı artık..
Demek ki mutlu olmak için insanın umutlu olması gerekiyordu. Bir de kim ne derse desin, hayattaki mucizelere inanmak lazımdı..


Heidi uzgun
Bayan Rottenmeier'i anmadan olmaz elbette. Eğitimi katı disiplin, katı disiplini de emrivaki bir ses tonu zanneden bu kadından az çekmedi Heidi.. Bütün yaşama coşkusuna rağmen, zaman zaman ağladığı da oldu bu ruhsuz kadın yüzünden. Clara hastalandığında güzel dağ suyu içsin diye, Heidi'nin o güzel yüreğiyle elinde bir bardak ile evden kaçmasını, sokaklarda kaybolarak su aramasını hiç unutamam mesela..
Demek ki mutlu olmak için zaman zaman otoriteye baş kaldırmak gerekiyordu. Kendi doğrularından ödün vermemek, baskıya boyun eğmemek de gerekiyordu mutlu olmak için..





Aradan yıllar geçti, ben Heidi'yi hiç unutamadım. Ne zaman denk gelsem, yine bazen gözlerimde yaşlarla izlerim. Sahi sizi hangi çizgi filmler böylesine etkiledi?

.....
Her zamanki gibi sevgiyle ve mutluluğu hissederek kalın diyorum.

44 yorum :

  1. Ben ki animasyon tutkunu, birçok çocuktan bile daha çok çizgi film sever ve izleyen insanım, hayatımda hiçbir karakterden nefret etmiyorum Heidi'den ettiğim kadar. Çocukken de öyleydim :) Nasıl sıkıcı nasıl yapay geliyor bana anlatamam.Beni böyle etkiledi Heidi :) Sen neyi seversin diye sorarsan, tabiki de "Beeeen geceleri esen terörüm, beeen Duck wing dark'ım" derim :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Heidi'den nefret eden ilk sizi tanıdım desem:)
      Galiba ben biraz daha duygusalım, siz biraz aksiyon tarafındasınız, çok da güzel söylemişsiniz, beeeen geceleri esen terör:))))
      Çizgi filmlerimiz ne olursa olsun, içimizdeki çocuk hiç ölmesin:)

      Sil
  2. Yazı gerçekten harika olmus. Bu ilk ziyaretimdi. Öyle görünüyorki devamı gelecek. Benim çizgi filmim elbette Şeker kız candy ve sefiller.. :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldiniz, mutlu ettiniz gelerek:)
      Şeker kızı ben de çok severdim bu arada:)

      Sil
  3. Bu güne kadar yapılmış en güzel Çizgi filmdi. Yüzümde kocaman bir gülümse ile okudum:) Hele Heide'nin o ekmeklerine çocukken bende ağzım sulanarak izlerdim, Kahverengi kahverengi minik somunlar. Kesin Kepek veya Tam buğday unu:))) Kocaman yuvarlak Hollanda peynirleri.. Gerçi çok kötüdür tatları:) Hep böyle beyaz sakallı bir dedim olsun isterdim:) O zamanların en dram çizgi filmiydi.. Hatırlattığın için teşekkür ederim. Bana da mutluluk bulaştırdın. Bu arada Peter Keçi çobanıydı.:P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler yorum için, ha keçi ha koyun ne fark eder, Peter Peter'di işte:))
      Ben de yazıyı yazdıktan sonra coştum birden, ne güzel bir şey mutluluk:)

      Sil
    2. Yazıda geçen "koyun"ları "keçi" yaptım, hatırlatma için teşekkürler:)

      Sil
    3. Şaka yapıyordum yahu:) aaa...:)

      Sil
    4. Koyun tuhaf durmuştu cidden yazıda, keçi hem doğru oldu, hem de daha iyi durdu. Keçilere haksızlık etmeyeyim dedim:)))

      Sil
    5. Keçilerde çok mutlu olmuştur şimdi. Sen çok şekersin :)

      Sil
    6. Evet özlerine döndüler Shemellon ablaları sayesinde:)

      Sil
  4. Heidi Heidi deine Welt sind die Bergen,Heidi Heidi den hier oben bist du zu Haus...Çocukluğumun çizgi filmi hatta ilk filmi. Arı maya, Pinokyo, Wikie ( Wikie yi kız sanırdım daha yeni erkek olduğun öğrendim) Şirinler.Hatırlıyorum Türkiye'ye izine gelmiştik televizyonda (herkes de televizyon yoktu) türkçe Heidi yi izlerken çok yadırgamıştım.Ben kendi çocuklarımın yerine onlar küçükken çizgi filmleri izlemiştim.Hala izlerim ve çok severim.Animasyonlara bayılırım.(ruhum hep çocuk kalacak)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu bahsettiğiniz çizgi filmlerin hepsi de harika gerçekten.. İçimizdeki çocuk hep öylece kalmalı, sevgiler:)

