21 Şubat 2017 Salı

Kadıköy Haldun Taner Sahnesi Mayıs'ta kapanacakmış!

Bu yazıyı ellerim titreyerek ve gözyaşlarıma engel olamayarak yazıyorum. Çünkü az önce aldığım bir haber beni kelimenin tam anlamıyla allak bullak etti: KADIKÖY HALDUN TANER SAHNESİ MAYIS AYINDA KAPANACAKMIŞ ! (tadilat yapılacakmış!) Bu resme iyi bakın, belki de bu binayı son görüşünüzdür! Çünkü ben, tadilat yapılacağına ve sahnenin büyütüleceğine inanmıyorum! Mart ayı biletleri bugün saat 11'de satışa çıkacağı için ben de sabah 8:30 gibi tiyatro gişesine gittim. Tiyatro müdavimlerinden biri “Mart, nisan iki ayımız kaldı; zaten mayısta...
Devamını Oku

11 Şubat 2017 Cumartesi

Oyunda silah patlayacak mı?

Bu akşam Livingroom sahnesinde Mavi adlı oyunu izledim. Psikolojik gerilim olduğunu bilmeden gittim oyuna, bilseydim gitmezdim. Zaten hayatımızın her yanı psikolojik, her yanı gerilim; bir de oyuna gidip niye gerileyim ki... Neyse oldu bir kere, bu da değişik bir deneyimdi diyelim. Küçük sahnelerde kuru sıkı silah kullanılmasını sevmiyorum. Oyuncu, izleyicilerin arasında elinde silahla dolaşırken"keşke bitse de kurtulsam" diye düşündum. Zaten kenarda oturuyorum, bir ara silahını bana doğrulttu, "biran önce uzaklaşsa yanımdan" diye kendi kendimi yedim...
Devamını Oku

1 Şubat 2017 Çarşamba

Gitmek mi zor, kalmak mı...

Bir şey söylemek için kapıyı çalan komşum da pasaporta başvurduğunu söyleyince, kalakaldım. Daha 2 buçuk yaşında olan çocuğuna bu ülkede gelecek göremediğinden bahsetti. 1989 yılında Bulgaristan'daki zulümden kaçmak için Türkiye'ye geldiklerinde, babasının toprağı öptüğünü anımsıyor. O zamanlar 7-8 yaşlarındaymış. Yaklaşık 600.000 göç olmuş o günlerde ülkemize Bulgaristan'dan. Ne için, huzur için... İroniye bakın ki, o tarihlerde çocuk olanlar, şimdi tersine göç etmeye çalışıyorlar! Ne için, huzur için... Bulgaristan artık Avrupa Birliği üyesi. Huzurlu,...
Devamını Oku