21 Ocak 2014 Salı

Böyle işlerden para kazanıyorlar!

Şu iş hayatı ne kadar da eşitsiz, ne kadar da saçma bir yer, bunca yıldır çözemedim gitti. Birileri tabiri caizse eşşek gibi çalışıyor, birileri çalışıyormuş gibi yapıp entrika ile, yalakalık ile kazanıyor; birileri hiç çalışmayarak çalışanların sırtından geçiniyor, mesela kaçak elektrik kullanıyor, kaçak gecekondularda bedava oturuyor. Birileri zaten hırsızlığı alenen yapıyor, birilerinin sermayesi doğuştan var -ki onları bu yazıya hiç dahil etmiyorum bile- birileri dolandırıcı, birileri politikacı... Bunların hepsine bir şey söyleyebilir, hepsiyle ilgili eleştiriler yapabilirim elbette ama, benim asıl canımı sıkan bir grup var ki, onlara toleransım hiç yok!

Kim mi onlar, yapmayıp eleştirenler! O kadar çok ki onlardan, gelin bir bakalım:

              FUTBOL ELEŞTİRMENLERİ

futbol yorumculari


Dünyanın en ciddi işini yapıyormuş edasıyla takım elbise giyip, kravatlarını eksik etmeyen; neden olayın özüne uygun eşofman giymediklerini bir türlü anlayamadığım futbol eleştirmenlerine, onların yaptığı işe son derece sinir oluyorum. Şöyle bir araştırma yaptım, bu yorumcuların bazıları futbolculardan daha çok para kazanıyormuş. Senelik milyon liraları geçen ciddi rakamlar söz konusuymuş.
Hiç izlemediğim için bilmiyorum ama denk geldiğimde gördüğüm kadarıyla bu adamların çoğu futbolcuları yerden yere vuruyor, neden öyle yapmışmış, o top hiç ofsayta atılır mıymış, efendim niye koşamamışmış gibi gibi.. Birileri bana kızabilir ama bu futbol işini sanki Mars'a füze gönderiyormuşcasına abartıyorlar bence. Olayın zaten özü saçmalık iken bir de bu eleştirmenler konuşuyor da konuşuyor yüksek perdeden. Evet neden onlara çok para verildiğini anlıyorum, izleyicileri gaza getirmek onların görevi, daha çok bilet satılsın diye, daha çok reklam alınsın diye bir nevi ateşleyici görevi görüyorlar. İyi de bu kadar yüksek perdeden atıp tutan bu vatandaşlara birisi de çıkıp “konuşacağına kendin oynasana birader!” demiyor. O çok konuşan, ahkam kesen adamlardan çok daha iyi futbol eleştirisi yapan bir sürü boş kişi  yok mu kahvehanelerde? Sokakta bir araştırma yapsanız, çoğunluğun futbol profesörü (!) olduğunu görürsünüz zaten.
İşte benim sinir olduğum konu bu, haksızlık yahu!! 

                       GURMELER

ye kazan!


Sinir olduğum meslek gruplarından birisi de bu kendilerine gurme ünvanı verilen şahsiyetler. Mutfağa girse belki de yumurta bile kıramayacak kadar beceriksiz olan bu tipler yemeği tadıyor, olmamış diyor.

Kime göre olmamış?  Gurmeye göre olmamış.
Neden olmamış?  Çünkü gurme en iyisini bilir!


Adam, yani gurme şahsiyet gidiyor bir restorana, sofra donatılıyor kendisi için. Her tabaktan bir çatal bir kaşık alıyor, (kalan yemekler ne oluyor acaba?) hmmm bu fena değil, hım hım hım bu olmamış, bunun şekeri çok, bunun karamelize olması lazımdı gibi şeyler söylüyor ve bu yaptığı iş için para alıyor.
Ben de yaparım, siz de yaparsınız, “hım hım hım bu olmamış” demek zor değil ki. Hayır tamam bu işi yapmak için de bir bilgi gerekiyordur falan da emek yok be usta! Yani yemek dediğin şey makine mi ki "hım hım hım bu karamelize olsun" diyen bir gurmenin eleştirisiyle düzelecek? O anda aşçı belki dalmıştır, banka borcunu düşünürken az karamelize etmiştir soğanları, ne bileyim işte o tencereye tuzu çok koymuştur da bir sonrakinde daha az koymuştur veya o yemeğe konan domatesin genleri bozuktur.

