Sevgili Deep’in organize ettiği Ağaç Ev Sohbetleri 253. sayısındaki konuya ben de yazmasam olmazdı.
"Sahillerimiz, sokaklarımız,
parklarımız neden çok pis?”
Bu “Neden
Pisiz?” sorusunu, “ Neden Yeşile Değil de Betona Battık? ve “Neden
Aşırı Gürültücü Bir Toplumuz?” sorularıyla bir bütün olarak ele almak lazım
bence.
Sacayağı gibi
yani; bizde olmayan ve medeni ülkelerde olan şeyler:
Temizlik,
Yeşillik, Sessizlik
Bu üçü bir
araya gelince medeniyetin de iskeleti inşa edilmiş oluyor kendiliğinden. Sonra
bir ölçü saygı, iki ölçü empati, bir ölçü sabır, iki ölçü kurallara uyum
ekleyince al sana hakiki medeniyet.
Peki bizde
olan ve onlarda olmayan şeyler ne?
Pislik, Beton,
Gürültü!
Onlarda TYS
var, bizde ise PBG!
Demek ki YKS,
KPSS gibi elli tür sınavla ülkede TYS standartları gelmiyormuş, bunu da test
etmiş olduk. Al sana PBG standardı;
Saat gece
yarısını çoktan geçmiş. Tarihini ve yeşilini koruyamamış, bitişik nizam beton
apartmanların olduğu bir sokaktayız. Bangır bangır rap ya da arabesk şarkısı
sonuna kadar açılmış lüks model araba geçiyor. İçinde pis sakallı, saçları
tuhaf kesimli gençler var. Zaten açık olan araba camından yere boca edilen kül
tablasını görüyoruz…
Nasıl,
gözünüzün önüne ne kadar da kolay geldi değil mi bu sahne! Âdeta son yılların
memleket klasiği gibi...
Konuyu fazla
dağıtmadan şimdi soruya tekrar dönelim.
Bizim
memleketin açık alanları neden pis?
Şimdi olası
nedenleri art arda sıralayacağım, aklınıza gelen başka şeyler olursa çekinmeden
ilave edebilirsiniz efendim; atış her zamanki gibi serbest!
1-Çünkü
evlerimiz temiz
Efendim biz
Türkler evlerimizin temizliğine aşırı önem veririz. Her gün o ev temizlenecek,
halılar camdan silkelenecek, yastıklar dövülecek. Ayakkabılar evin dışında
çıkarılacak. Sokaklar pis olabilir, amaaa evlerimiz pırıl pırıl olmak zorunda!
Kapatırsın kapını camını, çıkarırsın ayakkabını, sokağın kiri pası sokakta
kalır, bu kadar basit.
2- Çöp değil o gübre gübre!
Bir kere doğayı sevmediğimizi kim söylemiş? Bizler aşırı doğa dostu insanlarız. Öyle olmasa niye gidelim mangal yakmak için parklara, piknik alanlarına değil mi ama? Domatesin kabuğunu, armudun çöpünü, üzümün sapını piknik yerinde bırakıyorsak; sırf ağaçlara gübre olsun diye yapıyoruz bunu. Bilip bilmeden bize suç atmayınız, doğanın has dostu biziz biz… Zaten doğa çok mucizelidir, kendi kendini temizlemeyi de bilir. Ama bin yıl ama on bin yıl geçer orası ayrı, fakat o naylonları da yok etmeyi bilir canımız doğamız…
3- Temizlik
görevlileri işsiz mi kalsın?
Şimdi ben
atmazsam sokağa çöpü, sen atmazsan, o atmazsa ne olur bir düşünün! Sokaklar
tertemiz kalır. Sonra ne olur? Sokakların tertemiz olduğunu gören belediyeler
binlerce temizlik görevlisini işten atar. Sonra ne olur? Al sana dev işsizlik
rakamları… İyi mi olur yani! Sokakları pisletelim ki temizlik görevlilerine de
iş çıksın, evlerine ekmek götürsünler. Ne kadar bencilsiniz yahu, hiç istihdamı
falan düşündüğünüz yok! Atın çöpleri, devam devam… Duymamış olayım…
4- Üç kuruşluk deniz keyfimizi mi
bozalım?
Sahile
gitmişsin, yakmışsın sigaranı, keyif yapıyorsun. Bir de kalkıp izmariti atacak
çöp arayacaksın öyle mi? Ya yürü git işine, aptal mısın, gömüver kuma izmariti.
N’olcak canım, karışır gider kumlara. Hem denizler kendini temizler. Buradan
alır, hoop başka sahile götürüp bırakır, o sahildekiler düşünsün gerisini bize
ne be ya? Üç kuruşluk deniz keyfimizi mi bozalım böyle saçma detaylar yüzünden…
5- O değil de sen Norveçli misin?
Sen Norveçli
misin, çok mu zenginsin? Sanki her derdin bitti de bir tek sokakların pisliği
mi kaldı? O değil de bak dünyada savaşlar var, Afrika’da kıtlık var.
Hindistan’a bak; insanlar hem ölülerini yakıyor hem yıkanıyor aynı nehirde.
Öyle yok sokakta izmarit var, yok sahiller pis, yok parklarda neden çöpler var,
neden her yer pis falan deyip şımarıklık yapmayacaksın. "Neden dünyadan
çöp ithalatı yapan bir ülkeyiz?" diye sorgulamayacaksın; senin aklın ermez
o işlere. Fazla sorgulama, sen bilmezsin büyükler bilir…
Otur oturduğun
yerde, gerekirse pislik solu ama “daha temiz ve daha yeşil bir çevrede yaşamak
benim de hakkım” diyen çapulculara uyma sen, tamam mı canım benim. Aferin, bak
dizi başlayacak birazdan, aç izle. Sörvayvır var onu da izle, tamam mı canım
benim, olmadı maç izle. Boş ver sen böyle şeyleri, takma kafana tokadan başka
şey!
6- Cennet Öbür
Dünyada Zaten Var
Öbür dünyada
zaten cennete gitmeyecek miyiz? O halde ne gerek var bu dünyada parkları
süslemeye, evlerin önüne ağaç dikmeye, dere kenarlarını çiçeklendirmeye,
denizleri temiz tutmaya… Sahiden ne gerek var yaşadığımız yerleri
güzelleştirmek için çabalamaya? Bu dünyaya çile çekmeye geldik madem. Etraf da
pis oluversin, ne olmuş yani. Cennette tertemiz ağaçlar olacak, şırıl şırıl
sular akacak, her yer mis gibi kokacak. Kapa gözlerini bu dünyadaki pisliklere,
cennetin güzelliğini hayal et….
Sevgiyle
efenim, çiçek kokulu selamlar hepinize…