Sigaradan
kurtulduğumu gururla ilan ediyorum..
Bloğumda
bir yazı var, aniden sigarayı bırakmak adında.. Neredeyse yazalı 1 sene olmuş. Evet o
zaman başaramamıştım, şimdi bunun nedenini çok iyi biliyorum,
beynim bu işe hazır değilmiş bir sene öncesinde ..
Şu
ansa beyin olarak gayet hazırım, doktor ya da başka birisi beni
zorlamadı, kendi kendime zaten düşünüp duruyordum. Son
zamanlarda değerleri en düşük olan, en hafif sigarayı içiyordum belki de bu nedenle.
Peki
ne oldu da sigarayı bırakmak için harekete geçtim?
Geçen akşam kafede arkadaşlarla otururken balkona
sigaraya içmeye çıktım. Orada çalışan şirin garson Pelin
benden bir sigara istedi. Verdim ve birlikte soğukta sigara içmeye
başladık. 20 yaşında olduğunu ve çok uzun zamandır sigara
içtiğini söyledi bana. Erkek arkadaşı zorla doktora götürmüş
ve Koah hastası olduğunu öğrenmiş. Nikotin sakızı almış ve
azaltmaya çalışıyormuş. Bir sakız da bana verdi o akşam,"deneyin,faydası oluyor"dedi. Ben zaten bırakmayı kafaya koymuştum
ama nasıl yapacağımı bilmiyordum. Hani derler ya, karar verin,
elinizdeki paketi kırın atın diye.. İşte bunu düşünmek bile
beni ürkütüyordu, sigara paketini kırıp atmak! Ama Pelin'le
karşılaşmanın bir işaret olduğunu düşündüm o an mistik bir şekilde.. Sakızı memnuniyetle alıp çantama koydum.
Ertesi
gün bütün gün sigara içtim, akşam saatlerinde paketimde bir
sigara kaldığında mahallenin eczanesine gittim, nikotin sakızı
sordum. Yaşlı eczacı baktı varmış, 2 mg'lık ve 5 mg'lık.. Ben
2 mg.'lık olanını tercih ettim, sonra eve geldim. Eczacı hanım kendisinin de sigara sayısını günde 10
taneye indirdiğini, sonrasında yine arttırdığını, bu işin
tamamen beyin işi olduğunu söyledi, bana bol şans diledi gülümseyerek.
Eve
geldim, son sigaramı yaktım, ağır tiryaki olan ablamı aradım
sonra; son sigaramı içiyorum dedim O'na da.. Muhtemelen bana
inanmadı.
Normalde
paketimde 5 tane sigara kaldığında panik olurdum, hemen yedek
paket alırdım, o akşam sigaram bitmişti ve ben yenisini
almamıştım, zafere doğru attığım önemli bir adımdı bence bu..
Akşam
yemekten epey bir zaman sonra ilk nikotin sakızını attım ağzıma,
öyle hızlı çiğnemişim ki hıçkırık tuttu, boğazım yandı.
Nasıl
yani şimdi ben sigarayı bırakıyor muydum?
Farkındaysanız
son günlerde yazı bile yazmadım bloğa, kendimle mücadele
halindeydim çünkü, detaylarını anlatacağım okumaya sabrınız
varsa. Bu gün altıncı zafer günüm ve neler olduğunu dürüstçe
anlatma zamanı artık geldi diye düşünüyorum. Çünkü bu geçen
6 gün boyunca ne zaman darlansam, internette sigarayı
bırakmak
konusunda yazılanlara göz gezdirme ihtiyacı hissettim. Ben de
birilerine yardımcı olurum belki diye düşünüyorum.
Kısa
kısa sigarayı bırakma evrelerim hakkında notlar alacağım günlük olarak ve zaman zaman
paylaşacağım bu konuyu..
SİGARAYI
BIRAKTIĞIM 1. GÜN:
Günlerden
21 aralık cumartesi idi. Her zamanki gibi erkenden kalktım,
kahvaltıyı yaptıktan sonra sigara alışkanlığım nüksetti
doğal olarak, içmeyip bir tane nikotin sakızı attım ağzıma. Bu arada
internette araştırdım, nikotin sakızı normal sakız gibi
çiğnenmezmiş. Hızlı çiğnenirse aynı dün akşam benim başıma
gelen gibi hıçkırık tutarmış insanı, boğazı acırmış.. Ben
de usulüne uygun olarak 1-2 dakika yavaş yavaş çiğneyip sonra
yanağıma yapıştırdım. Nikotin yanağımdan emilecek ve
yoksunluk krizime çare olacaktı. Öyle de oldu. Rahatladım biraz
ama canım hiç bir şey yapmak istemiyordu. Normalde kahvaltıdan
hemen sonra sigaramı içer, bilgisayarın başına oturup yazılara
başlardım.