Demem o ki, bir yemeği eleştirince ne oluyor? Yani gurmeler olmasa hayatımızda ne değişecek?


Bu eleştirip aslında hiçbir iş yapmayanlar kategorisine fabrikalara danışmanlık satan, basmakalıp danışmanCILARı (!) da eklemek isterim ki bu konu ayrı bir yazıyı doldurur. Zira çalıştığım fabrikalara danışmanlık hizmeti verip de biz çalışanlardan aldıkları bilgileri satarak saftirik patronlara hava basıp deli gibi para kazananları çok gördüm, bunu da yazarım bir ara.

ASLOLAN REKLAM!


Fark ettiyseniz örneklediğim bu 2 meslekte de aslolan şey reklam. Yani yaşadığımız çağda emeğin değeri yok, reklamın değeri çok!

Bir futbol eleştirmeni bir futbolcuyu yerden yere vurduğunda o futbolcunun parasal değeri görece düşüyor!
Bir sinema eleştirmeni bir filmi övünce o film daha çok satılıyor!
Bir gurme bir restoranı övünce o restorandaki yağda yumurta bile 50 liraya satılabiliyor!

Olay bu işte bana göre. Yani kendilerine şunun bunun eleştirmeniyim sıfatını verenler, aslında vahşi kapitalizmin çarklarına yağ döken piyon olmanın ötesine geçmedikleri gibi, boş yere kendilerini de bir şey zannediyorlar.

Komedi mi trajedi mi siz karar vereceksiniz bu duruma elbette ama, benim için tek doğru var:

EMEK KUTSALDIR!

Kalın sağlıcakla.


36 yorum :

  1. o zaman ne yapıyoruz.. yazınıza emeğinize karşılık bir alkış gönderiyoruz ;)
    anlayana sivrisinek vs..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de emek verip okuduğunuz, yorum yazdığınız, beni sevindirdiğiniz için sizi alkışlıyorum:)

      Sil
  2. benden acaip gurme olur ama nerdeeeeeeeeee :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte ben bunu hazmedemiyorum, hepimiz gurme olabiliriz,bu adamlara niye para kazanıyor:))

      Sil
  3. Kimileri için para kazanmak kolay iken; kimileri için bir o kadar zor. Kimileri sadece vücudunun fiziğiyle-sadece duruşla- milyonları götürürken; kimileri de yerin kaç metre altında karın tokluğun emeğini kazanır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olayın o boyutu zaten vahim, eşitsizlik korkunç boyutlarda. Keşke, keşke....

      Sil
  4. Düzen böyle. Her zaman bedava para kazanan oldu, oluyor; olacak. :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de rahatsızlığımı dile getirmek istedim, bu düzen böyle diye böyle devam edecek değil. Bir gün elbet değişecektir, değişmelidir, umut ediyorum...

      Sil
    2. :). İnşallah ama öyle olmuyor malesef. Şekli değişir ama kolay para kazanmak her zaman olur. İnsanlık hali. Yani doğal bir üründür aslında bedava kazanabilme. Ama üretimden sonra. Bir nevi değişik bir burjuvazi türü işte..

