28 Mayıs 2015 Perşembe

28 Mayıs, Edip Cansever'i anıyorum..

Bugün benim için ne cumhurbaşkanlığı tartışmaları, ne o, ne de bu; bugün Edip Cansever hissiyatındayım. 28 Mayıs 1986 yılında kaybetmişiz kendisini; yani tam 28 yıl önce bugün. Işıklar içinde uyusun.. Edip Cansever'i anlatmak bana düşmez, haddimi bilirim. Ben sadece şiirlerini çok severim, birkaçını da ezberden söylerim laf aramızda. Söylerim dedim, çünkü bana göre şiir okunmaz, içten gelerek söylenir.. Söz O'nundur... Anısına Saygıyla.....
Devamını Oku

25 Mayıs 2015 Pazartesi

Ateş Yılları'nda gezinmek!

Geçmiş yıllardan izler taşıyan, o yılların hüznünü, mücadelesini, bakış açısını hissettiren kitaplar okumak isterim bazen. Belki de günümüzün kaotik ortamından kaçmak, azıcık nefes almak için bilinçaltım yönlendiriyordur böyle öykülere, kim bilir! Yerli edebiyatta Kurtuluş Savaşı öncesi ve tam sonrasını anlatan kitapları severim mesela. Kapitalizmin ön planda olmadığı o yıllarda, ilişkilerin de daha naif, daha insancıl olduğunu düşünürüm hep. Çılgınca tüketim nedir bilinmezken, daha bir incelikli ve dolayısıyla daha değerli gelir o dönemin insan ilişkileri...
Devamını Oku

17 Mayıs 2015 Pazar

Magazin özlemim kabardı!

Hepimizde magazin özlemi var, kimse itiraz etmesin. Hele ki politik magazin, dozunda alındığında insanı gevşeten, rahatlatan bir şey... “Ben sadece belgesel izliyorum, köşe yazısı okuyorum , magazin mi, asla ve kat'a! “ diyerek sıyrılmayın. Bakın mesela İngilizlere, veliaht Prens William ve Kate Middleton'un ikinci bebekleri kız mı olacak erkek mi olacak diye bahisler açıldı, insanlar merakla bekledi, çocuk doğunca bu sefer isim bahisleri açıldı. Tatlı tatlı dedikodular dönmeye başladı. Hatta Rus kadınları olur mu canım, Kate hiç doğum yapmış kadına...
Devamını Oku

14 Mayıs 2015 Perşembe

Yazdım, oynandı, hissettim...

Önce çok heyecanlandım, oyun başlayınca bu heyecanım coşkuya dönüştü. Sahnedeki sanatçılarla benim aramda sanki bir sır vardı ve bu sır yavaş yavaş açığa çıkıyor gibiydi. Tam da öyleydi. Ben biliyordum ne söyleyeceklerini, onlar da biliyorlardı ve söyledikleri anda sırrımızı artık herkes öğrenmeye başlamıştı. Neydi bu sır, çok mu önemliydi, hayır değildi diyemeyeceğim, önemliydi elbette. İnsanların, kameraların, kayıt cihazlarının önünde açığa çıkıyordu, sadece bir kişinin kafasından geçenler, ne müthiş bir duygu! Düş gücümle canlandırdığım karakterler...
Devamını Oku

12 Mayıs 2015 Salı

Doğuş Otomotiv Trafik Hayattır!

Önemli olan ne kadar hızlı vardığınız değil, nasıl vardığınız... Trafikte aşırı hız yapmayın! Çünkü Trafik Hayattır! Aşırı hız son yıllarda kazaya sebep olan unsurların başında yer alıyor. Özellikle gençlerin yaptığı trafik kazalarının çoğu aşırı hız nedeniyle meydana geliyor. Doğuş Otomotiv’in kurumsal sorumluluk markası Trafik Hayattır, ‘aşırı hız’ı konusunu ana mesajları arasına alarak projelerini kurguluyor. Dünya Sağlık Örgütünün raporuna göre trafik kazalarındaki ölümlerin yaş grubu analizinde diğer ölüm nedenleri arasında 15-29 yaş grubu birinci...
Devamını Oku

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Şimdi Oyun Zamanı, #görmesendeolur!

Bu haftasonu özel bir festivaldeyiz.  Günde 12 saatten toplamda 24 saat oyun izleyeceğiz. 11 oyunla 11 ayrı dünyaya gideceğiz, aslında tam bir ruh detoksu olacak bu etkinlik. Güncel politikanın, seçimlerle ilgili gergin gündemin uzağında kalacağız iki günlüğüne.  Gören-görmeyen zihinlerin amatör kalemlerinden dökülen sözcükler, profesyonel oyuncularla hayat bulacak. Ne kadar heyecan verici! Daha önce sizlere #görmesendeolur adlı bu özel atölye çalışması hakkında bu yazımda bilgi vermiştim. Artık söz bitti, şimdi oyun zamanı! Gösteri zamanı...
Devamını Oku

1 Mayıs 2015 Cuma

1 Mayısı kutlasak ne yazar!

1 Mayıs deyince benim aklıma eşitsizlik, adaletsizlik, haksızlık geliyor. Dünya standartlarına göre bile yüksek olan maaşları ve örtülü ödenekleri ile krallar gibi yaşayanlar, asgari ücret 1500 liraya çıkarsa işsizlik artar, bu kabul edilemez mantıksız bir rakam diyorlar. Kendileri korunaklı villalarda yaşarken, özel uçaklarla gezerken, 7 yıldızlı otellerde rüya gibi tatiller yaparken, bir işçinin aldığı maaşın 10 katını sadece 1 çantaya veya bir saate, bir kravata öderken, neredeyse sınırsız para harcarken, “işçinin kaderi bu!” demeye getiriyorlar... ASGARİ ÜCRET 949.07 lira...
Devamını Oku