Yapamadım..
Elim
bilgisayara gitmedi, açtım televizyonu, ne kadar dizi varsa hepsini
seyrettim, öylece yattım. Bu birinci gün cidden öyle kolay
geçmedi. Normalde yaptığım hiç bir şeyi yapamadım, akşama
kadar yattım desem yeridir.
Su
içtim bol bol, fındık yedim, ara ara krizler geldi. Evin içinde
dolandım, ne yapacağımı bilemedim açıkçası. Ama her okuduğum
yazıda ilk 3 günün çok ağır geçeceği yazıyordu zaten, hazırlıklıydım bu durumlara..
Pes
etmeyecektim, geçecekti biliyordum!
Pes
etmedim nitekim.. Akşama kadar 4 tane nikotin sakızı aldım, bütün
vücudum uyuştu, konsantrasyonum sıfırdı ama ben başarmıştım.
İşin
komik tarafı ise sigarayı
bırakmak
için seçtiğim tarihti sanırım. Durup durup 21 aralık en uzun
geceyi bulmuştum nedense, gece bitmek bilmedi.. Belki de bu benim için iyi bir
sınavdı, pes etmedim..
SİGARAYI
BIRAKTIĞIM 2. GÜN:
Sabah
kalktığımda dilimde pas tadı vardı, çok kötüydü. Sanki
midemde taş vardı, inanılmaz bir rahatsızlık hissettim. Bazal
metabolizmam alt üst olmuştu. Ama ben pes etmeyecektim, şu kritik
72 saati geçirmeye azmetmiştim. Yine gün boyunca 4 tane nikotin
sakızı aldım, kriz geldiğinde evin içinde dört dolandım. Elimi
attığım hiçbir şeyi yapmak içimden gelmedi açıkçası.
Günlük rutinimin dışına çıktım yine.. Ne bloğa yazı yazdım,
ne sosyal medyaya baktım, ne kitap okudum, ne de söz verdiğim
yazıları yazdım. (kısa bir maille durumu bildirdim, anlayışla
karşıladılar)
Bazen
beynimin içinden yanıltıcı konuşmalar geçtiğine hayretle tanık
oldum.. Yak bir tane, çekme işte bu işkenceyi diyordu beynimdeki
ses, az içersin diyordu, hem zaten çok hafif bir sigara içiyorsun
diyordu..
Ben
yine pes etmedim. 2 litrelik ayranı bitirdim o gün, kendimle
konuşup durdum.
Kimselere
söylemedim sigarayı bırakmaya çalıştığımı, sadece bir özel
kişi biliyordu. Çünkü açıkçası yapamazsın demelerinden
korktum, bir de sanırım kıskançlık yapmalarından, beni
vazgeçirmeye çalışmalarından endişe ettim. Çünkü sigarayı
bırakmak
isteyip de bırakamayanlar, bu işi başaranlara hem hayran olurlar,
hem de içten içe kıskandıkları için kötü niyetli olmasalar da
vazgeçirmeye çalışırlar. Eski iş yerimde bir seferinde bu tip
psikolojik baskıya maruz kalmıştım, bu sefer kritik 72 saat
geçene kadar kimseye söylemeyecektim.
SİGARAYI
BIRAKTIĞIM 3. GÜN:
Üçüncü
gün geldiğinde oldukça heyecanlıydım, kritik saatlerin bitmesine
az kalmıştı ne de olsa. Yine midemde sanki taş vardı, yine
dilimde pas tadı vardı. Yine yorgunluk hissediyordum, yine canım
hiç bir şey yapmak istemiyordu ama kendimi zorlayıp sabah yürüyüşe
çıktım. İlk kez sokağa çıkyordum, ilk kez sigara kokusu
alacaktım belki de.. Yürürken derin derin nefes aldım, ve
gerçekten de aldığım nefesin önceden olmadığı kadar derinlere
gittiğini hissetmek çok hoşuma gitti.
Gün
boyunca sanırım 3 tane nikotin sakızına ihtiyaç duydum. Zaten
okuduklarıma göre 3 günün sonunda nikotin ihtiyacı biter,
psikolojik savaş başlardı..
Artık
kendime güvenim gelmişti, 72 saatin dolmasına bir kaç saat kala
facebook sayfamdan paylaştım durumu, sağolun çok güzel destek
mesajları yolladınız. Artık açıkladığıma göre bu işi
sonuna kadar götürebilirdim.
SİGARAYI
BIRAKTIĞIM 4. GÜN:
Sabah
yine uyuşukluk vardı üzerimde, saat 11.30'a kadar koltukta
televizyon seyrettim yine, canım sigara içmek istemiyordu artık.