      Sil
  5. Yaptıkları sadece "Riv riv riv" ama parayı onlar götürüyor. Spor pardon futbol açık oturumlarını! TV de gördükçe tüylerim diken diken olması bu yüzden. Program arası uzun reklamlara bile katlanabilirim ama onlara asla katlanamıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bu balon mesleklerin gerçek yüzlerinin, içlerinin ne kadar kof olduklarının ortaya çıkmasını hayal ediyorum :)

      Sil
  6. Mutlaka kolay para kazanma yollarını seçen olacaktır, ama bari bu kadar övülmesin bu insanlar, bu kadar özendirilmesin, kendilerini bir şey zannetmesinler.. Yaptıkları işlerin önemli meslekler olduğu balonu patlasın artık:)
    Bugün ben eleştirdim birkaçını, yarın siz, öbür gün birileri daha eleştirse, kamuoyu yaratılsa belki de havaları biraz söner:) Ne bileyim işte benim elimden gelen yazmaktı, yazdım belki birilerinde farkındalık yaratırım diye..

    YanıtlaSil
  7. (Her zaman bedava kazanan olacaktır; Haklı veya haksız.) Adres de vereyim: Faiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet o da olayın bir boyutu elbette, zenginin malı züğürtün çenesi misali biz de yazıp çizip konuşuyoruz işte elimizden geldiğince:)

      Sil
  8. Ben bu konuyu defalarca yakın arkadaşlarımla tartıştım futbol izlemeyi ve taraftarlığı bile sevmem. Hele hele eleştirmenlere hiç tahammül edemem. Otururlar bi koltuga sanki memleket meselesi tartışıyorlar sanarsın yok şu pozisyon ofsaytmış ulan maç oynanmış bitmiş alan almış satan satmış.. Ama o adamlara da kızmamak gerek.. Saf mı diyeyim cahil mi diyeyim ne diyeceğimi bilemedim. Kabahat onları oturup izleyenlerde. İzlenmese zaten medya da böyle gereksiz şeyleri yayınlamaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet yapılmış bitmiş bir işi, üstelik de adı üstünde bir oyunu eleştirmek cidden çok ama çok saçma.
      Umarım birgün bu saçmalıklar biter:)

      Sil
  9. "Tamam eleştiri yapmak için de birikim gerekiyor, eğitim gerekiyor anlıyor ve saygı duyuyorum, tamam herkes sinema eleştiremez kabulüm. Benim derdim başka, ne gerek var böyle bir işe?" dersen eğer o zaman herhangi bir filmle gitmeden önce de kesinlikle trailer yada fragmanını izleme. çünkü ikisi aynı şeye hizmet eder, sana, filme gitmeden fikir sahibi şansı verir. Malesef hiiiiiiiç katılmıyorum yazdıklarına :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yapılmış işin üzerine konuşulmasından kazanılacak parayı ne yazık ki saçma bulmaya devam ediyorum, yani üzgünüm seninle hiiiç aynı fikirde değilim:))
      Fragman filmden kesitlerdir, yönlendirme yapmaz, aynı bir kitabı arka kapağındaki özet gibi. Ama bu dediğim fularlı abiler ve ablalar konuşurlar ve para kazanırlar. Hele içlerinden biri vardır ki duayen derler kendisine, bir filme kötü diyorsa o film kesin güzeldir diye düşünürüm ve genelde de yanılmam:)

      Sil
  10. Emek harcamak çok önemli emek harcamadan kazanç sağlayanların içi rahat mı acaba?... Ben de onu çok merak ederim hep. Güzel yazınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu acımasızca eleştirip para kazananlar, kendi konuşmalarını acımasızca eleştirip para kazananlar hakkında ne düşünüyorlar acaba:)

      Sil
  11. Reklamsız olmuyor be kardeş:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Reklamın da bir sınırı olsun öyle demeyin ama:)
      Adamlar bizim yerimize düşünüyor, bizim yerimize karar veriyor, utanmasalar bizim yerimize satın alma da yapıp zorla kullandıracaklar bir şeyleri, bu reklamlar yüzünden aptal olduk:))

