Seçimlere üç gün kaldı. Her ne
kadar uzak kalayım, ruh sağlığım bozulmasın desem de öyle olmuyor işte. Elim işte
gözüm Twitter’da. Kim ne demiş, kim kimi desteklemiş, kim kendini yadsımış, kim
yemişim ilkeyi deyip dönmüş, ne olmuş sürekli takipteyim.
Bunca yıldır bu kadar gerilimli, bu kadar saçma sapan bir seçim süreci görmedim. Neler neler yaşıyoruz böyle… Daha doğrusu bize neleri layık görüyorlar?
İsmi lazım değil içlerinden biri mesela. İktidara muhalifim diye meydanlara çıkıp, ağır ağır ithamlarda bulunup, kimilerine göre hakkıyla, kimilerine göre ise ayarlanıp yazılmış yüzde beş küsur ile ilk turu bitirdi. Sonrasında sanki o yüzde beş somut bir şeymiş gibi değerlendirdi. Yani ne bileyim, sanki bir filenin içindeki elma gibi düşündü kendisine verilen oyları. Filesini aldı eline ve elmalarını pazarlamaya başladı! Kim ne verirse hesabı! Gel vatandaş filedeki yüzde beşe gell! Elmaları kimler ne için filesine koymuş, umurunda bile değil! Bütün bunlar da evet inanılır gibi değil, ama gerçek! İlke milke hak getire. Kendisine oy veren vatandaş sanki kukla! İpi sağa çekince iktidara, sola çekince muhalefete verecek oylarını! Tamam siyasette dönen, daha doğrusu eskiden öyle şimdi böyle düşünenler olabilir. Ama aradan geçen sadece dokuz günde bu derece vaz geçer mi insan düşüncesinden! Ha bir de buna strateji diyenler var! Benim kafam basmıyor arkadaş, strateji cahiliyim mazur görsünler!
Komplo teorileri mi dersiniz, montajlar
şantajlar mı dersiniz? Havada leş gibi bi şeyler uçuşuyor. Muhalefet liderine
saydıran saydırana. E iktidara saydıramayınca
millet nereye kusacak enerjisini? Ben de önceki yazımda muhalefete çemkirmiştim
hatırlıyorsanız. Neyse geçti gitti, yuttum ben, artık önümüze bakalım.
Bende durumlar ne derseniz, açıkçası
en kötüsüne hazırladım kendimi. Evet bir önceki yazıda oy moy yok demiştim ama,
güncel olaylara bakınca son kez gitmek gerekir diye düşündüm. Oy vereceğim.
Kimse artık içimizi çürütmesin,
kimse baharımızı çalmasın, kimse özgürlüğümüzü elimizden almasın arzusundayım
ama, olmuyorsa da yapacak bir şey yok. Hayatın akışına kimi zaman uyum sağlayarak,
kimi zaman kürek çekerek geçecek ömrümüz…
Bilmiyorum, daha doğrusu yoruyor
beni bütün bunlar.
Belki şehre bir film gelir
Bir güzel orman olur yazılarda
İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse.
diyor ya Kemal Burkay, belki de
olur, belli mi olur.
Oy verip seçim akşamı hiç tv açmadan, hiç Twitter’a bakmadan durabilir miyim acaba diye kendimi telkin etmeye çalışıyorum…
Hayırlısı….
O son dediğiniz im kan sız. Ben yapamam yani. Saçlarıma beyazlar düştü meraktan Allahım bir an önce bitseydi şu seçimler hayırlı bir şekilde dedemin secilmesiyle. 🙏🙏🙏
YanıtlaSilBen yıllarca heyecanla Erovizyon şarkı yarışmasını izleyip sıfır puan alan ülkemiz adına hüsrana uğramış bir nesilden geliyorum. 2002 yılında bu sene izlemeyeceğim dedim ve izlemedim. Sabah bir kalktım her yerde Sertap'ın şarkısı, meğer birinci olmuşuz:) Çok üzüldüm, belki bir daha hiç öyle bir heyecan yaşayamayacağımı bildiğim için. Bir taraftan da akışa bırakınca her şeyin sanki daha kolay hallolduğunu düşündürdü bu bana. Nedense aklıma geldi şimdi :) Sevgiler.
SilBen uzak kalmayı başarıyorum bu işlere. :)
YanıtlaSilGerçekten büyük başarı :)
SilHepimiz aynı durumdayız sanırım. Hak ettiğimiz buysa yaşayalım diyorum. Sonra içim izin vermiyor. Çok yorulduk. Nasıl olacak bilmiyorum.Artık sabır da kalmadı. Ama elden de oy vermekten başka bir şey gelmiyor. Off yaaa...
YanıtlaSilGerçekten ne hale geldik, son iki gün...
Sil