Sigara gerçekten de aklıma gelmiyordu, olsa da yaksam demedim
inanın. Ama hayatımda kocaman bir boşluk oluşmuştu. Telefonla
konuşurken yakardım, bir yazı yazmadan önce konuyu düşünmek
için yakardım, yazarken mola vermek için yakardım, gündemdeki can sıkıcı konulara sinirlenir yakardım... Ama şöyle
bir avantajım vardı, evde sigara asla içmiyordum, yaz kış hep
balkonda içerdim, bu nedenle evim sigara kokmuyordu. Öğlene doğru
bebek beklediği için yaklaşık 4 aydır mecburen sigarayı
bırakan üst kat komşum kahve içmeye çağırdı. Gittim, zaten
kahve-sigara gibi bir alışkanlığım olmadığı için kahve
içerken sigara aklıma gelmedi. O'na dün akşam rüyamda sigara
içtiğimi, hatta ben bırakmıştım, ne olacak şimdi diye düşünüp rüyamda
vicdan azabı duyduğumu anlattım.
Çok
enteresan, O da aynı rüyayı görmüş ilk zamanlarda. Hatta
bebeğime ne yaptım şimdi diye vicdan azabı duymuş rüyasında aynı benim gibi.. O'nun da rüyası adeta gerçek gibiymiş.. Bilinçaltımızı
nasıl da ele geçirmiş sigara dedik, birbirimizi takdir ederek
motive ettik. O gün de hiç dışarıya çıkmak gelmedi içimden.
En azından sorumlu olduğum yazıyı yazdım nihayet, bloğuma elimi
sürmek yine içimden gelmedi. Çekiliş sonucunu hazırlamak için
yazdığım yazı bile inanın o kadar büyük bir külfetti ki benim
için..
Ama
pes etmedim, dördüncü gün de başarıyla bitti..
SİGARAYI
BIRAKTIĞIM 5. GÜN:
Dün,
yani beşinci gün artık zaferimi ilan edebilirdim, bir iki
arkadaşıma daha söyledim telefonda. Sabah yine rutinlerimi yapmak
içimden gelmedi, yine bloğuma yazı yazamadım, yine maillerime
cevap veremedim, zoraki de olsa editörlüğünü yaptığım siteye
bir yazı yetiştirdim ve öğlene doğru çıktım evden.
Yolumun üzerindeki eczaneye uğrayıp eczacı hanıma başardığımı söyledim, teşekkür ettim, O da acayip mutlu oldu bu durumdan. Neşeyle yoluma devam edip
bir
arkadaşıma uğradım, o hep bana kahve yapardı ve sigara içerek
söyleşirdik iş yerinde ayak üstü. Kahveleri yaptı, sigarasını
yaktı, ve ben rahatsız olmadım. Hatta yakınlaşıp kokladım
sigarayı, ne iğrenç geldi kokusu, ne de canım çekti..
Beni
takdir etti, "nasıl yaparım ama ben de çok istiyorum" dedi, bense
sigarayı bıraktıkları için hayran olduğum insanların edasıyla " hiç kolay değildi ilk günler ama olabiliyor" dedim kendimle gurur
duyarak.
Çıktım
sokağa, kitapçıya gittim, hediye etkinliğine katılmıştım,
kitap seçtim, sonra postahaneye gidip kargo sırası bekledim.
Benimle birlikte sıraya giren insanların çoğu dışarıda bir
sigara içelim dediler, çıktılar. Ben de öyleydim bir zamanlar,
ama artık geçmişti.
Sonra
çok acıktım ve yıllardır ilk defa bir restoranın içinde sıcak
sıcak oturmanın keyfini yaşadım. Sigara içmek için kar kış
hep dışarıda otururdum, ne gerek vardı ki, artık içmiyordum. Ne
kadar değişik geldi bu bana..
Sokakta
yürürken ne kadar çok insanın sigara içtiğini ayrımsadım,
eskiden hiç fark etmezdim oysa bunu.
Akşam
olunca 3-4 gündür ayaklarımın üşümediğini fark ettim. Çok
üşürlerdi oysa, ama sigaranın etkileri geçiyordu işte,
parmaklarıma daha çok kan gidiyordu ve ben üşümüyordum..
SİGARAYI
BIRAKTIĞIM 6. GÜN:
Bu
gün o gün, sabah kalktım, kahvaltıdan sonra canım yine bir şey
yapmak istemedi. Ama evvelsi günlerdeki sinir stres, elimi ayağımı
nereye koyacağımı bilememe halleri yoktu üzerimde. Nereden
baksanız yüz kusur saati sigarasız geçirmiştim bunca yıldır
ilk defa..
