31 Mart 2024 Pazar

31 Mart Seçim Kampanyalarında Neler Öğrendik Neler!

Evet yine bir seçim günü sizlerle birlikteyiz sayın seyirciler.  Geride bıraktığımız kampanya sürecinde hep beraber pek çok şey öğrendik, pek çok ilklere tanık olduk. Pek çok şehir efsanesi de bu seçim ile birlikte popülaritesini yitirdi.

Günlük 10 Bin Adım Atma Efsanesi Artık Tarihin Çöplüğünde!

Evet, sizler, bol tişörtlerle saklamaya çalıştığınız kilolarınızı vermek için artık günde 10 bin adım atmak zorunda değilsiniz! Meğer bugüne kadar sizler günlük 10 bin adım atmaya uğraşıp yaklaşık 6-8 kilometre yol kat ederken, o hain diyetisyenler ve egzersiz hocaları arkanızdan pis pis gülüyormuş. Netekim döktüğünüz terler boşuna imiş! İyi ki kampanya dönemi oldu da kendimizi bu işkenceden kurtarmış olduk. Çünkü bir aday sayesinde öğrendik ki meğer attığımız bir adım bir kilometreye denk geliyormuş! Yaaa, öyle 10 bin adım atıp sekiz kilometre yürüyeyim hesabı fosmuş fos! Sayıyorsun sağdan sola sekiz adım,

Biiir, kiii, üçç, döört, beşşş, altııı, yediii, sekiiiizzz

Al sana sekiz kilometre! Yeni ölçü birimimiz vatana millete hayırlı uğurlu olsun efenim.


Selma Olmazsa Belma Olur; O da Olmazsa Yelma’yı Alırız!

Bu seçim döneminde bir kez daha öğrendik ki koltuk bir turnusol kağıdıymış. Tekrar aday olmadı diye hoop karşı partiye geçivermek çok da fifiymiş!  Bu şey gibi… Bir damat adayı var, 10 numaralı apartmandaki Selma’ya “güya” çok aşık. Görücü gidiyorlar, baba damat adayını beğenmiyor, vermiyor Selma’yı. Damat Selma’dan geri alıyor çiçeğini çikolatasını, hazır takım elbise de giymişken hopp yandaki 11 numaralı apartmanda oturan Belma’ya talip oluyor. O da mı olmadı, alıyor çiçeği çikolatayı; azıcık bozulsa da paketleri aldırmadan; can havliyle 12 numaradaki Yelma’ya talip oluyor. Yelma diye isim mi olur demeyin şimdi; önemli olan isim değil. Yelma olur, Kelma olur, hatta Telma ve Louis olur önemli değil. Önemli olan bu seçim döneminde damadımızın bir yuva kurup bir koltuğa oturması. Ordan oraya terelli pictures…

Bıyıkları Keserim, Barları Gezerim

Eskiden solcu bıyığı ile sağcı bıyığı vardı. Solcularınki sigaradan sararmış pala bıyık. Öyle ki dudaklar falan görünmeyecek. Sağcıların bıyığı da eski Kara Murat filmlerindeki gibi hafif ince ama dudakların yanından sarkacak… Günümüzde bu ayrım pek kalmadı, hoş kendine “Malkoçoğlu” diyen bir belediye başkan adayı pos bıyıklarıyla dolanıyor ortalıkta ya neyse işte… Günümüzde dudak üstü seyrek bıyık bırakanlar genellikle bir partiye aidiyetlerini gösteriyor. Anlayacağınız, artık sadece bir çeşit bıyık kimlik kartı yerine geçiyor. İşte ismi lazım değil şehrin birinde bir seyrek bıyıklı aday, iyice seyrelttiği bıyıklarıyla yani parti kimliğini güya yok sayarak kampanya yaptı. Barları gezdi; hem de mübarek Ramazan ayında! Hoş elbette gezebilir, herkes oruç tutmak zorunda değil tabii ki  de, başkası yapsa ne derdi o adayın kendisi hele bir düşünün! Sarı saçlı kızlarla gülücükler ve güller dağıttı insanlara. Gençleri öptü falan… Seksenli yıllarda yeşil parkalı biri bıyıklarını aşağı sarkıtsa harakiri yapardı herhalde! 

İnsan şaşırıyor tabii, “Eski parti aidiyetleri de kalmadı be mirim” dedirtti bu seçim atmosferi. Bu olay da tarihi kayıtlara geçsin efenim.


Herkes Özüne Dönsün, Çıkarın Maskeleri Oyun Bitti!

