29 Haziran 2017 Perşembe

Kimlerdenmiş bu domates?

Nereden başlasam, nasıl anlatsam! Çekirdeğini kimler toprakla buluşturdu, çıkan filizleriyle kimler ilgilendi hiç bilmiyorum. Tarih bilincimiz toplum olarak pek gelişkin değildir malumunuz! Bundan ötürü olsa gerek; bende de pek yok böyle bir bilinç! Aslında istesem kökenlerine ulaşabilirdim! Ortalıkta pıtrak gibi çoğalan, “paradan 6 sıfır atma” merasimi üzerinden yıllar geçmesine rağmen kimilerinin hala “şu köşe başında var ya hani 1 milyoncu” diye tanımladıkları; yükselen değerlere ayak uydurarak 'çarşım avm', 'büyük avm' gibi gösterişli isimlerle kendilerini...
Devamını Oku

16 Haziran 2017 Cuma

İki Ekran; Cızırtılar ve Adalet ve Tatil...

Sanki yarı karanlık bir odaya konmuş gibiyim. İki ekran var odada. Birinci ekranda kendi hayatımı yaşıyorum; ya da belki de eş zamanlı olarak hayatımı izliyorum. İkinci ekranda da dış dünya var. Yani çoktandır dışında hissettiğim, daha doğrusu öyle hissettirdikleri dünya! Dışında hissettiğim olaylar, o ikinci ekranda mavi dijital sayılar halinde akıp duruyor sürekli. Kendi yaşamıma ara verdiğim bir sırada parmağımı dokunuyorum bu ekrandaki bir mavi sayıya, hoop olayın içine giriyorum. Mesela bazen olay bir gazetecinin tutuklanışı oluyor. Bazen bir açlık grevi,...
Devamını Oku

9 Haziran 2017 Cuma

İnsanlığın büyük romanı!

Dün akşam dizi izlerken birden konudan koptum, düşünmeye başladım. Dizideki karakterlerden biri, yani Ali Kemal tam da o sırada “flashback” ile geçmişte olanları anımsıyor ve acı acı gülümsüyordu.  Tam da o anda, “Evet ya, tabii ki öyle!” dedim kendime kendime. Ali Kemal çocukluğuna dönmüştü. Bense hepimizin, yani bütün insanların “yazar” olduğunu düşünüyordum. Ruhum aydınlandı birdenbire. Hepimiz yazıyorduk işte; tüm yaşadıklarımızı görünmez bir kalem yardımıyla beynimizin kıvrımları arasındaki görünmez defterlere yazıyorduk! Sonra...
Devamını Oku

2 Haziran 2017 Cuma

İklim değişir mi, sahiden Akdeniz olur mu?

Hayatımda böyle bir dönemi sanırım bir de üniversitedeyken yaşamıştım. Yani çemberin içinde hem var hem yok. Hem duyarlı, hem önemsemeyen. Hem üzgün, hem de boş vermiş. Hem burada hem değil gibi. Hem öyle gibi, hem de “hadi canım boş ver Allasen” der gibi... Alışmayı istemeyen, ama alışmış gibi; yok sayan, yok saymalara sığınan... Yıllar sonra ilk kez uzunca bir süredir ana haber bültenlerini izlemiyorum. Yıllar sonra ilk kez, eve hafta sonları bile gazete almıyorum. (Radikal Gazetesi ve hafta sonları yayınlanan nefis bulmaca ekini, tam sayfa kare...
Devamını Oku