Sabahtan
saat ikiye kadar televizyonun karşısında bir kanepede yattım
yine. Ama bir eşiği daha geçtim sanırım bu gün. Çünkü şu an
saat 15:20 ve ben ilk nikotin sakızımı çiğniyorum, aslında
biraz da laf olsun diye attım ağzıma.. Cidden ihtiyaç
hissetmedim.
Elim
bloğa yazmaya gitmiyordu kaç gündür, artık zamanı geldi diye
düşündüm ve bu yazıyı yazmaya başladım. Hem itiraf etmeliydim
artık bu durumu, hem gururlanmalıydım, hem de benim gibi olanlara
bir nebze de olsa yardımcı olmalıydım..
İşte
yazıyorum, artık bu saatten sonra geri dönüş yok, sanırım
sigarayı bıraktım artık..
SİGARA
BIRAKMA SÜRECİNİN BENDEKİ İZLERİ
Ben
bu geçirdiğim 5,5 günlük mücadelenin çok değişik yansımalarını
hissettim açıkçası. Mazoşist miyim neyim bilmiyorum ama ilk bir kaç günde yaşadığım o yoksunluk krizleriyle yaptığım
nefis mücadelesinden garip bir de zevk aldığımı itiraf etmek
istiyorum.
Evin
içinde oradan oraya kendimi bilinçsizce atarken, elime aldığım
işi yarım bırakıp bir başkasına geçerken, hiçbir şeye
konsantre olamazken, kendi kendimle konuşurken yaşadığım
psikolojik acının zevkli tarafı da vardı ne yalan söyleyeyim..
Her
ne kadar “ herkes başarabilir” dense de zorlu bir süreç olduğu
kabul edilen bir durumla karşı karşıya kalmıştım ve sadece 16
lira verdiğim nikotin sakızından arada sırada destek alarak
bununla tek başıma mücadele edebilmiştim.
Beynimdeki
yanıltıcı konuşmalara meydan okumuş, kolaya kaçıp bir paket
sigara almamıştım yine de.. Beni zorlayan yoktu, beni kontrol eden
yoktu, özgür irademle davranmış, kendi kendimi kandırmamıştım..
Bundan
güzel başarı olabilir miydi?
Bir
de bu yaşadığım süreç sanki bana içsel bir arınma gibi de
geldi. İnsanın nefsiyle mücadele etmesi, zaaflarına yenik
düşmemesi, vücudu fiziksel acı çekerken bile dayanabilmesi,
hedefine odaklanabilmesi müthiş bir başarı duygusu verdi bana..
Bu
güne kadar başardığım onca şeyden sonra, sigarayı da
bırakabilmişsem kim tutardı artık beni..
Şimdi
yine derin bir nefes alıyorum, önceden göğsümün oralarda bir yerde
tıkanan nefesimin diyaframıma kadar gittiğini duyumsayabiliyorum,
aynaya baktım bir az önce, cildim de parlamış mı ne?
Neyi
fark ettim biliyor musunuz? Günün saatleri daha uzun artık.
Boşlukları sigara ile dolduruyormuşum meğer. Aslında günlük
içtiğim 20'ye yakın sigaranın belki de 5 tanesi nikotin ihtiyacı
içinmiş, gerisini boşu boşuna içiyormuşum. Çünkü 2 mg'lık
dört sakız yetti de arttı bana.. İşte bu gün bir taneye düştü
sakız sayısı..
İnsan
kendisiyle konuşmalıyı fark ettim, uzun süredir beynimin bir yanı
sigarayı bırakma konusunda öbür yanıyla kavga halindeydi, iyi ki
de öyle olmuş.
Bu
bir arınma oldu benim için, artık kendime 6 gün öncesinden çok
daha fazla güveniyorum, o sıkıntılı 3 günü tek başıma
atlattığım için kendimle gurur duyuyorum, artık bağımlı
değilim, artık daha sağlıklı olacağım kesin.
Tek
endişem kilo sorunuydu, moralimi bozmak isteyenler alacağım kilolardan bahsedecekler biliyorum; ama pardon, beynimi, bilinçaltımı
bunca yıldır ele geçiren bir uyuşturucu ile başa çıkmışım,
alacağım bir iki kiloyu mu veremeyeceğim?
Kim
tutar artık beni...
Umarım
bu yaşadıklarımla sizlere de ilham verebilmişimdir. Günlük notlarımı
dönem dönem paylaşacağım sizlerle... Belki içinizden birileri benim gibi süper bir yılbaşı hediyesi vermek ister kendisine, neden olmasın ki?
Sağlıklı
günler hepimizin olsun diyorum..