Bu kampanya döneminde ne yalan söyleyeyim, en çok da partiler arası ittifak olmamasına sevindim! Halk yaptı zaten kendi ittifakını! Akşama göreceğiz. 

Neydi geçen seçim öyle o ya; parti liderlerinin göstermelik ev gezmeleri, sanki hepsi hayata aynı ideoloji ile bakıyorlarmış gibi birbirlerini kucaklamaları falan… Oh be, herkes kendi kimliğiyle mis gibi propagandasını yaptı. Mesela Ceylan Mami, üzerindeki tavşan postunu çıkararak kurt bakışlı kimliğine geri döndü de herkes bir derin nefes çekip “oh be” dedi.

Bu seçim kampanyasında bir kez daha öğrendik ki; 

“Olur mu taşıma suyla lider, herkes kendi yoluna gider…”

Evet bu deyimi de Türk siyasi tarihine armağan ediyorum efenim, tepe tepe kullanabilirler…

Bunlar, 31 Mart kampanyasından benim aklıma ilk etapta gelenler. Elbette sinir bozucu şeyler de vardı emekliler su satsın diyen vekil bozması gibiler falan… Onları yazıp da sinirlerimizi bozmaya hiiiç niyetim yok.

Neyse işte umarım bu seçimden millet olarak demokrasi dersi alarak çıkarız, ne diyeyim..

Millet olarak ağlamak yerine gülelim artık… 

Siz de hâla oy vermeye gitmediyseniz bir zahmet artık, reca edeceğim...

Kalın Sağlıcakla... 

 


8 yorum :

  1. Merhabalar.
    Birçok Batılı ülkelerde, ülkede seçim olduğunun farkına bile varmazsınız; ama bizler neler öğreniyoruz neler... Diğer kültürlerimiz gibi, bizlerin seçim kültürü de çok zengin ve diğer kültürlerden aşağı kalır yanı yoktur!
    Bakalım, halkın yaptığı ittifaktan ne çıkacak? Parti ittifakları bir baltaya sap olamadılar ya, inşAllah halkın ittifakından bir şeyler çıkar.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için Recep Bey. Çok haklısınız, bu kadar çok güncel siyasetin içinde olmak, hatta çocukların bile politize olması bir şeyllerin iyi gitmediğinin, sistemin su aldığının göstergesi... Dediğinize katılıyorum, parti ittifakları sadece halkın umudunu ve zamanını çaldı. Umarım her şey hayrımıza olsun ve güzel olsun. Selam, sevgi ve saygılarımla 🌺

      Sil
  2. sahiden yaa bana en ilginç gelen, oruçluyken barları gezen adaydı :) pes yani :) kurum da komedyen gibiydi :) sen de twitırda hep kadıköy adaylarına seslendin :) seçim öncesini senden okuduk yaniii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O adam ki akşam 10'dan sonra içki yasağına imza atan adam, takiyenin böylesi herhalde görülmedi, seçim sonrası bıyıklarının alacağı şekli özellikle takip edeceğim :)) Evet Kadıköy'de son dört yıl hiç bir şey yapılmadı, o kadar bezdirdim ki eski belediye başkanını Twitter'da, beni iki kere belediyeye davet etti, ben tabii ki gitmedim. 😎 Çorbada tuzum olduysa ne mutlu bana :))) Ben yıllardır belediyeleri takip ederim, trafik lambası dahil çok şey yaptırmışımdır. Herkes benim gibi kendi belediyesini takip etse ooo Singapur gibi bal dök yala olur her yer :)))

      Sil
  3. Değil mi ama, gülelim artık. Yetti gari, ağlamayalım, üzülmeyelim. :))
    Ohh çok şükür, bitti seçim. Varsa yoksa seçimdi. Aydınlık, dürüstlük, doğruluk kazansın.
    Gülümseten yazı için tebrik ediyorum. Siz de hep gülümseyin. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de artık biraz gülelim , üzülmeyelim 🤗 Umarım bu seçim sonucunda her şey güzel olur 🙏🤗 Ben teşekkür ederim bu tatlı yorumunuz için, teşekkür ederim, evet artık ben de güleyim, herkes gülsün, çok sevgiler 🥰🌺

      Sil
  4. Valla istemediğimiz sinirimizi bozan çok şeyler oldu ama en sonunda birlik olmayı başardık ve herkese gereken cevabı verdik!
    Her şey çok güzel olsun beee! (:

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet be yaa, azıcık da her şey çok güzel oluversin :) Neler neler atlattık, nelere maruz kaldık. Bu kadar sabrın sonunda bir selamet çıkmalıydı 🧿✌️🥰🙏

      Sil