      Sil
  12. Futbol eleştirmenlerini ve programlarını ben de anlamıyorum. 90 dakikalık bir maçı neredeyse 90 saat konuşuyorlar. Peki sonuç değişiyor mu? Hayır. Futbolcular değişiyor mu? Hayır. O zaman neden bu kadar konuşuluyor? Gurmelik ve film eleştirmenliği konusu da aynı. Tamamen kişiye özel bir durum. Bir kişinin beğendiğini diğeri sevmeyebilir. Meslek olarak bakılması tuhaf bence. Ayrıca bu konu hakkında benim söylemeyi sevdiğim bir cümle vardır. "Bir şeyi eleştiriyorsanız ondan daha iyisini yapıyor olmalısınız" yanılıyor muyum?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen size katılıyorum, bir arkadaşım var. Para karşılığı yapmasa da kendi çapında gurme..
      Her yemeği küçük lokmalar halinde alır, ağzında evirir çevirir başlar yorum yapmaya.. Ama kendisinin abartmıyorum yumurta kırmışlığı yoktur. Bir gün sabah kahvaltısında birlikteydik, yumurtalı ekmek yaptım, annemden gördüğüm gibi de içine azıcık süt koydum. Bu ağzına bir lokma aldı, birden " Sen ne yaptın, buna hiç süt konur mu?" diye yüksek sesli bir eleştiri yaptı, ben orada bittim, gözlerimin dolduğunu da hatırlıyorum. O günden sonra kendisi ne zaman evime gelse hep hazır şeyler ikram ettim, asla herhangi bir yiyecek yapmadım O'nun için, bunu kendisine de söyledim zaten:) Zavallı eşine hep acımışımdır..
      Bir de profesyonel, bu işe yıllarını vermiş aşçıların halini düşünün! Bir gurme gelip bir ton laf edecek, ben aşçı olsam kesinlikle dayanamazdım bu duruma:)

      Sil
  13. Olan hep tataftara olur futbolda. İki taraf ta masaya maçtan önce oturur. Maç verilecekse verir alınacaksa alır, skor bile bellidir çoğu zaman. Garibim izleyicide evde totem yapıcam diye tvnin karşısında şekilden şekile girer.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben Allahtan fanatik bir futbol taraftarı değilim, bir maçı baştan sona izlemişliğim yoktur:)
      İşte o totem yapan izleyiciler sayesinde bu kravatlı adamlar paraya para demiyor maalesef:)

      Sil
  14. Türkiyedeki film eleştirmenlerinin kötü olması demek film eleştirmenliğinin saçma bir iş olduğu anlamına gelmez. Hollywood'da takip ettiğim bazı eleştirmenler vardır ki hepimizin bayılarak izlediği bir çok filmin yönetmeninden daha başarılıdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen bu işin ilmini aldığın için elbette ki benden farklı bakıyorsun olaya ve doğrudur; dünyada bu işin hakkını vererek yapanlar vardır.
      Ben sadece yapılmış bir işin para karşılığında eleştirilmesini hazmedemiyorum. Bir sanat eseri hakkında elbette yorum da yapılır, eleştiri de yapılır. Yapılmalıdır da, ama böyle meslekler olması bana yine de fuzuli geliyor. Edebiyat eleştirmenleri örneğin, bir kitabı sayfa sayfa eleştirirler, kimileri över, kimileri beğenir. Sonuçta ben bir kitabı okuduğumda onların görüşleri yine kendilerine kalacaktır, çok övülen kitaplarda o kadar çok hayal kırıklığı yaşamışlığım vardır ki!
      Demem o ki beğeniler özneldir, misal Recep İvedik filmlerini beğenen milyonlarca insan var, bazı eleştirmenler de övüyor bu filmleri. Bense beğenmiyorum mesela, ne olacak? Bazı eleştirmenler de kötü laflar ediyor İvedik filmleri hakkında ama bak dördüncüsü çıkıyor..
      Demem o ki, bir sanat eserinde, bir filmde, bir kitapta, bir şarkıda BEN NE KADARSAM ESERİN DE O KADARINI ANLARIM..
      Beni yönlendirmek için birileri para karşılığında eleştiri yapsa ne olur yapmasa ne olur..
      Bir de nedense tanıdığım eleştirmenlerde hep bir kibir gördüm bugüne kadar. Dedim ya, sanki dünyanın en önemli işini yapıyor gibi tavırlar.. Hoşlanmıyorum işte elimde değil:)

