25 Ocak 2019 Cuma

Yayaya yol veren şoföre minnet duymak mı duymamak mı?

Geçenlerde sosyal medyada bir yorum dikkatimi çekti. Şöyle yazmıştı birisi: “Karşıdan karşıya yaya olarak geçerken bana yol veren arabalara tuhaf bir minnet duyuyorum. Sanki bana iyilik yapıyorlarmış gibi hissediyorum” Bu yorumu okuyunca “aynı ben!” dedim kendime kendime. Ve bu tuhaf durumu birileri ile paylaştığım  için az da olsa içim rahatladı. Sonrasında bu konu hakkında düşündüm biraz. Hani kişisel gelişim kitaplarında hep yazar ya “Kendini sev, sen değerlisin… vs” Bizgiller familyasında ise durum tam tersi! Nasıl bir kural kazımışlarsa...
Devamını Oku

24 Ocak 2019 Perşembe

Taht olmasın baht olsun be ya!

2019 oldu, bir yazı bile yazamadım. Geçen sene kasım ayında kırk yılın başı bir geziye gitmiştim, iki tane yazı yazdım hakkında, aylar geçti daha üçüncü yazı bitmedi maalesef. Oysa anlatacağım çok güzel şeyler var, içimden geçiyor hep. Tiyatroya gidiyorum arada; yazsam ya bunu diyorum. Yok bir türlü o da olmuyor. Otobüste kitap okuyorum, nefis kitaplar var. Mesela Suç Ve Ceza’yı nefesimi tutarak okuyorum bu aralar. Dostoyevski’yi bu sene silme bitirecek kadar hayran ola ola hem de. Balta sahnesini okudum dün. Hakikaten sahnede izlemiş kadar içindeydim...
Devamını Oku