31 Aralık 2017 Pazar

Yeni Yıl İç Dökmesi

Geçen sene yeni yıl için hiç özel bir şey yapmamıştım. Daha doğrusu içimden gelmediği için bir şey yapmamıştım; bir şey yapmadığım için de yılbaşı gecem hüzünlü geçmişti. Akşam saatlerinde“Gidip kokina alayım bari, yılbaşı ruhu hissedeyim biraz!” dediğimi hatırlıyorum. İnsanlar giyinmiş süslenmiş bir yerlere yetişmeye çalışırken; bense yeni yıl coşkusunun es geçmesi nedeniyle son derece durağan bir ruh halindeydim. Mutsuzluk denemezdi bu duruma.  Nasıl desem; durgun bir su birikintisi gibi şekilsiz ve dalgasız; gıpgri bir gökyüzü gibi müjdesiz...
Devamını Oku

28 Aralık 2017 Perşembe

İngilizce Eğitimi İle Bir Adım Öne Geçin

Günümüzde en çok konuşulan ve gerek duyulan dillerin başında gelen İngilizce şimdilerde ilkokul seviyesinde verilmeye başlanmış olsa da; gerçek anlamda İngilizce konuşma ve yazma becerisine sahip olmak ne yazık ki çok daha fazla emek ve sabır gerektiriyor. İngilizce eğitimi sanılanın aksine sadece gramer bilgisinden oluşmuyor. Bu bilgi size sadece yazışma alanında fark yaratacak olsa da konuşma alanında da yeterliliğe ulaşmak adına iyi bir kurs bularak faydalanmanız gerekiyor. Mevcut iş yerinizde yükselmek ya da yeni bir iş başvurusunu kendinizden çok...
Devamını Oku

24 Aralık 2017 Pazar

Hisse-i Şayia; Bir Evlilik Komedisi

Evlilik çağına gelmiş genç kız, 15 sene önce boşanmış anne ve babasının bitmek tükenmek bilmeyen tartışmalarına dayanamıyor ve ikisinin arasında kalmaktan artık isyan ediyor: “Hisse-i Şayia mıyım ben, yani çok sahipli bir eşya mıyım; mal mıyım ben?” Biz 2000'li yılların seyircileri de, böylece oyunun adının ne anlama geldiğini öğreniyoruz. Oyun keyifle ilerlemeye devam ediyor. Şehir tiyatrolarında en sevdiğim şeylerden biri, kuşkusuz ki perde açılınca nefis bir dekorla karşılaşmak! Kapalı perdenin ardında beni karşılayacak sürpriz bozulmasın...
Devamını Oku

13 Aralık 2017 Çarşamba

Otobüs Günlükleri -2 / Yok Anne, Artık İmkansız!

Sabah altı kırk beş civarı. Ortalık zifiri karanlık. Her zamanki yolumda hızla yürüyorum. Kapşon, bere, atkı bana mısın demiyor. İçimden “Şöyle sıcacık kaloriferi yanan bir otobüse denk gelsem; mis gibi otursam kitabımı okusam” diye geçiriyorum. Derken durağa geliyorum. Her zamanki tipler hazır bekliyor. Sadece çift katlıya binen sarı sakallı gençten adam; siyah bıyıklı kısa mesafe adamı, 14 ŞB gelene kadar sigarasını derin derin içine çeken kırmızı saçlı kadın… Bu kadınla artık günaydınlaşıyoruz. Bazen benden sonra geliyor; ”14 ŞB geçti mi?” diye soruyor....
Devamını Oku