      Sil
  5. İçim bir hoş oldu okurken.İçten yazmışsınız.Selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Heidi benim için sıradan bir çizgi film olması ötesinde hayat dersidir de.. Bu nedenle evet, çok içten bir yazı oldu, beğendiyseniz ne güzel, sevgiler:)

      Sil
  6. Peçete mevzu bahis olduğu demek. Öyleyse, madem öyle, işte böyle diyorum; http://goo.gl/dwfo4J

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Turkuaz renk hakkında yazı istiyorsunuz, peki düşüneyim bakalım:)

      Sil
  7. Ne güzel anlatmışsın mutluluğu. Benzetmeler, resimler daha da pekiştirmiş vurgulamak istediğin noktaları. Tam da benim düşündüğüm şeyler. Mutluluğun sırrı bence basit yaşamakta. Çok fazla beklentin olmayacak, sevdiklerin yanında olacak, basit yaşayacaksın. Öyle olunca en küçük şeylerden bile mutlu olabilirsin. Çok çoook güzel bir yazı. Tebrik ediyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fikir verdiğiniz için ben teşekkür ederim:) Ve işte bu yorumu okuyunca ne kadar mutlu oldum.. Mutluluk böyle bir şey, sevgiler:)

      Sil
  8. Öncelikle "Sıradaki Yazı Sevdiklerime Gelsin" isteğimi kırmadığınız için teşekkürler. :)
    Gözlerim dolu dolu okudum...
    Heidi’ yi ben de unutmadım kocaman ağzını açıp, yemyeşil çimenlerde yuvarlanıp dağlardan özgürce uçarcasına koşup, içinde öfke taşıyan, mutsuz büyük babasını kendine bağlayan o güzel yürekli çocuğu. Bir zamanlar hep samanlardan oluşan yatağını ve yuvarlak bir delikten oluşan penceresini, imrenerek izlerdim. Biz büyüdük ve içimizdeki Heidi hep kaldı. Dünyanın acı gerçekleriyle ne kadar yüzleşirsek yüzleşelim onun yaşama sevinci hep taze kaldı.
    Güzel yazılarınızın devamı dileğimle, sıradaki yazıyı, yazıları yine bekliyorum... Sevdiklerim için... :.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçimizdeki Heidi'yi her ne kadar yaşatsak da, dediğiniz gibi zaman zaman yaşamla yüzleşmekten alıkoyamıyoruz kendimizi. Böylesi durumlarda bazen sert, keskin yazılar çıkabiliyor kalemimizden ister istemez. Hatta bazen reklam kokan yazılar bile yazıyoruz.. Ama mutluluk gibi güzel duygularla aşka gelip bir şeyler yazdığımda emin olun ki sevdiklerinize de gidecek o yazılar :)

      Sil
  9. İnanılmaz bir yazı olmuş, hem güldüm, hem de gözümde bir damla yaşla bitirdim okurken:) Benim için Heidi özeldir, küçücükken babaannemle oturup izlerdim, o bile hüzünlenirdi, neler hissettiğini şimdi anladım, teşekkürler bu güzel yazı için :)

    YanıtlaSil
  10. Benim için Heidi'nin yeri o kadar ayrıdır ki babaannemle ilzerdim ana okulu yaşlarımda, şimdiyse hem gülerek, hem de gözümde bir damla yaşla okudum bu yazıyı! Harika bi anlatım, yüreğinize sağlık, çok begendim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocukluğumuz, duygularımız.. Biliyor musunuz ben de babaannemle izlerdim...

      Sil
  11. Bir de bu yazıyı okuyan herkese sormak istiyorum. Sizce mutluğu herkes hak eder mi? Yoksa mutluluk hak edilmesi gerekmeyen birşey midir? Bazen denir ya hani "Sen mutlu olmayı hak ediyorsun. " öyle birsey var mı sizce?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence bu söylem, yani "mutluluğu hak ediyorsun" ya da "etmiyorsun" söylemi sübjektif bir yargıdır, bir dilektir kimi zaman. Bana kalırsa mutluluk, başarı gibi, zenginlik gibi hak edilesi bir şey değil, bir duygu halidir. Dolayısıyla herkes en azından kimi anlarda mutlu olabilir, olmalıdır da..

