24 Ocak 2013 Perşembe

İŞSİZLİĞİN EVRELERİ - 1


Uzun yıllar ara vermeden çalışan insanın işsiz kalmasının çeşitli evreleri vardır. Süreleri ve yansımaları kişiden kişiye değişse de genel olarak evrelerin kapsamı değişmez. Gelin birlikte ve cesurca bu evrelere bir göz atalım:

İşsiz insanın birinci evresi:

Yılların alışkanlığıyla sabahın erken saatinde kalkar, yeni işsiz kalan arkadaşımız. Hızlı hareketlerle yine yılların alışkanlığıyla duşunu alır; hatta giyinir, süslenir. Çıkıp taze ekmeğiyle gazetesini alarak evine döner. Açar keyifli bir müzik:

“Oh be”, der; “özgürlük ne güzel şeymiş! “

Yayıla yayıla kahvaltısını ederken bir taraftan gazetesini okur keyifle; bir taraftan da haberleri izler televizyonda. İnternette o güne kadar hiç ilgilenmediği salak saçma oyunlara dalar sonra da. Derken saat 12.00 civarında yine yılların robotik edasıyla midesinden sinyal gelir, acıkmıştır! Çalışırken söylene söylene bile olsa yine de ucundan köşesinden yediği üç çeşit tabldot yoktur maalesef! Ayrıca servis yapan Ayşe Teyze de işyerinde kalmıştır artık... Kendi yemeğini kendisi hazırlamak zorundadır işsiz arkadaşımız...Açar dolabı, şanslıysa dünden kalan yemeği ısıtır, eğer yemek yoksa da henüz kaldırmadığı kahvaltıdan tırtıklanır biraz daha..Daha saat 14.00 bile olmamıştır! Ne yapsa ne yapsa diye düşünürken film seyretmek gelir aklına. Öyle ya, işi bırakmasındaki en büyük sebeplerden birisi, kültürel faaliyetlere yeterince zaman ayıramayıp bunalmak değil miydi? Açar filmi izler, sonra bir tane daha izler..Derken saat 17.00 olmuştur. Akşam için şöyle mükellef bir yemek hazırlamayı düşünür eşine ya da sevgilisine sürpriz yapmak için. Çalışırken zamansızlıktan uzun süredir yapmadığı en zor yemeği müzik eşliğinde keyifle yapmaya koyulur. Akşam olup da alışık olmadığı biçimde masada üç çeşit yemeği gören eş ya da sevgili “ Bu işsizlik ne güzel bir şeymiş, ohh mükemmel yemek!” diyerek işsiz arkadaşımızı yeni hayatına motive edici iltifatlar eder.

Ertesi gün, değişiklik olsun diye bütün ütüleri yapan işsiz arkadaşımız, oyun, tv,yemek rutinine devam eder.

Ertesi gün internet, oyun, tv, yemek rutinine yarım kalan kitabını da ekler değişiklik olsun diye..

Ertesi gün, temizliğe girişir ekstradan. Çünkü hâla enerjisi tükenmemiştir. Temizlik iki saatte bitince de kendi kendine söylenir:

“ Bu ev kadınları neden işlerini bitirememekten yakınır ki, al bitti işte “ der.

Oysa yıllarca az zamanda çok iş yapmanın bilinçaltına programlandığının farkında bile değildir. Ev kadınları ise tam tersine kahve, sohbet molaları ile günü doldurmaya programlamışlardır bilinçaltlarını.. Bizim saftirik işsiz arkadaşımız ise farkında değildir bunun.

Ertesi gün artık canı sıkılır, bir arkadaşını arar konuşmak için; ama arkadaşı meşgul olduğunu söyleyip “ ben seni sonra arayayım mı canım? “ şeklindeki “ işteyim, beni meşgul etme”anlamına gelen kibar yanıtı verince kızar kendi kendine işsiz arkadaşımız..Öyle ya milletin işi gücü var, onunla mı uğraşacak insanlar ..

Ertesi gün, dışarıya çıkıp gezmek ister. “ Ne kadar çok insan var, benim gibi işsiz bu saatte dışarılarda “ diyerek kendini avuturken, mağzalara şöyle bir girer çıkar. Her şey birdenbire pahalı gözükür gözüne işsiz arkadaşımızın.

“Artık çalışmıyorum, artık bir üretici değil tüketiciyim” cümlesi kafasından geçerken öyle bir afallar ki, hemen oralardan uzaklaşıp eve atar kendisini. Evi mabedidir; artık zorunlu haller dışında çıkmayacaktır dışarıya..

Ertesi gün, iğneli laflarıyla kendisini sinir eden şirret iş arkadaşıyla yüksek sesle kavga ederken bulur kendini. Silkinerek “hoop n'oluyoruz, geçti artık; kurtuldun o şirret kadından” diye kendini teselli edip günlük rutinine devam eder.

Aradan bir ay geçer böylece..Bizim işsiz arkadaş, yeni bir iş aramayı bilinçaltında hep erteler. Benzer şirret kadınları, haksızlık yapacağı muhtemel yeni patronları, hırslı ve kıskanç mecburi iş arkadaşlarına yenilerinin ekleneceğini düşündükçe de erteleyecektir zaten yeni bir işte çalışmayı. Çünkü bilir ki kendisini işten ayrılma noktasına getiren o iğrenç koşulların daha da beterleriyle karşılaşma olasılığı çok yüksektir yeni işlerde de.

İşte böyle geçer gider işsiz insanın birinci evresi. Mümkünse insanları görmeden, inzivaya çekilmiş bir halde kimi işsizler bir ay, kimileriyse bir kaç ay yaşar birinci evreyi..

İşsiz insanın ikinci evresi ise bir başka yazının konusu olsun..Kalın sağlıcakla sevgili okurlarım..

2 yorum :

  1. Sevgili evde yazar,
    yoğun, keyifli ve yorucu bir iş gününün ve 23 yıllık iş hayatının ardından çok hoş tasvir edilmiş gülümseten yazılarınıza rastladım. İş hayatına atıldığımızdan buyana zaman zaman yaşadıklarımızı hoş anılar olarak önümüze serdiğiniz için teşekkür ederim. Hayaller insanı bir yükseltiden diğerine çıkardıkça o yollarda aşılan zorluklar da gülümseten anılar oluyor. Başarılarınızın devamını dilerim. Yazılarınızı takip ediyorum. sevgilerimle Yorumcu adım manidar olsun istedim: İş'te okur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili İş'te Okur,
      Değerli yorumunuz için teşekkür ederim.Hep birlikte ve daha iyiye diyorum özet olarak, sevgiler..
      EvYazari

      Sil