      Sil
  15. Ben de isterdim böylesi işlerde çalışmayı:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kim istemez ki, düşünsenize yemek yemeği seviyorsanız eğer, tadıyorsunuz değişik lezzetleri, sonra da fikirlerinizi söylüyorsunuz ve size para veriyorlar:)

      Sil
  16. Bu anlatılan mesleklerin hiç bir eğitim kurumu ve kuruluşu yok. Kısacası eğitim şart :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet sinema hariç diğerlerinde eğitim kurumu yok haklısınız, gurmelik okulu kulağa ne hoş geliyor:)

      Sil
  17. harika yazmışsınız... yüreğinize sağlık.. yürekten katılıyorum yazdıklarınıza.
    futbol yorumcuları hakkında ben de aynı sizin gibi düşünürken film eleştirmenleri ve gurmeleri hakkında bu şekilde düşünmemiştim. :) evet yazdığınız gibi onlar da benzer konumdaymış.
    sadece verdiğiniz bu örnekler bile kapitalizm in ne kadar çirkin, adaletsiz ve acımasız olduğu gerçeğini çok güzel gösteriyor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bunlar sadece birkaçı.Yaşadığımız kapitalist sistemde adaletsizlik o kadar çok ki, neye el atsak bir haksızlık, bir eşitsizlik, bir dengesizlik...
      Farkında olarak yaşamaksa işin en acı veren kısmı maalesef...

      Sil
  18. eleştiri deyince aklına sadece 'eleştirmek' gelmesi seni yanılgıya düşüren,,daha doğru açılımı 'analiz'dir..bir filmin alt okumasını hakkıyla yapabiliyorsan metz'i de bilmen gerekir _ki bu göstergeyi anlamak için kafa patlatmak gerekir_ lacan'ı da simülasyonu da ,,o zaman sokakta simit satmak daha kolaya kaçmak olduğunu anlarsın .her iş öğrenene kadar zordur demişler,aynen öyle ,o zaman öğretmenlik de kutsal meslekten saymayalım hiç nasıl olsa var olan ve kitaplarda yazan bilgiyi birilerine anlatıyor üretmiyor 30 sene aynı şeyleri anlatarak para kazanıyor ,ve senenin 3 ayı tatil yapıyor,ama işin aslı bu değil öyle değil mi!!.spor olsun film olsun yemek olsun bazen o konuyu teknik ve fikirsel düzeyde öğrenebilmek daha iyi anlayabilmek için kritiğine ihtiyaç duyarız..mesela ben bazen hakemin haklı olup olmadığını anlamak için farklı görüşleri okumaya ihtiyaç duyabiliyorum..kısacası at gözlüğünü çıkar sabit fikirli olma

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tanımadığım insanlara fikirlerine katılmasam da "at gözlüğünü çıkar, sabit fikirli olma!" şeklinde yaklaşmam, böyle yaklaşanların fikirlerinii -her ne kadar doğru söyleseler de- dikkat almam.
      Birincisi ben size "siz" diye hitap ediyorum, siz de tanımadığınız insanlara - her ne kadar anonim kalmayı tercih etseler de- bu şekilde davranmalısınız, toplumumuzda genel kabul görmüş davranış biçimi budur.
      İkincisi "at gözlüğü takma, sabit fikiri olma" şeklinde emretmişsiniz ya, h.ç olmamış biliyor musunuz. Böylesine bilen, belli ki okuyan bir insana iki numara dar gelmiş bu söylem..

      Kalın sağlıcakla...

      Sil