      Sil
    2. İnsan elinde olmayanlara değil, olanları düşünürse gayet mutlu olabilir:)

      Sil
  12. Yazıyı okuyunca duygulandım ben de. Çok güzel yazmışsınız. Çok sevdiğim ve beni etkileyen bir çizgi filmdi. Bulup da tekrar seyredesim geldi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir ara Tivibu'nun kayıtlarında vardı, 40 bölümü 2-3 günde izlemiştim:) Hiç bıkılmıyor gerçekten de:)
      Yorumunuz için teşekkür ederim:)

      Sil
  13. en sevdiğin çizgifilmlerden biri hatta heidi'nin frankfurt'a zorla götürüldüğü bölümü her izlediğimde gözüm dolar :( tesadüfen geçen gün bir kanalda rastladım ve o bölüm vardı. kanalın adı kidz tv'ydi. ben akşam 9da rastlamıştım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir ara tivibu'nun kayıtlarına 40 bölüm koymuşlardı, iki gün boyunca izlemiştim ben de :)

      Sil
    2. öyle mi? heidi 52 bölüm değil miydi yalnız? olsun yinede hasret çekmiş oldunuz. bence çok sevindim heidi'nin başlamasına. yeni çizgifilmler eskilerin yerini malesef tutmuyor. bende oturdum yeğenimle izledim oda çok beğendi. sabahları da arı maya varmış aynı kanalda.

      Sil
    3. insanın çocukluğu gibi var mı:)

      Sil
    4. öyle. eskiden planet çocuk'ta taş devri,jetgiller vs vardı. ama sonraları bozdular. şimdi heidi ve arı maya başlıyor kidz tv'de. haliyle yeni adresimiz :) ara sıra çizgifilm kanallarını takip etmek lazım. ay savaşçısı'da başlıyormuş aynı zamanda onuda dün akşam keşfettim :)

      Sil
    5. Şu kidz tv, tivibuda var mı acaba, heveslendim şimdi, haftasonu kahvaltıya denk gelse ne güzel olur :)

      Sil
    6. evet tivibuda varmış :D arı maya sabah 8 buçukta başlıyormuş ama heidi'yi ne zaman açsanız görürsünüz kanalda. ay savaşçısı'da akşam 9 gibi başlıyor.

      Sil
    7. Teşekkürler, hafta sonum şenlenecek sayenizde :)

      Sil
  14. Gerçekten tüm zamanların en güzel çizgi dizisi. Bizim drama dizileri bişe Heidi'deki dramanın 10'da 1'ini karşılamıyor. İnsan çizgi diziye ağlar mı ya :( Özellikle her yaştan kişinin izleyecebileceği bir çizgi dizi. Tam olsa sa izlesek demiştim ki arkadaşın Kidz TV'de yayınlandığını söylediği mesajı gördüm.

    Heidi 1,diğeri de Pinokyo idi. Masallardaki Polyanna hikayesi gibi değildi çizgi dizisi. Heidi gibi dramlarla doluydu. Bu klasiklerinden mutlaka TV'de yayınlanması gerekiyor. Bugün yayınlanan Ben10,Winx Club,Sürekli Dizi vs gün gelir unutulur ama Heidi izleyenlerş tarafından hiç bir zaman unutulmayacak. Ki unutulmamış da 70lerin sonunda yayınlanırdı bugün bakıyorum hala Heidi popileritesini koruyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tüm zamanların en güzel çizgi dizisi bence de, çünkü içinde duygular var, sevgi var, keşke bu tür filmler dizilerle büyüse çocuklar...

      Sil
  15. Heidi, Şeker Kız,Ay Savaşçısı çocukken bizi mutlu ederdi. Şeker Kız'ı değil de diğerlerini Kidz tv de görüyorum, kızımla izliyoruz ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şahane, mutluluk bulaşıcıdır üstelik. Kızınız şanslı bu güzel öyküleri izleten bir annesi/ babası olduğu için
      Bu Kidz Tv'yi benim de bulmam lazım. Kendim için :)

      Sil
  16. Yanlış yazmışsınız Clara hastalandığında Heidi dışarıya su doldurmaya gitmedi. Claranın babası heididen buz gibi bir soğuk su istedi heidide mutfaktan doldurdu fakat su soğuk değildi bu nedenle dışardaki çeşmeye gitti soğuk su doldurmak için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle duygu dolu bir yazıya "yanlış yazmışsınız" şeklinde 'buzz' gibi bir yorum yazmanıza ne gerek vardı🤗Çeşmeden akan suyu beğenmedi Heidi, çünkü dağlarının buz gibi suyunu arıyordu. Yani aslında aynı şeyi söylüyoruz sizinle. 🤗

      Sil